SPOR — ÂLEMİNDE Niçin yenildik ? Futbol Ulvi Yenal Vur — Abalıya! Hâdiselerin hikâyesi maçları netice bizim için şüphe yo ki bir hezimet olmuştur. Fakat der. hal teşekkür etmemiz lâzımdır ki ya rayı deşme, dertleri ortaya koyma ba- kımından faydalıdır. Yeter ki bundan bir ders alma yoluna gidebilelim. Bu dersi nasıl alacağız kaydedehm ki son g rumlara sürükleyebilir. Sual - ugünkü kötü durum, senelerdir bu B işin sağlam bir temele yükletilme- olması neticesi husule gelmiş bu- lunmaktadır Diyeceksiniz ki; — Peki ama, futbolda parlak neti- celerimizi niçin unutuyoruz? cevap AKİS. 9 TEMMUZ 1954 R adyolarımızı, Isvıçredekı Alman- mağlübiyeti üzerine kapadığı- mız andan beri, durmadan söylüyoruz; — Niçin yenildik" Kanaatimce, bu —sualin cevabı ir; — Çünkü yenemezdik! zira, futbolumuza i- ve mesela Almanyayı goren kudretle, bu bırıbırınden üç yılın netıcelerıne "futbol" denen oyunun mükemmeli bizim futbolu- numaralık bir oyun oynayacagımıza inanarak "Bir" numarayı ak tirmemek niye? Almanyanın da, Yugos- İspanyanın da İtalya ölçü muvacehesınde delalet ettikleri sabit bir seviye var. Bunlardan biriyle vâki bir mü- sabakada, tek cevherimiz, ve fut- bolde galibiyete götüren unsurlardan bırını teşkıl ettiğinde şüphe bulun- ayan, "enerji" mizi, onların, daha zıyade bilgi üzerine itimat ettirdik- leri oyunlarıyla boğuşturuyoruz. enerjinin bize temin ettiği maçın neticesini veriyor. Binaenaleyh, — futbolumuzun bu hususiyetini müdrik ve bizden daha leci İ seviye, Size derhal cevap verebiliriz: Parlak neticeleri unutmuyoruz. Ancak parlak neticelerle mağlübiyetle- miz arasındaki nisbetsizlik, istikrar- sızlık futbolumuzun ne kadar çuruk temeller üzerinde tutunmağa uğraştı- ğını açıkça gösterir. İsrail millt takı- mına 5 gölle mağlüp olmamız, Alman milli takımına 7 golle mağlüp olma. mizdan daha mı hafiftir? Temelin — çürüklüğü unu gelin on, onbeş sene öncesine B giderek arayalım. Herkesin bildiği bir hakikat vardır: Takımlarımızın kimi İngiltereden, yadan, kimi Avusturyadan, tandan antrenör getirir ve oyuncularını bunlara teslim eder- — sasiyetle durulmak Eşfak Aykaç iyi oyun oynayan herhangi bir ec- nebi takım karşısında — bocalayıveri- ağzımızı açtık ve yoruz Onun için tekrar edeyim: — Almanyayı esasen yenemez- dik. Bınnetıce, zannediyorum ki, Üze- rinde durulmak lâzım gelen hu- us, neden — yenildiğimiz değil, bu maglubıyetın hangi sebepler tahtın- a bir ezimet" olarak tecelli et- tiğidir. Üzerinde, cidden büyük bir has- lâzım gelen bir mesele! Hayli zaman evvel, gene bu sü- tunlarda, federasyon ve beden ter- biyesi arasındaki — anlaşmamazlıktan “ mütevellit toptan istifaya işaretle, bunun tahripkâr — netayicini belirt- meğe çalışmıştık. Facianın tohumlarının bu vesiley- kındaki açıklamasını den terbiyesinin iddiaları muz bulunmadığı cihetle, tek taraf- lı ifadelere müstenit bir hükme var- mamak için, haklı kimdir, haksız ta" ürüt raf hangisidir, fikir emiyece- ğiz. Fakat, hakiki haksızın yüzüne, bütün meınleketın yüreğinden kopup gelen bir feryatla, ben bağırıyorum: — Ayıp, çok ayıp! menni edelim ki, alelade bir mağlübiyet hudutlarını aşarak, iti- barımıza, uzun müddet silemiyeceği- miz bir leke süren bu mağlübiyetin müsebbipleri meydana çıkarılsın, eh- liyetsiz insanlar iş başınd laştırılsın ve hizmetler ğu kadar, yüreğindeki sini şahsi ihtiraslarına zebun etm ecek feragatli memleket evlatları tarafından görülsün. Tamamiyle ayrı tarzlarda ve ayrı anlayışlarda futbol oynayan bu millet- lerin hocalığı altında bünyemize en uygun tarzı seçmeğe imkân var mıy- Oyuncularımız bu keşmekeş için- de karma öğrendiler. karışık şeyler Ayni takımı - beş sene içinde dört muhtelif mıllete mensup hocaların ça- lıştırdığı — bir vakıadır Peki bu vazi- yette kurulan bir milli takımın sağ tarafı bir makamdan, sol tarafı bir başka makamdan saz çalarsa kabahat kimindir? Bir ata sözü vardır: Kabahat piç- tir, kimse analığını da, babalığım da kabul etmez, derler. Bugünkü vaziyet de bundan başka bir şey değildir 33