Anastasya iki Haringtonun Harington hemen müdahale et ti: — Bunun ne olduğunu mister Aşendene söylemesek de olur, Bi- Jiyorsun ki ben evli bir adamım ve kadınların o adırı söylemek istediğin şeyi giydiklerini bilirim, Fakat herkes içinde evinden bah- setmek doğru olmaz. — O halde Mister Harington, bu sırrı ifşa etmemi istemiyorsa - 3x beni bir kere öpünüz! Harington bir lâhze tereddüt et ti. Sonra cevap verdi. — Ben seni öpeceğime sen be- ni öp! Anastasya hemen kalktı, iki kolunu Haringtonun boynuna at- tı, onu iki yanağından öptü, sonra bir şey demeden hüngür hüngür ağlamıya başladı: 5 Se Cestır adamsın, Mister Ha- rington! Yaptığın doğru olma - makla beraber hareketin muhte - şemdi, Harington rikkat ve nezaketle dolu gözlerile gülümsüyor ve A - mastasyayı okşuyordu: — Kendini topla! Anastasya kalkıp gittikten son ra Harington oturarak anlattı: — Bu Ruslar çok tuhaf insan- lar. Dolilenin ne yaptığını bili - yor musunuz? Arabanın içinde Çarşının ortasında ayağa kalktı. Ve iç pantalonunu (çıkardı. O parçaladı. Yarısını bsnim elime tımda bu kadar kızarmamıştım. — Anlat bakalım! Sen ne di- ye hu kadına Dolile diyorsun? Harington biraz kızardı: — Son derece cazip bir kadın da ondan. Ona çok derin bir saygı duyuyorum. Fakat karıma son de rece merbut olduğumu ondan sak lamadım. — Fakat Dolile Potifarın ka - rısı idi, — Anlamadım. Madam Ha « rington kadınların “benden hoş - landıklarını hep söylerdi. Ben de main kapılmamakla maru - Onun için Anastasyaya Do- lila diyordum. — — Mister Harington, o Rusya, .senin yaşıyacağın bir © memleket değil, Hemen git, — Gidemem. Mukavelemin ,* raitini tesbit ettim. Gelecek hafta — Fakat bu imzaların bir kıyı meti yoktur! Bisine istediği kadar para gönde - rildi. Fakat onu bir iş yapabilme- kolunu hemen boynuna âttı etmiyecek olanlardan arıyor, pa- lavraları dinliyor o ahmakların gururunu okşuyor, harislerin ihti- rasını kendi hedefine imale edi » yordu. Zaman dardı ve bolşevikle rin faaliyetleri hakkında bir çok şa ialar intişar etmekte idi. Ke - renski, ürkmüş bir tavuk gibi şu- raya buraya koşup durmakta idi. Derken iş bitti, 1917 senesi teş rinisanisi günü bolşevikler kıyam etmiş, Kerenaki ils nazırları tev « kif olunmuş, kış sarayı ayak takı- ra: larafından yağma (edilmişti. Anastasya koşup geldi: — Haber aldın rı? — Evet. — Her şey bitti, Kerenskinin kaçtığını söylüyorlar. Aşendenin kapısı tekrar vurul- du, Anastasya kapıya şüpheli şüp heli baktı: — Bolşevikler bir çok adamla- rı öldürecekler. Ben de onlar ara sımdayım. Belki sen de bu zümre- ye dahilsin. — Buraya gelmeleri için kapı- nm tokmağmı çevirmek kâfi! Fakat gelen Haringtondu: — Sizi dün aradım. Bulama - dım. Yemekte yoktunuz! — İşim vardı. — O halde sen de, madam dr beni tebrik ediniz! Dün mukave- leyi imzaladık. Vazifem nihayet — Bolşevikler hükümeti de - virdiler. -Kerenskinin onazırları mevkuf. Bolşevikler “hasımlarını öldürmiye çıktılar. Belki Dolila yı da öldürecekler. Senin mukâ - velelerin beş para etmez. Bolşe - viklerin ilk işi Almanlarla sulh yapmak olacaktır. Anastasya kendine gelmisti, O da söze karıştı: — Mister Harington, siz he - men Rusyadan çıkınız. Artık bu- | rası ecnebilerin ikamet edebile - cekleri yer olmaktan çıktı. — Desenize Rusya nazırları be- nimle alay ediyorlardı! Aşenden cevap verdi: — Dün seninle elli milyon do- larlık mukavele imzalıyan adam- lar, bu gün yarın idam edilecek « ler. İyisi mi sen buradan çık git? | Ve İsveçe gidecek ilk trene atla! — Siz ne yapacaksınız? — Benim burada işim kalma- dı. Benimle çalışanların hepsi kendilerine ilticagâh aramıya mec burdurlar. Anastasya ilâve etti: — Dün Boris Petroviç idam o- lundu. Harington gözlerini yere dik » mişti. Onun mukaveleyi imzala - . ton gözlerini kaldırdı, Anastasya- e olan evi, Aşendenin mülâ - yeri idi. Aşenden buradan is- tediği adamlarla görüşüyor, ve bunlardan kiminin tereddüdünü | - ale, Kisinin tevekkülü ile müca: Hemen, kin tali Kl c li melhuz a ya bakarak gülümsedi. Aşenden re niçin bana refakat etmiyorsu « Amerikaya VAKIT Mezarlıklar Sahiplerile çıkan dâvalar ve vesikalar Ayaspaşa mez.rlığı yüzünden belediye ile mezarlık mütgvellis leri o Cuklarını iddia eden Salâ- battin"Mola Bey ve arkadaşları asadındaki davaya Üç ay evvel üçüncü hukuk mahkemesinde baş'sr miştı, Mahkeme her iki tarafın iddizlarıbı ispat edecek vesaiki hazırlamalarını ve bunu teşkil edilen ehli vu'cuf heyetine vermelerini bildirmiştir. Belediyece tapuda yapı'an tet- kikat ikmal edilmiş ve hazirlar nan vesaik ve baritalar chii vu- kula verilmiştir. Diğer taraf da müddealarını ispat edecek vesa- iki yakında vermiş bulunacak lardır. Aldığımız bususi ma'ümata gö- re, belediyece tapudan çıkarılan kayıtlara göre Ayaspaşa mezar- lığı namı veri'en mezarlığın asıl ismi. kararlık omezarlıktır. Bu mezarlıktaki setvilerin çok yük- sek bulunması ve mezarlığın içi- ni kararması yüzünden bu isim verilmiştir. Mezarlık, elektrik şirketine sallan yer, jandarma kârakol binası, Japon ve Alman-sefaret- haneleri, Gümüşsuyu höstanesi, Taksim bahçesi, Taşkışla ve Kü- çük çiftlik parkının bulunduğu yerlerin Beyazıdı Veli vakfından olduğu tesbit edilmiştir. Arjantinden Türk boksör istiyorlar Bir zamanlar Istanbulda bu- lunan boksör Kirpit geçenlerde Arjantine giderek çalışmıya baş- lamıştır, Dün Arjantinde Kirpitin çalış- tığı müesseseden İstanbul güreş federasyonuna. bir meklup gek miştir. Arjantinli müessese bu müessese bu mektupla diyor ki: — Türk olmak şartile hafif siklet ve yarı vasat siklet şam- piyonlarla maç. yapmak arzu sundayız. Bn hususta müracaat etmek istiyenlerle çok müsait muka- veleler yapacağız.,, Federasyon bu mektubu a'â- kadarlara bildirmiş ve arzu €- denlerin güreş federasyonuna müracaat etmelerini bildirmiştir. iliğini Şehrimizde seyyahlar Evvelki gün Jül Sezar vapı- rile gelen İtaiyan seyyahlari dün kafileler halinde şehri gez» mişlerdir. Bükreşte toplanacak olan ta- ribi tp kongresine iştirak etmek üzere Romanyaya giden 47 Ital- yan doktoru dün Bulgarya vapu- rile şehrimize gelmişlerdir. Doktorlar bugün Köstenceye hareket edeceklerdir. ALİR Yumurta ve Italya Italya hükümeti yumurta san- dığından almakta olduğu güm- rük resmini 15 eylülden itibaren 145 Lirete çıkarmıştır. ma m a am mm gösterir. — Madam Haringtonun beni nasıl karşılıyacağını ben bilirim. Belki seni de beni de kovar, — Fakat tehlikede olduğunuzu söylüyorsunuz. — Evet, ama, Rusyadayım. © (Devamz var) İ ihmal edildiğini, hakarete uğradı- İ ğını, hiyanete maruz bırakıldığını Eve geldiği zaman erkeğin e ması nasıl doğru olabilir * Mütercimi : Zonguldak meb'us” agiz Şüphesiz örkekten, menfaatle- | rile, işlerile, #azifelerile ve bilhas- | sa bunlardan aileye taallük eden- lerile meşgul olamıyacak surette eve kapanıp kalmasını — istemek gülünç ve haksız bir hareket olur. Kadının, sanki bütün gün diz dize olurmak için.evlenmiş gibi kocası- rın iş hayatından şikâyet ötmesi affedileğek bir hata değildir, Bu- na mukabil erkeğin de işlerini bi- İ tirdikten sonra evinin haricinde | eğlenip avunmamasi, eve geldiği | zaman somurtkanlıktan, tekdir ve tevbihten, soğukluk ve © kayıtsız- liktan el çekmesi ve güler yüzlü- lüğü, yalnız evinâcki mahremiyet ahengini ihlâl için gelen yabaner lara saklamaması lâzımdır. Bil hassa kadının irtikâp edeceği * bü- tün hataların mes'uliyetini erkeğe tevcih ettirmeğe #ebep olabilecek olan ufak tefek muahazelerden sarfı nazar