şüphelenerek yaşamıya Mağlmlı. Ye ey ey —- 4 — VAKIT Benim gibi Naci beyle Fatma hanım, mü- kellef yemek odalarında, yemekle i rini yiyorlardı. Naci bey, otuz beş ' yaşmda güzel bir erkekti. Vakur | ve azametliydi. Ağır ağır elma 40- | yuyordu. Fatma hanım narin, sa- rışm güzel bir kadmdı. Pırlanta gibi parlıyan tırnaklı parmakla rında pırlanta yüzüklerini pırılda- tarak, portakal soyuyordu. | Hizmetçi, kahveleri bırakıp git- tikten sonra, Naci bey sigarasını | yaktı ve sigarasmı yakan karısı- na: — Amcamın kızı Ayşeden mek- tup aldım, dedi. Ayşeyi hatırladın mı? Fatma düşündü: — Bilrw:m tanıyor muyum?. Naci Bey omuz silkti: — Hiç hafızan yok Fatma. Ha- yir, tanımazsın, fakat sana bahset- miştim. Evliydi. Ben kocasiyle dargın olduğum için.. Fatma: “İşte dargın olduğun bir kişi daha..,, diyecekti. Deme- di. Naci Bey devam etti: Görüşmüyorduk. Onlar Konyada otururlardı. Kocası öl- müş.. Yapayalnız kalmış. Yanıma gelmek istiyor. —— Kaç yaşında?. —Benden bir iki yaş büyüktür. Eskiden kardeş gibi sevişirdik; Kocasiyle darıldım, ayrıldık o, ko- | casının tarafından çıktı. Kocalar! daima haklı olmalıdırlar. Ka - dım kocasına daima hak vermeli- | dir. Nazi B. bu son sözleri üstünde | fazla durdu, sonra devam etti: -Ayşenin yazdığına göre ko- cası onu on parasız bırakmış hasta olduğu için, işlerile meşgul ola - mamış . Bana göre beceriksizli- ğinden ... Herne ise geçelim.. Ne olsa Ayse akrabadır, Onu gurbet- te on parasız, kimsesiz bıraka- mam, Çağırayım. Fatmanın bu hiç de hoşuna git- medi. Fakat hodbin bir kadın de- | ğildi. Merhametliydi, münakaşayı sevmezdi. — Nasıl istersen, dedi. .;. | On gün sonra Ayşe geldi. İlk | nazarda çirkin bir kadındı. Yağlı simsiyah saçları, delik gibi iki ye- şil gözü, siyah bir entarisi vardı. Ve ilk nazarda, kaderine rıza gös- terip, bir kenarda., 8essiz sedasız oturacağa benziyordu. İ Malüm ya, görünüş aldatıcıdır. Ayşe, pek çabuk Fatmâyı kıskan- mıya başladı. Evin içinde her şey Fatmanmdr, onun hiç bir şeyi yok- tu. Elbiseler, tualetler, elmaslar, otomobiller, ziyafetler, davetler, her şey Fatmanımdı. O, odasında pinekliyordu. Gayriihtiyari Fatmaya kin bağ- lamıya başladı ve ona düşmanlık etmenin çarelerini düşündü. Artık Naci beyin etrafında pervane gibi dolaşıyordu. Her işi ni görüyor, ona ihtimamla bakıyor ve ona acımırmış gibi görünüyor- du. Naci bey, Ayşenin kendisine gösterdiği hürmeti pek tabit gör- dü, Onun gibi bir adama elbette hürmet edilirdi. Yalnız amca kızı- nın kendisine acımasına hayret et ti. Ayşe ona acıyordu, demek, ki, acınacak bir şeyi vardı, Kuşku- 17 MART 1934 (Hi ka v e BE | artık senin yüzünü göremem.. a A bir adam.. Nakleden: Selâmi İzzet Ayşe, bir taraftan da, Fatmayı gözlüyordu. Kendisi namuslu bir kadmdı, fakat her kadınım namu- sundan şüphe ederdi. Fatmadan da şüpheleniyordu. Naciye ihanet ettiğine kanidi. Gezmek behanesiyle her gün sokağa