10 — YAKIT — YL ey ll yyl ya ağ İmparatoriçe Elizabet daha son ra yoluna devam ederek gölün ü- birine binmiş, vapur, hareket et- | miş, yarım mil kadar ilerlemiş, im- paratoriçe maiyetine veda ederek kamarasına çekilmiş, yatmış ve birkaç saat sonra kamarasmda ölü bulunmuştu. İmparatoriçe farkında olmadan | yaralandığı ve kanı için için aktı- ğı için, birkaç saat sonra ölmüş tür. İmparator Fransua Jozefin | uğradığı bu felâket, bütün Avru- pada derin hiddet ve nefret uyan- | dınmıştı. Vans kitabı kapadı ve bir tara- fa bıraktı. Sonra bize baktı ve: — Ben de Arşer davası hakkın- da ayni fikirde bulnuyorum. Bir insan öldüğünün farkına varma- dan yaşıyormuş gibi hareket ede- bilir, Zaten adli o doktor da bize Arşerin kanının için için akmasın- dan öldüğünü söylemişti. Mesele 17 MART (934 Sürmeli Kapı m. Cinayeti Reymond, bunun üzerine hançeri, vazonun içine koydu. Fakat eli zerinde hareket eden vapurların İ sert olduğu için vazo birdenbire çatladı ve parça parça oldu. Bu hâdise, Reymondu şaşırttı. Hançe- ri alarak masanm üzerindeki öte- ki vzonun içine koydu. Kırılan vazonun parçalarını topladı. Ve dışarı çıktı. Mutfaktan geçerek ar- ka kapıya vardı ve oradan kendi evine girdi. Markam sordu: — Bunların hepsi makul. Fakat Brisbenin katli: Vans devam etti: — Ona da geleceğim! Brisben de o gece Arşeri öldürmeye karar vermişti ve plânını ona göre ha- zırlamıştı. Onun Şikagoya seyaha- ti bir gösterişten ibaretti, Brisben cinayet işlerine fevkalâde vukufu olan bir adamdı. Onun için karde- şini öldürmeye ve onu intihar et- miş gibi göstermeye karar verdi. Bu suretle projelerinin tahakkuku- bundan ibarettir. Markam ayağa kalkarak oda da gitti, geldi. Sonra: — Demek, böyle oldu. Desene hâdiseyi anlamamakta, ona bir mana verememekte haklıymışız. Zaten vaziyet o kadar karışık, hâ- dise o kadar inanılmıyacak bir hal de ki.. Nihayet Arşerin nasıl öldü- ğünü anlamış bulunuyoruz. Fakat Brisbenin katli? Kapının sürme- lenmesi? Bunları henüz anlama» mış bulunuyoruz. Vans: — Hayır, dedi, hepsi anlaşılı- yor, Bütün vak'aları biribirine ek- | lemek imkânı hâsıl olmuştur. Mü- saade ederseniz size bütün vak- ayı, başımlan sonuna kadar anla- tayrm: “Mister Reymond, çarşamba ak şamı, Arşere uğradı. Maksadı, Mis Hilda ile evlenmek işini hallet mekti, Kendisi elinden geleni ya- parak Arşeri ikna edecek, Mis Hildanın arayıp da bulamadığı bi? zevç olduğunu gösterecekti. Halbuki Arşer, fikrinden dönme” di ve izdivaca muhalefette devam etti, Reymondun Hilda ile izdiva- cma hiçbir suretle, hiçbir vakit ra- zı olmıyacağını söyledi. Vaziyet mış, ve Ârşerin hakaretine karşı, ona hakaret etmek, onun aklını başma getirmek, daha doğrusu © nun vücudunu izale ederek Mis Hilda ile evlenmek istemişti. Etra- fma bakındı. Ocağın demiri yanı» başında idi. Onu kaptığı gibi Ar- şerin kafasına indirdi. “Arşer, bu darbe yüzünden düştü ve karşısındaki masayı da devirdi. Bu düşüş esnasında ka” burga kemiklerinden biri de kırıl- Hilda iie evlenmesine itiraz ede - cek bir kimse kalmamıştı. “Reymond, evde yapayalnız ol- duğuna kanıdi. Fakat gene ken disiaden şüphe edilebilirdi. Bir- denkire aklına Çinli ahçı geldi. Bu cinayeti ona yüklemek gayet ko- laydı. Çünkü Liang slelâdebir hizme.