Avar Oğlu — Başı 12 inci sayfada — Biraz daha ötede, yarı rahip kıya- ; fetinde bir adam, def çalıyor.. İki ayak üzerine kalkan bir keçiyi oynatıyor, ve o da şöyle söyleniyordu: — Bu sakallı keçiyi görüp te, sakın : kasap dükkânından kurtulmuş bir keçi .. zannetmeyin... Bu keçi; Mısırdaki ma- butlardan birinin türbesinde doğmuş.. Meşhur Karnak mabedinin avlusunda l büyümüş.. İskenderin ordusundaki sü- pi rülere kösemenlik etmiştir. İskenderin . muzaffer olması, ancak ve ancak bu eçinin sayesindedir. Bu keçinin saka- lindan koparılacak bir tek kıl, kimin üzerinde bulunursa, bu adam için her felâkete karşı muzaffer olmak muhak- l kaktır. Ey Borçlular!.. Bu kıldan üze- |) f rinizde bir tane taşıyınız; alacaklıları- İ / nız sizden korkar, parasını istemek şu ; tarafa dursun, bilâkis uzaklara kaçar... Ey kocalarından dayak yiyen kadınlar!. Bu kıldan bir tane satın alınız; eğer kocanız tekrar sizi dövmeye kalkışırsa; | geliniz, siz de bana burada güzelce bir “dayak atınız Ey karılarının o dırıltılarına daya- namıyan kocalar!... beyhude yere üzül- meyiniz, geveze karılarınızın çenelerini, bu bir tek kılla bağlayabilirsiniz. Ey kale bedenle verler!.. 30 rine koşan cengâ- Ellerinizdeki kalkanlara pek Kıryaşlar Şaklıyor... okadar Ogüvenmeyiniz. o Düşmanların okları ve kılıçları, bunları kesebilir. Fakat üzerinizde bu mübarek hayvanın sakalından bir tek kıl olursa, o okalr, o kılıçlar derhal tersine dönüverir. Çok değil, bir gümüş paraya bir kıl... Bir gümüş paraya bir kıl. Gümüş paralar ortaya yağıyor. Yarı rahip kıyafetli adam, elindeki tefi koltuğunun altına sıkıştırıyor. Keçinin başını, bacakla arasına aliyor.. Çenesinin altında sarkan kılları yolar- ken, zavallı hayvan bar bar bağırıyor- rının U, Kırbaçlar şaklıyor : — Açılın!.. Açılın!... Diye, tehditkâr sesler yükseliyor . . Yol açan askerlerin arkasında, yarı çıplak Afrikalı - esirler omuzunda, altın ve fil dişi iziyösiop uzanmış bir Açılın!.. — Açılın sesleri çınlıyordu. Bizans asılzadesi geçiyor.. Kırbaç kor- kusile iki Se ayrılan halk; diz çö- küyor, yerlere kadar eğiliyor.. ve sonra da kalkıp bu asılzadenin arkasın- dan bakarak, kısılmış dişlerinin arasın- dan ağız dolusu küfürler ediyordu. yaz gömlekleri içinde, olgun vü” cutlarını titrete titrete yürüyen Bizans dilberleri, geçtikleri yerlere sehir ve füsun saçıyorlardı. Üç gündenberi çek- tikleri korku ve azabın şiddetinden hemen hepsinin gözlerinde, nemli bir mahmurluk vardı. Salurun taş gibi kalbi bile biran içinde yumuşamış : — Zavallılar!.. ne kadar korkuyor- larl,. Diye mırıldandı. Avar kadınlarile bunlar arasında küçük bir kıyas yaptı, Hâkanın in iğilerek : — Bunlar.. kadın değil, birer çi pi çe Diye fısıldadı. Hâkan, dişlerini sık. tı: — Çiçeklerin de zehiri vardır. i Diye an Salur, pot kırdı. ğını anladı. metle başını önüne eyerek, sol elini şiddetle kılıcının kab. zesine bastı. Fakat etrafında o kadar hayret edilebilecek şeyler vardı ki” bu nedametin ıstırabı çok uzamadı Gözleri, önünden geçtikleri bir dilene) Mi 1 adınlı erkekli bej mâdan m olan bu dilencilerE eba kitare ve Gir çalıyorlardı. Birçok düz ve büğrü yollar. dan geçiyorlardı. Barba Nikola, araf sıra duruyor, önünden geçtikleri Okilse vü binalar Bakiinde ip kelime ile malümati veriyordu; — Ayateodos, Kı Ağ — Ay a Akasyos.| syazmanının suyu, ç cuğu olmayan za lara şifalıdır. — Panaiya, Elepii sis... mum dikinir? Beş muradınız hal olur. â Tom sart yi. Şimdi, metrüktur.£ şte , bl Hipadidin, bu kuşun bittiği Serdi başlar. Hafif bir yokuj tırmanıyorlardı. Bi radaki dar sokaklar Genç kadınlar, tunç! gibi metin ve gürbür vücutlu bu iki Avar oğlunun ark) akbil hasret ve iştiha ile 2 yorlar; Şu Romalı askerler, her hald: nöbet değiştirmekten dönü üyorlar. Şim di, birer kupa baharlı şaraba 'ne ihti yaçları vardır. Diye mırıldanıyorlardı. rkasına kadar bir kapının! önünden ann meri dir binde billâr gibi bir se | İ i — Buz g içmez misiniz Salurun vücudu örperdi. Gözlerinin| içi, henüz sönmüş bir kor gibi paris) yan genç bir kadın, Da ee iki tarafına iğ i... Hâkanın ğına eğildi i soğuk iile Bi şarap | Pr. Arkası var