1 3lEStyıl » sayı 4310 Çarşamba ke 11930 Kününsani Bir dost Türkiye ve şark memleketleri hakkında müteaddit eserler ya- zan Profesör Smolt Toyenbi, ahiren Edirneden Basraya kadar imtidat eden bir seyahatı hak- kında uzunca bir makale yaz- mıştır. Profesör Toyenbi bu seyahat (esnasında, (İstanbul, Ankara, Halep, Şam, Bağdat ve Kerbelâyı ziyaret etmiştir. Profesörün anlatışına göre bu memleketlerin hepsinde en fazla göze çarpan nokta, hepsinin bütün kudretlerile garplılaşmağa çalıştıklarıdır. Bu hareketin baş- hca hedefi müstakil yaşamak ve bu istiklâli siyasi, iktisadi ve ictimal sabalarda tahakkuk ettirmektir. Siysi sahada, bu yolda kaza- nılması icap eden muvaffakiyet, ihraz edilmiş gibidir. Bugün Türkiye de, İran da, en mutlak TER if *emleket on sene evvel işgal altında bulundukları halde bugün hem ecnebi işga- linden, hem asırdide bir esaret rinciri olan kapitülâsyonlardan halâs bulmuşlardır. Irak hükü- meti Akvam cemiyetine girerek tam istiklâlini kazanmak üzere- dir, Mısır da, hemen hemen âyni hedefe varmaktadır. Türkiyede, kadının vaziyetinde görülen tebeddül, çok mühimdir. Bu halâs hareketi, Türkiyeden Suriye Irak veİrana cerayan ede- cektir, Türkiyede bir emri vaki olan bu büyük halâs, bütün şarka -—.. — Müsaba- kanın birin- ci devresi— resimleri saklayınız! makalesi Türkün şerefli zaferinden sonra... Irak ve İranda garp medeniye- tini kabul cereyanı uyandı.. Mütefekkir İngiliz muharriri ArnoldToyenbi bir makalesinde bundan bahsediy yayılacağı gibi, bu memleketle- ri kapitülâsyonların ilgasından | ecnebi müstevlilerin atılmasın- | dan daha fazla hakiki istiklâle götürecektir. Türkiyede garplılaşmak hareke- ti, erkeklerden fazla kadınlar arasında istek ve hahişle kar- şılanmıştır, Türk kadınları, ken- di adımlarile, mütemadiyen iler- lemektedir. Türkiyede içtimai o istiklâli temin edecek olanlar, kâdınların kadınlardır ve bu onların vazi- fesidir. LAR tarafi 2 indi sayıfamızdadır) ca İNŞ klz misakı Türkiyenin iştirakin- den de bahsolunuyor Taymis gazetesinin Paristen vuku bulan istihbaratına göre Fransa hariciye nezareti Frân- sa ile İtalya arasmda aktedi- len Bahrısefit misakının şim- diye kadar cereyan eden mükâ- lemelerin bir neticesi ve ista- tokoyu muhafaza maksadile Lokarno misakına muvafık ol- duğuna İngiltereyi iknaa çalı- şıyor. Fransa Türkiye de dahil olduğu halde Bahrsefit dev- letleri arasında bir ademi te- cavüz ve hakemlik misakının aktini istiyor, Atina, 7 (Anek)— M. Veni- zelos Lâheye gitmek için Pa- risten geçerken Yunanistanın Bahrısefit misakile alâkadar bulunduğunu ve bu: misakın akti lehindeki faaliyete iştirak edeceğini söylemiştir. Edgar kine zırhlısı Gemi den Zırhlı haritalarda hayır yok ismi geçmiyen bir kayaya çarptı Fransız sefaretine gelen ma- limata nazaran, geçenlerde |i- manımızı ziyaret eden ve Ame- rikaya giderken bir kazaya uğ- ramış olan Edgar Kine zırhlısı btmamıştır. Gemideki talebe ve mürettebatın kısmı azamı