çi değildi. O halde Çin han çerini, Çin vazo *ınun içi "e bıra» Wweak olursa mesele kalmazdı. na mâni olan varlığın vücudunu izale etmiş olacaktı. Brisben de çarşamba gününü seçti. Çünkü o gün evde bir kimse bulunmuyor, Arşer yapyalnız kalıyordu. Bris- ben kendi plânı dairesinde, Şika- goya gitmek için hazırlandı. Ve u- şak Gambele kendisine trende a yırmak için talimat verdi. Hafcu- ki Brisben eve tekrar dönecek, işi” ni yaptıktan sonra daha geç bir trenle Şikagoya gidecekti. Markam: — Anlıyamadım! dedi. Vans devam etti: — Biraz sabredin. O gece Bris- benin eve gelmesinden evvel, o- nun vukuunu dilediği hâdise vuku bulmuştu. Reymond, Arşerin başı- na ocak demirini indirdikten ve hançeri sırtına sapladıktan sonra sıvışıp gitmişti. Çok geçmeden Ar- şer, tepesine yediği darbenin tesi- rinden ayıldı. Fakat sırtından ya» ralandığının farkında değildi. Ye- rinden kalkarak, yukarıya çıktı. Yatak odasma girdi. Odanm per- yatağına atmak istedi. Ceketini, | yeleğini çıkarıp astı. Sonra geceli» | ğini giydi. Pencereye doğru gide- rek perdeleri çekti. Fakat bütün hareketler, Arşerin son hayatmı da tüketmişti. (Devamı var) Sovyet sularında bir Japon gemisi! Viladivustok, 16 (A.A.) — Tas ajansı bildiriyor: istiçvap edilen motör kaptanı bu mımtakada fenni balık avı ile meş- gul olduğunu, motörün fena işle- mesi yüzünden bu sulara yaklaştı» ğını bildirmiştir. Yapılan arış - tırma neticesinde motörün uzun ve ' casuslukla meşgul olmuş bulunma» kısa mevceli telsiz postalarile mü- | - TAKVİM e m Na i HATIRA VE IHTISASLAR Reşit Galip için.. Deresden: 12 mart 1934 rüşmeyi Hakkı Tarık hazırlamıştı. Dol Perşembe | Cuma ISMART |16 MART 98 Zilkade | 29 Zilkade > aim . G» Selânik körfezi, yaz güneşi altımda, mabahçenin büyük kapısından içeriye gil Sabah saman sm 607 erimiş gümüş pırıltıları ile yanıyordu. O- rerken içimde çağlıyan heyecanları anla Öğle samanı 1233 12.02 peş sis içinde silinen çizgileri bu gü-'tamam. Halk eline geçmiş bir istipdef Ikindi marmazı 1548 15,05 müşten eriyişin © uzak bir dekoru gibi sarayının mermer merdivenleri üstün Aşım ogmaz FAB iâl6 İlikarşımızda idi. AH Camibi bekliyorduk.) yim. Türklük, artık, devlet kuran bif a e va 1) Sabri ile Ziya Gök Alp arasında Ledaw|kudrettir. Sevres bu sarayım duvarın | Yılın geçe günler 71 ”» — İltec ve Alfred Fovillöe münakaşası tavsa-| Mane Tekel Fares gölgesini o dökmüştü Yılınkalan. » mw mıya başlamıştı. Ziya, pencereden dışa- Evet, saray sistemi yılaldı ve Türklü! | Re ll e İlya, uzaklara, körfezin heybetli deko-|kayasını parçılıyan kaynak © gürlüğü di runa bakıyordu. Jsüneşe kavuştu. Türk kahramanlığı RADYO — Eski tanrılar eline göz gezdiriyor-!inkılâp ülkeyi ve bu sarayı yeniden fı İ İsumuz, çökmüş ve zahitsiz kalmış tanrı-|hetti, Hakkı Tarık'a duygularımı ks f İların eline... Fakat ruh ve ölçü yaşıyor,| sözlerle anlatıyorum. Birkaç