İmağa asli lal doğur anda geli bir yükte Lie Yassu evvelce bir dela zindandan kaçmış, ve tahtı ele geçirmesine ramk kal- muştı. Negüs bu hadiseyi düşündükçe kor- kuyordu. 3000 Metre Yükseklikte Bir Zindan Avrupada Lic Yassuyu pek az tanıyan vardır. Lic Yassu, Ras Mikaelin oğluydu Anası, OMenelikin (Şargardi) o ismindeki kızıydı. Ras Mikael aslen Yemenli idi. Oğlu- nun Krallar kralı» tahtını kaybetmesine sebep olan islâmlığa avdet hadisesi, belki de bu Yemenlilik ile alâkadardır. Lic Yassu 1916 dan itibaren hapse sokuldu, fakat bu memleket âdetleri hilâfına olarak, kendisine insanca ediliyordu. Buna sebeb de, İmparatoriçe Zaoditunun ye şimdiki İm en karısı Wazeru Manesin himayeleridir. Bununla beraber, onu Rası Tafari, onun ölümünü, daha doğrusu bu gibi işlerde tatbik edilen bayağı ve vahşi tarzda öldürülmesini istemiyordu. Ras Kassanın yanında uzun müddet muhafaza EE bulundurulan Lic Yassu, tahtı tekrar ele geçirmek geldiği Güliz e mr sonra, Harrar vilâyetine gönderi Ora halkı EE değildi, ve kendisine bir mabud hürmeti gösterilmesi tehlikesi yoktu, Garamulata dağı, yüksek yaylâlar inde vahşi ve sarp Skal bir top- raktan (ibaret 3000 metreden o fazla yükseklikte bir dağdır. dağın, etrafı kayalıklarla çevrili, bir düzlük teşkil eden noktasına, 20 metre uzunluğunda, demirden tahtadan, koca bir kales yaptılar. üstünü, bir nevi büyülü su ile yuğurulmuş, kırmızı balçıkla sıva- dılar Muhafızın dışarı ile ihtilât edebilmesi Km iner kalkar bir köprü. vardı. Mahpus imparator,“işte bu ölünceye kadar - halk kendisini hâlâ orada zannettiği için - ölümünden sonraya kadar, bu kafeste oturdu. Lie Yassu, bu havai zindandan, vak- amele tahttan indiren derecelerine Bu tabii beher cephesi konuldu, ve tle Ras Talariyi kovmak istediği Harrar vilâyetinin tabii güzelliklerini seyrediyordu. Habeş imparatoru Haile Selâsiye * üm cezasını çarp- tırılan bir suçluya, mahkemenin kararı infaz olu > * Çobanın Gelirdiği Haber Ebedi bir bahar ortasında, tabiatin bütün güzelliklerini seyrederek; içinden asla çıkamıyacağını bildiği bir kafeste kapalı yaşamak, Lic Yassu için karanlık bir zindanda yaşamaktan daha fecidi. An- cak papazlar tarafından bilinen birtakım uyuşturucu ilâçlar, zehirli Se yapılma içkilerle, mahpusun yavaş yavaş hem vü- cudu, hem iradesi ie del için için zehirleniyordu. Fakat bu ilâçların verdiği uyuşukluk- tan bazan uyunan ı, etrafındaki. leri korkutacak kadar zekâ gösteriyordu. Lic Yassı Memlekette işitilen muharebe haberleri, imparatorun, etrafında tam bir mahremiyet yolundaki emirlerine iü içeri mahpusun kulağına kadar gitti. muhafaza sızdı ove Bir gece - uzaklardan geldiği toz top- rak içindeki kıysletinden anlaşılan - ihti- tiyar bir çoban, mahpese yaklaştı, ve orada kaval çalmağa başladı, Kavalın yü- reğe ezginlik veren hüzünlü nağmeleri, e irisi kulağına kadar irişti. aval sustuktan sonra ihtiyar çoban, yalnız onun anlıyabileceği bir dille, şarkı söylemeğe başladı. İşte bu şarkı, pus hükümdara, memleketin maruz bulün- duğu tehlikeyi anlatmıştı. mahı» Muhafızlar, malipusun bilmemesi lâzım gelen herşeyi öğrenmiş olduğunu, hayret ve korku ile gördüler, Bu havadisi impâ- Bir müddet sonra da, Lic Yassu, garib bir hastalığa tutula- rak öldü Artık, kimse geçmiyor. kadar herkes, hapisanedeki müthis dışarı sızmaması için hapsedilmişlerdir. ratora (ulaştırdılar. hapisanenin köprüsünden hiç Hizmetçilere varıncaya is esrarın 23