lunda vazife kabul eden Temyiz Mah- kemesi ve Devlet Şürası mensupları- nın bütün seçim çevreli erınde ikinci dereceye kadar (ikinci derece dahil) kan ve sihrt — hısımları adaylıklarını kovdukları eya aday gösterildikleri takdirde, bunlar seçim kurullarındaki vazifelerinden istinkafa ve keyfiyeti derhal Adlıye Vekâletine bildirmeye mecbur' Devlet, vulayet, özel idare ve bele- diyelerde memur veya hizmetli olarak çalışaıılarla hâkim ve hâkim sınıfından sayılanların genel ve ara seçımlerııı ba. langıcından altı ay once, secimin yenilenmesine seçimlerinin vaktinden evvel yapılmasıııa karar ve- rılmesı halinde ise yenilenmenin ve kararın ilânından başlıyarak yedi gün içinde istifa etmedikçe hıçbır seçım çevresinden namzetliklerini koyamaz lar, namzet gasterılemezler ve seçıle. metler. Belediye reıslerı, genel veya ara se- cımlerın başlangıcından iki ay önce; secimin yenılenmesıne veya ara seçim- lerinin vaktinden — evvel yapılmasma karar verılmesı halmde ise — yenilen- menin ve kararın ilânından başlıyarak bulundukları adaylıklarını koyamazl r, ııd rilemezler ve seçilemezler. Her sınıftan muvazzaf subaylarla askerf memur, askert adli hâkim ve gegikli subay ve gedikli erbaşlardan 0 udan ryılma hakkını kazanmış bulunanlar: Genel ve ara seçımlerın başlangı- cından altı ay önce, sı nilen- mesine veya ara seçımlerm vaktınd 'en evvel yapılmasına karar verılmesı ha linde yenilenmenin veya karar, ntndan başlıyarak yedi gün ıçmde ay- rılma isteğin bulunmadıkça hiçbir seçim çevresınden adaylıklarını koya- mazlar, aday gösterilemezler ve seçi- lemi A lma isteği en yakın âmire rılecek bir dilekçe ile yapılır. Dılek çedeki imzanın sahibine ait olduğu â- mir tarafından tasdik edilir ve derhal doğruca vekâlete gönderilir. Dilekçe sahibine dilekçenin alındı- ğına dair bir makbuz ve mertebeler silsilesi yoluyla Amirlere de bilgi ve- rilir. Aynı esaslar daıresmde telgrafla da müracaat ca ılekçelerııı vekalete geldıgı tarıh- ten itibaren nih ayrılma isteğinin kabul edılıp edılme- diği dilekçiye ve âmirlerine tebliğ 0- Ordudan ayrılma hakkmı kazanma- mis olduklarından dolayı ayrılma is- tekleri reddedilmiş bulunanlar aday listesine giremezler. Ayrılma ısteklerı kabul edilenler sonradan milletvekili seçılmemış olsalar dahi ayrılma iste- dinden feragat edemezler. Bu istek mutlaka yerine getirilir. Namzetlik için müracaat varakalar puldan muaftır. AKİS. 3 TEMMUZ 1954 A nayasa Komisyonu, daha müzake- relerin başında, tâdil tasarısına, da. ha doğrusu onun ifade ettiği zıhnıyete aleyhtar bir cephe aldı. İtiraz edenle- rin arasında — işin tuhafı — Mehmed Ali Sebü ardı. Hukumetın de bir - talihsizliği ol- muştu; tasarıyı, daha doğrusu onun ifade ettiği zihniyeti müdafaa — için Adliye Vekili Osman Şevki Çiçekdağ gönderilmişti. Demokrat hatipler aleyhte konuş- tukça (Kâmil Gündeş, Turan Güneş, İhsan Aktürel, Kemal Özçoban vs...) Çiçekdağın kızardıgı bozardığı görü- lüyor, müdahalede bulunmak