27 MAYIS 1941 BAD |) 4üncü Yti - No. 1099 Dikkate Şâyan Bir Vaka İşte size senginler.. Bun- gayesi sadece apartı- manlarından, tahvilâtların- dan muntazam irad ve faiz almağa inhisar eder. Vatan müdafaası, karp tehlikesi enların apykularını kaçırır. Memleketin uğrayacağı teh- Kkeden dolayı değil, kârla- fuma, sermagelerine gelebi- locek teşcvvüşten dolayı! ıg Hüseyin Cahid YALÇI I lmanlar Giride paraşlit- çüler attıkları zaman bir 'kaç yüz muhafızın neza- reti altında bulunan çok miktar- daki İtalyan esirlerinin yanına ameyi düşünmüşler ve onlara verilmek üzere tüfek bile götür müşler. Fakat * bundan başka, mahpusları tahliye ederek onla- 7a da kendi davaları uğrunda bharp ettirmek istemişler. Yal- mz Alman paraşütçüleri tara- fandan serbest bırakılan bu Yu- man mahkümları ,arkalarındaki mahpus üniformasını bile de- eği akıllarına getirme Almanların verdikleri si- Khları vatanlarının aleyhinde değil, vatanlarının düşmanları aleyhinde kullanmağa başlamış- lar ve derhal Almanlara hücum etmişler! Yımanlıların dolandırıcı, hir- G, katil gibi ferdlerinde bile mevcut olan ve göze çarpan şu watan muhabbeti tezahürü ken- dilerini in mümtaz bir tabakası ve manevi şefleri gibi telâkki eden ve güya münevver tanınan güruh için ne kı- Bartıcı bir hâdisedir. Yunanis- ,tan, Giriddeki mahpusları - ile ,Hftihar imkâmnı bulacak kadar bir taraftan bahtiyar görünür- ken diğer taraftan ayni Yu- nanistan Çolakis gibi kuman - danların düşmana hizmet et- mek kadar alçalacağını görmek acısım da hissetmektedir. Fakat bu bakımdan Yunanis- ftan Avrupanın bir çok memle- ketlerine nazaran gene çok yük- sek bir mevkide kalmıştır. Yü- nanistanda Çolakisler küçük bir ekalliyet, bir istisna teşkil ediyor. Fakat Avrupanm sair taraflarında Çolakislerin temsil ettiği bozgunculuk ve alçaklık Truhu bir gangren gibi sosyeteyi kacet yoktur. Avrupanın — yı- kılmasını Almanların harikulâ- deliğine atfetmek te yersizdir. Avrupa medeniyeti —ufak bir Tüzgâr ile yıkılmağa namzet bir hale gelmişti ve ilikderine kadar çürümüştü. Çünkü bu medeniyet ve bil- bassa Cihan Harbinden sonra vücud bulan dünya maddi ni- metlere, zevk ve safaya, sefa- hete düşkündür. Bu medeniye- tin bilhassa güzide zümresi, | memleketin mukadderatımı elde tutan sınıf, mebuslar, yüksek memurlar, askerler, muharrir- ler, mütefekkiler, zenginler hep maddiyata tapıyorlar; dünyada yalnız rahat, servet, zevk arı- 'yorlar. Vatan, hürriyet, ahlâk gibi mefhumlar onların kulakla- rına eskimiş bir masal kadar tatsız geliyor. Fedakârlık — gü- lünç bir mefhum olmuştur; ferd- ler arasında — tesanüt ortadan kalkmıştır. Herkes yalnız nef- gini dügünüyor ve her şeyi ken- di menfaati uğrunda feda edi- yor. | Böyle bir sosyetede artık va- tan uğrunda fedakârlıktan bah- Bedemezsiniz. Hayır, bahsedilir ve bu fedakârlık ağızdan bıra- kılmaz. Fakat yalnız ağızda kalır; bir süsten ibaret görünür ve ancak bir takım safdilleri al- datmağa yarar. Meselâ, işte Bize bir gazeteci, Fakat bu ga- zetenin hikmeti vücudu yalnız sahibine para, apartıman ve lüks temini için bir âlet olmak- tan ibarettir. Oradaki kalemler Batılık birer âlüftedirler. Za- man zaman, garp sosyetelerin- oe patlak veren re: man zaman neşriyat vukua gelen ifşaat 0 memleket- leri kemiren ma kanseri Bunların gayesi sadece apartımanların- dan, tahvilâtlarından — munta- zam irad ve faiz almağa inhisar eder. Vatan müdafaası, harp Yeni Saba GÜNLÜK SİYASI HALK GAZETESİ Devlet