çıkıyor ve kendini göster- meden, Fatmanın peşine düşüyor» du. On beş gün sonra, nihayet mu- radına erdi. Sevincinden deli ola- rak eve geldi. Doğru Nacinin oda- sma girdi.. Fatma, köşenin başın- da bekliyen bir otomobile bindi, Otomobilde bir genç adam vardı. Öpüştüler. Otomobil uçar gibi u- zaklaştı. Naci bey evvelâ hiddetle, sonra hayretle dinledi, Doğruldu. Yüzü gözü değişmiş- ti: — Doğru mu söylüyorsun?. * — Gözlerimle gördüm. “Adam otomobildeydi. Fatma bindi öpüş- tüler. Naci bey, boğuluyormuş gibi elini boğazma götürdü. Ayşe dü- şündü: “Ne kadar çok seviyor..,, Naci bey odadan çıktı, biraz sonra Fatmayı kolundan tutmuş, sürükliyerek getirip haykırdı: — Birini seviyorsun ha!.. Seni otomobilde görmüş.. Öpüşmüşsü- nüz!.. — Hal. Fatma fırladı ve biraz sonra €- linde bir resimle geldi, sonra Ay- şeye gösterdi: — Bu adamdı değil mi?. v Ayşe afallamıştı: > — Evet. — Kardeşimdi. Onunla dargım- sın, Beni de götüştürmüyorsun... Ama o benim kardeşim. Gizli görü şüyoruz.. Benden nasıl şüphe ede- bilirsin Naci.. Naci beyin gözlerinin içi güldü: — Affedersin.. Ne olsa karde- şindir. Hakkın var, Söyle, artık bize gelsin, gizli görüşmeyin.. Na- sıl oldu da bir an senden şüphe e- debildim!.. Karısını kollarımın arasına al- dı, şefkatle, muhabbetle öptü. Ayşe, hiddetinden - ağlıyordu. Kekeledi: — Se... Sevinçten ağlıyorum.. Naci bey ona döndü: — Sen buradan defol.. Sana o- turacak bir yer bulurum, ölmiye- cek kadar para da veririm. Ama t Be- nim gibi bir adama karısı nasıl i- hanet edebilir.. Üniversite talebesinin kooperatifi Üniversite ve yüksek mektep- ler talebesi arasında (mahdut me- suliyetli yüksek tahsil talebesi bir- lik kooperatifi) teşkil edilmiştir. Kooperatifin nizamnamesi noter - de tasdik edilmiştir. Talebe koo- peratifinin yüksek mekteplerde ve üniversitede satışa çıkardığı mu- vakkat hisse senetleri çok rağbet görmüştür. Kooperatife profesör- ler de girecektir. ağam Recep Bey Cümhuriyet Halk fırkası umu- mi kâtibi Recep Bey dün Taksim stadına gelerek (Galatasaray — Beşiktaş maçını seyretmiş ve spor- landı ve kulağr kirişte, her şeyden il ii A One tara 1 İnel saylamızda) Oo Beşiktaş gittikçe ağır bastığı için Galata. geçirmişler ve kısmen şans sayesinde ye.İsaray takımı derhal kendini geri çekti. nilmekten kurtulmuşlardı. İki takım çe- tin bir maçtan sonra İkişer sayı ile bera» bere kalmışlardı. O günkü maçın sebep- halde Galatasaray lehine neticelenmesi- nin kuvvetli olduğunu iddia ediyorlardı. Fakat Galatasaray — Fener maçındaki! kavga neticesinde iki tarafın birinci takı»! mını kuran oyuncuların cezalandırılması böyle büyük bir sabırsızlıkla beklenen bu ikinci karşılaşma için Beşiktaşa © büyük! bir avantaj teşkil etmiş oldu. Takımın dörtte üçünü B takımmdaki oyuncularla kurmıya mecbur olan Galatasaray takımı Beşiktaşın karşısına bu sefer — bir hâyli zayıf bir halde çıkıyordu. Bu itibarla