8 Ocak 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

8 Ocak 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 4 — VAKIT. 8 Kânunsani WAT Düyunu umumiye meselesi Devletçe ve milletçe giriştiği- miz iktisadi müvazene mücade- lesi ister istemez bir gün karşı- mıza gene bir düyunu mmumiye meselesi çıkaracaktır. Zira şim- diki düyunu umumıye itilâfı her sene bükümet için tabii ihtiyaç- lar haricinde olarak 2 milyon İngiliz lirasına yakın kambiyo mübayaası demektir. Umumi ihtiyaçlar için beş, on liralık kambiyo mübayaası türlü türlü takyidata tâbi tutulurken her sene muntazamen ikişer milyon İngiliz lirası mübayaasını icap eden bir meseleyi düşün- memek elbette mümkün olamaz. Vakıa mevcut düyunu umumi- ye itilâfı mucebince hükümetin borç taksitlerini mutlaka İngiliz Brası veya altın olarak tediye etmesi kat'i bir zaruret değildir. Paramızın kıymeti düşmek teh- likesine karşı İngiliz. lirası veya altın mukabilinde Osmanlı Ban- kasına milli parada verilebilir ve bu paranın İngiliz lirasına tebdil ( edilmemesi hükümetçe talep olunabilir. Ancak bu tedbirin de diğer bir mahzuru vardır. Hükümetin düyunu umumiye (taksitlerine mahsup edilmek üzere her sene vereceği 18, 20 milyon Türk lirası bankanın kasalarında top- lanacaktır. Yani İngiliz lirasına tebdil edilerek hamillere tevziat yapılmadıkça verilen paralar te davül sahasından kalkacak, ban- kanın elinde mahpus kalacaktır. Binaenaleyh bu hal bir kaç sene devam ettiği takdirde zaten miktarı çok mâhdut olan milli paramızm mühim bir kısmının meydandan kalkması gibi bir netice hasıl olacaktır. Böyle bir neticenin memleket için büyük bir buhran amili olacağını söyle- meye hacet var mıdır? Bu seneye ait düyunu umu- miye taksitlerini tediye için hükümetin elinde kâfi miktarda İngiliz lirası vardır; bu itibar ile ortada âcil bir mesele yoktur. Binaenaleyh (düşünülecek şey düyunu umumiye itilâfı ile mev- cut olan teahhüdatımızın gele- cek seneden itibaren tediye müÜvazenemizi bozmamasına itina etmektir. Türk milleti geçmiş nesillerin İsrafı neticesi de olsa memle- kete ait harici borçları her vakit tanır. Bunu ta Lozandan başlıyarak son itilâfa müncer olan uzun müzakerelerin her safhasinda göstermiştir. e Tabii bu müzakeratm mahsulü bulu- nan itilâfın harfi harfine tatbi- kini temin etmek için de elinden gelen her gayreti sarfedecektir. Yarım as evvelki : VAKIT 8 Kânunsani 1850 ye da ye Leh lsanının mecliste kabul olunacağı geçende beyan olunmuş isede bu kere hükümet mektepierince Leh lsa- nının fekellümü meno- innduğu gibi hükümei dair. lerinde cahi Leh ii- sanının kabul olunmadığıj| Berlinden vazılmıştır. | 1930 Şu kadar var ki mevcut iti- lâfnamenin bu günkü ahval ve şerait çinde ne kadar ağır bir yük teşkil ettiğini de inkâr et- meğe imkân yoktur. İlâve etmek lâzımdır ki hrice karşı mühim mali teahhütlerimiz düyunu umumiyeye inhisar et- miyor. Anadolu hattı ile Mersin Adana battınm millileştirilme- sinden mütevellit teahbüdat ta gelecek seneden itibaren hükü- metin mali vazifelerini ağırlaş- tıracaktır. Acaba hükümet bu hsusta ne düşünüyor? Bunu bilmiyoruz. Yalnız hükümetin bu noktai na- zardan çok müşkül bir vazife karşısında bulunduğunu pek eyi takdir ederiz. Mehmet Asım İNEN SEYAHAT Acımak yeter mi? ya gazetelerden birinde okudum. Matbuat balosu tertip heyeti, davetlilere dağıtı- lacak hediyelerin yerlisini bul- maktan ümit kesmiş. İktisat mü- cadelesinin ilk safında yer alan gazeteciler “kotiyon» dedikleri oyuncakların, Türk markalısını bulmıya çalışmışlar. Bu gayret- İleri pek tabidir. Yorulmuşlar, ta «İyip,e kadar gitmişler. Bu semtin Ün almış oyuncakları vardı. | Heyet de buna aldanarak ora- ya gitmişler ve vaktile saraçlar, dokumacılar, simkeşler gibi ayn bir çarşısı olan oyuncakçıları ara- mışlar, Ne yazık ki bir zaman lar koca bir çarşı olan oyuncak- çılar, azala