Şurası ütçe 309.734.3 MECLİS BÜTÇEYİ MÜZAKEREYE BAŞLADI P Riyaseticümhur, Divanı Muhasebat, Başvekâlet, Matbuat, istatistik, Meteoroloji, Diyanet işleri, düyunu umumiye, Maliye ve Güm- rük, inhisarlar vekâletleri Bütçeleri kabul edildi Başvekil R. Saydam yapılan temennilere cevap verdi Maliye Vekili uzutî—l)eyanatta bulundu - yeni bütçenin esaslarını izah etti /Ankara 28 (Hususi) — Bü - yük Millet Meclisi bugtin saat İkide Abdülhalik Rendanın ve- isliğinde toplandı. Dinleyici lo- caları çok kalabalıktı. Vekiller ön sırada yer almışlardı. Evvelâ Maliye Vekili — FPuad Ağralı bir saatten fazla süren nutkunu söyledi. Müteakiben Müstakil Grup Reisi Rânâ Tar han bütçe hakkında temenniler- de bulunarak devlet mübayaa- tının tasarruf maksadile tevhid edilerek bir elden ideresini üc- retli memuriyetlerin maaşa ka) bini bilhassa istedi. Söz âlan Mazhar Müflü ta- sarruf maksadile dördüncü ha- Yunan Kıralı | Alma n/ya neşretti Kandiye şehri harabeldu Kahire, 26 (aa.) —- Yunan kralı Jorj, Giridi terketmeden | evvel bir. beyanname neşrede - rek, harkâtı işkâl etmemek için hükümetle beraber adayı terk- eylemekte — olduğunu bildirmiş ve demiştir ki: “Müttefik orduların ve kadın erkek her yaşta bütün Giridli- lerin, elindeki bütün makineleri mutad vahşetiyle kullanan düş- manın semeresiz - hücumlarma karşı, şereflerini ve hürriyetle- rini müdafaa için en büyük teb- cillere şayan bir cesaretle mü- cadeleye devam ettikleri bu kah: raman adadan harekete derin bir teessür içinde karar ver -| dik. ,, Yunan milleti ile ve bühassa bu adanın halkı ile müftehirim. | Kral, orduya minnettarlığını bildirmekte ve beyannamesini şöyle bitirmektedir : | “Adadaki bütün muhariplere | hitap ediyorum ve kendilerinden | arkadaşlık havası içinde - sıkı durmalarını ve bu suretle milli birliğin idamesine yardım etme- | lerini taleb ediyorum. Nihai zafere imanmn vardır. | Nihaf zafer bizim olacaktır. (Sonu sayfa 6 sütun 5 de) tehlikesi onların çırır. Memleketin uykularını ka- na, sermayelerine gelebilecek teşevvüşten dolayı! Tekaüde sevkedilmiş generaller, bir bal- | taya sap olamamış harisler, ka- tır gibi inatçı ve lâf anlamaz| muharrirler, kokain, eroin ve saire iptilâsı içinde müvazene -| lerini kaybetmiş hasta ruhlu müvazenesizler, ukalâ yaratıl- mış beyinsizler, entrikacılar Av- rupa sosyetesini ve medeniye- tini yıkmış âmillerdir. — Alman istilâsına bunlar piştarlık hiz- metini görmüşler ve çığırtkan rolünü oynamışlardır. Hepsinin yüzünde - riyakârlıktan — yapıl- Mış bir maske vardır. Hepsi bi- rer âkil, filozof ve vatanperver ağziyle konugurlar; en açık düşman tehditlerine göz kapar- | | garp - uğrayacağı | tehlikeden dolayı değil, kârları- bir beyanname Amerika- yı tehdit ediyor Eğer kafilelere Amerikan gemile- ri refakat ederse harp çıkacakmış Roosevelt'e ya- pılan tavsiyeler Nevyork, 26 'taa.) — Ame- rikanın durumu hakkında müta- lsa yürüten News Republie di- yor ki Amerika hiç değilse şunları yapmalıdır 1 — Yalnız harbin devamı müddetince işgal altında bu - lundurulacağını resinen vâdede- rek ve İngiltere ile birlikte hare- ket ederek Dakarı üzere yapılacak etmek, 2 — Mihver taraftarı olan Vichy hükümetine ait olarak nısıf küresinde bulunan bütün adaları zaptetmek 38 — Müdafaa için lüzumlu (Sonu sayfa 5 sütun 6 da) sefere iştirâk lar. Çünkü menfaatlerine halel geleceğinden korkarlar. ta- nan menfaati uğrunda fedakâr- lıktan bahsedenler onlar naza- rında vatanın