1 — Amaaan! Bu fena bir köpeğe r, Hemen kaçmalı. 2 — Bu ağaca çıkabilirsem kurtu- te, 3 — Biraz daha, Şu dalı yakalı- Yabilsem|.. 4 — Oooh şimdi, kurtuldum. 5 — İstediğin kadar çek; ceket o kadar kuvvetlidir ki koparabilirsen| aşkolsun. | | © 6 — Ceket kuvvetli ama, galiba o KIŞ Dolaşmış civarı sükütun eli, Ufukta kalmamış o coşkun sesler. Her baca salıyor göğe bir duman, Donuyor dereler, donuyor her yer. »*.. Her baca salıyor göke bir duman, Titriyor muttasıl yapraksız dallar. Koparak rüzgârlar yüksek dağlardan, Yuvarlanır köye, etrafı sarsar. “.z Dolaşmış'sularda kışın nefesi, Bir gariplik sinmiş köyde her yana, İhtiyar çınarın gürlüyor sesi, Çarptıkça rüzgârlar boş dallarına. Osman Müheymen Geçen haftaki bilmecemiz (Rüzgar) dı Yeni bilmecemiz Yukardan aşağıya : 1— Sevimli bir mevsim. — Bir şartı fil 3 — Kalın ip 4— Sinirli 5 Islak Soldaa sağa da kelime- ler çıkacaktır. PM? kii Vakıt bilmece | kadar sağlam değil, | 7 —'Oh olsun!, Bir daha kimseyi! İ asıramıyaenksın ya! i kuponu 9 — VAKIT10 MART 1923 —— e o ÇOCUK SAYFASI e o Resimli Hikâye || Salon oyunları İ Hortlıyan insanlar Bu oyunu yazmak istemiyorduk. Başlangıcında mühim bir şey yok a- ma, neticede küçük okuyucularımızn| biraz korkmaları ihtimali var da on-! dan. Maamafih, işin ciddi değil, hir görünüşten ibaret olduğu anlaşıldık- tan sonra korkacak bir şey kalmaz. Zaten küçük okuyucularımız için - de, artık hortlak masallarıma inansa « cak zayıf fikirliler olmadığında emi- niz, Öyle ya, bir adam ölüp de hayat- tan bütün alâkasını kestikten sonra,| mezarından nasıl çıkar da ötekine be rikine görünür? Hem âlemi korkut - makta ne menfaati olabilir? Hunlar saçma şeyler. Bahusus ki biz ölüleri değil, .a-| | İ lon içinde bulunan canlıları hortla - tacağız; daha doğrusu öyle gibi gös tereceğiz. Böyle bir manzara karşı smda korkmaktan ziyade kahkahalar la gülmek Jâzemdır. i Evet, küçük okuyucular; salonda herkes birbirine bakınca çehrelerini| solmuş, bozulmuş ölü çehreleri gibi! görecekler. Ve siz de buna kahkaha- larla güleceksiniz. Bonun için büyük hazırlıklara lü-! zum yoktur. Bitaz zafran, biraz du| ispirtoyla pamuk, yahut lif kâfidir. Zafranı ispirto içinde eritirsiniz, son- Ta pamuğu yahut lifi buna tamamiy- Je bularsmız. Bir küçük kap icinde! yakıp, salonun lâbasını söndürürsü» nüz. Zafranlı ispirto yandıkça e nı salonun içinde yayılmıya başlar ve ispirtonun aleviyle herkes İ mezardan cıkmış canlı cenaze gihi| görmiye başlar. Tabii siz de herkesi öyle, görürsünüz. Buna karşı korkmak değil, gülmek lâzım değil mi? l Uzak memleketlerde Fici adaları âhalisi gü adalarından bahsetmiştik. Bugün de gene aynı kıt'ada bulunan Fici & daları ahalisi hakkında küçük karile rimize biraz malümat vereceğiz: Ficifiler iriyarı, kuvvetli ve çuku» lata renginde adamlardır. Muhareb&s yi çök severlerse de şimdikiler gayet sahin ve zararsız insanlardır. Eski Ficililer öldürdükleri düşmanım beys nini ve elini yerlerdi, Fakat bu, in - san eli yemek arzusnudan değil, düş manlarınn zekâ ve cesaretlerini als | mak içindi. Reis tarafından öldürülen bir düş- manı yalnız reisler ve harp edenler yiyebilirdi. Diğer ve bilhassa kadınlara insan eği yeniek Katişen (Lütfen sayley çeviriniz) kan .005....05050.2555505522 0055555500550 50 0100505002002 - Wlah çareleri aranıyordu. Fakat latör ? TARİH EL KİTABI mam 67 mem “deyi (Senato) İtalyotlara vatandaş hakkını verdi. Bu harbe içtimai harp — 66 mumu TARİH EL KİTABI amman Gladiyatör oyunları büyük bir ehemmiyet aldı. Gladiyatörler hususi surette yetiştirilir, birbirlerini öldürtünciye kadar çarpışmalar öğretilirdi. — Diktatörler — Romanın içtimai hayatındaki bozukluk herkes tarafından hissediliyor kuvvetli şahsiyetler çıkıp da bir sey yap- Mya muvaffak olamıyorlardı. Romanın bağları çözülüyordu. Müteaddit nlar arka arkaya meydana çıktı. Pi Bu devirde Kestör seçilen Tiberyüs zirai koloniler vücuda getirmek, d *pleri tekrar toprağa bağlamak, vergileri azaltmak, fazla araziyi vatan- aşların elinde bırakmamak için