8 Eylül 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

8 Eylül 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İirmi senedenberi ölü Kk Kar tarafı 1 inci sayfada) e sekip oturdu ve de - İ<g S3 yaşında N vi V efendi, dedim, Na Pei “Sİ biraz k Ymm son delin kuru - Müş, Sara oturduğu sandalye p a iğildi, sağ eli » h dizine koyduktan is Başladı, a al Malatyanın İsmet paşa | kesen memur memur di ne iş yapacağımızı görürsün, deyince, içim cız etti. Fakat hâlâ tamamen anlıyamamıştım, Bir az sönra muallim Veli bey ortaya geldi, Hamdi efendi ile birlikte masanın üzerinde yatan ölünün bıçakla göğsünü yardılar. Etrafa kan fışkırdı. Ben bunu © görünce fena oldum. — Arkadaş, ben fena oluyo - rum, diyerek kendimi zorla dışa- rı attım. Başımı musluğun altına | tuttum, Üstüme gelen fenalık bir ! maz tevellütlüyüm. Şu | az geçer gibi oldu. Koridorda do- | İM Yatıma simdi 53 yaşında - Yaşıma kadar Malatya ile Müsında 2 ticaret yaptım ve sene : evvel aklıma gel- >$y düz Ne İstanbula, gideyim, hem | hem de biraz mal temin ederim de - d kuruşla yola çıktım. yg sonra İstanbula gel - bi darpaşa hastanesinde | hm vardı. Onun ya D. Paraları Istanbulda de Ayım da Istanbulda sa - K deç aram kalır mısın demiş- “gördüğüm ve çok be * i İN anbulda kalmıya bu verdim. in Haydarpaşa hastanesi 3, Dayım: EN ma iş bulduk, benimle ©şine düştüm. Büyük * girdik, Burada beyaz seler ve bir çok genç- irdu. İçi ekl ir edall var da kur a sr. Dedim. Bir kö - a Biraz sonra sedye- ölü getirdiler, Birini ma- ine, diğerlerini yere N Bu sırada dayım beni l İtminde birinin yanına Ps İş NS Zöğsünü yardılar *enin ustan, beraber ça- dedi, Ge taşıtacaklar zan - 13 çıkarmadım. efendi şöyle bir yüzü - A dedi, masanın ü- p oranlar bıçaklardır. Şim laşıyordum. Veli Bey dışarı çık - j lt — Nerdesin be'adam, dedi. © | — Efendim, hasta olmuşum da | ondan.. cevabını verdim. — Allah, allah bu kadar dok - tor arasındasın da kendine neden ilâç almıyorsun diye bana çıkış - tt ve kolumdan tutarak içeriye sürükledi, Önden orada gözümün sürükledi. O gün orada gözümün lar.. Benden evvel üç kişiyi bu i- şe almışlar, herifler birer saat durmadan kaçmışlar.. Birkaç de - fa fenalık geçirdikten sonra ben de kesmiye alıştım. Artık korku yok İlk zamanlar her gece rüyam- da gündüz kestiğim (karınlarını yarıp ciğerlerini, böbreklerini çı- kardığım ölülerle uğraşırdım. Çok korkardım. Hatta bir gece yatak- tan fırladım. Az daha boğuluyor- dum. Seneler geçtikçe artık kork maz oldum. Şimdi korku denen şeyden eser bile kalmadı. — Kaç senedir bu iştesin? — Eh, yirmi seneyi geçiyor. — Ne kadar ölü kestin? — Vallahi adedini allah bilir. Vasati olarak senede 300 kişi he- sap ederseniz 20 senede 5000 — 6000 kişiye baliğ olur. — Ama, bir ölünün nesine a- cıyayım! Ben bir insanın ölmesi - ne acırım, Yoksa onu keserken göğsünü yararken hiç bir acı ve merhamet duymam, Çünkü onun da bunlardan haberi yoktur. — İşinizde tam bir ihtisas pey da