Her ;ey Vatan İçin ve yalnız Vatan için Türk siyaseti bu harpte müttefiklerine ve taahhüt- lerine karşı sadakatini ve bağlılığımı Türkiyenin haya- #t menfaatleri ile telif et- mek muvaffakiyetini gös- terdi. Heyecan ve hissiyat irademize hâkim olmadı. Wazan: Hüseyin Cahid Y ki seneye yakın bir - za- mandanberi, Avrupayı fe- lâketler içinde — bırakan barp kasırgası arasında Türki- dimdik, sapasağlam, kuvvet- bir balde ayakta duruyor; Müuharip tarafların ikisi de Tür- kiyenin hatırını sayıyor. İlk za- bulmuş, €n uygun hattı hareketi takip etmiştir. Başımızda görmekle '(Müftehir ve mes'ut olduğumuz dar uzak bir ihtimal addedilebi- krdi. Fakat Türk hükümeti vekayi mantıki seyrini takip e- derse günün birinde ateşin bi- zim hudutlarımıza sirayet teh- yaktinde kestirdi. Ankara mu- ahedenamesi bu iyi ve uzak gö- rüşün ilk semeresidir. Türkiye bu ittifak ile hiç bir macera a- ramıyordu. Memleket dahilinde ve etrafında — sulhu idameden başka bir arzusu yoktu. Anka; ra muahedenamesi Yakınşark- İ kazanıldığına hükmederek mü- cadeleye karıştığı ve muharebe Akdenize intikal ettiği zaman, Türkiye gene harp harici kalıı.. Çünkü, Türk hükümetinin vatan men- faatlerini düşünmek hususun - daki ihtiyat tedbirinin eseri 0- larak, Ankara muahedenamesi- ne ilâve edilmiş 2 numaralı pro- tokol vardı ve bu bizi memle - ket için zararlı olabilecek bir mücadeleye — sürüklenmekten menediyordu. Tüek siyaseti bu harpte müt- tefiklerine ve taahhütlerine kar- f& sadakatini ve bağlılığını Tür- kiyenin hayati menfaatleri ile telif etmek muvaffakıyetini gös- terdi. Heyecan ve hissiyat ira- değize hâkim olmadı. Türkiye dalma dürüst kaldı. İmzasına riayeti ile müttefiklerine müfit EMEKLİ GENERAL İ ALİ İHSAN SÂBİSE — ÇEVABIM — Cevat Abbas Gürer'in (Ye- ni Sabah) da intişar eden (19 Mayıstan evvel) sernameli tarihi yazısının bir noktasını e mekli general Ali İhsan Sâbis tashih etmiş ve bu tashih 22 Mayıs tarihli nüshamızda in- Eşar etmişti. Aarkadaşımız Cevat Abi Gürer'in emek- W generalin ifirazına verdiği gevabı. bugün (4) üncü say- famızda okuyunuz. S e| 26 MAYIS 1941 Cazartesi | 4 üncü Ydi - No. tO98 -Suriyenin)| işgali isteniyor İııgîliz gazetele- Tinin şiddetli x. akaleleri Lonürü, 25 (a) — Star ga zetesi diyor ki: İngiliz siyaseti, Vichy hükü- (Sonu sayfa G sütun & de) — 126 Mayıs | Bu tarihi harp hareketleri bakımından 26 mayısın büyük mâna ve ehemmiyeti — vardır. Zira Almanlar 10 tanesi zırhlı olmak üzere 40 fırkalık bir kuv vetle harekete geçerek (Calais) istikametindeki ileri hareket - lerine devam etmekle - beraber| Türk politikasının bu açıklığı, | sağlamlığı ve dürüstlüğüdür ki ona Mihver tarafından vuku bu- lan manevi ve siyasi tazyiklere, telkinlere, propagandalara mu-| kavemet kuvvetini vermiştir. Türk hükümetini tuttuğu yol -| dan çevirmeğe matuf olari tesir | ve nüfuzların hepsi akim kaldı . | Yakın ve uzak hiçbir. devletten hiç bir davası olmuyan Türkiye kendi selâmetini