IŞARETLER ya Onun eseri Yanın büyük Canakkale barbinin 18! | İnci yılıdır. Çanakkale harbi yalnız bizim İçin değil düNYA tarihinin her zaman) üzerinde duracağı, üzerinde uzun müd“) det duşuneceği Mevzulardan biridir. Bu| mavzuun kahramanını aramıya (o lüzum Rörmüyorum. Onu herkes | biliyor, ona #edece o diyoruz. | | Çanakkale Avrupanın mukadderatı ba- oumndan manalıdır, Avrupa haricindeki | mülletler bakımından manalıdır. o O re İllerin doğusu itibariyle bir dönüm nok-| tasıdır. Napoleonun Moskova dönüşü! 19 uncu asrm Avrupasında nasıl yeni ha. “taların cizilmesine sebep olmus ise, Ça. rakkalede de dünya haritalarını alt üst *den bir harikülâdelik vardır. Çanakkale harplerinin Rus orduları! İhin karpatları aşıp viyana Yolunu tut; Ya çalıştıkları bir zamanda başladığını İldin eden tarihçiler vardır. Bu tarihçi- ere göre büyük barpte bile İngiliz - Rus tekabeti bütün şiddetiyle devam etmiş, Rus ordularının Balkanları bran evel aşıp tanbula yerleşmelerine mani olmak için Ülha evel hareket ederek İstanbulu zap- İttmek İngiliz diplomatlarının emeli imiş, bunun için Çanakkale © zorlanmış, fakat Rus orduları mağlüp olunca İngiliz kuv- vetleri Çanakkaleden çekilmişler! Bu izah Çanakkale mağlâplarının va- tiyetlerini kurtarmak için © oydurulmuş| İviv sebeptir. * Çünkü : Çanakkale harbi, İli devletini bir şehre sahip olmayı ar-| *u etmeleri meselesinden daha fazla dün-| Ya cephelerinin birleşmesi ve ayrılması) Meselesidir. Çanakkalenin zorlanışında müttefik Mduların irtibatı temin etmek en bü- ik gaye idi. Bu gaye tahakkuk edeme- Çar orduları bu irtibatsızlık, yani kâlenin zoru önünde çözüldüler. a çözülme sonunda Çar Nikola, * kızın» * kocasma sopa atan çariçe çatal sakal €eneraller, sari benizli Sazanof ortadan Kirboldiz. | Çanakkale muhaberesi bir taraftan a$- İsi bir harpti, fakat beri taraftan bu ; de harp edenler bir yeni rejimin mu-! i Üklerveti icin döğüsen ihtiyat kıtalarını ediyorlardı. 1917 de Rus siteple len doğan yeni hayat Çanakkale mu- elinin ne demek © olduğunu hâlâ İN anlatmaktadır. Çanakkale harbi. “ilk eseri 1917 maceralarıdır. « Çanakkale aşılmış olsaydı, bugünkü! İhya haritası bambaşka olacaktı. Çanakkale önünde düraklıyan mütte- kuvvetler Avrupa haricindeki kuvvet- : meselâ o müstemlekelere (karşı! hayli müsaadeler vererek harbi uzat. » muvafakıyeti temin etmek mecbu. etinde kaldılar. Bu hareketlerin bir “nası vardı. Bu hareketlerin manasını “Yük harbin bittiği gündenberi anlamı- çalışıyoruz. İ Çenakkeale harbi esir milletlere, müs- a karşı daha müsandekir dav» hmıya mecbur kalan bir Avrupa emper- | iznini hatırlatır. Bu batırlatış sadece * ül kuvvetlerin esirlere © yaklaşması N değildi. o Müstemlekelerin! pması için bir başlangıçtı. Bu baş- “Drtcı hatırlıyanlar Çanakkaleyi unut zaklardır. Çanakale bize yüz binlere mal oldu. kat onun ölüleri rejimleri değiştiren, > haritalarını altöst eden kahramar- ir, Tıp Fakültesinde bir istifa mı? Tıp Fakültesi fizyoloji hocası Uçurtma mevsimi başladı! e Kemal Cenap Beyin istifa ettiği, | istifanm kabul olunmadığı, fakat profesörün derse gitmediği ve bu yüzden talebenin hâdise çıkardığı hakkında bazı şayialar dolaşmak- tadır. Söylenildiğine göre Maarif vekili Hikmet Bey, Tıp Fakültesi- ni getirdiği sırada fizyoloji ders hanesinin küçüklüğünden bahset - | miştir. Fakülte reisi Tevfik Salim Paşanın, bir çare bulunacağını söy lemesi üzerine Kemal Cenap Bey, fizyoloji okutan iki profesör oldu- gu için iki dershane yapılması icap ettiğini anlatmıştır. Tevfik