£ z YURTTA OLUP BİTENLER min altında “cok sevdiğim ağabeyim kardeşim Koraltana” ithafı ve Garum Vi muhabiri, istemiyerek kulak misafiri oldu. Bâzı sesleri tanımıştı. tahmininde — yanılmadı. Biraz yan odadan çıkan, Ulaşîırma Bakam Muzaffer Kurbanoğlunun Koraltanın evin! terkettiğini gördü. — Misafirler çıktıktan sonra, öbür odaya geçildi. Bu odada Irak kraliyet ailesinden Kral Faysal ile amcası Abdülillâhın resimleri ilk bakışta dikkati çekiyor- du. Koraltan gazetecilere kendisinin bu tarz haberlerin her zaman cıktığını söyledi. Vatan kurtaran Üç arslandan biri olduğu şiirlere geçen Koraltan ol- dukça heyecanlı idi. Maamafih Milli- yet'muhabirine, “milliyet mi? İyi, iyi. Ben de milliyetçi Çinden geldim”'' esp- risini yapmaktan kendini alamadı. Koraltan bu tarz esprilere bayılırdı. Nitekim Yugoslav devlet adamı “Pi- Yyı ”ye de Sen piyade değil, süvari- sin” diyerek takılmış ve bu esprisini âlük Şamana zorla tercüme ettir- mişti.. Karadeniz yolcusu Nı eclis Başkanı Koraltan seçim der- dine düşerken, mevcut sartlar al- tında Meclis, müıakerelemu idareyi Sıtkı Yırcalı Menderesi de inandırsa... reddeden ve Başkanlık frakını bir da- ha giymeyi düşünn kan vekillerinden M t Goloğlu, İstanbulda. meımexem Trabzona Bit me)e hazırl niyı oloğlu, “iyi bir Devlet ıdaresinin çok partili siyasi havata dayanmasını şart sayan” hâfızası kuvvetli demmok- ratlardan 'biriydi. “Ben buna inanmı- şım, demokrasi de bu zZâten. Bunu ideal edindim ve siyasi hayata bu Be- bepten atıldım” sözleri Goloğlunun ağzından sık sık işitilirdi.. Hakikaten Meclis Başkan Vekili, 1946 da taşıdı- ı bu fikirlere, bâzı hâfızaların nisyan Tarafsızlık I ngiltereden gelen haberler, RZA- Kamarası i Meclis Başkanlığına bir İşçi mil- letvekilini seçmeyi düşündükle- rini gösteriyor. Ekserlyetteki bir — partinin Meclis Başkanlığı gibi eheminl- yetli bir mevkil ekalliyetteki kazanıp iktidara — geçtiğinde, Avam Kamarası Spikerliğini eh- liyetle ifa eden Clifton Brown'ı makamında bı- rukmakta hiç bir mahzur gör- memiştir ve İşçi iktidar zama- nında parlâmento çalışmalarına bir muhalif miiletvekili riyaset etmiştir. Clifton Brown, Muhafaza- kârdı, ama Meclis raf bahls mevzuu d(-ğlldl' çulış- maları mutlak bir tarafsızlık 1- ÇİRSC yürütmeye kendlnl mec- bur hissederdi. Bu, . Brown'ın değil, İngiliz demokraslnln bir hususiyoetidir. Orada, bir Avan Kamarası Splkerinin mensup ol- du;ğu siyast purtinin meniaatın rına göre hareket edehileceğini düşünmeye bile imkân yoktur. ile malül olmadığını ispat ederek, so- nuna kadar sâdık kaldı. Bu yüzden bir adamın her ne pahasına olursa ol- sun izinden gitmevi şiar edinen hâfı- zası zayıf demokratların antinatisini kazandı. Bilhassa Meclis tahkikatı önergelerinin gündeme alınması hu- susundaki israrı - yâni vazifesini yap- maktaki israrı- Goloğlunu hâfızası za- y P. milletvekillerinden yeniden rey alma şansını sıfıra indirdi Goloğlu 16 Şubat 1959 günü, B. M. M. ne “ekseriyet var, inikadı açıyorum” dedikten sonra, Riyase dıivanının mâruzatı olduğunu bildir- Refik Koraltan Devlet Bakanlığına ne buyurulur ? miş ve gu sözleri söylemişti. “Muh- tenxy m'ikatlarda muamelesinin biran evvel intacı talep olunan Meclis tah- kikatı talepleri hakkında Riyaset di- vanı karara varmış ve mezkür takrir- lerin bütçe müzakerelerinin intâ&cını müteakip Truznameye alınmalarına karar vermiştir. Ne çâre ki bütçe müzıkereleri ıo- na erdikten sonra, Riyase kaâararına rağmen, Meclis üstü kuvvı.t- lerin tesiriyle Meclis tahkikatı öner- geleri gündeme alınmadı. Goloğluna bu açıklaması hatırlatılınca, kaçamak yolları aramadı ve 24 Nisan günü “Meclis tahkikatlarının gündeme alın- ması hususundaki beyanım duğrudur. Bu kararı Yüksek Heyetinize tebliğ etmiştim, Şimdi de Yüksek Heyetimi- Ze tebliğ elilmek Üzere bildirilen ka- rarın mevkii tatbike konması husu- sunun Jlüzüumlu olduğunu yine Riyaset Divanına arzedeceğ.m” dedi. Sonra Uşak hâdiseleri oldu. tahkikat öner- gelerinin sayısı çoğaldı. C. H. P. mil- letvekillerinin önergelerln sında, Meclis Başkan Vekili Goloğlu, israrlarına rağmen, Riyaset Divanına aldığı kararı tatbik ettirmeye muvaf- fak olamadı. Bu yüzden Goloğlu, ye- niden seçilmeme pahasına başkanlık frakını bir daha sırtına takmadı. Uzun boylu, esmer, gür bıyıklı ve ince yapılı bir insan olan Goloğlu, 1915 dı ve kücük Mahmudun doğduğu yıl Sarıkamış Cephesinde şehit düştü. 4KİS, 20 EBKİM 1959