ya az geliyor. Bu eserinen can alacak yerlerinde bile, piyano ile orkestro, en iptidai birliğe varama- dılar. Ulvi Gemalin sonntı oyun sayılığı besbelli. Zira piyano ile vtkestro hiç bir mana ifade etmi- yen seda ve aksi sedanın girişdiği uzun ve sonsuz bir muhavere halindedir, Ne yazık ki Ulvi Ce- malin “Bayram, ında dü “Konser- fino, sunda da fakirlik en bâriz hassa olarık kaldı. Ulvi Cemalde görülen kusur lar Necil Kazımın “İli orkesiro parçası, bir yaz hulırası, şir, çifte tekli, adındaki parçalarında fazlasiyle © mevcuttu. Üstelik onun Oobir de geirdne aralı var. Eserleri biteviye kücük vari» yasyonlarla asli madilesini tekrar- layor, «durmadan aynı musiki cüm- leleri kulağımızı yalayıp geçiyor- du. Parçalar son derece dağınık ve İslikametlsizdli. Kompozitör bes- telediği şeyin sık sık esas plânını unutuyor, ne diyeceğini şaşırıyor, tolorruat üzerinde israr ediyor, yoruluyor ve dinleniyor. ( telli) si ise kıvrak bir dans havası olacak yerde, karakteri dejenere olmuş bir afyonkeşin hulyalarım anlatan marazi bir etüde dönmüş- tü. Bununla beraber bu konserde asıl dikkatimizi bağlıyan şey, şel ve şefin bir jesti oldu. Almanlara has mekanik vir vekâr ve cididi- yetlle genç o kemipozitörlerimizin parçalarını çaldırdıktan soüru, şef, melekleri bile alay ctmeye davei wlen bir şekilde yavaşencık kolu- nu kaydırıyor ve kenaradı hazır bekliyen okompozitörleri şahadet parmağının ucu ile çağırarak, İhal- ka teslim ediyor. Harikulüde beliğ olan bu jest - V yaratıcı ya nalkürim O e&ğe Vı olduğ için kıymet iiba izle nihayet bir tercümanı olan şelin buna cüret emmesi ve yaratıcının bunu haz- melmesi akılları durdurur - aca şuurlu mudur? İster şuurlu olsun isler şuursuz, bizim için mühim olan Türk sanatkürıdır. Türk bes tekâr, Guo Vndis ? ME THOMAS MANN VE ALMANYA Almanya içinde ve dışındaki wlebiyata dair İsviçre matbuntm- da yapıinn biv münakaşaya (Tho- AGAÇ mas Mann) da bir mektup gön- dererok karışmış, Almanya dışın daki edebiyatın bir Yahudi edebi-, ti olmadığını, Alman romanının cüternasyonul maliyet alışında Yahudi ( Wassernnnn) kadar kon- disinin ve kardeşi ( IHeinrieh Mann ) ın tesiri olduğunu, halbu- ki kendilerinin Yahudilikle ulaka- ları bulunmadığını söylemiş, Ak manya içinde bülünan hukiki ediplerin de imkân bulabilseler derhal Almanyadan çıkacaklarım ilâve ederek mektubunu şöyle bi- Lirmişlir; “ Binlerce insani, ahlaki ve estetik müşaledenin her gün bes- İedliği derin bir kanaal, bütün Al manyada hüküm süren İdareden ne Almanya, nede dünya için hiç iyi bir şey çıkmayacağım banu ispat elli, Bu kanant, beni üç se- nelir o bütün dünya karşısında Almanlıktan çıkarmaya kalkışın- lardan çok dalın derin surette kök saldığım bir memleketten uzak kalmaya maliküm etti. Şimdi ru- husun bütün derinliklerine kadaö eminim ki kör bir köle memleke- tinde yaşayacağına oradan kaçıma- yı tercih oedenlere, uymakla bu günkü ve yarınki dünyaya karşı borcumu yapmış oldum. , , (Thomas Maun) bütün ne- teçlerini evvolden kabul eliiğini bildiren bu mektubile nenba Al- İri manyayı nasıl bir harekete sevk edecek ? Kendisi şimdiye kadar Almanyaya girmekten menedil- memişdi. Kitapları serbestce sali- iyor, yazıları edebi mecmunlarda yer buluyordu. B.A. SOVYET RUSYADA TÜRK RESMi Eski, yeni Türk ressaımları- nın eserleri bir sergi halinde top- landı ve Moskovaya, Kiefe, sonra Bükreşe | gönderildi. Bu sergi, şimdiki Türk resmini temsil etmek iddiasındadır. Sergiyi teşkil eden egerlerin bu iddiayı ne dereceye kadar haklı gösterdiğini bilemeyiz. Ancak serginin gerek Moskovada, gerekse kielde büyük imuvallaki- yet küzaudığı, alkışlandığı söy- lendi ve Sovyel gazeteleri sanalı- mız hakkında methiyeler yazdılar, Dostluk çilvelerinin bu alkış- İunalatda ne dereceye kadar rol oyundığını arayacak değiliz, Aw- &ik görek oOMoskovada, gerekse Kiefde bu kadar sükse yapan ma- hut sergiyi burada, Ankarada da görmek isteriz. Medihlerin ne de- rece yerinde olduğunu © zaman anlamış olacağız. Bir çok sanatkârlarımız bu sergiden hnberdar olmamış- lar, işi irake davet edilmeimişlerdir. Bu cihet, serginin toplamına ruhu hakkında iyi bir fikir vermiyor. JE, İğrçgi Sahibi : N F. KISAKÜREK Ü. Nes. Mu.ı H. V. FIRATLI Basim yeri; Ankara - ULUS A e a Her cumartesi çıkar EEE i 187 ankara ı İÖ Lira rı 5 tira Posla Kulunu Yıllık Abone 6 Aylık abons