bir çok sporcuların kanaati müştereketi: — Galatasaray yenilecek... Bu da tabii.) dir. İ *iş Galatasaray yenilmedi ve beraberlik vaziyetine de ancak koca maçın bitmesi: ne tam beş dakika kala düştü. Sarı - kır- mızılıların mukavemeti beş dakika daha sürsendi dünkü galatasaray iki üç sene evel gene Beşiktaşı iki sayı ile yeniveren Galatasarayın o zamanki ikinci takımına güzel bir nazire yapmış olacaktı. İki takım birinci karşılaşmada olduğu gibi nasıl oldu da gene ikişer sayı berabe- re kaldılar, anlatalım; Adem Beyin hakemliği ile maç başla. dığı vakit Galatasaray sahada: Rasim, Faruk, Burhan, Suavi, İbrahim, Muzaffer, Muslih, Salâhattin, Rasih, Doğan, Danyaldan © mürekkep bir ta- kımla yer almış bulunuyordu. Değişik- lik yalnız müdafaaya Faruk'un alınmış olmasıydı Beşiktaş takımına (o gelince (kalede Mehmet Ali vardı. Takımın diğer uzuv» ları değişmemişti, İlk akını Beşiktaş yaptı. İkinci akını da Galatasaray... Galatasarayın büyük bir ateş ve hızla ileri atıldığı görülüyor- du. Üçüncü dakikada bir Galatasaray a- Ikını Beşiktaş kalesine sokuldu, fakat Be- İşiktaş müdafaası topu inde etti. Topun üzerine Galatasarayın sol hafı Muzaffer koşuyordu. Muzaffer karşı tarafın tered- dütlü vaziyetini gördüğü için (Beşiktaş kalesine uzaktan bir şüt yolladı. Kalenin önlerinde bulunan Galatasarayın sol açı» ğr kendine doğru gelen bu şütü kesmedi ve sıçrıyarak topun ayaklarınm altından geçmesine imkân verdi. Bu hareket Be. şiktaş kalecisini aldattığı için top doğru. dan doğruya kaleye girdi. Muzafferin iyi görüşü ne kadar yerin- de ise arkadaşının vaziyeti kavraması da © kadar güzeldi. Aradan iki dakika ya geçti ya geçme- di; bir Galatasaray altını daha. Muslihin sağdan ilerlediği ve yanlama ( vaziyette güzel bir şüt attığı görüldü: İkinci gol! Galatasaray, maçın sekizinci dakika- sında iki sayı birden çıkarmış bir vaziye- İte girmişti. Bu doğrudan doğruya iyi ve (Enik oyunun neticesi olduğu (için kimse hayret etmiyordu. Yalnız umumi bir pnerek vardı: Sarı - kırmızılılar maç sonu» na kadar bu vaziyeti devam ettirebilecek- İler mi? Maç, ilerledikçe bu (sorguya kendi İkendine cevap vermiş oldu: Hayır. Bu İda tabii idi. Çünkü Beşiktaş gerek nefes, İgerek vücut ve gerek umumi beraberlik noktasından rakibinin dünkü takımından yüksekti. Galatasarayın daha genç (ve bilhassa daha tecrübesiz o oyunculardan tertip edilen takımının böyle bir takım karşısmda halkimane oyunu sonuna kadar devam ettirmesi her şeyden evel mantığa uyamazdı. Nitekim maç devre ortasına doğru müvazeneye doğru gitti, (biraz sonra da hücüm faikıyeti Beşiktaşa geçti, Bununla beraber Galatasaray müdafile- riyle baflarının çok muvaffakıyetli oyun- ları bu tazyika iyi dayanmaktadır. Beşiktaş yirmi beşinci dakikada Şere- fin ayağı ile güzel bir sayı çıkardı. Arka» sından Hakkının bir şütunu Galatasaray güçlükle atlattı. Galatasaray kalesi iyice