Salim Paşa Kemal Cenap Beye: — Yalnız bir müderrisi nazarı itibare almak lâzımdır. o Çünkü siz muvskaten bulunuyorsünuz! Cevabını vermiştir, Kemal Cenap Beyin derhal Ma- arif vekâletine istifasını gönder- mesine bu bâdise sebep olmuştur. İkinci hâdise talebeyle fizyolo- ji hocası Vinterrtein arasmda geç- miştir. Talebe, dershaneye giren ecn&- bi profesöre, hocaları Kemal Ce- muşlardır.. Yabancı profesör, evvelâ Ke- mal Cenap Beyin eski usulü takip eden bir profesör olduğundan bah- setmiş, talebenin infiali karşısında mafih talebe dershaneyi terket - mişlerdir. Profesör Kemal Cenap Bey bü- lemektedir: — Ihtilâf yoktur. İstifa da vaki değildir. Derslerime rahatsızlığı- ma binaen devam edemedim. mm Arazi vergisi taksit müddetleri 934 senesi İÇİN arazi vergisi laştırılmıştır. nunuevvel, Çatalca, Silivri, Kar- tal, Şile, Yalova, Bakırköy kaza- larına merbut köylerde ahali renç- perlikle meşgul olduğundan arazi vergisi taksit müddetleri nisan ve eylül olarak kabul edilmiştir. Bina vergileri İstanbulda ve ka- zalarda haziran, eylül, kânunuev- bizim değil” Onun için 18 mart sade anın da mah olacaktır. Sadri Etem İ|< Behri EF. bütün büyük dev-| silâblanma hususunda biri-| yarışa başladılar, vel, mart aylarında, adalarda tem- Muz ve teşrinisani aylarında tahsil edilecektir, DEHERi » v« İngiltere bütçesinden bü- yük bir kısmını ayırarak tayyare filolarma hasrediyor, nap Beyin niçin gelmediğini #or- | i sözlerini tevile uğraşmıştır. Maa - İ tün bu şayialıra karşı şunları söy- Efendi İ İ Şehrimizde bu sene, diğer sene- lere nisbetle, daha uzun sürdüğü hissini veren soğuklardan sonra iyi havalar başladı. Bilhassa dün İstanbul tam bir baha havası yaşa” dı. Bundan istifade etmeği düşüne- yek kırlara ve açıklık yerlere gez- meğe gidenlere sık sik tesadüf e- diliyordu, Baharın başlaması aynı zaman» İda küçükler için uçurtma mev- | siminin başlaması demektir, Res- İ mimiz güzel havada uçurtma uçu- İ ran, eğlenen bir kaç küçüğü gös- teriyor , Üniversite . talebe- sinin kasketleri taksit müddetleri şu suretle karar- | İstanbul ile Bakırköy ve Yeşil köy kazalarında temmuz ve kâ-| Üniversite talebesi yeknesak bir kas ket giymeğe karar vermizler, seçmek üzere tetkikler yapmışlardı bir model Bı ratibtelif model üniversite kasiceti ola MİŞ, let arasmdan bi: rak kabul edilmiştir. Resmimiz yeni kas ketiyle üniversite talebesinden bir hanımı gösteriyor. Nası! . « . Dünya böylece silâhlanır- ken., i Z TH 1 Yi Bir müdür Türklü- ğü tahkir mi etmiş? Geçenlerde Ünyon sigorta şirketi müdürü M, Piyos Türklüğü tahkir cürmünden dolayı müddei umu- miliğe verilmişti, Haber verildiğine göre, merkezi Galatada bulunan başka bir şirke- tin müdür muavini de gene böyle bir cürümden dolayı müddei umu- miliğe verilmiştir. Belçikalı olan bu müdür muavininin O ismi- ninilk harfi (G) dir. M.G. bir müddet evvel şirkette vazifesi ba- şmda çalışırken kaçakçılık takiba- tı için inhisarlar idaresine tahsisat verilmesi mevzuu bahsolmuş, M. G. müfettiş Lütfi Beyle Hasan Ap- ! tullah Bey isminde bir yanında böyle bir tahsisat veremi- yeceğini söylemiştir. Bu arada bazı ileri geri de ilâve etmiştir. Bir kaç gün son- ra şirketten çıkarılan bir kaç me- mura tazminat vetilmesi meselesi memurun sözler görüşülürken müdür muavini gene | taleple münasebeti olmıyan sözler söylemiştir. Bunun üzerine mesele zabıtaya aksetmiş, mü ini M. G. sorguya çekildiği gibi şahit- lerin de malümatına müracaat edil miştir. Tahkir hâdisesi hakkında umumiliğe