geçen Noel gecesinde saat sekiz bu: çukta kont Monti ile birlikte evinizden çıktınız.. Lökantada yemek yedikten sonra bugün nazır olan mösyö Persye ve karısı ile birlikte bir eğlence ye” rine giderek sabah üçe kadar dansst. tiniz. Doğru mu? —— et. — Evinize kont Monti ile birlikte döndünüz. © sizi evinizin kapısına kadar getirip bıraktı. Tahkikat esna- sında, otomobil evinizin önünde dur- duğu vakit bir kapı arkasına gizlenmiş olan Bernarı görmüş olduğunuzu söy- lemiştiniz öyle mi? O gece kendisine randevu vermiş miyiniz? — Hayır, onu bir müddettenberi görmemiştim. — Tam olarak onu kaç gün gör- mediğinizi söyleyiniz? n gün kadar. — Niçin? Onunla münasebetinizi kesmeğe mi karar vermiştiniz? Cevap vermiyorsunuz. Kendisini sokakta gör- düğünüz vakit size ne söyledi? çeri girmek istedi. — nra? — Reddettim. Sarhoş olduğu bel- liydi, korktum. Kapıyı açtığım vakit onun beni takip ettiğini gördüm. Ar- kamdan odama girdi — Size ne dedi? — Herşeyi kont Montiye bildirece- ğini söyliyerek beni tehdit etti; hal- buki ben onu seviyordum — Ona olan BAYA Sok tuhaf bir surette isbat ediverdiniz Maznun tekrarladı : — Onu seviyordum. — Sonra? — Korktum.. Yalyardım.. Benimle alay etti. Tam o dakikada telefon çaldı. O saatta ancak Aldo bana tele" fon edebilirdi Bernar hemen ahizeyi kaptı ve cevap vermek istedi. O za- man ben.. başucumdaki çekmecede duran rovelveri aldım ve ateş ettim. Artık ne yaptığımı bilmiyordum. — Sahi mi? Bu cümle bütün katil- in söylediği klâsik bir cümledir. Gladis çok hafif bir sesle mırıldandı: — Hakikat budur. Farzedelim... geliiee ne a — Karşımda cansız yatıyordu. Onu emi istedim; fakat her ted- birin faydasız olduğunu anladım. — Sonra? — Sonra oda hizmetçim polisleri vE nis bu kadar. hi mi? Polisler gelip cinayet ai çıktıktan 4 sonra herşeyi doğ- ruca itiraf ettiniz Aklınız başınıza pa ayır. — Ne dediniz? Gladis boğuk bir sesle cevap verdi: 10 — Henüz eve geldiğimi ve yandaki tuvalet odamda soyunurken bir gürültü işiterek koştuğumu ve odamda bir ya- bancı gördüğümü söyledim yabancının, düiyalek masasi üstünde bırakmış olduğunuz elmasla- rınızı aşırmakta olduğunu gördüğünü- sü söylediniz. Evet, doğrudur heyeti ohakimeye dönerek izah etti: — yalan doğru gibi kabul edi- lebilirdi. Çünkü maznunun serveti ve içtimai mevkii onu böyle bir şüpheden uzak tutabilirdi. Fakat, maalesef tah- kikat heyeti geldiği zaman maznunun üstünd gece el- bisesi ve bütün mücevherleri vardı. Ertesi gün çok mahirane bir surette yeniden isticvap edildi. Bu ifadenin, çok haincesine olmakla beraber, bu gibi vakalara nümüne teşkil edecek bir ustalıkla yapıldığını itiraf etmek. ten kendimi alamıyorum. Bu Kadının müvazenesini kaybederek heyecanlan- dığı, yalan söylediği ve inkâr yoluna saptığı görülüyor. dostu olmadığına sesle yemin ediyor! ve mantığa rağmen bunu temin ediyor. Ağlıyor, yalvarıyor ve nihayet itiraf ediyor. Tahkikat hakimi çok sıkı ve mahirane tahlillerden sonra onu sikış- tırıyor ve vakayı tesbit ediyor. Bu, maalesef çok alelâde bir vakadır. İh- tiyarlamağa yüz tutan bu kadın, gen- cin