15 Kasım 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 19

dat, bu akların. mda ça. r atelye 1 gören ederek, ni sıkıs ıyan in yara ka. in milli elerinde atün iş« idi. Bu edebile. nir gazi. ikimden duğu Dü, be ders» i büyük, ihtisası ler: Muülens yapmış. . olmaz; Türküm. lettiğim içaktır!» inanan bir isim IN p i ve anlatmıya — Dünkü gazino müşterilerile bu- azino müşterileri arasında saz ln çok fark var mıdır? n halk musikiyi daha can” lan lede. Fakat, o zaman gazi- soruları düşündüren; hatta, işlerini bos eyhane kabadayıları çok fazla idi. Onların yüzünden gazino işletmek ka- li tehlikeli bir iş yoktu ve şişede durduğu gibi rahat “yün kü g dinleme — Esk dur Kapılar bir kere tuttu mu, sağa sola İküfür savururlar, sataşırlar, gürültü, © kavga. derken tabancayı çekerler ve dam rurlardı... İstibdadın li eli böyle fenalara | uzanmadığından, bu gibi cahil serseriler, © umumi yerlerin istirahatını bozuyor! dı, Bu şerirlerden korkan artistler sah» | yeya çıkamazlardı. Gazinoya böyle bir şiret gelince balk korkar, artist korkar ye bu sebeble saz dururdu. Halbuki, şimdi, Cumhuriyet bükü- “netimizin polisi bu gibi kabadayıların köküne kibrit suyu ekdi. Halk ta bu say değil ismini bile duymaz ol- ede onların cismini Lİ. Cumhuriyet hükümetimis İzin sayesinde her şeyimiz gibi pi > e bir kabadayıla» rından bieile ait hafızanızda kalanı bir vaka hatırlayor MUSUNUZ * Böyle bir vak" eN hatırla” i mak için, bii tcal maya lüzum gör: — İş e pisnğ dedi aşladı: Mütareke senelerinde idi | yüzelliliklere dahil ve firari bir Çerkez vardı. Bu adam İm gazinoların be- bihlar kıralı idi. Onun girdiği m muhakkak silik patlar, biri vurulur ölürdü, Kâinatı korkutmuştu. Beyoğlunda bir gazinoda idim, bu Çerkez geldi, halk ia ve artistlerde bir korku| Ne yapa lim? Geldi bir kere. Koysak gazinoyu temelinden yıkacal En ufak bir ei bahane sayardı. İ Kabadayılığını göstermek için, gözleri" ih önünde masum bir vatandaşı vur- Na. Polis bu adamı yakalıyacağı yerde, i onun işlediği cinayetle hiç alâkası ol. miyan masum insanları yakalayıp kara- kola götürdü. İstibdattan çektikleri- miz yetişmiyormuş gibi, başımıza birde böyle belâlar geliyordu. 2 5 Bugün gazinoculuk nasıl gelirli İr iş midir ? Çekirdekten yetişmiyen bir kimse gazinocu olabilir mi ? — Gazinoculuk düşünüldüğü kadar gelirli bir iş değildir. Gerçe, patronun eline gece basılâtı bir alay para düşer; düşer amma, ertesi gün tediyat başladık. tan sonra, belki cebinde bir lirası dahi kalmaz. Hatta, bazı kereler de cebinden eklelediği olur. Gazinocuların yüzünü güldüren günler şunlardır : Cumartesi, Pazar ve Bayram günleri Bu gün lerde üç beş kazanırsanız ne alâ; yoksa sonu iflâsdır. Bilhassa bahçe mevsimi, hele, İstanbulun havasına hiç gü olmaz. İki sene evvel, hatırlar mısınız, o sezon plâj ve bahçe sahipleri ziyan ettiler. Yazın çok yağmur yağmıştı. Yas zın dört hafta pazarları yağmur yağdı mı, bu, bahçe sahiplerinin zarar etmesi için en mühim amildir. , — Bugünkü çe oelar ihtiyaca kâfi midir ? — Mevcut gazinolar ihtiyaca kâfi değildir ama, İstanbulda bundan fazla eğlence yeri olamaz. rh ebep — Mevcut gazinelardan daha üstün bir gazinonun tesisi çok büyük masrafa mütevakkıftır. Böyle bir gazino açılabilir. Fakat, böyle bir gazinoyu halkın yaşatması ve beslemesi imkânsızdır. Bugünkü gazi- noların kazançsızlığı, yeni gazinoların açılamaması sebeplerini sarahatla isbat eder. Mevcut gazinolar biraz kazansa, mubakkâk ki daha fazla yenilikler olur. > ma yi sıkıntınız nedir ? zaman tesadüf ettiğimiz vak'» alardan ii bir misal (Gazinomuza ge- erin Y498 i münevverdir. Daha ge saya geldi. i İstanbulun sayılı zenginlerindendir: «Rakıyı toptan alırken 300 gramlık bir tan alıyorsunuz, neden A 75 ibtikâr 00 kuruşa lynn siz mi demez mi Doğrusu şaşmamak ve sonra gülme mek insanın elinden gelmiyor! Bu zata cevap vermedim, yalnız gülmekle müs kabele ettim. Size gazinomuzun 24 saatlık masraf bütçesini göstersem, 75 kuruşluk bir rakıyı 100 kuruşa, değil 300 kuruşa versek yine korumaz.. ancak kurtarır. Çünkü o zavallı adam bizi bakal dükânı zannet- miş. Senede binlerce lira kiranın, ayda üç ik parasının, bir sezonda kişi müstah- yüz lira elekir (1500) lira verginin, 50 dem ücretlerinin, i kömürlerin, birçok nin artist ücretlerinin hep bu seksen kuruştan çıkacağını unutuyor, rakıyı bakal dükünında satıldığı gibi içmek istiyorlar. Gazinoculuk, bizde, bundan inkişaf etmiyor. Sonra, biz gazinocular, bin bir mizacta müşterileri eğlendirmekle kals mıyoruz; ayni zamanda memlekette işsizliğin önüne geçiyoruz. Meselâ, bi” zim gazinoda: artist, garson, kapıcı, elektrikci, büfeci, . gardrop, bekçi, kâtip gibi yüzden a“ insan çalışıyor. Şimd yüz kişinin beherinin baktığı nufus mikdarını dört kişi ola" rak kabul etsek (400) canın evzuu değiştirerek sor- dum : — Artist tarafınız nasıl ? Büyük bir yarasına neşter olan sualime şu cevabı verdi: — Onu, hiç sormayın, €$- ki artistlerimiz arasında böyle kaprisciler yoktu. Şimdi Avr rupa artislerini takliden, ars tistlerimiz de kaprisci oldu. es artisti yetişme” mesine ne dersiniz — Musiki artisti, devamlı uzun s€- neler çalışılırsa yetişir. Sesi güzel olan- lar bu mesleğe heves ediyor, fakat fazla çalışmaya tahammül edemiyor. bu yüz den memlekette hakiki ses artisti yetiş- miyor. Onların bevesi bu bakımdan: «iki ay çalışayım, yorulmadan üçüncü ayda bir yıldız olayım!» sevdasıdır. Bu na da bittabi imkân yoktur. Bana, her gün birçok müracaat edenler var. Ges en gün iki güzel kız geldi, Allah için ivy ei gelirse güzel kızlar. üzeliz ve hem de sesimiz li bizi a dediler Onların müracaatı eşimi gitti. Sess leri hakikaten de güzel ise piyangoyü — Biz dık, Peki, dedim ve seslerini dinle- dim. Sesleri söyledikleri kadar güzel, amma, usul yok, mahalle karıları gibi Arkası 24 in 17