düşmanlarından daha —büyük — düşmanıdırlar. Çünkü vatan düşmanlariyle uz- laşırlar: İşte Guisling hüküme- ti, işe Alman istilâsı altında Av- rupanın - her tarafınraki kuk't hükümetler, Fakat onlar va- tanlarını lar, bütün gayretleri iftiralarlı entrikalarla onları lekelemeği matuftur, İşte Avrupa bu türlü münev- verler ve güzide zümreler yü- zünden yıkıldı, Bu çürük ve mü- toaffin güruh karşısında, Girid dağlarında vatan düşmanlariyle bBoğuşan Giridli kağller ve ca- niler ne muhterem iİnsanlar! Hüseyin Cehld YALÇIN zaptetmek | sevenlerle uzlaşamaz- ridat fazlasının ve bütçede ya- pılacak bir. çok tasarrufların olduğu “| milli müdafaaya maliye bütçesinde her Bene cemiyetlere yaptian ve mühim bir yekün tutan nakdi yardımın millf mü Bu — wkidlere evvelâi bütçe encümeni muharriri Hüznü cevap verdi. En (Sonu Eyü'n 8 sütum 1 de) İraktaki muhasamat son safhada Raşit Ali de kaçacak mi? Londra, 20 (a-a.) — Revter: | Raşit A hükümeti nazırla- rmmm - ve ailelerinin yaptıkları seyahatlere dair Londraya ge- len haberler, Raşit Alinin giltere ile harbin lcesini git- tikçe şüpheli gördüğü ve henüz vakitken dağılmak ve kaçmak için tertibat alındığını akla ge- (Sonu sayfa 5 sütun 7 de) RESMİ —HARP — TEBLİĞLERİ İtalyan Resmi Tebliği Roma, 26 (a.a.) — İtalyan! orduları umumi karargühının 355 numaralı tebliği | Şimali Afrikada Tobruk cep-| | hesinde bir keşif hareketi esna-| sında otomatik ve tank defi| (Sonu sayfa 6 sütun 6 da) | ANARARARA —HARP—, | VAZiYETİi | Bir hava mey- danı etrafında' | Maliye Vekili- hin beyanatı Ankara, 28 (a.a.) — Maliye Vekili Fuad Ağralı, 1941 malf yaılı bütçesinin müzakeresine tahlilinden geçen 1941 mali yılı Müvazenel umumiye kanın lâ- yihası yüksek tetkik ve tasvibi- nize arzedilmiş bulunuyor. Avrupada başlıyan harbin (Sonu sayfa 6 sütun 1 de) Milli Şef Mecliste meşgul oldu Ankara, 26 (Hususi) — Milli $ef İsmet İnönü saat 3 de meclise gelerek geç vakte kadar dairelerinde meşgul oldular. Irak Harbiye Nazırı Anka- raya geldi Nazırın uzun müddet burada kalacağı anlaşılıyor O7 "e Üa p “ K Ç _m Dr. Refik Saydam ir hezimetin tarihçesi - |27 Mayısl 27 Mayıs 940 günü saat 12.30- da Belçika krah İngiliz kuvvet-| leri kumandam , Lord (Gort) a #a telgrafnameyi çektirdi: — | “Belçika ordusunun manevi- | yatı pek bozuldu. Ordu dört gündenberi, İngiliz. hava kuv- vetlerinin men'e muktedir ola- madıkları kesif bir hava bom- bordımanı altında, durup din- lenmeden harp etmektedir. Müt- tefik ordu gruplarının çevril- Miş olmasını ve Almanların e- zici bir hava hâkimiyetine ma- | lik bulunduklarını işiden ve gö yen kıtaldeteyaziyetin.. ümiteie | olduğuna hmanmaktadırlar. Bel- | Çika kuvetlerinin artık harp edemiyecek bir hale gelecekleri anı yaklaşmaktadır. Kral, bir hezimete mâni olmak için niha- yet teslim olmak mecburiyetin- de kalacaktır.,, Ayni gün saat 14.40 da umu- LFIKRA | Ankara, 26 (Telefonla) — Bir müddet evvel şehrimizi ziye- ret etmiş ve sonra Iraka dönmüş olan Irak harbiye nazırı Naci Şevket bugün tekrar Ankaraya geldi. Evvelce bildirildiği gibi Naci Şevket — bundan bir kaç gün evvel refikası ve çocuklarını Ankaraya göndermişti. Tahmin edildiğine göre; Naci Şevket uzun bir müddet An- karada oturacaktır. Irak elçimiz gitti Ankara, 26 (Telefonla) — Bir kaç gündenberi şehrimizde YAZAN: a) Ş bulunan Irak elçimiz Cevat Emekli General Açıkalın bu akşam Iraktaki va- Kemal Koçer zifesine hareket etmiştir. Malemi meydanı kanlı