EDEBİYATA DAİR FIKRALAR ve Gülünç bulduğumuz şeyler de değişiyor Wuktile bir paşa, bir şarkı misranımı zikr ile yar nindaki hanima; « Bu gazubane nigâhın acep esbaba neden ? » demiş. kadın da: w Hereke kumaşından elendim | # diye cevap vermiş, evvelden kadı- nn bu anlamayışı gülünçiü. Şimdi kadın haklı dır. Paşanın iadesi gülünç | ö Muharrirler bazan kendi halkettikleri şahıs- ları kıskanırlar, Mecnunun mübdii Fuzüli : « Bende mecnundan İüzun aşıklık istidadı var « diyor. « faşakı sadık benim, mecnunun ancak adı vari w Dalkavuk olamyanlarımız da dalkavukları se- viyorlar. Mithat paşanın kendi dalkavuk değil” müiğ. Fakat şiralındaki dalkavukları severmiş. iğ Hemen her nesir, muayyen bir telâkki ile, mazma tahvil edilebilir. Abdüllâlıl Suphi paşa ismi dört, dört sekizlik; bir masradır. Bunu bek işi melezleri gibi beğanni edebilirsiniz: a Abdülslâği Suphi-Puşals Büyük babam, on altıncı Lowis'nin bedbalıi. karısına, genç yaşında idam olunan bu güzel kar dana, pek acır ve eski harflerle okuyarak An bant diye telâllez ettiği ismini ona pek yar kışlırırmış. Ben bu ismin Antuanci olduğunu söylediğim zaman çocuktum, Bana inanmadı, fakat İransızca hocam da bunu tekit edince cam sıkıldı. İsmine ilive ettiğimiz bu hece ile madığı bu güzelliğin şiiri k önü imerhir inne Lir Sekme yea si Muhabbeti soğudu veya azaldı Onun sevdiği ve acıdığı kadın artık bu değildi. Biz onu çirkinleşiirmiş yahut buyumu bozmuş, bülâsa değiştirmiştik | Telâfhuz farkı o kadar mühimdir ki bize DÜŞÜNCELER . İnrisi okutan ve yanlış olarak kendisine ucem denilen Şair Feyzi Elendi İransızların müslüman - lara smusulmans odiyişlerinde bir hakaret edası duyar, bunu o kelimenin sadece İransızca şekli değil, bir külür telâkki ederdi. “ Eski Mebusan Meclisinde bir gün Ahmet Rıza Bey: «Bu mesele başımızın Üsllne asılı Abdülhak Şinaşi HİSAR bir Damökles kılıcıdır» diyince sabık nazrlar: lardan biri: «Vay | bizi kılıçla tehdit ediyorle diye köpürmüş Ânne annem kitaplarını beğendiği Ahmet Mithat E rüyasında görmüş, Bir gün uzaklar Ahmet Mithat Elendiyi ona gösterdi. dimiz zaman buna bir türlü inanmadı. Bu iri yarı, kara gözlü adam rüyasında gördüğü edibe hiç benzemiyordu | Bizim buna güleceğimiz ge lir Fakat düşünürsek acaba çoğumuz da böyle değilmiyiz ? Ve edebiyat içinde sevdiğimiz mu harrirlere hayat içinde rast gelince onları tanır mak istemez, yani oldukları gibi gürmiyerek yüksek payeye çıkarmak istemez miyiz? Abdillhak Hamit hakkında bütün eserleri üzerine değil onun, imescli «Milliyete gazetesinde son 5