sılerştr. Fakat bir müddet sonra müva- İzene tekrar tesis etti ve birinci devre be suretle bitti, ! | ve tam bir müdafan (o oyununa başladı. Artık stadı dolduran binlerce halkın şimdi seyrettiği şey Galatasaray nısıf sa- hasımda Beşiktaşın tazyiki, (o Galatasara- İyın müdafaasıdır. Galatasaray muhacim- leri de müdafaaya , çekildikleri Müuslih ile Denyal da çok hirpalanma neticesi es- ki oyunların (— tutturabilmek Oimkânmi İkaybettikleri için Galatasaray müdafaası- nin inde ettiği toplar (muntazaman ve serbestçe Beşiktaş müdafilerinin ayağına düşüyor ve ayni dakikada tekrar Ga, latasaray kalesine yollanıyordu. Çok canlı bir mücadele... Galatasaray müdafileri ile hafları bu akınları maçın bitmesine beş dakika ka- İıncıya kadar muvafakıyetle kestiler. Bil- hassa Muzafferle Burhan çok ( iyidiler. Galatasaraylılar dakikaları sayıyorlar ve bu sayılan dakikalar iki taraf için de asabi tamamen gerecek derecede üzüntülü ge- çiyordu. Galatasarayın maçtan galip çık- mağ dört dakika kalmıştı. Hiç mağ- p olmıyan Beşiktaşlılar Galatasarayın caklardı? Fakat hayır. İşte bir gel: ihtiyat takımı karşısında mağlöp mu ola- Rasim topu yerde o yakalıyor fakat elinden kaçırıyor ve top bir şütle kaleye giriyor. Arkasından bir tehlike daha... Ve maç bitiyor. Adem Bey dünkü maçı çok iyi idare etmiştir. Vefa — Fenerbahçe Kadıköyündeki maça gelince Fener- bahçenin Vefayı ikiye karşı üçle yenerek güzel bir galibiyet kazanmasiyle bitmiş- tir. Yeni kadrosiyle ikinci oyununu oyn yan Fenerbahçe, kadrosunda (tadilât yapmış ve Ziyanın yerine o Namık'ı al- mişdr, Vefa ise malüm olan: :kadrosiyle çık mişlerdi. Mübeğü Oyuna Galatasaraylı Suphi Beyin ida» resinde başlandı. İlk akını yapan Fener- liler ancak müdafaa hattma kadar gelmiş- lerdi ki Saimin müdahalesi topu uzaklaş» terdr. Bir iki defa ortada > dolaşan top Fenerin nısıf sahasına kadar uzandı. Fa- kat Vefalıların kaçırdıkları bir iki fırsat- tan sonra hakimiyet Fenerlilere geçmiş oldu. Şevkinin güzel bir inişi topu Zekiye geçirdi. Bir favl ve firikik, Zekinin şütü üste gitti. Oyunun 21 inci dakikalarında gene Şevkinin bir inişi ve ortalayışı. Topu ka- pan Namik 18 pas çizgisinden sert bir #ütla Fenerin ilk sayısını yaptı, Fenerin hakimiyeti devam ediyor. Zekinin güzel bir ara pası Şabanla Şevki arasında bir İrsatın daha kaçmasma sebep oldu, Ve birinci devre bu suretle 1—0 Fenerin İe- hine bitti. ikinci devre İkinci devre başladığı zaman Fener ta- umında Niyazi ile Namık yerlerini değiş- tirmişlerdi. Oyunun Vefa lehine döndü ie rinin bu sırada © Vefalıların pücumundüa Muhteşem © dördüncü dakikada beraberlik sayısı yaptı. Bundan sonra Fenar tak dö veni rışıklık göze çarpmağa başladı. Vuruş» lar kötüleşiyor, Fener hatları daralıyor: du. Bir Vefa hücumu farulla kesildi. Fe- ner aleyhine bir firikik; Muhteşem güzel bir şüt çekti ve Enver kafa ile Vefanın ikinci golünü çıkardı. Fakat bir