nde duray eyecanlı hş 1 miralayı denilen b esaret alr iğimizi onu ih yaşam! ostumuzdur. atayı derhil rdımına ki do'ya olu erine içeri rük işlerw va cesari Liana hanı iklara seyi değil; dabi! 'anın benii erden bali ıwyetsizdik” rının gari? o gecelerden birinde bir Japon kızının haykırışı işi- tildi. Ses sokakları dolduruyordu. Bu, kokularıyle kaynaştığı hakarete uğrayan bir Japon kızının sesiydi. topraklarımıza bir misafir gibi gelen gemiciler, bir günah işlemişlerdi. Günah olan yerde kan akar. Bu, bizde böyledir. Dün böyle idi. Bugün böyledir. Yarın da böyle olacaktır Hadiseyi bilmiyoruz. Fakat çok iyi biliyoruz, ki Japon kadını da, bütün medeni kadınlar gibi, saygıya lâyıktır. Ne çare ki «münevver Avrupalı bunu hafızasına sokamamıştır. Derken... bir kadın sesi; bir imdat haykırışı.. ve, im dada koşan birkaç Japon subayı.. sonra çıplak bir kılıcın havada çizdiği korkunç bir kavis ve işlenen günahı temizlemek için yerlere dökülen kan... ngiliz bahriyelisinin cesedini gemiye Oi sandal Japon topraklarından ılirken, baharın güzel havasında kor: ii, elektrikler peyda olmuştu. amiralının Japon garnizon om nipa rn ultimatom şudur rın öğleye kadar katillerin Nana çıkanlara idamlarını isterim Bünu yapmadığınız taktirde İngiliz filösu tam saat on ikide şehri bombardıman edecektir,» İhtiyar garnizon komutanı, subay: larını toplıyarak ultimatomu okuyor. Ne olacak?. Fedakârlik lâzım. İster istemez kurban verilecektir. Çünkü; Japonya henüz hazır değildir. Ve, şu gmri veriyor: diseyi yapan en bir adım ileri çıkmazlarsa ben Fakat, kötantan henüz sözlerini bitirmemiştir, ki üç genç zabit sıradan ileri çıkmış bulunuyor. Bunlar, yurt için Mikado için ölmeğe hazır bulunduklarını söyliyorlar. İngiliz amiralına verilen cevap çok kısadır: — Taarruzu yapanlar yarın saat 12 de idam edilecektir. Tarafınızdan kimler hazır bulunacaksa bildirmenizi rica e derim... Yine bahar, yine güneş, yine kırları dolduran vişne baharlarının güzel ko- kuları.. Kasabanın dışında vişne ağaçlarıyle süslü yeşil ve dümdüz ovanın ortasında geniş bir tepe vardır. Beyaz gömlekler giyinmiş üç genç subay sıraya e bekliyor. İhtiyar garnizon komutanı ve bütün garnizon subayları de emdr Tam saat |2 de bizzat Ke amiralı da maiyetiyle birlikte geliyor. i tiyar komutanın tiz ve keskin Esi: uzu yapanlar bunlardır. Ken- di yatanı bizzat kendileri kıyacak: lard Bunun, birer birer mi olmasını, bir Jire n mangalı E şında, Nankin fanr iz nün neticesini beklerken,, yoksa hep birden mi yapılmasını ister- siniz?. Gözlüğünü düzelten amiral cevap veriyor: — Birer birer!, Bir genç subay ileri çıkıyor. Komu- tanını ve arkadaşlarını selâmladıktan sonra gömleğini açıyor. Havada keskin d ri sonra aşağıya doğru bir hare t arında müthiş bir de Li. e kisa bir an içinde, | giliz amiralı gözünü bile yummağa vakit bulamıyacak kadar kısa bir anda elini genç sabay, parçalanan ekiyor ve bütün kuvvetini Sinirlerinin zem adam gibi titr gözlüğünü düşüren amiral, elini kaldı- rarak: — Yeter! Emrini veriyor. u facia ve bu kahramanca ferağat önünde haksızlığını anlayan amiral, bir saat sonra filöya hareket emri veriyor. Yine güneş, yine bahar, yine vişne baharlarının kokularıyle kaynaşan ve a yaşamak arzusu veren aynı ılık hav o kızları genç subayın mezarını e ediyorlar ve bu, böylere her ene vişnelerin bahar açtığı mevsimde balenli si. Şimdi orası Japon kadın- lığının her yıl bahar mevsiminde ziya- ret ettiği bir türbedir. Yurt luğrunda ölen bir Japon gencinin türbesi.. Miralayın sözleri bitti. Bunlara eklenecek birşey bulamıyo- rum. Seneler var ki bulamadım Bu anlattıklarım, bugün “sârı tehli- ke, diye bütün dünyayı düşündüren ve kendi yüceliğini masum Çin toprakla- rını istilâda arayan Japonları ri daha tanımanıza yardım etti, saniri Fakat, bukadar değil. Taydaş hak» kında daha pek çok konuşabiliriz. Bunu, bir başka defaya bırakalım. Hil Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından neşrolunan: AYINE AYLE DERGİSİ ANA nın üçüncü sayısı 15 Mari çıkmıştır; 4 üncü ij sayısı İ5 Nisanda intişar ediyor. Memleke kl timizin bu en mütekâmil ve güzel mecmu asını bütün analara, ela gençliğe avsiye ederi * o