ON YEDİNCİ YIL. No: 5259 ULUS | 21 MART 1936 CUMAB Son haberler üçüncü' sayıfamızdadır -. ADIMIZ, ANDIMIZDIR Heryerde 5 kuruş Başbetke 1937 SERGİSİNDE F.R.ATAY |Ra Gazeteler hükümetin salâhi- yetli dayrelerinin 1937 Paris ser- gisine iştirak meselesi ile meşgul olduklarını yazmaktadırlar. Büyüklük ve zenginlik bakı- mından henüz bir şey söylene- mez: fakat yeni zamanların en mühim sergisi 1937 yılında Paris- te kurulacak olandır. Brüksel Sergisindeki türk içki $ ve sigara paviyonunu gördükter sonra, 5 ağustos 1935 tarihli Ulus gazetesinde üeşrettiğimiz Gd ye zıya: limesinden ne anlıyoruz? “— Pok az şey! cevabını ver- memek için kendimi güç tutuyo- rum.” Sözlerile başlamıştık. Brüksel sergisini 20 milyondan fazla in- san, yeni Türkiye hakkında hiç bir fikir edinmeksizin dolaştı. Halbu- ki yeni Türkiye hakkında 20 mil- yon insana tam bir fikir vermek üzere, aynı sergi için sarfettiğimiz paradan fazla bir şey harcamağa da hacet yoktu. Öyle kısımlar var- dı ki camekânlar içinde endüstri işlerinden birer örnek teşhir et- mişlerdi ve memleketlerinin güzel- liklerini, kültür ve bayındırlık iş- lerini diyoramalarla gös- termişlerdi. Biliyorsunuzki — bun- lar ucuz, kolay, Fakat yüksek zevk kontrolu istiyen şeylerdir. İtalya paviyonlarının, Habeşistan harbı- na Fikirleri hazırlamak için ve italyan sây ve medeniyetini sev« dirmek kasdı ile tertib olunduğu- na şüphe yoktu. Bulgaristan, bir türk evi olan paviyonu içinde, Nö- yi muahedesinden kurtulmağa ça- lışıyordu. Çünkü nihayet, dava- lar yalnız: vzaddi kuvvetlerle hal- edilmez. Mesole az veya'çok masraf yapmakta, küçük Lir paviyon ve- ya büyük bir saray kurmakta de- gil, bu nevi sergilerin, artık bir sa- tış panayırı ve eşya antreposu F den çıkarak, milletlerin kültür s-viyelerini, ekonomi ve endüstri hareketlerini, ve — hayatlılıklarını biribirine tanıtmağa yarayan yep- yeni bir müessese haline geldiği- ni düşünmek, ve bu yeni müesse- senin sanat ve tekniğine göre ha- zırlanabilmektedir. Bilhassa bu seferki Paris sergisine âdeta bir kültür ve medeniyet — nümayişi denebilir. Programı okuduğumuz- da şuna sevindik; ancak bir mede- niyet memleketinde bulunmak lâ- zam gelen teşhir gruplarından en büyük kısrmına ferahla iştirak ede- cek haldeyiz, Velev yalnız <ame- kâan örnekleri ile, fotograllar ve diyoramalarla, yirminci asır me- deniyet âlemi içindeki ha!'ki türk çehresini milyonlarca avrupalıya — göstermek - fırsatını kaybetmemeliyiz. /Sonmu 5. inci sayfada) Z GÖLÜNDE: Balıklar karaya vuruyorlar Muğla, 20 (A.A.) — Köyceğiz gö- lündeki balıklar henüz mahiyeti an- laşılamayan bir sebebten dolayı ka- _Iu'h'll raya baygın bir şekilde atılmaktadır. lar. Hâdise geçen ayın 23 ünde başla- mıştir. Balıklarda yapılan muayenede bir hastalık görülmemiştir. Balıkla- vın yenilmesi yasak edilmiştir. Hâdi- teden hirkaç Kün önce yer sarsıntısı olmuştur. Gölün bulunduğu yer vol- kaniktir. Balıkların ve suyun ziraat fakültesi baytar enstitüsünce müuye- nesi için su ve balık gönderilmiştir. Acaba bugün sergi ke- Lokarno devletlerinin anlaşmasından sonra yhş anlaşmayı kabul ederse Mayısta bir sulh konferansı toplanacak Eğer kabul etmezse Öbür dört devlet Lokarnoyu koruyacaklar Dün .