mamak. şim ver- or: len terk İyorsun, ve Sü. »yla yi. cennet ucuğun İmuştu. ıda ani in ağlı- rom. söylü- ml edi- run gi- kadın, acaklar bıkların 'ar oni çlarım, Sülsüm üde ol — Sornin Gülsüm kadın, ben... ben üveyi babamı öldürdüm. ned hem de 27 Z aya Süheyi hem iyor a yle anlatiyordu.. ından geçe bir . safiyetle kadın beri dinle... Belki mücrim olmadığımı az durakladı ekrar devamla; — Ben altı yaşında idim, annem Ersin- canlı bir tüccar ile evlenmişti. Asıl babamın öldüğü günü hatırlarım; her saman odasına gider gülerek önün yatağına sokulur, sas a bahlar hayır olsun baba iğım derdim, O, sevinçle yerinden firlar beni kolları arası- 2 na alarak: k kizim beni her zaman düştinüyorlur a sen benim hâyatımsın. Al- sın derdi, O gün de ektim, annem ağlamış gözlerini lah seni bana bağış yanına gidec benden saklayarak babamın basta olduğunu ve yanına yirilemiyeceğini söyledi. Ağladım. sa da para etmedi, meğer oölmüş. Sonraları onun veremden öldüğünü öğrendim, Ba- bam ölünce annem bu adama varmış, Ben esüsen; onu hiç sevmemiştim, ben evde yok- tum evlenmişler, Annem haklı, babamdan çok para ve eşyalkalmıştı; bunları idare için o sdama varmıştı. İşte tam on sene beraber yaşadılar ben okudum; büyüdüm; şimdi on altı başındayım. Annem, geçen sene birden bire öldü, Bütün malını Üveyi babam beni bir sene iyi baklı. Lisede okuyordum bir akşam beni mülkünü bana — Süheyla kızım! işlerim çok fena gi: diyor, şu İstanbuldaki yalıları satalım. iraz duraklamıştı derhal: — Pek âlâ, dedim ve yatmak üzere ayrıldım; Kapım açik yavaş yavaş. babam edâma geldi.. Si ki- litledi, ben şaşırmıştım ne olduğumu ön bağırıyordum, nihâyet zorlukla elinden kimdi Babamdan bir tabanca kalmıştı, ona davrandım ve beynine bir iki kurşun «siktim, Ben mahvolmuştum ama onü da el O kadar heyecanlı idim ki bir daha arkama bakmadan, başıma birşey almadan yaralar üslüme bereler ve dedi; ve suslu, gözlerini bir noktaya dikti Gülsüm kadın metanetle ayağa kalktı. rl EN saf ve temiz yüreğile öptü göğ- sü sıktı nde — Ağlama Süheyla yavrum, ağlama ben seni kurlaracağım. O gün Ali dayı şehire inmişti, Şehir- de herkesin ağzında bir kızın babasını tabanca ile vurup kaybolduğunu söylüyor, gözeteler Süheyladan bahisle bu isim ağız- dan ağıza dolaşıyordu. Pek ala, dedim ve yalmak üzere ayrıldım. apım açık yatardim Ali dayı köye avdetinde şehirden almiş olduğu gazeleyi gözden geçirdi. Süheyla uyuyordu, hafif bir sesle Gülsüm kadını yanina çağırarak cinayele ait sütunu oku- maya başladı. Gülsüm kadın can kulağile vak'ayı dinledikten sonra Ali dayiya kiz dan dinle mi anlatlı. Ali dayı et Ne Gülsüm ? — Sk babası mi imiş bu canayar? Üvey, İvey, Ahl Gülsüm bacı, ganun gizi arıyo, Onu teslim etsek mi? Gülsüm kadın çocuğu kurtarmak. için hiddetle : — Ne diyon. Ali dayı o giz mücrim değil, o ahlaksız adamın cezasını vermiş, Onu öldürmüş, o ahlâksız