iki daki ka Zekinin bir ara pas nı alan ONiyazi O beraberliği © temin etti. Bundan #onra © Fener tek. yar düzelmiye (başladi: o Vedevreso. nuna doğru Namsk'ın çok güzel bir golü ile galibiyeti temin etti. » Hakem maçı iyi idare etti. Fakat Fe. nerbahçe Beykoza karşı çıkardığı maçtan daha iyi bir maç yapımış değildi. Vefa umumiyetle iyi idi. Diğer maçlar Diğer maçlara gelince Vefa — Fener B takımları maçında 1—0 Vefa, Eyüp — Beylerbeyi maçında 3—6 Eyüp kazan- dılar, ikinci devre <ularımızla spor işleri üzerinde gö-| £ kinici devrenin ilk | dakikaları gene çi Galatasaray » Beşiktaş B takımları ma- Beşiktaş lehine bitti. Anadolu da ra- Galatasaray hüeumlariyle açıldı: Fakat kibini 2 —4 yendi. 4 Beşiktaş Galatasarayı bir türlü yenemedi Fenerbahçe mües- sisleri toplandılar. Fenerbahçe müessisler heyeti dün klübün Kadıköyündeki bina- sında fevkalâde olarak bir içtima aktetmiştir, Sabık ziraat vekili Sabri beyin riyasetinde yapılan bu toplantıda ittihaz edilen mukarrerat şunlar - dır: 1 — Fenerbahçe stadında konu- yüksek müsaadelerini lâtuf buyur j mak suretiyle bütün Fenerbahçe- ! li gençleri bahtiyar eden Ulu Şef Reisicumhur Gazi Hazretlerine bütün klübün en derin tazim ve şükran hislerinin arz ve iblâğma, 2 — İdare heyetinin 7 kişiye ib- lâğile yeni ihdas olunan riyasete Saraçoğlu Şüktü Beyefendinin ve umumi kâtipliğe Menemenli zade Muvaffak Beyin intihaplarma. 3 — Klübe teveccüh ve muza- azadan Gaziantep mebusu Kılıç 4 — Sinop mebusu Retep Züh- tü, İzmir mebusu Osman zade Hamdi Beylerin müessis aza se çilmesine., , Yeni reis Saraçoğlu Şükrü Be haretlerini esirgemiyen müessis | Ali Beyefendiye arzı teşekkür &- “ dilmesine, 9 lacak Gazi heykelinin rekzine — yin klübe hediye ettikleri fotoğ- bil rafları büyük salona merasimle a- mlm ve.riyaseti.... kabullerinden»” dolayı kendilerine telgrafla. arzı"/| teşekkür edilmiştir, Müessesan heyeti; heyeti idare” — | nin tarzı hareketlerini ittifakla tasvip etmiştir. : Denizyolları İŞLETMESİ Acenteleri o Karaköy * Köprübaşı Tel 42362 — Sirkeci Mübürdarzade Han Telefon 22740 Ayvalık Sür'at Yolu SEYYAR vapuru 17 Mart Cumartesi 18 de Sirkeci rıbtımından kalkacaktır. (1216) MERSİN Yolu INEBOLU vapuru 18 Mart Pazar onda Sirkeci rıhtımın- dan kalkacak. Gidişte Çanak: kale, İzmir, Küllük, Bodrum, Rodos, Marmaris, Dalyan, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Antalya, Alanya, Anamır, Mersin'e. o Dönüşte bunlara ilâveten o Taşucu, Kuşad Gelibolu'ya uğriyacaktır, . Y. ınız Anamura uğramıyacaktır, (1217) Tophanede kâin telsiz tel- graf merkezimizin, 935 senesi bidayetinde tebdili icap eden cihazı, pazarlık suretiyle ta- $ | libine ihale edilecektir. Şartnamesini görmek ve daba fazla malümat almak isteyenler ber gün saat do- kuzdan on sekize kadar ida- remiz Levazım Şefliğine mü- racaat etmelidirler. Pazarlık 16 Nisan 934 Pazartesi günü saat on ilacaktır. beyi e