gün so Bugün dedim. bu sarayda Dil Kurultayr topla VARŞOVA, 1415 m. 17,55 Paris şan | © Ziya Gök Alp gülümsedi ve çok ince|Ruşen Eşref, dil dosyaları, yeni ge kıları, 18,50 #irat müsahabe, 19,20 Sme-İruhlu ve görüşlü Sabriye döndü: tetkikler başında çalışıyor. Pencerede tananın eserlerinden tirio piyano konse-| — Bak, dedi, Nermi ne diyor: Ruhiİstanbulun güzel bir parçası görünüyo ri, 20 muhtelif sözler 'eranalar, ve ölçü yaşıyor. İnsan kıymetlerini fiz.| Türk İstanbul. Birkaç (o muazzam * ö Sek ee) re Fdlix Ledantecle londan geçtikt Reşit Galibi 21,30 piyano refakatiyle j İojiye üşünen | İK i gi en sonra Reşit ibin od gmail Gemi ın şarkılar ne Yapayım. Bak, Sabri, bir Olim» yi sandayız. Dolmabahçe, dağınık bir (opera havaları), 22,20 Chopinü ae, | fakat ikincisi doğar. Eski (tanrılar, tüphane gibi.. Reşit Galibin yanında opera iirekke, ye AORİNİR. GİCİK İyirer kahraman, birer kurtarıcı, birer ha-|bir sürü kitap var. Kitaplarma göz rinden mürekkep konser, 23 tabbi fran-|, 5. diriyorum: Hititler ve Türk tarihi b sırca le Fe dans musikisi, 24) O Sebyi Ziyanın sözünü kesti: kında ciddi eserler. Bana soruyor: müsahabe — dans musikisinin devamı. | O. Kötü ve tehlikeli tanrıları unutur) o — İstanbulda çok kalacak mısın? BUDAPEŞTE, 560 m. 17 Çocuk ma-İyorsunuz, Ziya. — Daha iki gün.. salları, 18 radyo konseri (Tagannili), (o — Hayır, unutmıyorum. Kahraman) —Birhaftasonradil (kurultayı 18,30 amotör neşriyatı, 18,50 — opera or. lişin bir er meydanı lâzımdır. Kahraman)kalırsan çok iyi olur. Bu bizim tari kestrası tarafından konser, 20,15 Stüd. e meli. Kötü ile güreşme- mizde edi bir hadisedir. oğan tiyatro 21 tiyatrodan Mizemdır. Ahrimanerr Hürmüz anla.) o — Biliyorum, fakat, gitmeğe > elen bir temsil 27 materler, 72.80 aş, Hlmaz bir şeydir. Güreşmek ve çarpış-Jburum. Ve bu gitmek mecburiyeti b keri konser, 23,40 Belâ Siçan takı. mak kahramanın temelidir. Işık Oolmalır|çok üzüyor. Ez Mass dır ki karanlığı yensin. Kahraman; biri.) (Reşit (Galip, Hakkı Tarık ve İ : nin aziri ötekinin menfuruder. Eski O.İmubtelif mevzular üzerinde görüşüyi VİYANA, 507 m. 18 Hafif senfonik İtimp başka şekillerde yaşıyor. Biz burlruz. Resit Galip; o Türkçe ile Hitit musliki, 18,50 konferans, 19,40 spor ralgün bu ölçüye içtimai vicdan — diyaruz,| Summer dilleri arasındaki münasebeti portajı, 20 Betthovenin eserlerinden po-İYeni kıymetlerin zaferini temin etmeklanlatıyor. Hitit metinlerini bizzat çi püler piyano sönatları, 20,45 küçük ha-İher ferdin vazifesidir. Kahraman O bulmeğe başlamış, ve bunun için gec berler, 21,05 “Yer tarafa seyahat, isim.|vazifenin önde giden bayrağıdır. gündüzlü çalışmış. Bana muhtelif meti ii dört sabneli bir #keç, 22,20 son haber.) | Bugün artık O ürpermiyen bu sesler)leri toplıyan Fransızca bir kitabı ler, 22,45 akşam konseri. hafızam ufuklarında ağır bulutları ile|tıktan sonra dediki; BÜKREŞ, 364 ve 1875, m. 13 Borsa | gittikçe uzaklaşan bir şimşek parıltısı ya” | — pâk, 14 haberler, 14,20 pâk, o ı7,ış/ratıyor. 