ettiğiniz doğru mudur? — Tabit goğil mi ya efendim. R. Gülüşlü Lüpenin yeni bir macerası — 40 A “54 nan Tülekçeye çesiren : fa. OVKMA | Rusyada ihtikâr yapanlar idam edilecekler Rusyada ahlâksız'ıkla mücade- le için son derece şiddetli tedbir- ler alındığını evve'ce yazmıştık, Moskovadan Londra gazetelerine verilen ma'ümala göre hırsızlık edenler, umuma ait mebaniyi tahrip © edenler, yapanlara da idam cezesi verile- cektir. Rusya matbualı bu kararları tasvip eden makale yazmakta ve balk düşmanları aleyhinde alınan bu tedbirlerin çok iyi ne- ticeler vereceğini söşlemektedir. Almanyanın Ankara sefiri Berlin, 7 (A.A) — Almanyanın Ankara sefiri M. Nado'ny, dün Ankaradan buraya gelmiştir. Söylendiğine göre kendisi tah- didi teslihata ait müzakeratı tek- rar idareye memur edilmiştir. — Graf Zepelin avdet etti Friedrichshafen 7 ( A.A ) — Volf Ajansındar: Graf Zepelin ba'onu cenubi Amerikaya yap- mış olduğu seyahatten avdet ederek bu sabah buraya vasıl olmuştur. YTB GA AAA Kim olsa 20 senede benim kadar yetişebilir. Cihazı teneffüsi mi is tersiniz, ayrı bir takım balinde çıkarır, #masanın üzerine koya - rım ve bütün azayı bozmadan çı- karabilirim. Yalnız siz ismini söy leyin kâfi... — Osman efendi, dedim. Son bir sual! Ölmekten korkuyor mu sun? — Ölmekten korkmak ne de- mektir. Madem ki, doğduğuma i - nanıyorum ve tabif bir gün de ö- leceğime inanmam lâzm. Artık bu akibeti bildikten sonra ölmek- ten korkmıya mana yok.. Tıbbı adliden çıkiyordum. Ye- leğinin cebinden çıkardığı saatine bakan Osman efendi; — İsterseniz (buyurun, reis beyden müsaade alalım da size bir kalp takdim edeyim, diyordu. Yekta Ragıp — - Sorma... Yalnızdım.. Etra- fımda bir çok erkekler vardı.. Ve daima da mukavemet edemiyor- dum. kr — İri Polu nerede tanıdın?, — Valteksi mi?, Berlinde. O- spekülâsyon | alde İri Polun kaç yn canını sıkıyor» Yeniden mücadeleye , Amd r. Haydut serbest u. 25 in tehlikeye maruz ira, RS İri Polun onu mu- y ele geçirip öldüre- VA, idi, isin alt tarafını © Minder, maske- karşı atılan silâhtan, mr birisi ta- ia bu ya- tesbit edile- N iy, vk da lyordu. Hay sözü kimse tanımı- Map bizzat gazino mü- ini gözünü görmemiş- kz linden bir acen- e mim edildiğini, ip make ile dans etti- DİY mvaftakıyetler zerimde bir nüfuzu vardı.. Fakat kendisinden çekinmiyordum. . Bir gece, kapıyı zorlıyarak odama gir- di, Zorla bana hâkim oldu.. — Vay alçak vay... Peki bu ne kadar sürdü?. — Bir kaç ay.. Sonra Pariste tehlikeli bir işe girişmiş, Odası sardılar. Ben de onunla beraber- dim. Kendisinin İri Pol denilen haydut olduğunu o zaman öğren- dim ve o polisler ile mücadele e- derken ben de korkunun verdiği Bundan başka gazino müdürü gazetecilere demişti ki: — İki hafta evvel, maskeli dan söz bana telefon etti. Küşat res- minde hazır bulunacağını fakat şahsi sebeplerden dolayı maskeli kalacağımı bildirdi. Ben de bunun cazip bir şey olacağını düşünerek kabul ettim. Filhakika dün tam akşam üzeri