Oran şehrine nakledilmiştir. Ayni za- manda da gemisin top ve mit- ralyozları da kâmilen sökülerek karaya çıkarılmıştır. Zarhlının vaziyeti vahametini muhafaza etmektedir, zira Ed- gar Kine nin bulunduğu mahal 22 metre derinliktedir. Bu gemi hakkında ajans ta şu telgrafı veriyor: Paria, 6 (A.A)— Edgar kine kruvazörünün veziyeti iyi değil- dir Geminin Kürtarılmasından şüphe edilmektedir. Kruvazör, de- niz haritalarında gösterilmemiş olan bir kayaya Şârpmıştır. Bu- rası haritalarda 22 metre derin- liğinde bir yer olarak irae olun- muştur. Kruvazör, ortasından kaya- ya saplanmış olarak durmakta- dır. Kaza mahalline derhal gönde- rilmiş olan gemiler, kruvazörün içine dolan suyu boşaltmışlardır. Kruvazörde bulunan talebe ile mürettebatın büyük bir kısmı Oran'na gönderilmiştir. Bundan başka küçük çepta toplar ile nakli mümkün levazım da başka bir yere çıkarılmıştır. Kuvvetli bir salmtı olduğu takdirde kru- vazörün tehlikelikli bir vaziyete düşeceği zannolunuyor. Canlarına kıyanlar kendilerini İki genç kadın ikişer defa öldürmiye kalktılar Melânkoli gençlerimizi yiyip bitiriyor Aşk, şüphe, kıskançlık - Davut efen- dinin derdi neymiş ? Son günlerde intihar vak'aları dikkati calip bir 'şekilde çoğak mağa başladı, gün geçmiyor ki zabıta raporlarında kendini öldüren bir adamın İs- mi kaydedilme- sin. Bu hayat | bezginlerinin ek- seriyetini genç- ler ve kadınlar teşkil etmekte- dir. Dünde şeh- rimizin iki sem- tinde iki genç kız derin bir melânkoli için de ölüme yak- laşmışlar, ikisi de etraftan ye- tşip (gelenler tarafından mu- manaat görmüş- ler, hastaneye kaldırılınışlar, tedavi (o altma alınmışlardır. Bunlardan biri Unkapanında Şücaettin mahallesinde Ayazma bostan sokağında 13 numaralı evde oturan Şakir Efendinin kı- nı Huriye Hanımdır. Huriye Ha- »ım, on sekiz yaşında idi, öte- den beri hayatından memnun de- ildi, içinde yaşadığı bayat şart- pk rm bezgin hale getirmişti; küçüktenberi öl- dürücü buhranlarından bir türlü kurtulamadığı sar'a mia. da man zaman genç kızın sinir- lerini yıprat da tahamülünü büsbütün kırmakta idi. Huriye Hanım bu yeis ve bıkkınlık içinde kendisini öldür- miye (kalkmış, (o kurtarılmıştı; dün evde yalnız kaldığı bir sırada ne olduğu anlaşılmıyan ” Kendisini öldürmiye kalkan Rana H. bir zehiri ele geçirmiş, içmiş, müthiş acılar içinde kıvranmıya başlamıştır; fakat zehir öldürecek derecede kuvvetli olmadığı için Huriye Hanım ölmemiş, ıstırap içinde bir müddet - kıvranmış, bu sırada eve gelenler genç kızı o halde görmüşler, “Huriye Hanım hemen Haseki: kadınlar hastanesine kaldırılmıştır. Dün intihara “kalkan öteki genç hanım da on sekiz yaşın- dadır. Kaymakam Vahit B.in kırı olan Rana Hanım yüksek ve münevver bir aileye mensuptur, Sen Jozef Fransız mektebinde tahsil etmiş, iyi yetişmiş, hisli ve içli bir kız olan Rana Hanım, babasının ölümünden sonra ken- Kadın şoför olursa Münakelâtın arada sırada böyle inkıtalara uğraması muliemeldir