teminden baş- ka bir şey istemiyordu. Harp Balkanlara geldiği hal-| de Türk politikası gene hesap- h ve ihtiyatlı hattı hareketinden şaşmadı, paniğe kapılmadı. Tür- | kiye, icap ettiği dakikada vazi-| fesini —yapmağa, memleketin istiklâl ve hürriyeti ile birlikte | namus ve şerefini de muhafaza- | ya hazır bulunuyor. | Başlangıçtanberi, — kendimizi müdafaa hususunda yarın har- | ruz, tedbirlerimizi alıyoruz. | g beslediği be girecekmişiz gibi çalışıyo-| Bu faaliyet ancak sulh imzalandı- ği zaman nihayet bulabilir. Bu| vaziyeti muhafa edebilmenin | milletçe büyük fedakârlıklara | küzum gösterdiği Fakat memleket, iyi görüşüne ve iyi ida muhakkaktır. | hükümetin | sine kar- hudutsuz emniyet ve itimat içinde, teklif edilen bütün fedakârlıkların zaruri ve faydalı olduğuna iman ettiği| için elinden geleni seve seve ya- pıyor. Her tarafta emniyet ve | itimat, azim ve metanet, ümit ve nikbinlik hisleri hüküm sürü- yor. Millet niçin hazırlnadığı - Mızı, harbe mecbur olursak çin harp edeceğimizi biliyor, Ba- S n İngiliz Başve- kilinin mesajı Halka yeni direk- tifler verildi | Londra, 25 fa.a.) — Başvekil B. Churehili, İngilteredeki bü- tün erkek ve bütün kadınlara hitaben neşrettiği bir sahsi me- sajında, bir istilâ ihtimalinde bütün erkek ve kadınlara vazi- felerini bildirmiş ve hulâsatan (Sonu sayfa 6 sütun 4 de) : Bir hezimetin tarihçesi Belçika mukavemetinin sonü müttefiklerin şimal ve Belçika ordularını müşkül bir duruma 28 mayıs günü düşürdüler. Fransız (Somme) nehrinden (Aisne) e kadar uzanan bir müdafaa hattı vücude getirmiş lerdi ve bu hattaki kuvvetler de mahsüs derecede Alman kuv - vetlerine sayı bakımından mu- adil bulunuyordu. Bundan evvel de bilmünase- (Sonu sayfa 6 sütun 7 de) gındakilerin kendisini — sebepsiz ve mânasız bir sergüzeşte sü- Tüklemiyeceğine iman etmiş bu- kunuyor. Hükümete kuvvetini veren işte bu vahdet ve tesa - nüttür. Memlekette — şimdiye kadar yapılan ve yazılan her vey bugün elde ettiğimiz netice- yi tevlide hizmet etmiştir. E- Mekler muhtelif istikametlere dağılıp boşa gitmemiş, fikirler ve kanaatler menfi surette çar- | pişarak nifak tevlit etmemiş - tir. 'Türk hükümetinin diplomasi telkin ve tazyiklerine karşı metin, milletin beşinci kol pro- pagandalarına — kargı — uyanık ve zırhli bulunması, ordunun muttasıl daha kuvyetli bir se- viyeye yükselecek surette ça- lışmasıdır ki bugüne kadar bizi harp harici tuttu ve aleyhimiz- de olanları bile metod değiştir. meğe sevketti. Eğer hükümet — mütereddit ve zayıf bir giyaset takip et- seydi, eğer inatbuat uyanık ve cesur olmasa idi, seğer millet | beşinci kol propagandasına ka- pilsa idi, bugün Türkiye, Ru- manyaya dönerdi, Bulgarista- na dönerdi. Türkiyeye dokun - madılar, Çünkü Türk milletinin bütün azim ve şiddeti ile sonuna | kadar kendisini bir kahraman edeceğinde şüphe İstikbalde de tehlike- yi uzaklaştırmanın y resi ayni gelim siya metanet ve irade ile d. ibarettir. Hüseyin Cahid