saat 8de geldi ve sahneye çıktı. Raul gazeteyi bırakarak Anto- nine sordu : bir cesaretle kaçtım. — Bütün bunlar sahi mi?. — Gidip vilâyetlerden birisin- — Evet.. de saklandın öyle mi?. — Ne zamandanberi dansedi- | O Genç kız bir tereddüt geçirdik- yorsun?. ten sonra ; — Ben, kendimi kimseye tanıt- madan daima dansederdim. An- nemin ölümünden sonra (dans dersleri almıştım ve mütemadi- yen seyahat ederdim. — Nasıl bir hayat ge iriaşlin re pa Yİ İY ürriik — Evet, dedi, yeniden bir baş- ka hayata başlamak, çalışmak isti yordum. Fakat muvaffak olama- dım. O zaman gazino müdürüne telefon ettim. — Peki, Markiyi ne diye ziya- e, | Merkezi Avrupada | eemeeasaenserare - Islahat Stresâ konferansının ikinci günü Siresa, 7 (A.A) — Dün öğle den sonra Çekos ovakya murah- bası M. Fierlinger, zirai devlet- ler blokunun zahireler hakkında- ki rüçbanlı tarifelere ait metali- batının büyük hatlarını tasvip etmiştir. Mumaileyb,. Çekos'ovakyanın basit tenzilâta fabi tutmak şar- tile rüçhanlı tarife'er teklif ede- miyeceğini, maamafıh bu bapta müzakerata hâzır bulunduğunu söylem ştir. Italya murahhası M. Demi- chelio'den ziyade mazhari müsa- ade millet ve iki taratlı itilâflar prensibine sadık kaldığım ancak hukukunu zamin umumi teklifleri tetkik edeceğini beyan etmiştir. Belçika murahhası Van Lan- genhove, rüçhanlı tarifelerin te- sirlerinden şüphe ettiğini ifade eylemiştir. Romanya murahhası M. Mad- gearu, müsbet projelerin mevcut bulunmamasma teessüf etmekte ve munzam kontenjanlar ihdası suretile mali borçların tediyesi- ne mani olabilecek tarzda olma- mak üzere kontenjan usulile bir tarzı hal bulunmasını konferansa tavsiye eylemektedir. Lehistan murabhası M. Targo- viski paranın rayiç kıyemetini muhafaza etmek isterken bu kıy- metin tahdidat usullerinin tetki- kile torpillenmekte bulunduğu kanaatini izhar eylemiştir. M. Bonnet, konferansın bir neticeye vüsul için müttefikan hüsaö niyet göstermekte oldu- gunu müşahede ettiğinden do- layi beyanı memnuviyet etmiş ve heyeti murahhasalar reisleri- pin bu sabah hususi bir komite halinde içtima etmelerini teklif Fransız heyetinin noktai na- zarını İzah için sıkıştırılan mu- maileyhin bugün müsbet izahat vermesi muhtemeldir. Bir Alman artistin vefatı Konpenhag, 7 (A.A) — Volf ajansından: Alman muz kkol ar- tistlerinden “20 çehreli adam,, namile bütün dünyaca maruf Karl Braun, dün 56 yaşında ol duğu halde vefat etmiştir. rete gitmiştin?. i — Bir son teşebbüs ölârak fena hayattan kurtulup onun himaye- sine girmek istiyordum. — Peki amma Volnik şatosu- na beraber gitmemiş miydi?. A N PEN ig Sana 9 Halepte vaziyet gittikçe fenalaşıyor Halep, 7 (A. A.) — Halepte vaziyet gittikçe fenalaşmaktadır. Halk şehir içinde nümayişler yap makta ve hükümet ( küvvetlerile nümayişçiler arasında müsademe- ler olmaktadır. Üç ölü birçok ya- ralı vardır. Zenginler şehri terke - derek Antakya ve sair yerlere kaç maktadırlar, Vatanilerin teklifini protesto için