istiyor- du. Komisyon Reisi Fevzi Lütfi Kara- osmanoğlunun — ki tamamiyle muha- lifti — Vekile birçok defa — Osma n Şevki Bey, sıranız ge- Menderes © Ağaoğlu Tefsir istemeyen bir. bakış lince konuşursunuz, şeklınde hitaplar- da bulunduğu görüldü İtirazlar neydı" Itırazlar şuydu: "35 inci maddenin ilk tâdil fıkrası. nın getirdiği hükmün namzedin huku- kunu tahdit ettiği, memleket menfaat- lerinin 1cap ettırebılecegı bir koalisyo- na mâni uğu, bu suretle partilerin haklarını da tahdit eylediği ve böylece Teşkilâtı Esasiye Kanununun 12 inci maddesinin hükümlerine bir tearuz teşkil eylediği" ortaya konuluyordu. Encümen ekseriyeti, fıkranın tasa. rıdan çıkarılması hususunda mutabık kaldı. Tabii, Celââl Fuad Türkgeldi (istanbul — D.P.) Adliye — Vekiliyle beraber pek üzüldü ama, üzüntüleri bir netice vermedi ve muteakıp fıkra- lara geçildi. Oralarda da kuvvetli itirazlar yük- YURTTA OLUP BİTENLER seliyor, Osman Şevki Çiçekdağ terle- mekte devam ediyordu. Tasarıyı kuv- vetle müdafaa edemiyeceği anlaşılın- ca, Başvekil Adnan Menderes komis- yona geldi. Komisyona geldi ve tam iki gün, muzakerelerı gayet yakmadan takip et- O zaman anlaşıldı ki Adnan Men- deres parti ıçınde yedeği bulunmayan birliderdir ve "ikna kuvveti" büyük, tür. M üzakereler çok hararetli geçti. Bun. ları Fevzi Lütfi Karaosmanoğlunun büyük bir dirayetle idare ettiği görü- lüyordu. Söz düelloları oldu ve bun- lardan en alâka uyandıranı Samed A- ğgaoğlu ile Adnan Menderes arasında geçti. Samed Ağaoğlu, Anayı Ko- misyonuna dahil olmamakla beraber toplantılara gelmiş, bilhassa 35 inci maddenin partiler koalisyonuna mâni olduğu fikrini müdafaa etmişti. Başvekil Adnan Menderes bu fikir- den biraz müstehzi bahsettiği zaman Samed Ağaoğlu: Size yanlış nakletmişler, dedi. Ihtımal ki hukuki bilgileri müsait de- ğildi... Sonra, kendi görüşünü bir defa da. ha anlattı. Fakat görüldü ki Adnan Menderes pek çok kişiden ve pek çok kişinin to- pundan daha kuvvetlidir. Buna rağ- men, ilk başta itiraz edenlerden ekse- risi — bir kaç istisnasiyle — kanaatle- rinin müdafaasında — ısrar ettiler. Bil- assa — Fevzi Lütfi. Karaosmanoğlu parti içindeki mevkiinin, şahsiyetinin ve tehdit edilemeyecek servetinin ver- diği kuvvetle mukavemet ediyordu. Turan Güneş ve ihsan Aktürel kendı- sini, birincisi bilgi ve gençliği İle, i- kincisi bilgi ve tecrübesi ile destekle- diler. Fakat Adnan Menderesin kar- şısında mukavemet imkânı yoktu. Yenildiler. Tasarı Anayasa komisyonundan da Ancak şerh vardır. bir çok imzanın üstünde Bu şerhler şunlardır: Reis Manisa 1 — 35, 109, 110uncu maddelerdeki tadiller, intihap etmek serbestisini ve kolayhgını tahdit ettiğinden, — siyasi müdafaa endişesiyle de olsa, kanun yolu ile müdahalenin bu nok- talara kadar teşmiline aleyhtar bulu- nuyorum. 2 — 45, 46 ncı maddelerin ilgasına da muhalifim F. L. Karaosmanoğlu 1fyon Kısmen muhalifim, söz hakkım mahfuzdur. | K. Özçoban Kars Muhalifim. S. Atalay 5