1908 devri, içtimmi kahramanı) | Doğrusu çok çetin bir hoca, F öcü saril; A8 niüJ0 di yg ve kahramanlığı yeni tanıyordu. Sürgü- idealist bir Türk için engel yolrtur. Ri Ni * İ*İ ve gidenler o vardı, biliyorduk, bunlar|Galip bunun çok diri bir örneğidir. haberler, 19,20 radyo orkestrası, 20 Üİ-| sillerdi??? İsterse sultanlığı temelinden|dan yıllar geçtiği halde Reşit, gönlü versite dersi, 20,20 plâk, 20,45 plâk --| yıkamamış olsun, 1908 inkılâbı, Türklü.İgençliğinden hiç bir şey kaybetmemifi) konferans, 21 Varşovadan nakil, ğün ve Türklük vazifesinin ehemmiyetli Türk Dili Kurultayından, Türk tari — —— — — | bir devri sayılabilir. Her (fikir ve ruh|den sonsuz bir sevgi ile bahsediyordu. ISTANBUL BELEDİYESİ (cereyanı öz yatağını buluncıya değin) — Paristeki Bibliothegue Natio HİR T OSU © İmuhtelif sahalardan geçer. Temelini ce-|de Türk tarihini aydınlatacak ehensmifi — EM sy Ri miyet vazifesi ve cemiyet (o kahramanlığı!li kitaplar vardır. “Ort Bulauk.u gü i Bu Akşam jtepkil eden Türkçülük ilk devirlerinde|tiyoruz. Şimdi bizim, ex zaman için saat 20 de İromantikti. Balkan harbi, bozgun, ar-|çok zengin bir kütüphanemiz var. | İk, Türklüğün yaratıcı bir sezgi olabil.) & Reşit Galip bu sözleri söylerken ISTANBUL, mesi için en büyük tarih dersi olmuştu.cuk gibi seviniyordu.— 4 EFENDİSİ | Hatırlıyorum, Türkün en kara günleri) > — Evet öyle, Ben bundan yirmi idi. İstanbul, muhacir akını içinde idi.|yıl önce Bibliothegue Nationale'de çok Ümitsizlik gözlere ve dudaklara çökmüş- | hemmiyetli eski kitaplara rasgeldim. Hi ğunu ispat etmişti. Ümitsizlik ve kendi. |bibliyografiler vardır. ne inanmamak gibi hem fert için, hem de| — Doğru, fakat Halövy, Summer » cemiyet için korkunç bir şey ( Yoktur.İmiyetinin semitik (Sami) olduğunu id — Zararı yok.. Helâvy, zaten hiç bir şeyi değiştiremezdi. Sütlüce is-İdidir. Ve bu yüksek medeniyeti Ib yapılı o hoca, mütevekkil merhabasmı|da Turan tezini kırmak için © yazm verdikten sonra oturanlara ( ve onu bir, Büyük harpte Summerlerin İseymiz gibi dinliyenlere şöyle diyordu: /yerlerde Almanların yaptıkları hafri; — Iş yeşil bayrağa kaldı. Mukadde-|da bu medeniyetin Turani bir medeni Hak, ne isterse o olur... (olduğunu ispat etmiştir. Eski Sumri snlıya rağmen yıpranmamış ve genç... ») ve , ceki zi şey, meydanda, ham, Tü lüğü biz ven gi Dün bu vazife idealistinin, Türk i€ | cehhez olduğu görülmüştür. yor. Hüseyin Ragıba soruyorum: ile kurtaran Reşit Galip Türklük ide Hudut memurları, motörün mü- | — Bu idealist genç kim? nin aradığı karakterin canlı bir i Reşit, Seni gk ii oli ( £ e başlangıcı olmuştu. Go ağikidiln sel; ğa Hill İni ski iki a Seni şan va Aradan yıllar geçti, uzun yıllar. O. yaratabileceğini gösterir, 'nun yazlarmı tevgi (ile okudum. Sonlter örneği Reşit Galip bir üniversite İstanbulda |raktıktan sonra öldü. Özle ölümler isi.)dır ki arkasmda eser olarak yalnız K' bir mezar bırakır. İşte bize bu son 99" bir hafta önce Dolmabahçede gö-|kata teselli veren gey de budur. vüşmek vere sözleşminlik.. Buson gö- © İM. Nermi » &gi sı muhtemelr'i». va » : & a İD İl e 1 m