Hama, Humus, Ba - lebekte de mağazalar kapanmış « tr, Bu şehirlerin halkı tevkif edi lenler serbest bırakılmadıkça dük kânlarını açmıyacaklarını hükü- mete bildirmişlerdir. . Ayağından yaralanan Vataniler rüesasından İbrahim Hanano ameliyattan son ra hastahaneden evine yürüyerek gitmiş ve bu münasebetle sokak- larda halk tarafımdan vatanper verane tezahürat yapılmıştır Lort Reading Vashington'a gidiyor Londra, 7 (A.A) — Lort Re- ading, 14 teşrininevvelde Ame- rika barosu cemiyetinin. senelik içtimamda bazır bulunmak üzere Vashinntona gidecektir. Resmi mahafinde beyan edil- diğine göre mu'aileyb, İngilte- re bükümeti tarafından barp borçları mes'elesi hakkında mü- zak&ratta Lulunmağa memur edilmiş değildir. Mumaileyhin seyahati resmi mahiyeti haiz değildir. Yalnız İngilternin mütehayyiz hükümet adamlarından olmak itibarile davet edilmiştir. Izmir ve Mersin borsalarında Izmir, 7 (A.A) — Bugün bor- sada 8 kuruştan 25 kuruşa ka- dar 1785 çuval incir ve 10 ku- ruştan 36 kuruşa kadar 5446 çuval üzüm satılmıştır. Mersin, 7 (A.A) — Dün bor- sada 3 kuruş 50 santimle 3 ku- ruş 85 santim arasında altı va- gon Gi üç kuruştan iki vagon çavdar, 3 küruş 70 santimden iki vağon yulaf satılmıştır. yeilüzi hadise hakkında dim tafsilâtı takip ediyorlardı. Her zaman olduğu gibi, bü sefer de, polis hiç bir şey bulamıyordu. Ye- gâne yapılan tahmin, maskeli dan sözün, sarı Klara olmak ihtimali — Evet. Fakat dün akşam, ev- velce söz vermiş olduğum için mu- kavelemi bozmak istemedim. E- sasen sekiz günlük bir mukavele idi, dans etmek arzusunun da ga- lebesi üzerine gittim., Sekiz gün- den sonra da mukaveleyi tecdit etmek istemiyordum. Zira korku- | yordum ve korkumda ne kadar | haklı olduğumu gördünüz! ! — Hiç te korkmana lüzum yok- | tu. Yanmda ben vardım. Ve görü- yorsun ki şimdi burada emniyet- idi. Bütün gazeteler iri “Polden bahsediyor, fakat Valteks ismi bir defa olsun geçmiyordu. - Jorjö re ile muavinleri demek ki iri Po- lün öteki şahsiyeti hakkinda hiç bir şey keşfedememişlerdi. Göçen her gün Raul ile sevgi- lisi arasındaki muhabbeti artır" yordu. Ravl, onün, her sorduğu suale cevap veriyor, sonsuz mera- kımı tatmine çalışıyordu. Fakat kendi hususi.hayatına ait Raulün sorduğu suallere cevap vermekten İtalya ile birlikte umumi msna- fie badim ve üçüncü bir devletin tesin... ” çekiniyor, ya susuyor, yahut müp- Sarı Klâra Raulün kollarına â- | hem şeyler söylüyerek geçiştirme- tılarak başını boynuna koydu. Ra- ğe çalışıyordu. ul murıldanıyordu: — Ne tuhaf kızsın!, Ne * garip arzuların var.. Ne anlaşılmaz şey ler yapıyorsun. Raul ile Antonin o gün köşkten dışarı çıkmadılar. Ertesi gün da- ha ertesi gün de bir yere kıpırda. | Ja onun için soruyorum. madılar. Her gün gazeteleri ökü- ! 4 — Hayır, Raul... Rica ederim, yalvarırım sana bir şey sorma. | Hayatım ve düşüncelerimden sas i a ne, beni, olduğum gibi sev!.. er e var) iş — Evet ama, seni bilmiyorum -

Bu sayıdan diğer sayfalar: