15 Temmuz 1940 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 19

Onda UrsU” nda Şakir zaman, Üzerine esir yâ- i erkek — Ah, efendim, benim beyim etendim. Cariyeniz size kul köle olsun.. sizin için yüreciği dağladım, günlerce gecelerce aşkınıza ağladimi keklerin tokluğundan uzaktır, daima kırı- lir, dökülür, daima fuzuli kelimeler kul- lanır, daima bakışlarına, ellerinin, kolları- nın, omuzlarının hareketlerine bir çıt kı- rıldımlık verir, Zenneyi tabii halinde bir züppe sanırsınız P halbuki biraz dikkat ederseniz, o ne züppedir, ne de birşey.. o sadece, ruhen kadındır. Tabii halinde size bakarken utanır, kızarır, kı- ulır, dökülür. Vaktaki gözlerine sürme kaşlarına rastık çeker, vaklaki abii başına oturtup saçlarını bukle bukle mejr- dana çıkarır, vaktaki yaşmağını yüzüne çeker ve İeracesini vücuduna sarar, işte © zaman size gülüşü de, bakışı da başka- aşır, maheubiyetinden eser kalmaz, göz- lerini süzerken ve başını nazlı bir eda ile arkaya atarken - eğer erkek iseniz - siz mahcup olur, siz a Bu cilve bu Bu sualin cevabını da yine cinsiyet psi- kolojisinde aramak gerektir. Çünku karşı- nızdaki mahlük cinsi olmıyan bir mal lüktur, # ** Orta oyununda ve daha evvel tulüatla Zenne, aşağı “yukarı her oyuna çıkardı. Bahçe Selası, Aşıklar, Bağdattarn Mektup, Asri Berber, Cahil Hakim, Dum Dum Hanım, Eskici Abdi, Ferhat ile Şirin, Ke- rem ile Aslı gibi oyunlarda Zenne en mü- him rolü oynardı. on ön sene evveline kadar bütün ha- kimiyeli ile tiyatro janrına hakim “olan orta oyunları, Anadoludaki düğünlerin, sünnet düğünlerinin baş tacı idi ve orta oyuncuları en çok ta Anadoluda para kaza- nırlardı, Bu turneler Zenne için bir tehli- ke teşkil ederdi.Çünkü Anadolunun saf köylüsü bu ahım şahım, süslü püslü, yaş- maklı feraceli mahlükun bir erkek olabil- mesine - ölüm Allah - inanmazlardı ÜÖrta oyununun son Zenne'lerinden bir- gün dinlemiştim. Köylü Zenne için daima derin bir ah çeker, oyun esnasında: — Amanin, gara gara gözlerini yiyem! giz, gülüm, bi yol da bağa bakmin mi? e REN r çok olurdu. Hele kafalar bir hayli #ötsülcndikten sonra iş büsbütün teh- like sarar, silâhlar çekilir, delikanlılar bir- birine girer, Zenneyi kaçırmağa bile kal. arlardı. Zenne hayatının böyle bir tehlikede oldleğ er bildiği halde bile yılmaz, yine işveli işveli konuşur, yine etrafa o, iç tit- retici bakışlarla bakar, ve bütün falal ka- dınların büyük arzusu olan, Yergi bi- ribirine be zevkini çıkar örla oyununun bir hscninde bir aşk fazlı. olabilir, Sirar, yani oyunun jön promiyeri Zenneye aşkını ilân eder, Zennede onu sevmektedir. Ve günlerden rüreğinde taşıdığı bu sevgiyi o da sevdiğine nakledecektir. O zaman Zenne gözleri baygınlaşır, omuzları titremeğe, lar. Gözlerini li üzerinde gezdire- rek söze başlar — Ah, ai benim beyim efendim. Cariyeniz size kul köle olsun.. sizin için meyin, beni kollarınız arasina alıp baha dek... İşte bu sözler bütün dinleyici erkekle- redir ve bu bülbül gibi öten mahlükun bir erkek olabileceğini düşünemiyen, hav- salaşına sığdıramıyan erkek elbet de yü- reği tilrereyerek bakar da, söz star da, silâh çeker de, döğüşür de Fakat işte. Bu bizim içtimai hayat mizin açıklı bir hikâyesidir.