du, Geif, omzumu ğıma yaklaştırdı. Vi dedi. şimdi sana geliyordum.. bu akşam bendesin bu fırsat her zaman ele geçmez. — Sahi mi söylüyorsun? — Sahi delâf mı? enfes bir parça, bir kadın... otuzunda.. kocası da var ama gene güzel... "asrın en güzel kadını. çekin gen... elini herkesin eline ver miyen bir kadın.. bu gece bu- Bun'a karşılaşacaksın.. — Alâ. bu kadını Kocası va- stasile mi tanıdın? — Hayır âşıkının vasıtasile... — Şimdi Aşıkı ne oldu?., — Ne olacak, şık beğim kıs- kanıp duruyor. Kadıncağızı bir saniye yalnız bırakmıyor. — Pek âlâ öyle ise akşam muhakkak gelirim... Dostum Grifin sözlerine inan- madım... Nasıl inanırım efendim. Şimdi söylersem siz de bana "hak verirsiniz. Kulağınıza söyli- ' yeyim. Dostum Grif afyonu pek Sever. o, HAonü (Fotşo) konsolosu ,iken alışmıştı. Yani 3 senedem beri kullanıyordu. Bana gelince vakit, evvelâ evime gidip kendi 'nargilemde biraz afyon çekmek 'istedim. İstedim amma, tam o esnada önümden bir araba ge- çiverdi. Dostuma gitmek aklıma esti, bindim ve doğru dostumun yerdi. Odanın pencereleri kalm per- delerle örtülmüştü. Her taraf boştu, 'boşluk benim çok boşu- ma gider, sonra bu odanın mo- 'bilyesi çok garip şeylerdi. Odada çarpacak çok eşya yoktu, 4 duvar koyu bir kan ren- luğu muhafaza ediyordu. Bu güzel odada Grifle karşı karşıya uzandık, aramızda afyon kabağını kurduk, gel keyfim geli, Daldık dalgaya;bir ara herif dedi ki: — Geldikleri vakit kapıyı sen açacaksın | Fakat kütüphane odasındaki beyaz kimonolardan birini giymeyi unutma |. —Ben üşümüyorum ki kimono i dedim. -—Kimonoların güzelliği ancak > meclislerde göze $ârPar, Az sonra kulağıma bir — i Gi Afyonkeş kadın “Klot Fnrer, den —M. Grif burada mıdır? diye sordu. — M. Grif dostumdur, içeride sizi bekliyor efendim. Kadın dostunun koluna gire- rek beni takip etti. Misafir oda- sını geçerek kütüphane adasının kapısını açtığım zaman kadı- nın beti benzi biraz yerine geldi. Mantosunu (çıkarmasını rica ettim, o kütüphane odasının tu- haf, tuhaf nakışlarını, içindeki kitapları, adeta manasız bulur gibi sözdü pencereden, bahçeye baktı. Sonra dostuna döndü de- di ki: “« — Bekârların rüyasına giren ne cici yermiş, pek sevdim. Doğrusu dostun Grif B. artist bir ruha ma'ik, kadın rahatça bir iskemleye yerleşti. Gülümsi- yerek oturdu, o, bu oturuşunda ev sahibini beklediğini hissettir- mek istiyor gibi idi. Grif acaba ne için bu kadar geç kalmıştı? O Grifin gelip ve geç kaldığın- dan dolayı itizar edeceğini zan- nediyordu. Erkek pardeslisü elin- de, ayakta duruyordu. Yüzünde arkadaki elbise ile alay eder gibi çizgiler peyda oluyordu. Kadın aynaya doğru gitti. Ay- na önünde tuvaletini tamamladı. Aynada kadınla göz göze geldik. Kadın yamandı, bu ka- dınm bakışlarında diri ve iştah- cağı zaman dim: — İçeriye girmek tenezzülün- de bulunur musunuz efendim, dedim. Sonra karanlık o esrarlı oda- nın kapısını açtım, birkaç adım ilerledi. Sonra durdu. Grif oturmuş keyifli keyifli kabak çekiyordu. Onun hayaleti mavi ve siyab duman bulutları arasında ancak sezilebiliyordu. Fakat hiç hareket etmediği de bel'i idi, Sanki o bizim girdiği. mizi de görmemişti. Girerken kapadıktan sonra eskisi gibi Grifin karşısına geçerek uzan- dım. Grif duvara doğru yaslandı, kara kabağı doldurdu. Kadına döndü: — “Madam evim sizindir biz de kulunuz köleniziz. Görü- yörsunuz ki Afyon sırt üstü uzanmakla çekilir; tuvaletinizin bozulmamasını (düşünüyorsanız ipekli bir kimonom emrinize amadedir. Maamafih bütün tuvalet odam zaten emriniz altındadır. Kadın yşıkına müthiş bir su- rette baktı cevap o vermek istedi! — Teşekkür ederim. Ben olduğum yerde çekeceğim!'dedi. Ben onu yer vermek için biraz yerimden kıpırdandım. Sonra