YALÇIN levamdan ni | Yeni Sab GÜNLÜK SİYASN HACK. GAZETESİ Kamamaas ç ğ : ça z ” İKral Corç*Bigmark ta- - Giritten - ayrıldı Almanlar Girit şehirlerini şiddet le bombaladılar Kahire, 25 (aa.) — Alman, tayyareleri cumartesi günü a-. at 14 den 18 e kadar kütle ha- tur. Yunan krah Giritten ayrırldı Kahire, 25 (a:a:) — bildirildiğine göre, Yunan krahi ve hükümeti, askeri harekâtı iş- kâl etmemek için Mısıra gelmek üzere Giritten ayrılmışlardır. TEBLİĞLERİ İngiliz hava tebliği Kahire, 25 (a.a.) — İngiliz| hava kuvvetleri umumi karargü- hanın tebliği: Güzitee, Tağlla bayı Küyüek lerine mensup tayyar man mMevzilerine ve tayyareleri ne şiddetli hücumlarda bulun muşlardır. 23/24 mayıs - gecesi, ağır bombardıman - tayyareleri (Sonu sayfş 5 sütun 1 de) —HARP — VAZİYETİ | Garib ve korkunç muharebeler YAZAN: Emekli General Kemal Koçer Bu başlığı Churehil!'in son || nutkundan alıyorum. Haki- || katte bu muharebeler garip, || belki biraz da korkunçtur. Büyük harbe girinceye ka- dar bir cephe, bir hat manza- rası erdi. Çok'defa ge- niş mıntakalar, ufak kuvvet- lerle işgal edilir ve deliksiz bir | cephe tesis etmek mecburiye- ti, cak, derinliği olmıyan bi hatta imkân verirdi, Darülharbe gönderilen kuv- vetler, hazer ordularının ka- barık mevcudundan ibaretti. (Sonu Büyfa 4 sütun 4 de) N —Z kip _ggüyor deniz muharebesi hakkında ve Bismark zırhlsının — takibine dair sabırsızlıkla yeni baberler beklamektedir. En modern Alman zırhhlari . mın Amerika kıt'asının ne ka - dar yakınlarında hareket ede- büledekleri elhetini anlamağa başlamışlardır. Vakıâ henüz bu bapta resmi bir müta- lea yürütülmüyorsa da gazete - (Sonu sayfa & sütun 3 de) Berlin Uydurma bir İtalyan ha- berini tekzip ediyor Almanya Türkiye- den yol istememiş Berlin, 25 (aa.) — Alman hariciye nezaretinde, nn Türkiyeden ve Sovyetler Birliğinden bir transit talebin- de bulunduğuna dair Corriere della Serra'nın neşrettiği haber- lerin ve Romadan gelen diğer haberlerin tamamiyle asılsız olduğu bildirilmektedir. Gazet- te de Laucanne'in Berlin muha- birinin verdiği haberler de ayni tarzda ce)u)g edilmektedir, Zelzele —<— Dün de Ankarada ve Muğlada şiddetli zelzeleler oldu Ankara, 25 (a.a.) — Bugün saat 11 i iki dakika geçe Anka- rada dipten gelme kuvvetlice bir yer sarsıtısı hissedilmiştir. Hiçbir hasar ve hiç bir zayiat yoktur. Muğlada zelzele Muğla, 25 (a.a.) — Dün ge- ce de şehrimizde muhtelif fasıla- larla yersarsıntısı kaydedilmiş - tir. Bunların saat 24/24 de vu- kua gelen bir sarsıntısı çok şid- detli olmuştur. Yer sarsıntısından Muğlaya bağlı Pisi, Kedoca, Bayır köy-| lerindek. evlcrin yüzde onu otu-| rulmıyacak derecede harap ol- muş ve yüzde yirmi beşinin de | bacaları ve duvarları yıkılmış- tır. Bir çocuk ölmüş ve bir kişi de yaralanmıştır. — Gerek | Muğla ve gerek bu köyler halkı dün geceyi dışarıda geçirmişler- | dir, Zelzele fasılalarla devam | eylemektedir. Amerikalılar | Hadımköy: 24-5-941 )_Bursada