Hikâye BİR DELİ Bazan yolda giderken şöyle... dalar, kendim- den gçerim, düşünmeye başlarım. Ne düşünü- rüm, bilir misiniz? İnsanın garip hallerini ve buğün bizim için sir olan bazı hâdiseleri. Meselâ: Acaba ilk defa evlenmeyi kim icat etmiş ve niçin dualar, merasimler yibi bir takım usuller Okönmuş? Niçin bir erkek, evleneceği kızın bâkire olmasını ister? Kıskançlık nedir? Hodgâmlık neden? Siz bunları anlatmaya kalkışacak ve cemi: yellen, aile hayatından filân bahsedeceksiniz amma, yöslereceğiniz deliller hep bu esasları koyan ziliniyetin malısulü manlıktan alınmış olmıyacak mı? o Düşününüz veya düşünelim bir kere: Ben niçin müslümanım da siz katolik- Siniz veya musevi? Bu, bir tesadülten ibarettir. Ben müslümanım diyorum, Yalan, ben müs- İüman değilim. Bana sen müslümansın, dediler, Mesele bundan ibaret. Eğer ben müslümanlığı bülün dinleri tetkik ve mukayeseden sonra ter cih elmiş olsayıdım, © zaman «müslümanım» diye iltiharla göğsümü kabartabilirdim. Muhakkak olan bir şey varsa Papa, Dicle sahillerinde Zeytle Fâtimeden doğmuş olsayıdı inüslüman ve belki de şeyhülislâm olurdu. Bu milliyet için de böyledir. Evlenme meselesine gelelim. Bu bağdaşma- Aden ile Havva zamanında olduğu ve bunların 13 asır evvel Muhammet Peygyam- berin, bu gün de Musolininin «Fetenâsilun diye emirlerinden de kolayca görüleceği gibi, mad- di bir ibliyaca dayan Kendine bir eibae yaptıracak olan bir kim- se elbet en üst bir terziye, iyi yemek yemek isteyen en meşhur bir alıçıya gider. Bu böyle olduğu halde evlenmek isteyen bir adamın da mantıkan, evlenmenin — yalancılığı bırakalım — gayesi olan işlerde mutehassıs bir kadını, yani bir fahişeyi bir bâkireye, bir ustayı bir acemi- ye lercih etmesi lâzımgelmez miydi Bir de usul koymuşlar : Bir erkek, annesi, kardeşi gibi kimselerle evlenemezmiş. Neden ? Elcevap: Ayıp, günah, kan, tereddi ve saire... Bunların hepsi bilği. BIğl ulmasayıdı, ta- nin CSsası rih kadimde öğrendiklerine göre bu gün insan ların mevcut olmaması lâzımgelirdi. Öyle ya... Dünyada önce Adem baba varmış, Havva ana- mızı sol böğüründen doğurmuş * acaba nasıl - sonra çocukları olmuş, onlar birbirlerile evlen- mişler, daha bir sürü çocukları olmuş.. Eğer tereddi nazariyesi doğru ise insanlar o zamandan tereddi etmislerdir. Farzedelim ki çok küçük yaşla ayrılmış iki kardeş, hattâ ikiz, başka başka yerlerde bü yüdüler, sonra birbirinin kardeşi olduklarını bilmeden sevişliler ve ... evlendiler. Olamaz mı? Pekâlâ olur. Tarihle annesile evlenmiş kimseler az mı? Kral « Öedipe » mey- danda, Hem şimdi bir ceryan var. Evlenmek istiyen iki kişi, muayyen bir müddet, birbirle- rinin âdetlerini, karakterini lanımak için bir tecrübe evlenmesi yapıyorlar. Eğer anlaşabile- cek bir halde olduklarını görürlerse evleniyor- lar. Bunu kabul edersek, uzun müddel bir arada oldukları için birbirlerini pek âlâ tanıyan ve alışkınlıktan doğma bir anlaşmaları mevcut olan anne ve kardeş niçin evlenmesinler? Ta- bii hiç bir mani yoktur. Eğer olsaydı, hayvan- larda da olurdu. Halbu ki... Aman susalım. Hep üzerime çullanacak ve eski kalalılarınız: © — Kızılbaş herif. Yenileriniz; — Freud'cü veye Sadiste! filân diyecek | aşka bir meseleye geçelim. Başka bir me- sele ... Amma ne?... Ha... Evet... Ceçen gün gazetede yördüm. Bir çocuk, pencerenin önün- de uyurken iri bir sıçan gelip kulağını yemiye başlamış, vücudile ağzını örltduğü için küçü: gün bağırmasına da mani olmuş. Bununla bera ber çocuk inlemiye başlamış ve annesi yelişe. ceği esnada köşeden bir yılan çıkmış sıçanı tuttuğu gibi yuluvermiş. Herhalde yılan bunu : « çalma kapunuı, ça larlar kaptunu» nazariyesini ispat için yapmadı ya. Karnı acıkmışlır da ondan yapmışlır. Buna mu- hakkak emindim: Fakat dediğim gibi çıkmadı. Durunuz anlatayım: 13