ON YEDİNCİ YIL. No. 5260 ADIMIZ, ANDIMIZDIR LONDRA KONUŞMALARI BİTTİKTEN SONRA Almanyanın Lokarno devletlerine vereceği cevab hakkında tahminler yürütülürken B. Hitler yeni bir nutuk söyliyerek alman görüşünü anlattı. Londra, 21 ÇALA.) — Deyli Meyl gazetesinin diplomatik aytarının Lond. ra'da alman delegasyonuyla sıkı temas Dün Hamburgda bir natuk daha veren B. Hitler (Nutkun metni 5. inci sayfamızdadır.) ta bulunan mahfillerden öğrendiğine gö. re alman bükümeti, Beyaz kitabta ya zılı teklifleri baştan başa reddettiğini Başbetke YENİ VAZİYET F.R. ATAY Lokarnocuların kararları hak- kında dün gelen telgraf haberle - rini herkes merakla okumuştur. Bu satırları yazıncaya kadar he- nüz İtalya ve Almanya cevab ver- memişlerdi. Fakat Hitler'in, .'sv sembolik de olsa, Almanya sınır - ları içinde yeni bir ecnebi işgalini kâbul edeceğinden, ve askerlik dışı bölge içinde egemenlik hak- larının tahdid olunmasına boyun eğeceğinden şüphe edilmekte idi, Dünkü telgraflar arasında en mühim izahlarda bulunan zat, Mösyö Flanden idi, Almanya'ya karşı zecri tedbirler teklifine, di - ğerlerini bırakınız, Belçika tara- fından bile mukavemet edilmiş - tir. Andlaşmaların metni ile ingi- lizler, fransızlar kadar ve onlar gibi, alâkalı değildirler. İngiliz alâkasının ne kadar da- ha umumi olduğunu, tasarlandı- ğını okuduğumuz mayıs - koönfe- ransı programında görüyoruz. Bu konferansa gazete ve ajanslar şimdiden sulh konferansı adını vermişlerdir. Konferansa bütün dünya milletleri çağrılacaklar - dır. Milletler Cemiyetinin, - silâh- sızlanma konferansmın, Londra dünya ekonomi konferansının te- şebbüsleri, derdleri, iddiaları bu yeni organizmanın içinde bir da- ha tetkik olunacaktır. Sulhu teh- did eden tehlikeler nelerdir ? Po- litika buhranı, ekonomi buhranı, silâhlanma yarışı! Bunların hep - si birbirlerine bağlıdırlar. Birbiti ni doğurmakta, yahud biribir! tünde tesir — göstermektedirler. Eğerumumi bir güvenlik elde edilmek isteniyorsa, bütün millet- (Sonu 6. ıncı sayfada) bugün bildirecektir. Ayar mahfiller, bu tekliflerin Almanya aleyhine milletler a- rasında fark gözetir mahiyette olmasın- dan ve Almanya'nın Ren bölgesindeki hakimiyetini tahdid eylemesinden dola. yı reddedildiğini ilâve etmektedirler, Alman hükümeti, askerlikten ayrı- lacak 20 kilometre derinliğindeki bölge- ye italyan ve ingiliz kıt'aları gönderil- mesine karşı gelmekte, bundan başka, İransız « sovyet paktının Lokarno and. laşmasiyle telifi kabil olap olmadığı me- selesinin La Hey adâlet divanının ha. kemliğine havalesini de kabul etmemek- tedir. İngiliz hükümeti mahfilleri, Alman. ya'nın bu teklifi bekle- mekte idiler. Bununla beraber, 9 şen gece, görüş. melerinin devamına imkân verecek iki- Si ortası bir teklifin ileri sürülebileceği ümid edilmekte idi. Deyli Telegraf gazetesinin öğrendi- #ine göre Von Ribbentrop, Lokarno devletleri teklifleri hakkındaki raporu- nu vermek üzere bugün tayyare ile Ber. lin'e hareket etmiştir. Alman delegesi, yarın Hitler'in cevabı ile birlikte döne- bilecektir. reddetmesini aK “A,) — Salâhiyetli in. söylediğine göre, Al- manya hükümeti, Lokarno devletlerinin