etmelidir. Soruyoruz: Erkek evlenmeden evvelki serbest hayatının temin ettiği tecrübe ve | tetkiklerden istifade etmedi mi? Bu tecrübe devresini dilediği ka dar uzatmadı mı? Tercih ve inti- hapta serbest değil miydi? Edin- diği tecrübeler sayesinde aldan - mak tehlikesini az çok bertaraf edemedi miydi? Şu halde aile ha- yatının ağırlığından şikâyet etme si ve sıkıntısımın cezasını, analığın ıstırap ve endişeleri içinde kıvra - nan bir varlığı yüklemesi doğ - ru olur mu? Evlilikte tesliyetkâr bir dost, rahim ve müşfik bir ha- mi bulacağımı ümit ederken meyu siyetin, ruhi ıstırabın, ve bilhassa bütün ümitleri mahvolan bir mu- hayyilenin doğurabileceği her tür lü tehlikelerle göz göze getirilen; gören saf ve halis bir ruhun uğrı- yacağı inkisarın azameti tasavvur olunabilir mi? Erkek asla unutma malıdır ki, ailenin köşe taşı bizzat kendisidir; bu itibarla erkek aile- | ye hem çok hayır ve menfaat, hem de çok belâ ve musibet getirebi - ,de hazırlanmış olanlara lir. Gerçi mes'ul olan yalsız disi değildir: Fakat en Pİ Si uliyet hissesinin kendisin? N duğunu itiraf etmek H⣔ le, ancak bu hayata kafi ş p rünebiliri Yeis ve melâlifiz nenler, tokluktan ev her menfaat için evlenenler, “4 gi bir hurs için evlenenler? rini bulsun diye evlen çi d Fakat evlermiye karar VW XX caba kaç kişi vardır vibe dine şu suali sormayı çet çirmiş olsun: “Bir kadın! *# cek, bir çocuğu yetiştired” kabiliyet ve liyakatim V£. Halbuki mes'ut bir izdi taç olduğu şartlarla maal tıki olmıyan bir izdivaç & cak musibetleri mülâhaz3”— ne kadar azdır? i ii e Bugün pek münteşir bir vardır ki, herkesi ahlâki # yetten kurtarmak ve m başkalarına yükletmek bu telâkkiye asla müzah meyiz. Bu fikirde bulun ro: “Bu adam fenadır; 9 bahat orun değildir, ö dir. Bu kadın günahkârdı”” hat kocasınındır. Bu yesizdir. Kabahat ho Bu suretle ortada kabah muyor. Daha doğrusu hef mes'uliyetten vakasını. #8 başkasma yüklediği için Mİİ döne dolaşa nihayet, ki * saniine dayanıyor. Fakat A ahlâkın menşe ve m şahsi mes'uliyet mebdein€” arruz edemeyiz, Unuti ki cemiyet — bütün taşla” nevistinat eden bir yapt enaleyh kendi hatal liyetini mütemadiyen b atacak kadar zayıf olm? kınmamız ve başkaların!” | rındaki mes'uliyeti derubi* | cek kadar âdil olmamız ies? V İKİNCİ FASLIN BB O A BS SPA PA Maruf bir Fransiz muharriri . şehri- mize geldi Pariste çıkan Le Petit Parisi- en gazetesi muharrirlerinden M. Jean Rodes memleketimiz hak- kında tetkikat yapmak üzere şehrimize gelmiştir. M. Rodes dün kendisile gö- rüşen bir muharririmize o Türki- yenin eski bir dostu ve âşinası olduğunu, 20 sene kadar evvel burada Temps gazetes'nin Tür- kiye muhabiri olarak bulunduğu- nu söyliyerek demiştirki : — Türkiyeye 1906 senesinde gelmiş ve 1908 inkılâbına şahit olmuş, Balkan harbinde Türk ordusunda gazeteci “olarak bu- lanmuştum. Sonra * gazetemi ta- rafından Çine gönderilmiştim. O zamatidanberi Türkiye hak- kındaki ma'ümatım sırf gazete lerin verdiği havadislere inbisar etmiştir. “Bu itibarla şimdiki Türkiyeyi bakkile tanıdığımı id- dia edemem. Burada on beş gün kadar ka- larak Türkiye hakkında tetkikat yapmak ve Türk hükümet rica- dile konuşmak istiyorum. Belediye yeti”, tekaütleri ma? veriliyo' Belediye, yetim, mü” nin eylül maaşlarının p ne 10 eylül cumartesi > den itibaren başlayaci” e * lediye yetim ve müti e aşlarmı tabi olduklar! * | den alacaklardır. yet” Mülga hususi idare in muallim ve matür dullar maaşlarını kez veznesinden a's€ Kontenjan ve 12“ Kontenjan kar re mal ihraç ve İİİ vel tiyen tacirler üç gün * ki catı tesbit hye caat etmek mecbur”? yyiğ“ ler. Dün alâka p len bir tamim& müddet kay Bundan sonra leri zaman ihracati Z yonuna müracas” deidir.. ; ği göre