azala tühayet bir tek dükkândan ibaret kalmış. O dükkânda kaç kaynana zırıltısı asıh duru- yormuş. Heyet azası, kendileri- ne lâzım olan şeyleri bulama- || dıklarından ziyade, memlekette bir yerli zanaatın sönüp gitme- sine üzülerek dönmüşler. Bu haberi veren gazete, yerli zanaatlardan birinin harap me- zarı önünde duyduğu acıyı giz- lemiyor. Ben de neticenin yalçın ze- hiri karşısında ayni ıstırabı duy» dum. Fakat sade acımak, bil- mem ki meye yarar? Evet öyuncakçılık bizde, bizim mis- kinliğimizin elinde can verdi. Bu bir hakikattir. Oturup diz- lerimizi dövmektense, niçin öl- düğünü anlamak lâzım değil midir? Otopsi, yalnız insan ce- bazeleri üstünde yapılmaz a, biraz da manevi cesetler, içti- mai vakalar üzerinde tatbik edilsin. o Oyuncakçılık Oneden ölmüştür ? Evvelâ bu teşhis edilmelidir. Bu oyuncak işine dair Ruşen Eşref Beyin «Oyuncakçı Affan dede» atlı bir yazısı vardır. İslâmi akidelerin yanlış tefsirle- rine kapılmış Türkün ticaret zihniyetine savrulmuş kuvvetli bir hiciv olan bu yazı, bütün mek- tep kitaplarına girmiye lâyık bir kıymettedir. Zamanın telâk- kilerini, bu telâkkilerin zevk üzerindeki izlerini yakından mü- İ rakabe etmiyen inatçı bir tica- İ ret zihniyetinin nasıl duyulmaz çatırdılarla o yıkıldığını o eser pek güzel gösterir. Bizim İyip oyuncakları, iki da ancak bir || Danimarkada ( Kalunbarg ) Radyo istasyonu dün akşam saat 20-30 da Profesör ( Herman Nielsen ) in sevgili Gazimizden bahis bir konferansını neşretti. Profesör Nielsenin bu kıymetli konferansının Türk telsiz telefon şirketinden aldığımız bir hulâsa- sını neşrediyoruz. İstanbul Rad- yosu bu hulâsayı dün akşam konferânsın nihayetinde sami'le- rine neşretmiştir. Konferansın hulâsası şudur: Gazi Mustafa Kemal Türkiye, harbı umumiden çok zaif olarak çıktı ve bütün bu harp ve zavallı memleketi top- lamak için bu işin başına büyük ve kudretli bir zat geçti ve bü- tün vatanın işini eline aldı. Bu zavallı memleket, hayatı nın ve tarihinin en tehlikeli bir zamanında kendisini kurtarmak için Mustafa Kemali buldu. Ken- disi elli yaşında bile değildir. | Bursa idman thifakı ve bir yazı Bursa idman mıntakası imzasile aldığımız bir telgrafta (Köroğlu) gazetesi tarafından maskeli balo halkında vaki neşriyatın Bursa gençliğinin. kalbini kırdığı beyan edilmektedir. ALA RR asır evvelki ihtiyaçların doğur- duğu şeylerdi. Çocuklar kaynana zınltılariyle o Eğlenirlerken, bü- yükler orta Oyunlarından zevk alıyorlardı. Aradan seneler yüzer yüzer geçtiği halde bu zamanın onlar üzerinde hiç bir tesiri olmadı. Dünyanın değişmez kaidelerin- den biri de şudur: Bir varlık, ya zamana uyar, onun istediği istihaleleri geçirip terakki eder yahut ölür, Oyuncakçılık da böy- le. Zeplin, tayyare,otomobil ve şi- mendiferlerin minyatürlerile oy- mıyan, camekânlarda onların ba- reketlerini gören çocuk çatlak sesli bir düdükle avutulmaz.İyip oyuncakçılığı asrın icatlarına uy- madığı için öldü. Bari bu öteki şubelere ibret olsun.. Seyyah Mustafa Kemal askeri mektebe girdiği gündenberi mesleği bü- tün hayatını doldurdu. Gençli- ğinde memleket ve siyaset işle- rile alâkadar olduğundan vatanın hücra bir köşesine nefyedildi. Mustafa Kemal son sultanı da memleketten attıktan senra “An- kara,, merkez olmak üzere bir hükümet kurdu. Yunanlıları A- nadoludan koğdu. Yeni bir cümhuriyet teşkil etti ve bütün memleket kendisini reis olarak intihap etti ve bugün Reisicümhurdur. Mustafa Kemal yalnız bununla da kalmadı. Türk- lere uzak veğgeniş ufuklu, yeni bir zihniyet verdi, Bakınız bu büyük insan ne diyor : « Bir insan için din ve ırk farkı yoktur. Türkiye bütün ev- lâtları için kollarını açmıştır. Müslümanlar, Hıristiyanlar, ya- budiler herkes artık bu vatanın bir evlâdıdır b» #——— Güzel gözler CAZİP BAKIŞLARI.. » — Müâsabakanımn birinci devresi — Birinci sayıfadaki artist resimlerini saklayınız! Sizi