tekliflerini kat'i surette reddedecek 0. hursa, bu devletlerin yeni tekliflerde ba- lunmaları çok imkânlıdır. Bununla be. raber bu tekliflerin Almanya tarafından kat'i surette reddi beklenmemektedir. Diğer taraftan Lokarno devletlerinin, Almanya tarafından — yapılması ihtimali olan karşılıklı teklifleri üzerine görüş meyi kabul edecekleri söylenmektedir. Londra, 21 (A.A.) — Gazeteler şu fikirdedirler ki, eğer alman'ların tek ta. raflı bitaraf bir bölgenin kurulmasına itirazları uzlaşmaya engel oluyorsa, Fransa hükümeti başka bir hal çeresinin bulunmasına yardım etmelidir. Meselâ bu bitaraf bölge iki taraflı olabilir ve Fransa'ya tesadüf eden kısmında da in- giliz - italyan askerleri bulunur, diyor lar. Deyli Telegraf gazetesi şöyle yazı- yor: “Lokarna - devletleri, Almanya'nın meydan akumasına karşı çok büyük'bir (Sonu 5. inci sayfada) Lokarno devletleri Projesinin yazılış ve dağılış tarzı tenkit ediliyor Varşova, 21 (A. A.) — Pat ajan- sı bildiriyor: Polonya gazetelerinin Londra ay- tarı, Lokarno devletlerinin projesini ve bu projenin Milletler cemiyeti kon- seyine verme şartlarını şiddetle ten- kid etmektedirler. Vereceği neticeler itibarile çok ehemiyetli olan bu pro- je konsey azasına toplantıdan ancak iki saat önce verilmiş ve bu suretle der'n bir tedkikin önüne geçilmiştir. Bu suretle hareketin sebebi, pa- zartesi günü projenin tasvibini im- kân içine sokmaktır. Bununla beraber, Fransa ve İn- gilterenin kendi kararlarını konse- yin diğer azalarına kabul ettirmek niyetleri konsey azasmın çoğunluğu- nun ciddi bir muhalefetile karşılaş- mıştır. Könsey azaları, bu derece u- (Sonu 3. üncü sayfada) ı Toprak bayramını bugün törenle kutlayacağız Bugün köylüler misafirimiz olacaktır. — Ziraat Enstitüsünde 600 kişilik bir yemek verilecek - Halkevinde konferans ve müsamere var. Geçen yüki toprak bayramında bövlülerimiz Yüksek ziraat enstitüsü önünde 21 mart bütün dünyada topr-' bayramıdır. Bugün ilkbahara giri: mizin ilk günüdür. Kültür sahibi bü- tün milletlerin bir taraftan toprak ile uğraşan fertleri, diğer taraftan şe- hir halkı bir araya gelerek bu mutlu günü hakiki bir bahar neşc si içinde birlikte geçirirler. Ulus,, “ un Taprak bayramı günü yurdumu- zun bir çok yerlerinde törenler ya- pılir. Bugün Ankarada binlerce köy- kü ve şehirli yurtdaş, Halkevi Köycü- ler şubesinin önayak olmasile ha. :ikî bir bayram günü yaşıyacaklar. a. . (Sonu 6. ıncı sayıfada) Dil Yazıları Türk- Dili İle Yunanca arasında münasebete dair ( ”Günşe - Dir” tırmaları metodu, teorisinin açlığı geniş ve verimli dil karşılaş- yurdumuzdaki dil meraklılarına yeni bir ça- lışma alanı açmıştır. Türk Dili Kurumu ileri gelirlerinin bu yol- dahi yazıları, kurum dışındaki dilseverler üzerinde de izler bı. vaktığını, bugün neşrettiğimiz şu yazı gösteriyor. İstanbulda dile meraklı bir göz hekiminin yaptığı bu dil etüdü, teoriyi kav- ramanın Türk Dilinin Yunancadaki izle- ri çok eski ve esaslı münasebetlere delâlet edecek mahiyettedir. Kü- çük bir tetkik bu kanaati doğura- cak bol ve güzel neticeler vermek- ten geri kalmaz. O kadar ki bazen birçok Türkçe sinonim veya omo- nimlerin