ııı.nı kamarasında beyanaıra bulunan B. Eden könsey başkanı B. Brus'la beraber bi Fransız parlamentosunda beyanatla bulunan dış işler bakanı P.-E. Flanden Londra da Lendra, 20 (AA.) — Lokarno dev- letleri tarafından yapılan anlaşma gere. gince, ve bu anlı Almanya tarafın. dan kabul edildiği takdirde her halde önümüzdeki mayıs ayında, Brüksel'de veya Cenevre'de büyük bir sulh könfe- vansı toplanacaktır. Bu konferansa yalnız milletler cemi> yeti azâsı olan devletler değil, bunâ iş. tirak etmek isteyen öteki devletler ve bu arada Japonya ile Birleşik Amerika dahi dahil olacaktır. Konleransın. programında şu mese- leler. vardır: L — B. Hitler'in tekliflerinin gözden geçirilmesi, 2. — Orta Avrupanın tanzimi mese. Tesinin halli. 3. — Silâhların tahdidi için bir an. laşma yapılması. 4. — Finansal ve ekonomik mesele- lerin dünya ekonomik konferansı prog- rammın esaşı üzerinden halli, Dövizle. rin istikrarı, Ücarel serbestliği, umumi ve hususi krediler meselesinin halli, ve- fahın geri gelmesi için zeminin hazırlan- ması. İngiliz kabinesinin toplantıları Londra, 20 (A.A.) — Diş işlerle bil. hassa alâkalı bakanlar, dün saat 16 dan 17 ye kadar toplanıp B. Eden'in Lo- karno konferansı hakkındaki izahlarını dinlemişlerdir. (Sonu 5. inci saylada) Kamutayın dünkü toplantısı İnhisar memurlarının tekaüt kanunu kabul Kamutay dün B. Tevfik Fikret Si- layın reisliğinde toplanmıştır. Dahili- ye memurları kanununun ikinci mad- desi hakkında hükümetin istediği tef. sir encümence hazırlanarak umumi heyetin tasvibine sunulmuştu. Tefsire muhalif olduğunu mazba- tada tasrih eden B. Şükrü Yaşın (Ça- makkale), Divanı muhasebatın görü- Dünkü inkılâb dersinde Doçent B. Hıfzı Veldet sıyasal partilerin — edildi şüne iştirak eylediğini ve bunun bir te- sis mevzuu olduğunu, geçen yıl dahi- liye vekilliğince hazırlanan bir kanun - projesinde de vaziyetin tasrih edildi- —— &ini söyliyerek verdiği takririn kabu- lünü istedi. * Encümen adına cevab veren B. Ga- lip Pekel; 1700 numaralı kanunun i- (Sonu 2. inci sayfada) mahiyetlerini ve tatbik şekillerini anlattı l Evelki günkü inkılâb dersinde ih- tilâl tiplerini anlatan C, H. P. Genel Sekreteri R. Peker, dünkü desrinde, geçen yılki derslerden sıyasal parti- lere aid bir hulâsa yapacaktı. Peker bu işi yapmayı vazife olarak döçenti Hıfzı Veldete vermiş ve dersinin ba- şında bunu talebeye tebliğ ederek sö- zü döçenle bırakmıştır. Hıfzı Veldet, “["llıq.. un Dil Yarzrları EEPAL AAA AAA aRaanA Ü anaaanla Sayı Anlamlı Kelimeler Mi Sayı sözü ve anlamıyle — ilgili daha birçok kelimeler vardır. (Hisse) ve (Hazz) da bunlardan- dır. (Hisse): bir adama sayılıp ve- tilen parça demektir. Arap söz- lüklerinde bu kelime, sayı anlamı- na geldiğini yukarıda yazdığım (Hasis) ve aydınlık anlamında (ahass) sözleriyle — olduğu gibi saymak anlamında Yakutça (ah- sa) ve arapça (ih: ile etimolo- jik şekilleri biribirinin aynı olan (ihsas) da bir adama hissesini ver- mek anlamında