bir kanun teklif etti. Senato ve hatta Pleplerin bir kısmır buna muhalefet etti, Tiberyüs öldürüld a Tiberyüs Graküsten sonra kardeşi Kaiyüs Graküs iş başına geldi. O kar *şinin teklif ettiği zirai ıslahat projlerini ileri sürdükten sonra, ahaliye ıcuzca buğday tevzi edilmesini, askerlerin hükümet tarafından teçhiz o - banmasını, mahkemelerin (Senato) nun nüfuzundan kurtarılmasını, vatan 4$ hukukunun tevsiini istiyordu. Kaiyüs de muvaffak olamadı. Senato Konsüllerden (Abniyüs) ü Dik- ilân etti. Kaiyüs öldürüldü. Islahat ve halk düşmanları galip geldi. — Romaya tecavüzler — Bundan sonra Nümidyada Romaordusu mağlüp oldu. Maryüs Konsül gnca orduyu ıslah etti ve Roma ordusu bu sayede Afrikada muzaffer a Fakat tehlike yalnız bundan ibaret değildi. Roma sarktan, Kırımdan yen kavimlerin ve Tötonların akım yolları üstündeydi Yeni istilâcılar hari hududundan girdiler bir Roma ordusunu mağlüp ettiler Maryüs der 0m tekrar Konsül seçildi. Tehlike devam ettiği için altı defa Konsül oldu dr.) E. 101) de Maryüs Romayı Töton ve Kırımlıla rtehlikesinden kurtar- z Maryüs Romada bir Allah gibi hürmet ve tebcil gördü. Içtimal harp : m, Maryüz askeri zaferler kazanmakla beraber dahili meseleleri hallet - değildi. Plepler hak istiyorlardı. Plepler bu arzularına muvaffak madılar, Yaptıkları sokak muharebelerinde mağlüp oldular. tanga sonra İtalyatlar isyan etti. Bunların talepleri kendilerine va - hakkının verilmesiydi İtalyatlar Roma ordusunu mağlüp ettikten Maryüs ve silla : Roma (ltalyot) larla döğüşürken Pontüs kralı Mitirdat Romaya hü - cum eti, (İçtimai harp) bittikten sonra, şark harbine gitmek üzere (Silla) başkumandan intihap edildi. Maryüs bu kumandayı kendisi deruhte et - mek istiyordu. Ahali ikiye ndü. Silla asilzadelere istinat ederek topl adığı ordu ile Romaya girdi. MaryüsAfrikaya kaçtı. Silla şark harbinde muzaffer oldu. Fakat (Senato) ile arası açıldı. Çünkü Silla harpte iken, Romada Sillanın rakipleri kendisini kumandan- lıktan çekme kistemişler bunu temin için de Anadoluya bir de ordu gön- dermişlerdi. Fakat bu ordu Sillayailtihak etmişti. Sillanın idaresi altında kuvvetli bir ordu vardı. İtalyaya döndüğü za man Pleplerin ve rakiplerinin teşkil ettiği kuvvetleri merhametsizce mah- yetti. Maryüsün ölüsü yakıldı. Ahpapları, dostları kılıçtan geçirildi. Sade bir adam Maryüsün dostu olan 18 yaşındaki (Jül Sezar) sağ kaldı. Silla kendini Diktatör ilân ettirdi Silla Diktatörlüğü zamanında şunları yaptı: 1 — Senatoyu kuvvetlendirdi, 300 şövalye Senatoya iltihak etti. Bü - win nüfuz Senatonun eline geçti. 2 — Kanunların kabulü için rey sahibi olan Senatodan başka bütün halk heyetleri lâğvedildi. 3 — Tribünler nüfuzsuz ve tesirsiz kaldı. Sillâ bu teşkilâtı yaptıktan sonra Diktatörlükten vazgeçti. (M. E. 79) ve ertesi sene öldü. Silladan sonra iş başına Pompe getirildi. Pompe, Sillanın kurduğu a- silzade hükümetinin aleyhtarı olan Maryüs taraftarlarının Romada teş - kil ettiği kuvvetlerle döğüşmiye mecbur oldu. Ispartaküs isyanı : Pleplerin isyanlarını esirlerin isyanı takip otti. Ispartakus isyanı Gladiyatörlerin isyanıydı, Gladiyatörlerin mukave » meti şiddetli oldu. Roma ordusile şiddetle ve cesaretle çarpıştılar. Fakat nihayet mağlöp oldular. ( İspartaküsesirlerin başında idi. Silladan sonra Sillanım Senatoya verdiği salâhiyet kaldırıldı. İki rakip kumandan olan Pompe ile Karasüsün Konsüllük zamanında Pleplerle asilzadeler devlet işinde birer mümessile malik gibiydiler. Fa « kat Pompenin rakibine karşı muzaffer olması için bir takım harp sebeple ri meydana çıktı. Pompe İatlyan sahillerini kasıp kavuran korsanlara kar- $ı muzafferane harp etti. Pontüs kralı (Mitirdat) ı mağlüp eden (Lukullüs) ün zaferinin seme- resini Pompe topladı ve kumandayı aldı. Pontüs kralını Kırımlılara iltis caya mecbur etti. v Kudüs ve Palestine kadar olan sahaları zapletti. Dahili ihtilâflar, fırka mücadeleleri mütemadiyen devam ediyordu. hur hatip (Çicero) halk fırkasile asilzadeler kası arasında mutedil Dk ei