cazibesine, maceranın lezzetine ve hattâ belki çocuğun mütevazi haline kapılıyor. Kendi ayarında ve kendi muhitindeki kimselerle sevişmekten bıkmış olduğu için ona kendisini ve. riyor. Fakat sonradan, zengin bir kadın gururile ve dostuna para vermiş olduğu için onun bu sadakasını kâfi göreceğini farzederek kendisini çek- mek istiyor; bu suretle hareket ederek onun hayatından sıyrılabileceğini zanne- diyor. Fakat o güne kadar ancak bar kızları ve âdi fahişelerle düşüp kalkmış olan delikanlı, onun güzelliğini ve füsu- nunu unutamadığı için onu takip edi: yor... Tehdit ediyor. Kadın da korkarak onu öldürüyor... Tahkikat hakiminin elde ettiği bu malümat cidden şayanı dikkattir. Hakimin her sualine karşı kadın evvelâ çırpınmış, sonra itiraf ederek evet.. evet demiş, bu kelimeyi bir düzüye tekrar etmiştir. Fakat bu hu- susta tafsilât vermekten çekinmiştir. İşte şimdi de utancından yerlere geçiyor. Fakat teşhir edilen cinayetinin hikâyesi o kadar hakiki, aşikâr ve mantıkidir ki, artık kendisini müdafaa edemiyerek sadece “evet, diyor. Hattâ cinayeti taammüden mi yaptığına dair olan sumle bile evvelâ “evet, dedi. Fakat e halâ ermin mantosu sonradan bu gevabının vahametini gö İayarak aklını başına topladı ve iii etti. Şimdi cinayeti, kendisini kaybı; tiği bir sırada yapmış olduğunu ik, ediyo k diğe dönerek ilâve etti ; ; — Bütün hayatınız bir tek di kullanmadan geçmişken ve evinizdek silâh bulunmazken; Bernarlâ tani tan üç hafta sonra bir mağazadan rovelyeri satin aldığınız ve o sonra onu her zaman yanınızda dığınız doğru mudur — Yatağımın yanında bir çek cede dururdu. — Bu ö niçin satın almiştın — Bilm ii bir cevap... Haydi hi katı söyleyin, Bernarı öldürmüli sarlamış mıydınız? | — Hayır, yemin ederim ki hayır? Maznunun sesi çıkmıyordu. . | bu silâhı kime ki kullanacaktınız? Kendinizi mi öldü mek istiyordunuz, yoksa kıskandığığ âşığınız kont Montiyi.. veyahut rakibinizi mi? Maznun ellerile yüzünü örterek . sik kesik He verdi. — Hayır.. hayır.. artık beni isi vap ini Hiç birşey özlen T ceğim.. Herşeyi, bütün istediğiniz pp Söyle leri itiraf ettim. — O balde Şimdi şahitlerin if bekl lerini dinleyeceğiz; Mübaşır, biri şahidi getiriniz. &r | İçeriye bir kadın girdi. Yeşil w - tin rengindeki yüzü gözyaşlarıyle ula gum muıştı. Gözkapakları, telâşla bir mi bşk nunların sırasına. bir de hakimler deki kırmızı cübbelerine doğru, açılıp çök panıyordu. i ol Dışarıda yağmurun muttarrıt çığ bekl dısı devam ediyordu. ne Bir gazeteci, iç sıkıntısıyle, ii - deki boş kâğıtların üstüne şu şaim l Hali cümleyi yazdı ; ân Rüzgâr, Sen nehrini çevrele altın renkli çınarları uzun inilileğ ekse marsıyordu.,, Onur İsminiz? Soyadınız? li — Larivier. L yer — Yaşınız? İ Otuz iki : — Sanatınız? J J — Madam Gladis Eysenakın © mağ hizmetçisiyim. IG. — Sizi, haiz olduğum galâbiyi Yari kâmileye istinaden istievap ediyoruti dırd Maznunun hizmetine ne zaman girdin. sabı — 19 ikineikânunda 7 sene olaWX “du. — Cinayet hakkında bildiklerini? “öğ söyleyiniz. Cinayet gecesi Bayanı? dr kont Monti ile buluşup geceyi one © dimi, mi DR | et Bay Reis |