verilmiştir. M. G. nin memleket haricine çıkmaması da temin edilmiştir. Vali Bey Ankaraya gitti Vali ve Belediye reisi Muhiddin Bey dün akşam Ankaraya hareket etmiştir. Muhiddin Bey telefon ve tramvay şirketlerinin iade ede- cekleri parilar etrafında hükü- metle görüşecektir. e Şehir tiyatrosunda Martm 19 undan itibaren Şehir tiyatrosu «Vedat Nedim (Beyin “Köksüzler,, isimli telif bir piyesi- ni oynıyacaktır. Piyeste Ertuğrul Muhsin Beyin de rolü vardır. ğe Yeni bir kooperatif Adapazarı bankası memurları kendi aralarında bir istihlâk koo- İ peratifi teşekkülüne teşebbüs et- İ mişlerdir. ——— Adliye sarayının enkazı arasında Yanan adliye yerinde hafriyata devam edilmektedir. Hafriyat es- nasında emanet dairesine ait rın bir kısmı biç yanmamış olarak ele geçirilmiştir. Daha hâlâ için, için yanan bir takım evraklar var- dır ki bunlardan istifade edilemiz | yeceği şüphesizdir. Görüyor? . » Acaba biz bu fazliyete se- yirci mi kalacağız? tanzim olunan evrak dün müddei | bir | çok eşya bulunmuştur. Bu eşyala: ! 3 — VAKIT 17 MART 1934 SOHBETLER Fransa biri, kayıkla (gezerken, elini denize solmuş, sonra ağzıma gö” İtürmüş, tuzlu olduğunu görünce: İngilizin — Bizim! demiş. Bu fıkra, bütün denizlere kükmetmek istiyen İngiliz satvetinin bir tekerlemesi ir, Dritnavt kuvvetiyle, denizlere hakim olduğunu iddia eden İngilizlerin yanında, İkültür kuvvetile karalara hülembttiklerini iddia eden Fransızlar hiç de aşağı kalmaz» lar. Kaf dağının ardında A. B. C. yi du- yan Fransız, hiç tereddüt etmez: — Burası bizim! der. e» İbtilâli kebirin heyecan perdesi altında daima hareketli görünen Fransa, mad- i kavvetleriyle, © gözlerde İsatvet ve ihtişamın bir nümunesiydi. Re- isicümhuriyle, başvekiliyle, © mebusan İve âyan meclisleriyle, hür ve mesut bir ömür süren Fransa, bütün dünyaya mür- şitlik etmek vazifesini bir türlü elinden bırakmak Ve yapıyorda da... Cümburiyet mefhumunu (yegâne bilen, anlıyan ve tetkik eden diyar Fransa idi. Tam bir demokrasi ile idare İedilen ve meclisinde tam bir serbesti ile İsöz söylenen bir Fransa idi, İ | di ve man istemiyordu. Meğer Fransa, içini kurtlar kemiren, İkirmızı kabuğu soyulmamış bir Amasya elmasına benziyormuş.... Fransanın pabuçlar | Staviski rezaleti, rını dama attı. Öyle cümhuriyeti, öyle meclisi, öyle idareyi bir kalem geçmek izim. lar dolandırılıyor, adamlar İyor, dosyalar çalınıyor. Ve bütün bun- lar, güpegündüz, göz önünde oluyor, Fakat bir türlü, dolandıran meydana çi İkarılamıyor, öldüren yakalanmıyor, lan tutulmuyor. ... Fransadaki Staviski rözaleti, hursız hikâyesine döndü: — Baba bir hırsız tuttum. — Bırak gitsin. — Gitmiyor. gar çocuğun — Buraya getir. — Gelmiyor. İ | | ! İ Bilmem bundan sonra, Fransız cüm- buriyeti “Ben benim...., diye iftihar ede bilecek mi dersiniz? Selâmi izzet Uludağa seyahat Kurban bayramında kayak spo- ru yapanlar tarafmdan Ulu dağa bir seyahat tertip edilmesi ve proğ- ramı kararlaştırılmıştır. Sehayate | üç yüzden fazla sporcu iştirak ede- cektir. Kafile hususi bir vapurla arife günü hareket edecek ve mü- danya yoliyle Bursaya gidecektir. Bayramın birinci günü dağa çıkı- lacaktır. Kafileyle gidecekler a- rasında Vali Muhiddin Bey de var- dır, İ 34 Hotaali iğ Yalovada yeni bir otel Yalovada büyük bir otel inşasr için Holanda otelcilerinden © bir grup hükümete teklifte bulunmuş- lardır. Teklif tetkik edilmekte- dir. | Dehri Efendi — Kürban (bayramla rında kesilecek kurban bedellerini tayya- re cemiyetine hediye etsek bizim de bir kaç tayyaremiz olur.