İ aa mmm Iş MA -— John Starhurst Rovatu, nun sandal- larından birile Revadan ayrıldı. Bu sandal onu iki gün götürecek, ondan sonra Starhurstu bırakıp dönecekti. Uzaktan, büyük memleketin belke- miği olan, üzerleri dumanlı dağlar gö- rünüyordu. John Starhurst bu dağlara, bütün gün içini çeke çeke, baktı. Bazan hafif hafif dua ediyordu. Bu duaya bazan Naron da iştirak ediyor- du. Naron doktor James tarafından yüz cıgara, iki yün battaniye, koca ir şişe tentürdiyot ile kızgın fırın- dan kurtulalıdanberi - yani yedi sene- denberi - Lotudur. Yirmi dört saatlik istiğrak ve istihareden sonra Naron- nun kulakları John Starhurste refakat etmek emrini duymuş: statl.. seninle gideceğim; demişti. in Starhurst onun bu isteğini mutedil bir neş'e ile karşılamıştı. Ger- çekten İsa onunla beraberdi. Öyleya Naron gibi karanlık ruhlu bir mahlüku bu işe teşvik et Naron sandalda Kalatıyorda: — Evet ben ruhsuzum, İsa kulları: nın en zaifiyim. Misyoner onu: — Senin imanın, hem de kuvvetli bir imanın var ya, kâfi, diye azarla- muştı. O gün Revadan başka bir sandal da ayrılmıştı, Fakat bu sandal bir saat geç kalkmıştı. Kimseye görünmemeğe 24 Yazan : ( Gecen sayının arkası ) çalışıyordu. Bu sandal da Rovatunun sandal- İ amca- larındandı. İçinde Rovatunun büyü zadesi Evirola vardı. Elinden hiç dığı küçük sepetin içinde bir balina vardı. Bu 20 santim uzunluğunda, mütenasip, zam şeyleri yapmağa mecburdur. kadar herşey olabilir. bir Fijili, istenilen şeyi lığında bulunmaz,.. Seyahatinin ikinci günü John Starhurst, i bir reisin köyünde bulu- Sabahleyin, yakından yeşil ve ka dife gibi görünen, dumanlı dağlara yayan) Mongodro isimli nuyordu. tırmanmağa karar ver- di. Mongodro: tatlı, sakin, artık harbedip gürültü çıkarmak iste- miyen ihtiyar minimi. ni birreisti. Misyone- ri büyük bir hürmet- le karşıladı. Kendi masasından yiyecek verdi. Hattâ onunla dini meseleler bile münakaşa etti. Mongodronun öğrenmek isteyen bir kafası vardı. John Starhurste yaradılışı ve herşeyin başlangıcını sorduğu zaman, misyoner sevindi. Göksel kitaba göre yaradılışın bir hülâsasını yapıp bitirdik- en #onra, Mongodronun düşünceye daldığını gördü. Minimini ihtiyar reis bir müddet birşey söylemedi; çubuğunu çekti, Mn Şikarıp başını memnun memnun $i — Ola Re dedi, ben Mongodro gençliğimde gayet iyi balta sallardım. Öyle olduğu halde bir sandalı, hem de küçük, ufacık bir sandalı üç ayda ya- pabildim. Sonra bir de bütün bu top- rakları, suları bir adam yaptı diyorsu- nuz. Misyoner sözünü kesti — Hayır, Allah, ii herşeyi — Ayni şey, canım bütün topraklar, BALİNA DESJ birakma- gayet anla sararmış, süslü bir dişti. Bu da Rovatunun malı idi. Bu diş Fiji ada- sının neresine giderse, orada mühim hadise- ler ceryan eder. Balina dişinin sırrı şudur: “Bu dişi kim alırsa, bu dişle beraber istenilen Bu istenilen şey, bir insan hayatından kabile anlaşmasına Bu dişi kabul eden reddetmek budala işi sular, ağaçlar, m çalılar, dağlar, üneş, ay ve yi altı günde ya- pıldı ha?l,. Hayır, e Sana dedim ya: Gençliğimde güçlü kuvvetli bir adam olduğum halde, küçücük bir sandalı üç ayda yapabildim. Bu, çocukları kor- kutmak için uydurulmuş bir masal. Hiçbir adam buna inanmaz. Misyoner : — İşte ben bir adamım, dedi. — Evet, sen bir adamsın, fakat senin inandığın şeyi benim bilgisiz kafam almıyor. — Size diyorum : Ben herşeyin altı günde yaradıldığına inanıyorum. ii yamyam onu teskin etmeğe çalıştı — an, peki öyle olsun canım. John Starhurst ve Naron yatmağa gittikten sonra Evirola reisin kulübe- sine girdi. Diplomatça konuşmalardan elinde evirdi, çevirdi. Bu çok güzel J