kökle * birleşik gösterilmektedir. Bu üç kelimenin etimolojik tahlili şöyledir : () (2) (3) Ahsa : (ah > as - ağ) İhsa * (h t ıs 4 ağ) İhsas: (h H 1s * as — ağ) Üçüncü kelimenin üçüncü un - suru olan (_Gf) taki («) harfi (ğ) nin değişmişidir. Burada (s) nin değişmiş olduğunu gösteren — bir tanık ta: arap dilinde son iki har- fi aynı cinsten olan kelimelerdeki son harfin çok kere (1 — y) de - ğişmesine uğramasıdır. UAMAAMARARARRARARARAR ğ Bugünkü A konferans Hukuk ilmini yayma kuru- munun tertib ettiği konferans- ların öon dördüncüsünü Maliye Vekâleti teftiş heyeti veisi B. CEZMİ ERÇİN Bugün saat on beşle ş Ankara Halkevinde verecektir. Mevzu; Mali kanun- larda makable şumul, vergi ve resimlerde müruru zaman' dır. ARAPRARARARAARAARARDARARDARA' Yazan: Naim ONAT Yukarıda sayı anlamıyle birle - şik olarak anlamak, duymak ye- rinde kullanıllığını — gösterdiğim (ihsâs — ihsâ) gibi bunun kural altına alınmış bir çok örnekleri vardır. Arap gramercileri bunu, mahiyetini iyice anlamadıkların - dan, söylemeyi kolaylaştırmak için yapılan bir ses değişmesi sayar - r. Arapçada (Hazz) kelimesi de hisse gibi nasip anlamındadır. Bu kelimenin cemi olarak (ahuzz) ve (ahâzi) sözlerini gö - ruyoruz. Arapça mükesser cemile- rin bir takımı Türkçemizin aynı anlamdaki müfret şeklinden baş - ka bir şey değildir. Kelimelerimiz arap diline geçerken anlamların- da genellik bulunanlar cemi sayı- larak bunlardan ayrıca bir de müfret şekli çıkarılmıştır. Müfret diye alınan kelimeler de sonradan analojik bir şekilde cemi sanılan ölçülere sokulmuştur. Arapçada mükesser cemi vezinlerinin bir kural altına almamıyacak kadar (Sonu 2, inci sayfada) Turova kaz LA ı ısı yeniden başlıyor pe Bara geçen yılm üç dersinin bir saatinde hulâsa edilmeğsinden ibaret olan vazir C feyi yapmak üzere sıyasal partilerin — mahiyetlerini ve dünyadaki tatbik şe- —— killerini pek iyi bir surette anlatarak —— vazifesini yapmıştır. Hıfzı Veldet kırşehirli bir halk ço — cuğu olarak bir taraftan lise tahsili- — ni yapmakta iken bir taraftan da | Türkiye Büyük Millet Meclisinin An- karada kuruluşu günlerinde meclisim sekreterliğini yapıyordu. Sonra Av- 3 rupada tahsilini bitirerek dönmüş ve — İstanbul - üniversitesinde hukuk do- — çentliğine seçilmiştir. Dünkü vazifes 4 sini yapışı kendisinin Maarif vekâle- tince inkılâb dersi doçentliğine tayi- nindeki isabeti göstermiştir. Dersten sonra Recep Peker tale- — beye Hıfzı Veldetin hulâsasını takdir etmiş ve kendisini hem vazifede, hem de inkılâbı yaymak heyecanında genç talebeye örnek olarak göstermiştir. BÖLGESİNDE: Suların yükselmesi dureu Edirne, 20 (A. A.) — Sular iki — saat önce durmuştur. Ve ayni dur- gunluğu muhafaza etmektedir. 30 lerde oturanlârla eşyaları polis ve it- — faiye tarafından hazırlanan sandal- Ş larla kurtarılmışlardır.İnsanca ve hay- — vanca kayıp yoktur. Vaziyet Gazi- — mihal köprüsünden ve başka yerler- den tarassut edilmektedir. Paolis ve — itfaiye kuvvetleri tetiktedir. Musta- — fapaşadan alımnan haberlere göve, fe- yezan orada daha fazla zararlara yol ğ açmıştır. ” ZN AT SK