aynen Yunan dilinde de mevcut bulunduğu görülür. Mese- lâ “arzu” mefhumu etrafındaki medlülleri ifade etmek üzere tes- bit olunabilen Yunanca kelimeler- den sekiz tanesinin Türk dilinde yaşıyan sözlerden başka bir şey ol- madığı müsahede edilebilir. Yalnız su var ki her iki dilde yer almıs bulunan bu kelimelerin her biri Türkcede ayrı bir mana inceliğini ifade etmek - vazifesini üstüne almış bulunurken, Yunan- cada bunlarm arasında öyle bir iş bölümü görülmivor; her keli- (Sonu 2. inci sayfada) diller arasında mukayesede ne büyük bir ğunu açıkça meydana çıkar maktadır). faydası oldu- İ | ,f 22 MART 1936 PAZAR Son haberler üçüncü sayfamızdadır Heryerde 5 kuruş Fıkra Eski hikâyeler.. Bilmem vakanüvisleri okuma ğt sever misiniz? Zamanın en kü çük hâdiselerinden bahseden bu kitablar arasında, bazan, uyandı- rıcı, yahud ürkütücü, veya sizi bu- gününüzle avutan ne fıkralara te- sadüf edersiniz. : İşte size 1244 tarihinden bü hâdise: Aorapa hıyaletine gir mek istiyoruz. Fakat acaba ken dimizi halka hazmettirebiler 4 miyiz? Kurüçeşmeli Hasan Bey- le Avni Beyi çağırıyorlar. Setra pantalonla, yeni — kıdığa soku yorlar ve Ramazan günü çarşı « salıveriyorlar. Halk bunlara nasıl bakıyor, diye arkalarında da te « cessüs memurları var. Memurlar- dan yeni kıyafetin halka pek çir- kin göründüğü haberi geliyor. Ne yapsalar beğenirsiniz: Kuruçeş meli Hasan Beyle Avni Bey niha- rı ramazanda alenen eklü şürpten maada diğer kebairi irtikâp eyle- dikleri sebeble biri İzmite, diğeri Bursa'ya nefyolunmustur.., Bu fıkrayı okuduktan sonra insanın şöyle bir kıravatını dü> zeltmek, pantalon ve caket de - ğiştirmek, antre askısındaki şap- kalarını gözden geçirmek hatırı- na geliyor. Gömleklerinizi, yaka- Tarınızı, beyaz Tırak yeleklerini- zi kucaklıyacak oluyorsunuz. Aradan yedi sene geçiyor. Hal- kı resme alıştırmak lâzım, Sırma- İvağır üniformalarını giyen mandan ve subaylar hassa müşü- rünün yalısında toplanmıştır. Pey: lerbeyi sarayı ötesinde bir. tabur Sahriye, üç tabur hassa askeri üç top ve mızıka yerleştirilmiştir. Nuh kuyusu caddesinde bir tabur, Mehmetpaşa köşkünde iki tabur, kısla ivinde harbiye toksru ve -"t top ve bir alay süvari, saray ile kışla arasında da kırkar adım ara ile süvari ve yaya karakollar, va- kanüvisin sözü ile, “muntazarı tas- vir” dirler. Resim bir faytona bü- yük törenle konulmuştur. Has- sa Feriği Fethi Paşa ile Mws- tafa Nuri Paşa ve — hassa ve mansure müşürleri faytorun önünde ve İzzet Beyle Serasker Hüsrev Paşanın arkasında olarak Selimiye kışlasına gidiliyor. Pa- dişah bile kışlaya pelmiştir. Mü- şürler ve paşalar vesmi rına alarak indifivorlar. lar kesiliyor. Hüdayi şeyhi tara- fından dua, sümbüli şeyhlerinden Yırmıs Efendi tarafından fatiha okunduktan sonra virmi bir. pare top atılıyor ve bütün asker ves - min önünde geçid yapıyor. Vaka nüvis diyor ki: “Birkac gün son - ra Babıâliye gönderilen — tasvir alayı dahi sörülecek sevdi. Duası- nt sadi seyhlerinden Hasırcızade (Sonu 6. ıncı sayıfada * Edirnede sular gene yüksel | Dört, beş mahalleyi yeniden su bastı - Sular attında kalan Edirneden bir görünüş (Yazısı 6. ıncı sayfada)