Biz; Türküz Değişmedik Haçlı, Türk kılıncından tattı ölüm tadnı Tarik andı, ananacak Türkün Sölmez adını Eflâk, Buğdan, Banatı geçip Vizstüle.varan Tunç çekreli bir eri şobir-bölük düşman yaran Muhaçta, Sengotarda hâlâ var Türkten izler Ox şandı ataların toranlarıyız bizler Kat'alara kükmedip, taht devirip tac cerdik Für binlik orduları çigneyip yere, serdik Gün geldi donanmamız denizden çıktı dağa Yaldırım saçtı Türkün kılıncı sola, sağa FPransalı ; (Pavi) den imdad umup el açtı Bir tek akımcımızdan güz zırklı düşman kaçtı Ne gaılarız, ne korkar, ne düşmandan kaçarız Süngümlüzle tarihe bin bir destan yazarız Bu gün Türkün Başbağu Milli Şef İnönüdür Türke-tman kaynağı ; onun dönmez yönüdür Bütün dünga bilir ki; Yüce arık bir soyuz Biz ; Türküz değişmedik. Ne isek yine oyuz. Nuri Yurdabağlı yapılan maraton koşusunu Ali kazandı l FIKRA | Yuda aslanı Yazan! Aka Gündüz Aslanlar aslanı, yağız Yuda aslanı ve Habeşistanın bâtapu dimparatoru, haşmetlü Negüs hazretleri Adis Ababadaki ebe- di tahtına ebedi bir Ssurette ğdaş kurdu. Y Ranlâr k:Böriin gibi — vaziyet alıp selâma durun! Ş Yiğit Habeş milleti! Benim lheyecanım ve benim sesimle haykırın: Yaşasın istiklâl! Ne ana hasreti, ne evlât has- reti, ne aşk hasreti, istiklâl hasretine benzemez. O, başka bir şeydir. Duyulur, fakat tarif edilemez. Ben bu hasreti yüz a- sır içinde dört yıl çektim. Tek. rar kavuştuğum günü ben bi lirim. Habeşliler benden bir yıl fazla çektiler. Şimdi ne duy- duklarını pekâlâ tahmim edebi- hirim, Bir, gündelik ve klâsik diplo- mat hürriyetle esaretin, paryalıkla istiklâlin hiçbir farkı yoktur. Her dördü için de birer Mantıkı vardır. Uydurur, uydu- rur, makul gösterir Hürriyete kavuşursa (bu politikay ve bu e- ettiğim için şekilde | Elâzığtan Ahmet Aytar - * ( Yazısı 4 üncü sahifemizde ) hürriyete kavuştuk.) der, öğü-| nür. Esarete düşerse (takip et-| tiğim politikayı gafil millet güt- medi, suç bende mi?) der, işin | içinden sıyrılır. Paryalığın bir. nevi zayıflar nizamı olduğunu | isbat eder, ve istiklâlini elde ederse kimmetin kendinde ol- duğunu bangır bangır bağırır. Fakat ne çekerse millet çe- ker, Bunun içindir ki Yuda asla- nının, beş yıldanberi kan ağlı- yan kara gözlerini bu noktaya çekiyorum. Yüuda aslanı! Olan oldu, ge- gen geçti. Artık milletinin malı| ol, istiklâl denilen ilâhi nimeti bil ve milletini bir sürü esir sayma! Her zaman bir Büyük| Britanya çıkıp yerini yurdunu Sana iade etmez. Tahtını - tacını, hürriyetini istiklâlini ikinci bir defa kay- betmemek için sülâlene ve şahm, sına düşen vazifelere dört elle sarıl. Güneşe yan baktı, aya gülüm- sedi, suya çakıl attı diye öteki- ni berikini ne as, ne kes, ne ka- ğa çak. Efendi,- efendi otı , bay memleketinin ilerle « mesine çalış. Dedim ya, her vam kati bir Mtâtef Çörçil bıııımaı-*W sın Sayın Yuda aslanı! Vazifemr| pek basittir Ve üçtür. Sayalınaz! 1 — Mektep; 2 — Adalet; 3 — Memleketini yabancılardan mu- hafaza tedbiri, |