çaydanlıktan fincanı doldurup uzattım. Tereddüt etti ve içmeden sordu : " — Bu, hakikaten çaymıdır? Hiç bir şey söylemeden elin- den aldım ve içtim... Yüzü kıp kırmızı kesildi, şiltenin üzerine uzandı. Vücudunu yam başmda uzanan vücuduma değdirmemiye çalışıyordu. Nargilenin O garip bal ar e i Mülga divanı hümayun beylik- şiliğinden © mütekait Mehmet Asaf B, irtihali darı beka et miştir. Na'şı bugün öğleyin Bos- tancıdaki ikametgâbından kal dırılarak İç erenköyündeki mak- beri mahsusuna naklü defnedi- lecektir, şekline bakarak: — Bu nasıl içilir, dedi. — Nefesin bitinciye kadar, yani bütün ciğerlerini doldurun- cıya kadar çekersin! dedim. İki dudakları arasına nargile- DİN marpucunu aldı, ve bütüna Amerikalıiki milyarder Ga'ata- saray ve Fener takımlarını çalıştırıyor!.. Türk Spor Bugün çıkan 15 inci nüshasında bundan başka bir çok cazip yazılar, bilhassa Federasyon reisi Muvaffak Rıfat Beyin makalesi, Sporcularımız nefesile çekti, ben ona bakamı- | hayatta ne yapıyorlar? Futbolcu Vehbi neden öldü? Spor sinema- yor ve bakmıya ehemmiyet ver- miyordum. Çünkü sırt üstü Uzanmış, gözlerim kırmızı tavana dikilmiş idi. Aşık duvara yas- lanmıştı, aramızda duman dalga- ları onu bir hayalete çevirmişti. Ben onu bir insan değil bir duman tasavvur ediyordum. Şaka değil afyon bu! Kadın birdenbire o marpucu bıraktı, çünkü arkaya doğru w- zanırken başından tarağı düş- müştü. Fakat bunun sessizliği ancak birkaç saniye için süre“ bildi. Grif yine ağzını açmadan nargilenin âteş ve afyonunu ta- zeledi. Sonra marpücu bana verdi. İçebilmek için yüzümü kadının omuzuna deyamıya mec- bur oldum, Bu sefer kadın ku- za gibi idi. Hiç gesini çıkarma- dı, ben içtikten sonra Grif nar- gileyi kadına uzattı: — Sıranız madam, dedi. Kadın uykudan uyanır gibi sür'atle yüzünü çeyirdi, marpucu çekmiye başladı. Grif sözüne devam etti. '— Size madam demem, beni çok müteessir ediyor, çünkü İsminizi bilmiyorum.Fakat burada çiçek ismile çağırmamıza müsaade ediniz. Ben cevap verdim:— İsmi latüs çiçeği olsun. Afyon bitin- ceye kadar kadın marpucu ağ” İ zından çıkarmadan afyonu çek- ti. marpucu O©linden birak- madı. Afyonun uyuşuk tadmı bütün mevcudiyetine dağıtmak ister gibi biraz durdu... Sonra hafif bir sesle cevap verdi. — Evet, istediğimiz gibi lotüs çiçeği olsun, dedi. Aiyon çek- mekte sıra bana gelmişti, tekrar yanağımı (oOomzüna dayadığım zaman $ol elini Uzattı ve saçla- rımla hafif, hafif oynamıya baş- ladı. Gözlerini kapamış olduğu halde sanki bir şarkı söyler gi- bi kendi kendine söyleniyordu : — Oh ne saadet, kendimi çok ufak ve bembeyaz bir kuş be- ,fifliğinde tahayyül © ediyorum, me tatlı, ne güzel .... Sonra uzun bir müddet sustu, içmekte sıra ODA geldiği vakit marpucu aldı ve dedi; — Ben mes'udüm artık, bana öyle geliyor ki artık ne kocam ne de dostum var... Grif tekrar Marpucu bana verdi ve ben içebilmek için tek- rar yanağ önün omzuna koydum. Elile tekrar yanağımı elledi. Yalnız o kadar değil, onun gü- zel elleri boynumdan kalktı, ya- vaş yavaş göğsüme kadar indi, kabağı bitirdiğim vakıt vaziyeti- miz hiç bozulmadı. Biribirimizi iki sevdalı gibi kucakladık. Bu vaziyette iken bana dedi ki: “— Bununla beraber ben sizi tanımıyorum, biraz evvel bana sında : Kovboylar. Türk gibi kuvvetli, BÜYÜK MÜJDE m; Altı keşide bileti yedi liradır. alınan £ ilete ikramiye veya amorti isabet & etmezse yedi lira iade edilecektir. Beyant Okçularbaşı 58 ve Sirkeci Hamidiye caddesi yg 11 numaralı İTİMAT gişesine müracaat E3E yi bono Polatlıda tüccardan Tekeli za- de Mustafa efendinin Konya meb'usu Kâzım Hüsnü Bey em- zalık bir kıt'a bonöya Kâzım Hüsnü bey tarafından zanna imza edilmiş olduğu halde, zayi olmuştur. Başkasının ibra- nunda ademi tediyesi (borçlu Mustafa efendiye ihbar edilmiş- l tir. Her hangi müessese ve eş- İştiha kuvvet ve sıhhat için | hasa satılmak istenildiğinde der- en müessir devadır.Bilâmum ec- | hal polise malümat verilmesi .ri- zanelerde bulunur. Umumi de- | ca ve ilân olunur. posu Bomonti fabrikası telefon; Beyoğlu 583, ve İstanbulda Ek- rem Necip ecza deposu. Telefon Istanbul 78. HN r TSELANIK BANKASI | 1888 de tesis edilmiştir - #SERMAYESİ 30 000,000 FRAN Merkezi umumi, İstanbul Türkiye şubeleri Galata, İstanbul, İzmir, Samsun, Adana, mersin. Yunanstan şubeleri Selânik, Atina, Kavala Her türlü banka muamelâtı, itibar mektupları, ber nevi akçe üzerinden hesaba0 cariye, çek muamelânı yolda mai elimi öpmek eseydin ti ardım. b Siz mükemmel bir kadın- sınız... Siz ber şeyden daha gü- zelsiniz .. Orada sustuk. Duman kesif bir sis tabakası o arzediyordu. Kırmızı duvarlar arasındaki ka- ranlık arttıkça artmıştı. Âşık bir put gibi yerinde duruyordu. Luts ona hiddetli biddetli baktı. baktı., öylece kaldı.. Lotüs doku- zuncu nargileden sonra başını kaldırdı ve âşıkına dedi ki: — Buyurunuz gidiniz efendim! Aşık sanki fena bir rüya gö- rüyormuş gibi silkindi, sonra dudaklarını kıpırdattı, kekeliye- k: * — Fakat masıl olur! Siz bu- radamı kalacaksınız ?... Diye sordu.. ve yürüdü... Sonra odanın kapısı kapandı, daha sonra dışarıda bir demir kapı | sare vergi müşleriye sinir, kapandı... Demir kapı çat diye | ( Yanlan mas bahçe hane yukarda gös kapanırken sıcak, ateşli, karanfil e 15.2.930 Şa me gibi, alev gibi dudaklarını dur | “EC Ma emi mesi dream daklarıma bıraktı, (© İm GAYRI MENKUL MALLARIN AÇIK ARTIRMA İLÂNI İslanbul dördüncü tera memurluğundan: Açık artırma ile paraya çevrilecek gay- n menkulön se oldugu: etrafı duvarla mu- hat maa bahçe harc, Gayrı meokulün bu- lunduğu mevki mahallesi,sokağı, numaras: Büytkadada Kumsal caddesi 56, 56-2 N wktir olunan kıymet: tamamına yirmi yedi bin üçyüz seksen 27380 ra artırmanın yapılacağı yer, gün, saat; İst. $ üncü icra memurluğuna 15-2.930 tarihinde sast 1530 kadar İ-İşbu gayrı menkulün artırma şart- namesi 4.2.9030 tarihinden itibaren 929.40 N. ile İstanbul 4 öncü iern delresinin mu- ayyen numarasında her kesin göre bümesi için açıktır, İlânda yazılı olanlardan fazla malümat almak İstevenler işbu şerinameye ve 929- 40 dosya mumermile inemuriye- #mize müracaat etmelidir. 2 - Artırmaya iştirak için yukarda yank kıymetin de altısı şayanı kabul teminat gösterilecektir. 3— Hakları tapu elcilile şabit olmıyan ipotekli ulacakhılar!n diğer alâkadarların ve irifak bakin sahiplerinin bu hakların ve hosusile falg ve masrata dair olan kddala nı işbu ilân tarihinden iöbsren yirmi gün içinde evrakı müsbitelerile birlikte memu- riyetimize bildirmeleri icap eder“ekel *balde haklari tapu sicile sabit olmi- yanlar satiş bedelinin paylaşmasında hariç kalırlar. 4 — Gösterilen günde artdırmıya iştirak edenler artırma o şartnsmesini oku. muş ve İlzomlu malâmat almış bunleri temamen kabul etmiş ad ve itibar olunur- ler üstünde birabilen gayr menkulön bedeli zsmanmda verilmezse gayn menkul ikinci bir artırma ile satılır. ve bedel farkı ve mahrum kalnan fair ve dier zararlar ayrıca ime La kalmaksızın memuriyetimizce | alıcıdan tahsil olunur, 5 numaralı fıkredaki şart tahakkuk etmek kaydile üç defa bağırıldıkten sows gey menkul en çok artıranın üründe burakılır. Şart tahakkuk etmezse arturma geri bira: ; kılıp alıcı tashhütlerinden kurtulur. ve teminat ta kalkar. 5— Arthrmanın birinci veya ikinc olmasına ve geyri menkule taallük eren kanuni hakka ve satışın tar- zna göre diğer şartlar müteraklım vergi ve rine ita ettiği (5000) beş bin li- * Kazım Hüsnü *