6 Haziran 1936 Tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 11

6 Haziran 1936 tarihli Ağaç Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VATAN FİKRİ ÜSTÜNDE Romayı titreten kartace bidayette bir Feni- ke ticaret anireposu idi. Buna benzer mis salleri istersek çoğaltabiliriz. Bununla beraber bütün maddi unsurlar gibi siyasi ve iktisadi unsurlar da, kendilerini tenkit- ten kurtaramamışlardır. Bu unsurların ehem- miyelini bittabi inkâr edemeyiz. Fakat bu unsur- lar milli birliğin prensipleri midirr Ve bilhassa bunları, netice iibarile kuvvet ve menlaate im kilip eden, tam maddi unsur olarak kabul edebilir miyiz? Eğer Roma orduları birlik duy- gusunu da hâkimiyetle beraber getirmemiş olsa- lardı galiba onu bugün bile duymamış ola- caktık. Chopoli'un «l.e monde Romain» eserinde dediği gibi esasen Galyanın bu Romalılaştırılma hadisesi tamamen iyi birşey değildi. Müessese- ler bir cemiyetin teşkil edici prensiplerinden ziyade içtimai hayatın bir nevi ifadesidir. Bil- hassa tarihin bazı devirlerinde milli duygu bir prens veya dinastiye bağlanmak şeklinde teza- hür ederse prens veya dinasti cemiyelin sem bolü halini alırlar ve bu suretle cemiyetin ma- nevi kuvvetli onlarda merkezleşir. Prensin men faali ile cemiyetin manevi kuvveli arasında çarpışma vukua gelince, ihtilâl ve inkilâplarda olduğu şribi, milli duygu onlardan ayrılır ve onlara hırçın bir şekilde hücum eder, Diger laraltan hakikalta bir millet olmadığı halde hü- kümet ve müessese birliği bulunabilir, Osmanlı İmparatorluğu buna en güzel misâldir.Hiç bir dev- let bir vatan değildir. Onun için osmanlı vatanı yaşamadı. İktisadi menfaatler birliğine gelince buda zayıf bir unsudur. Millet iktisadi menfaat- ler için hareket etmez, milliyetini bildiği için iktisadi menfaatlerini korur. Demek ki milliye- tini bilmek ve duymak millet için esas bir duygu: dur. Bu duygu kaybolunca cemiyeti teşkil eden unsurlar iktisadi menfaatlerle birleşecekleri yerde bilâkis ayrılırlar. Yani bu duygu olma- yınca iktisadi menlaatler kritik anlarda cemiye- tin inhilğli için en korkunç sebepler haline girer. Osmanlı İmparatorluğunda evvelâ hiris- 10 tiyan ve sonra islâm olan gayri Türk unsurların mütemadi hiyanetleri buna sarih birer misaldir. Halbuki iktisat ve ticaret bakımından Belgrat- tan Kahireye kadar yakın Şark itiraz kabul etmez bir şekilde ayni menfaatlere bağlı bir coğralya birliğidir. b — Fikri, hakikat addedenler ise vatanı da likir bakımından tahlil etmek istemişlerdir. Bunlara göre vatan manevi bir vakıadır. Bu vakıa hatıralarda kardeşlik ve iradede arkadaş- hık ile tedricen meydana gelir. Bu zihniyet bil. hassa Renan taralından müdafaa edilmiştir. Bü- yük Fransız tarihçisi 11 mart 1882 tarihinde Sorbonne'da «Ou'est-ce gu'une nation?» ismile verdiği bir konfransında bu husustaki fikirleri- ni izah eder. Renan birinci nazariyenin her unsurunu ayrı ayrı lenkit ve reddettikten son- ra kendi sorduğu suale gene kendisi şöyle ce- vap verir: «Bir millet bir ruh, manevi bir prensiptir. Hakikatte aynı olan iki şey, burubi, bu manevi prensipi teşkil ederler : Onlamlan biri mazide, digeri haldedir. Biri, birlikte halıralara tevarüs etmek; digeri şimdiki beraber yaşamak isteği, toplu olarak tevarüs edilen şeye devam etmek için duyulan iradedir. Mazinin hediye ettiği müşterek şan ve lekeyi paylaşmak, istikbalin programını birlikle yapmak... Yani birlikte 1s- trap çekmek, birlikte sevinmek ve birlikte di- dinmek ve nihayet birlikte ümit etmek... İşte müşterek gümrük ve sevkulceyş İikirlerine uy- gun müşterek hudutiara tercih edilebilen şeyler bunlardır. İşte ırk ve dil ayrılıklarına rağmen bu hususta asıl olan şey budur. Birâz evvel beraber ıstırap çekmiş, olmak, diyordum. Evet beraber çekilmiş ıstırap neşeden daha çok in- sanları birbirine bağlar. Filhakika milli hatıra- lardan felâketler, zaferlerden daha değerlidir. Çünkü felâketler vazifeleri icap ettirirler. Bu vazifeler ise toplu bir cehti emrederler. Bina- enaleyh bir millet büyük ve hudutsuz bir taa vünden başka bir şey değildir. Miraç KATIRCIOĞLU

Bu sayıdan diğer sayfalar: