YURTTA OLUP BİTENLER Kayseri Kısmen muhalifim, söz hakkım mahfuzdur. K. Gündeş Kısmen muhalifim, - söz hakkım mahfuzdur, T. Güneş Seyhan Söz hakkım mahfuzdur. C. Oral Söz diyle Yozgad hakkım mahfuz kalmak kay- Bu şerhlerin, hükümet tasarısı için bir kuvvet teşkil etmediği muhak- kaktır. Dahiliye — komisyonunda asarı, Dahiliye Komisyonunda da i- T tirazlara yolaçmıştı. Orada Reisveki- li olarak bulunan — Atıf Benderlioğlu (Ankara — D.P.) hükümet teklifinin koyu bir müdafiiydi ama, gene De- mokrat mebuslar arasından Pertev A" rat (Izmir D.P.) bilhassa 35 ve 45 nci maddelere muhalif, bunların çıkarıl- ması için çok ısrar etm ükümetin ist dıgı — ve pek çok kişi tarafından tenkid edilen — 45 inci maddenin şekli şudur: Madde 45. — 35 nci maddede yazılı bunları iyi gorduklerını ya bu hususta başkasına söz veya her hangi bir füil ve hareketle telkinde bu. lunmak sureııyle siyast faaliyet — gös- termeleri yasaktır. Pertev Arat bu maddeye de muha- lif kalmıştı ama, ne o maddenin kabu- lüne ne de encümen mazbatalarına şu garıp fıkranın yazılmasına mâni bilm ş nci maddeye memurların sandık kurulu başkanlığına seçilemiyecekle- ilâvesi teklif edilen hüküm veya haksız ve bu der mahiyette bulunan hükümet tek- lifi encümenimizce tamamen yerinde görülmüştür. Aman Yarabbi, memurları ne de çok düşünüyorlar! Adalet — Komisyonunda T asarı son olarak Adalet Komisyo- nuna gitti. Reis Hail Özyörüktü. Adliye Vekili Osman Şevki Çıçekdag, bu sefer şansını orada deniyor Gene itirazlar yükseldi. Muhalif — milletvekülerinden başka Burdur Mebusu B. Kayaalp, Çanakka- le Mebusu S. Sezgin, Erzurum Mebus' lan Z. Çavuşoglu ve A. Eryurt, mir Mebusu A. Güngören tasarının muhtelif kısımlarına itiraz ettiler ve bunları, imzalarının üstüne, şerh olarak koydular. İbrahim Us (Kars — C.H.P.) ise, muhalefet şerhinde şöyle diyordu: Tası Teşkilâtı — Esasiye Kanununa muhalf bulunup secim emniyet! ve secimde — eşitliği — ortadan kaldırmakra— dır. Vatandasın serbest reyini istimale mâni olduğu gibi tecelli eden iradesi de bazı ahvalde nazarı itibara alın mıyacaktır. adyod. konuşma — münhasıran — ik- tidar — partisine ait olacak, rey sahibi vatandaş — muhalefetin fikrini — ve sesını asla ve bir güna duymıyacaktır likle bu —kanun teklifi tam — mânasiyle antidemokratik — olup — vatandaş d ve hurrıyetlermı kökünden — yıktığı için bütün varlığım ve ideallerimle bu — ta- sarıya muhalifim. Meclisten, Notlar Kazıklı Voyvoda Mebusların en meşhuru, — le? —, Tekelioğlu çıktı — ve Hesi- Sinan kürsüye gür sesinin en — dokunaklı tonu ile haykırdı: — Verilen ceza azdır arkadaşlar!.. Salondan — sedalar yükseldi: — Daha ne cezası olsun... Onları, kahkahalar takip etti. Meclis o0 gün katil Emirza idam cezasını tasdik Ergün'e verilen ediyor- du. Komisyondaki turunu