ZAMAN Burhan Toprağa Nedir zaman, nedir, Bir su mu, bir kuş mu? Nedir zaman, nedir, İniş mi, yokuş ma? Bir sese benziyor: Çukurdur önünüz, Bir sese benziyor: Kül oldu dününüz. Belki de bir hırsız, İzi, lekesi var. Belki de bir hırsız, O yok, gölgesi var. Annesi azabın, Sonsuzluk, şarkısı. Annesi azabın, Ruhumun tıpkısı. İçimde bir nokta, Dönliyor aleve. Necip Fazıl KISAKÜREK İçimde bir nokta, Beynimde bir güve. Zamanın çarkları Sizi yürütüyor. Zamanın çarkları Beni öğütüyor. Zaman ber yerde ve Her şeyin içinde. Zaman her yerde ve Acemde ve Çinde. Nesirler : şişer yaz, günü zerreleriniz saallerce li içLiklen sonra bir ağaç altında hiç arka üslü uzandınız mı? Gözler, yeri noklalayan yapraklar üzerinde bir örümcek sessizliğile dolaşır, bazısında biraz durur, bir şeyler arıyor- muş gibi bazısında biraz daha ısrar eder, sonra ne yaplığını bilmeksizin aynı mul- taril hareketleri tekrarlar. Manlığın sıkıcı çercevelerinden, yoru- cu ölçülerinden kurtulan düşüncelerin arlık başı boşlur, mehlabı yakalamıya çalışan çocuklar gibidir. Gölgelenen göz. lerin önünde her taraftan kopup gelen şeffaf hayaller birer kelebek gibi uçuşur; ve cisim hir ölü sessizliğile kımıldanma- Bir yer verin omsuz, Ha yakın, ha ırak, Bir yer verin onsuz, Ya sema, ya toprak. Necip Fazıl KISAKÜREK AĞAÇ ALTINDA dan, upuzun, öylece kalır. Böyle hir yaz günü zerrelerim güne- şin bülün alevini içliklen sonra ben urka üslü uzanmış, ellerim başımın allında, gözlerimi yapraklarda dolaştırırken bana la bir say, hiç bir şey sormayınız! Söy- iyem e bakışlarım böyle dağınık, mekdndan, zamandan uzak, her şeyden uzak, üki kere ikinin dört edemediği bu âlemde, bir yaprak dökümünü andıran uçucu hayal kafilelerile bir an başbaşa kalayım. O zaman bana hiç birşey sormayınız ! Söyliyemem. Suut Kemal YETKİN