mu- harebelere sahne olmakta- dır. Dar bir köprü başında, || çok değişik şartların çıkar- |! dığı güçlükleri yenmek için, iki en büyük hasmın kuv- vetlerini çarpıştırmak mec- buriyetine — düşebileceğini, hâdise günlerine kadar han- gi ince zekâlar kestirmişti! Gerçi, muharebe ı yer a: ranmazdı. Fakat, yalnız ha- va yollarile en çetin muha- rebe vaziyetlerinin - beslene- (Sonu sayfa 4 sültun 4 de) ——— ——— Ege denizi seferleri açılıyor Köstence, 26 (a.a,) — Ru - manya deniz yolları (daresi Ege denizini seferlerine başlıyacak - tır Bulgar bandıralı bir kaç pur Selânike giderek nizle Ege denizi ara: lere ba; va- Usta semerci ölüverince Yazan: Aka Gü Gazetelerde yazılan her fıkra mutlaka siyasi olacak değil ya. Biraz da ilmi, edebi, içtimai, hattâ mizahi oluversin, ne ç- kar? Yok, ille bir mâna; cümleleri, kelimeleri altına gizlenmiş - bir mefhum aramak farz ise, o da okuyucunun keyfine kalsın Gerçi şu kan ve politika fır- tınası içinde harpten, siyasetten başka bir şey konuşulmiyor. Bu da konuşanların bilecekleri şey. Ben bugün sırf hoş olduğu için - cinassız - bir fıkra y ııdılıx rum, Fıkra benim mamulâtım değil. Geçende politikayı seven nükteci bir dosttan işittim Köyün bir semercisi vardı Doğrusu usta kişi idi. Bir gün ansızın ölüverdi. Deccala kadar kim yaşayacak ki, Şemerci usta da rahmete kavı Köy halkı ust a gö türdüklerinden fırsat bulan kö- yün Bütün eşekleri sapa bir harmanda toplanırlar. Bir dü- Geçen sene bugün Belçika Kralı teslim olmuştu mi karargâhi — ziyarete gelen başkumandan — vekili generala 'de şu beyanatta — bulunmuştu:| “Belçika mukavemeti kırılmak üzere bulunmaktadır. Tıpkı çok kullanılmış bir halat nasıl ince- lip nihayet koparsa cephemiz de yavaş yavaş inhilâl etmekte- dir.,, Si Zaten o gün daha şafak sö- kerken Belçika kralı, Belçika' orduları emrine verilmiş olan' 60 ıncı Fransız fırkasını, Fran-i sız kumandanlığına iade etmi: ki bu hareket o sırada düşman- dan mütareke talep etmiş ol- mak mânasını tazammun eder- di. Gene 27 mayıs sabahiı ge- neral — (Blanchard) — general (Georges) a şu telgrafnameyi gönderiyordu: “Vaziyet Belçi- kalıların cephesinde saat geç- tikçe fenalaşmaktadır. Belçika- hlar (60) ci fırkamızı şimal mıntakası kumandanı amiralin USonu sayfa 5 sütun 7 de) ! <— ğün, bir dernek, bir sevinçtir başlar. Eşeklerin en çaçaronu - ki insanlar böylesine hatip derler - söz alır: — Arkadaşlar! Bayram ede- lim bayram! Semerci usta — ök du. Dükkânı kapandı. Tereke si satılığa çıkarıldı. Artık se- mer yapaâcak yok: Bu yüzden sırtımıza semer vurup Üüstüne ağır yükler yükleyemiyecek - ler! Şimdenöte rahat edeceğiz. Çeşmeden bol su, yasladan bol ot, torbadan bol arpa yeyip yan geleceğiz, safamıza bakacağız! Öteki eşekler keyiflerinden kendi dillerince üç defa şa, şa, şa! diye haykırırlar. - Fakat içlerinden yalmız bir| ihtiyar eşek bu alkışa karışmaz, | Ötekiler sinirlenirler, müşterek | sevinçlerine neden katışmadığır| ni sorarlar. İhtiyar eşek şöyle bir gülümserde şu cevabı verir:| Ben çok - tecrübeler geçir-| mişimdir. Siz daha toysunta, bilmezsiniz. Semerci ustanın ök mesiyle iş bitmez. O pek usta merci idi. Yaptığı semer- tımıza uygun gelirdi. Köy mercisiz kalmaz. Mutlaka | rine bir semerci bulup getire- cek. Ya gel merci aceminin biri ise?! Sırtınızı vuracak, cıragonuz cılk yara olacak, beli- niz bükülecek, ölünciye kadar rahat yüzü görmiyeceksiniz. Ö- len ustaya - sevineceğinize gelen acemiye yas tutunuz!,