tamamlayan tasarı, Meclis Umumi Heyetine "Ter. cihan ve takdimen" görüşülmek üzere sevkedilmiştir. Tercihan ve takdimen? Bu ne acele? Önümüzdeki seçimler, 1958'de değil nü? nun mânası, Büyük Millet Mec- lisinin İç Tüzüğü okununca anlaşılır. İdare Kırşehir tasarısı eçim Kanunundaki tâdillere ait ta- sarı komisyonlarda dolaşırken, bir başka tasarı daha aynı isi yapıyordu. Bu, Kırşehir ilini ilçe, Nevşehir ilçe- sini il yapan tasarıyd Bilindiği gibi Kırşehir, 954 genel se- çimlerinde Demokrat Partinin aleyhin- de rey vererek Meclise Osman Bölük- başı ve arkadaşlarını göndermiş, bu yüzden tecziyesi münasip görülmüş- tü. Tasarı Dahiliye ve Bütçe komisyon- larından geçecektı Her iki komisyon- itirazların, yüksek perdeye çıkmadığı müşahede edildi, O kadar, i" ile Başvekiln müza- kereleri takibine bile lüzum hâsıl ol- ma, Dahılıye sında, komisyonunun mazbata- busların da şerhleri mevcuttur. Bun- lar şudur: Çoruh sebepler noksan tetkikata mustenıt olmasından söz hakkım mah- tuzdu Z. Ural Samsun ve — Konya , İl mevzularının prensip olarak teşkılatı mülkiyenin umumi revizyona tâbi tutulmak suretiyle toptan halli lâzımdır. kanaatindeyiz. M. Özkefeli ve M. R. Özal Lâkin tasarı, Bütçe komisyonuna geldiği zaman, orada büsbütün sükü- netle geçti. Sesini yükselten tek De- mokrat mebus Kocaeliden Ekrem Ali" can oldu Ekrem Alican, heyecanlı bir konuş- ma yaptı ve işin açıkcasını ortaya koymaktan çekinmedi. Nevşehir il ol- maya 1âyıkmış, o il olunca Kırşehir üçe haline gelirmiş... Bunlar lâftı. Ha. k kat şuydu ki bundan sonra, bilhassa . Bir kılıç, tepelerinde salla- nıp duracaktı. Propagandaya çıkmış Demokrat adaylar, temayüllerine göre, bazan üstü ka palı bazaıı açık açık "unutmayınız, ey vermezseııız Kırşehirin ugradıgı akıbete siz de uğ- rarsınız!" diye tehditlerde bulunabıle- ceklerdi. Bu ise, rey serbestisini tehdit etmektedir. Ekrem Alican, daha bir ay kadar evvel Meclis kürsüsünden yaptıkları yemini hatırlattı. Ama, yeminin met- ni pek çok kimsenin hafızasından si- linmiş olmalıydı ki, üzerinde durma- dılar. Dahiliye Vekili genç — maale- sef — Dr. Namık Gedik, tasarıyı ha- raretle müdafaa etti; Kenan Akman- lar (Antalya — D.P.) de — tabiatile — onu destekledi. Zaten Abidin Potuoğ- lu veya Hüseyin Balık, dünden ha- zırdılar. Mazbataya bir Ekrem —Alicanın “muhalifim" şerhi geçti ve tasan gene “müstacelen ve tercihan" görüşülmek üzere Umumi Heyete sevkedildi. Nuri Sertoğlu (Sinop — C.H.P.), aşağıdaki şerhi yazdı. Bu tasarı ile derpiş olunan değişik- lik gerekçede ele alınan esbabı mu- cibe ile tezat halindedir. Amme hiz- metlerini vatandaşa yaklaştırmak ga- yesinin hâkim olması lâzım geldiğine göre, şimdiki Kırşehir Vilâyetine bağ- h kazalardan ikisini Ankara ve Yoz- gat vilâyetlerine bağlamak buna mu- AKİS. 3 TEMMUZ 1954