adam gizi ber- bad by yaşasın mi idi? - Vay ahlâksız, cezasını o görmüş, eferim giza be, cesur imiş, emme günün hükümet kapısı. — Ali| giz çok hasta. bir doktor alup geliversen di? Eh sonra gizi ele. vermiş olmaz İkist o kadar heyecanlı idiler; sade ve üncelerile münakaşalarına * dal- AŞI mışlardı, Süheyla uyandı onların Gi larını duyup daha fazla üzmemek için yan larına belen sizleri 29 üzdüm, ; beni sak- zan varsa öl- Aziz insanlar, ben ii gidip teslim layip ne dürürler zaten dünyada neyim var ki? Gülsüm kadhn gözleri dolarak Sühey- layı kucakladı... Süheyla da ağlıyordu, çektiği ıstıraplar ve hastalık onu bir ölüden fena hale muştu, . Hastalığı günden güne daha çok arliyordu Ateş kırk buçuk olmuştu. Ali dayı kızın ilerleyen hastalığı karşısında mecbu. yapacaksınız ye ke elen orlardı. i ür d n şehire gitti bir doktor alıp geldi, Sü- keyi ölüm te şleri" döküyordu,. doktor onu muayene “ettikt ra hastaneye kaldir- mak icap ettiğini e söyledi Çaresiz Süheyla hastaneye kaldırıldı, Onun hi ) gidişi çök acıklı per Gülsüm, Ali dayı, köylüler kâmilen ağlı yorlardı İşte nihayet Süha eline düş. e t ürkütme. tatlılık» ştur sini alı e Mücrim Sühey Katil Süheyli Sühaylâ iyi o ME rdu, çok ağır hasin oldu, Onu Adliyeye g rdı, zira ikin Sü- lemek ö bir deri bir kemik in ti, heylâ her şeyi hakime bağırmak mücrim olmadığını isbat etmek isliyordu. Hastaneye geleli bir hafta olmuştu ki ken- disini biraz iyi hissetti ve hastaneden kaç- tu ve polise gidip teslim oldu, Mi Duruşma günü mahkeme salonu hınca hinç dolu idi, Bu baba katilini herkes me- rak ediyor. gözlerini haruku iz bir mah. kim gibrişidiliyordu. Süheylâ süzgün "süz zgün, hasta halile bu insan kütlesine nefret na lm. çevirerek baktı, Yanında Ali da- yi ve Gülsüm kadın vardı, onları hakiki ürnesi “we: babası gibi 5 seviyordu. sakin yüzlü avu- almak için e ve mahkemenin du isteğin kabul edil. terketti, iz, bütün felâketini ağlayarak itiraf etti, hicabından bayılacak gibi oluyordu, Çılgın gibi bir feryat duyuldu; — O, beni mahvetti, bende onu öl- dürdüm, O benim üvey babamdı, imalıma göz koydu ve beni kendisine karı yapmak istiyordu, servetime e > hepsi bu kadar, Ben ii erim değili akim, artık kâ öraya yıkıldı, ağzından karılar gelmiye büş- ladı, Hasta arabası onu aldı e hasta- neye getirdiler a kağan Ali dayı başında ağ eKeşki hasta olmasa idi saklardık» akim yerine oturdu; kat söz hafi olmasını istedi. diğin wi söylediler, herkes - salonu Zavallı çocuk son i yanina çağırttı, yaşıyordu. Noter Gülsüm kadın ile ilin ni mülkünü Ali dai ıya bıraktı Süheyla verem olmuştu, babasının ye gâne varisi olarak öldü. Gülsüm kadın ve Ali dayı çok ağladı- lar. Bu bedbaht genç kız için mermer bir mez. plirdılar Süheylayla beraber oraya gömdüler. e——— —— —— ş <Bernat kararını da | YARIM AY Ulukışla ve Mülhakatı Baş Bayii : Hüseyin Sevil Yücel! Mağazasıdır gü.