15 Temmuz 1940 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 18

— Tal mın. Salgar i m ile eni ——— 2 “ORTAOYUNUNUN YAŞMAK. Li PUDRALI ALLIKLI ER. KEKLERİ: ZENNELER Bir Zennenin Psikolojisi Üzerinde Durmak Lâzum Gelirse, Onda Karakteristik Birçok Noktalar Bulmak Mümkündü. Tabii Hülinde a j1 ka di? O" oyunlarında, dikket elmiş iseniz, seyircilerin mazarlarını en çok üzer- lerinde tutanlar, Zennelerdir. Yaşmaklı, rastlıklı, pudralı, allıklı erkek oyuncular... Üzerine giydiği kadın elbise- siyle karli dökülen, eğilip bükülen, ince sesile şakrak şakrak öten bu oyuncuların haddizatında kadınlıkla o biçbir alâkası yoktur. Soyundukları zaman ortaya bütün yemi e i biçimsiz, sert adaleli bir mah- lak ç feraceli, e ra oyununun ruhudur, Zenne- siz hiçbir orla oyunu Seyircilerini kapıp muvaffak olamaz. e Kavuklu- yu da, Peşekârı da, ıda bülbül gibi öttüren zennelerdir. bi bile zen- nenin oyundaki büyük rolünü bilir, mey- dana çıktığı zaman mutlak yerinden oynar, daha iyi dinlemeğe hazırlanır. Orla oyununda zerne rolünü yapmak, her erkek için kolay birşey değildir, Çün kü böyle bir erkek, oyun esnasında, tama- mile kendi şahsiyetini unutması lâzımdır, Daha doğrusu makyaj masasina oturduğu dakikadan itibaren o artık erkek değildir. Kaşlarına pudralar, çeker, yanaklarını penbeleştirir, yaşmağını yüzüne çektiği, holuzunu başına oturttuğu zaman, bu itina ile süslenen baş, bir kadın başı haline gelir, saçlar alından, şakak. ilina ile rastığı sürer, yüzünü giyildikten, beyaz eldivenler de ellere ge: çirildikten sonra karşınızda 18 inci asrın fettan bir kadını dikilmiş olur, Onun ba- Sanırsınız ki, Bile Bir Zenne, Bir Haldedir. Erkek Mahcuptur. Fakat Vaktaki Daima Kadın Gibi Yumuşak, Himayeye Muhtaç arak Karşınızda Bulunduğu Zaman Çok Gözlerine Sürme, Kaşlarına Bastık Çeker, Vaktaki Hotuzunu Başına Oturtup Yaşmağımı Takar, Vaktaki Feracesini Vücuduna Sarar, İşte O Zaman Gülüşü, Bakışı, Başka: laşır, Mahcubiyetinden Eser Kalmaz. Bu Sefer Siz Mahcup Olursu” nuz, Bu İşve Size "Utanç Verir? Niçin? Bu Sualin Cevabını da Yine Cinsiyet Psikolojisinden Aramak Lâzımdır. kışı, duruşu, konuşuşu içinizi gıcıklar; sa. nırsiniz ki, karşınızdaki bu mahlük ger çekten bir ındır, gözlerinin içindeki ışıklar, insan dişisinin parıltılarıdır. “ Zenne sahneye çıktığı zaman işte bu havayı yaratır. Bir paravana arkasındaki karşısındaki bu mahlük gecçek'en bir kadındır, gözlerinin içindeki ai r, insan dişisinin parıltılarıdır. Yazan: Rebia Şakir Kavukluya veya Peşekârs seslendiği zaman, oyunun bütün hususiyeli onun üzerine yüklenir, Ortaya çıktığı zaman ise bir yü- rüyüşü, bir bakışı vardır ki, kadın bile, bu kadar ustalıkla etrafındakilere tesir ya- Bi ir e aanml tabii halinde, yani erkek olarak gezdiği zaman en çök dikkat ettiği insanlar kadınlardır. Çünkü Zenne, kadı nın bülün hususiyetlerini birer birer bil mesi lâzımdır, Elbiselerine, saçlarına, bö- yalarına, bakış ve yürüyüşlerine, oturuş ve kalkışlarına azami şekilde dikkat eder, Esasen her Zenne e birçoğunu kadınlar arasında geçirir, Çünkü onlardan daha çok hoşlanır ve kadarda onu erkek» le kadın arasında bir mahlük sayarlar ve kendisine daima yüz verirler. Gi Bir Zennenin psikolojisi üzerinde dur mak lâzım gelirse, onda karakterislik bir- çok noktalar #ulmak mümkündür. Tabii halinde bile Zenne daima k dın gibi yur muşak, himayeye muhtaç haldedir, Orla oyununda Peşekâra da, Kavukluya da; Ay- vaza da, Sirara da o zebun vaziyelledir. En ufak Oyuncu bile ondan daima kuv- vetlidir, K yetlerinde sesi kendiliğinden incelir hali, tavrı yumuşar, yalvarması bile bir ka dın yalvarmasından farksızdır. Bir ir. yabar- cıya karşı gösterdiği nezakette bile, er-