sinemalara bağlıyan o ılık bakışlardır. Bunu düşünerek gazetemiz yeni bir müsabaka açıyor. | Bu müsübaka iki kısımdır. Bir müddet bu sütunda güzel gözlü İİİ artistlerin tam resimlerini göreceksiniz. | Bu sayıları saklarsanız hem güzel bir kolleksiyon kazanmış, | hem de müsabakanın ikinci devresi için hazırlanmış olursunuz. İkinci devrede burada bu dilberlerin yalnız gözlerini göre - ceksiniz. O Zaman size soracağız: — Bu bakışları tanıyabilir misiniz ? Siz, o gözleri tanıya bilmek için bu sütunda çikan dilber resimlerini Saklamağa başlamalısınız! Ancak bu sayededir ki müsabakanın ikinci devresinde mu- vaffak olabilirsiniz. Kur'aya dahil olup mükâfat kazanabilmek i için bütüne güzel gözleri tanımak lâzım olacaktır... Izmır ticaret talebesi İzmir ticaret mektebi talebe- leri yılbaşı tatili münasebetile şehrimize gelmişler, şehrin muh- telif yerlerini gezmişlerdir. Durak yerleri Şehrimizdeki otomobiller gün- den güne çoğaldığı için seyrü sefer merkezi yeni durak yerle- ri tayin edecektir. Yıldıza otobüs! Bir çok mekteplerin mevcu- diyeti dolayısile Yıldıza otobüs seferi yapılması için Emanet şir- kete müracaat etmişti. Şirket ğunu, tamir biter bitmez sefer- lerin başlıyacağını söylemiştir. Tasarruf cemiyeti Tasarruf cemiyeti henüz aza | kaydına başlamamıştır. Sebebi benüz kayıt vesikalarının basıl- | mamış olmasıdır. Yesikalar per- şembe aksamına kadar basılacak ve cuma günü darülfünunda ya- lacak içtimada aza kaydına balalacakır. Iş bankasının 234 âmir ve memuru şimdiden aza olmak üzere müracaat etmişler- dir. Ziraat ba: kası da dün 500 lira vermiştir. Milli tasarruf ve iktisat ce- miyetlerinin İzmir, Elâziz ve İzmitte birer şubeleri teşkil edilmiş olduğu habör alınmıştır. İ sını tavsive etmistir. “O.nu seven yalnız biz miyiz ? Hayır !.. “O, ndan uzak memleketlerin insan- larıdatakdir, hayret ve heyecanla bahsediyorlar Meşhur bir danimarkalı Profesör, Gazi hak- kındaki ihtisaslarını dün gece telsizle bütün dünyaya neşretti Asma köprü Ticeret odası dün öğleden sonra toplanmış ve asma köprü meselesini görüşmüş. Ha“ yat pahalılığı, paramızın istikrs- rı, yerli malların kullanılması gibi mühim bahisler dururken asma köprü lâkırdısı etmek.. doğrusu ya, bana biraz, lâkırdı kıtlığın da asmalar budamak gibi gel- di. Affedersiniz, unuttum. Bizim ticaret odasınca hayat pahalılığı mevcut değildil » Müsamerei aleniye! ir il ördüm; a e B n e em talebeleri olan hanımlar tarafın- dan bir müsamerei aleniye veri- lecektir.» Müsamerenin hâfisi olur mu? Toplu İğne Hint istiklâli Amerikada birayan aza- ! sı bunun tanınmasını | istemiş Ajans, milfalea ilâve ederek bu teklifi şaka buluyor Vaşington, 6 (A. A) — Ame rika ayan meclisinde Visconsin | ayaletini temsil eden azadan M, ; Blame tevdi ettiği bir karar | suretinde (o Hindistanın istik- lâlinin OoAÂmerika Ohükümetince kısa müddet zarfında taninma- | Bu suretinde ayan meclisinin ai cümhura Hindistanın istiklâl! ve hakimiyetini tanımayı muvafık ve münasip gördüğü zaman mü- zaheret etmesi lâzım geldiği beyan edilmiştir. M. Blainenin bu teklifinin me&- liste taraftarları olmadığını ve karar suretinin azçok bir şaka İ mahiyetinde telâkki edildiğini kaydeylemek icap eder. mineli ü Yıldız kumarhanesini tutan M. Maryo Seranın Halici temizle- mek için Şehremanetine müra- caat edenler arasında olduğu söylenmektedir. ——— İtizar Mündericatımızın çokluğuna mebni*Zan» para Kıral ,, “iMilyarderlerin haya tekrikalarımız. bizzârüre dercedilemedi. Kari- lerimizden özür dileriz. Faknrav arabaların şimdi tamirde oldu- | Çarşamba “ Kânunsani 1930 Zemherir fırtınası Güneşin doğuşu: 7,26 Göneşin batışı » 16,57 Ayın doğuşu : 11,14 Ayım batışı e 24,48 ŞABAN 1348 Namaz vakitleri Sabah Öğir İkindi Akşam Yatm İmsak 888 1220 144 1657 1835 0840 Bugünkü hava Hava bulutla , rüzgür poprasdın

Bu sayıdan diğer sayfalar: