Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
18-3-1938 Macar hikâyesi Kadın hırsı bu.. Yazan: Laszlo Gömöri Yirmi altı yaşında Amerikaya git- ti- O zaman artık şöhretli bir kadındı. Tiyatro hayatına Pariste figüran ola- rak başlamıştı. Baş döndürücü cazibe- si ve keskin zekâsiyle pek çabuk par - ladı. Yalnız bir buyük kusuru vardı. Herkesle, her şeyle durmadan müca - Çeviren: Zahir Ferid Törümküney Bal ayı seyahatinden döndüler. Ka- dın her gün sokağa çıkıyor ve şehrin en tanınmış otomobil acentalarına uğ- rıyarak lüks otomobiller satın alıyor, meşhur kürkçülere, nadir hayvan de - rilerindea pahalı kürkler ısmarlıyor, k i yüz binleri bulan elmaslar se- dele ediyordu. Normal hayattan hoı « lanmıyordu. Tiyatro müdüriyle, reji - söriyle, arkadaşlariyle ve gazeteciler - le mütemadiyen uğraşıyor ve hepsine birden galebe çalmak için çırpınıyor- du, Bereket versin ki; bu tarzdaki mü- cadelelerin kendisine lâyık bir sistem olmadığının pek çabuk farkına vardı. Tiyatro hayatından çekildi. Bir kumaş fabrikatöriyle evlendi. Hayatı büsbütün başka gözle görme- ğe başladı. Çok cesur ve cüretkârdı. İstikbalden korkmuyordu. Kocasının paralarını savuruyor, çıl- gınca sarfediyordu. Altı ay içinde ku- maş fabrikası topu attı. Fabrikatör, bu kadar kısa bir zamanda yalnız onun keyfine seksen bin frank sarfettiğini söylediği zaman yeşil gözlerini hay - retle açtı. Bu ne küstahlıktı böyle. Ne demek, onun güzelliği seksen bin frank da değmez miydi? O boy bos, © bacaklar, o renk,o koku,o gözler seksen bin franktan daha mı kıymet- sizdi? Aptallık! Onun bir kucaklayışı, bir hareketi milyornlar degerdi. Koca- sı bütün bu saadete pek ucuza koönmüş- | tu. Gene de takdir evemiyordu. Seksen bin frank! Aman yarabbım ne küçük, ne gülünç bir paraydı bu! Fabrikatör, şimdiye kadar hiç şüphesiz ki böyle ehemiyetsiz bir para ile bu kadar kıy- metli bir şey alrmamıştı. Bu düşünceler, genç kadının kafa - sında sabit bir fikir yaratmıştı. Acaba hakiki değeri ne idi. Kaç para ederdi, Bu sun! beynini kurcalayıp duruyor - dü. Kocasından ayrılmağa karar verdi, muhakemeleri devam ediyordu. O gene aynı şeyi düşünüyordu. Acaba kıyme- ti ne kadardı, kaç yüz bin veya milyon İrank ederdi? Bunu öğrenmek, hem de kati bir rakamıla bilmek istiyordu. Büyük bir bankanım umum müdüri- le evlendi. Umum müdür aynı zaman - da bankanın en ileri gelen hissedarla- rı arasında idi. İzdivaçlarının yıldönü- — Münde banka tediye kab abiliyetini ta- ni iflâs etti. Kadın, bu bir sene içinde tam iki milyon franğın altından girip üstünden çıkmıştı, Erkekler birer birer gelip geçtiler. |— Arslan gibi geliyorlar, kedi gibi gidi - yorlardı. O, gelene de, gidene de yal - nrız tebesstim ediyordu. Dört sene içinde, beş fabrika, üç banka ve bir vapur kumpanyası tarihe kürıştı Defter tutmadı. Aşağı yukarı yaptı- — ği hesaba göre, dört sene içinde erkek- ler onun uğruna yetmiş milyon frank batırmışlardı. Onun kıymetini bu mikdar da tes- bit edemezdi. Acaba hakiki değeri ne kadar ederdi ? Yirmi altı yaşında idi. En güzel, en tazibeli çağına gelmişti. Baygiın bakış- lı yeşil gözlerinde şeytani bir tehlike- hin ışığı yanıyordu. Şairlere, âlimlere ne mutlu idi. Onları, kendi çağlarının insanları takdir etmeseler bile, arkala- tTından gelen devrin çocukları takdir edebilirlerdi. Fakat kadın güzelliği an- tak mevcud bulunduğu müddetçe bir kıymet ifade ederdi. Geç kalmaması için, acele etmesi lâzımdı. Merdivenin basamaklarınır te- ker teker çıkmağa tahammülü yoktu. Fakir Avrupayı terkederek Ameri- kaya gitti. Vodful isminde bir tröst reisle tanış- tı. Reis otuz beş yaşlarında, tok sözlü, z hareketli bir adamdı. Tıpkı dram âktörlerine benziyordu. Tanıştıkları- hin üçüncü haftasında buluşmalarını İntizama koymağa kalkıştı. — Sevgili Rita, - dedi - gündüzleri Seninle buluşamıyacağım. İşlerim pek Şok. Yalnız geceleri boş vakit bulabi - lyoxum Eğer karım olursan, o zaman iribirimizi daha sık görmek imkânı- hi bulürüz. Kadın mağrur bir eda ile başını kal-| dırdi: — Beni tanıyor musun? Kimi oldu - Sumu biliyor musun? — Biliyorum. Avrupadaki ajanları- Ma, hakkında malümat toplamalarını Üetmıştım. Aldığım cevablar cebim- — Dikkat edin, ben tehlikeli bir ka- ımt — Çok mükemmel. — Kumar oynarımı ve müdhiş kayb- TİM. Kü — Eğlencelerine hiç bir zaman ma - 1 olmam, e Eı'keklen mahvederim, Sonra da iler geçerim. — Tam benim istediğim kadın. — Korkmuyor musun? — Kuvvyetliyim! Sen korkma!.. çiyordu. Kocası bütün bunların bede - lini gözünü kırpmadan ödiyordu. Otuz bin dolar istiyor, kocası alt - mış bin dolarlık bir çek veriyordu eli- ne.. Bir sabah evden çıkarken, karısının yüzünü okşadı: — Bugün öğle yemeğine gelemiye - ceğimi. Sana ikiyüz bin dolarlık bir çek yazdım. Yazı masamın üstüne bı - raktım. Kâfi gelir mi? dedi. Ertesi sabah kadın uykusuzluktan kızarmış gözlerle kocasının odasına girdi. Yazı masasının karşısındaki kol- tuğa kendini attı. — Akşam kulübte rulet oynadım.. Hiç şansım yoktu. Dün verdiğin iki yüz bin doların hepsini kaybettim... — İyi eğlendin yat Sen ona bak. Kadın ertesi akşam dört yüz bin do- lar daha kaybetti. Kocası hiç oralı de- ğildi. Bir başka akşam tam bir milyon doları rulet masasırıda c:mı Kocw en küçük bir ür bile gi eline iki milyon dolarlık bir çek tu- tuşturdu. Bir ğece içinde bu iki mil - yon dolar da ötekilerin yanma gitti. Bu kadar büyük kayba kadımım asâ- bı dayanmadı, dayanamadır. Hastalana- rak yatağa düştü. Sinir bultramları ge- çiriyordu. Kocasının yüzünü ilk defa olarak endişeli gördü. — Yavrum ne oldu sana? Ah, bütün kabahat bende, günlerle uykusuz kal- mana müsaade etmemeli idim. Kadım yatakta kıvranıyordu. Koca- sının sakin halime ve teselli eden söz - lerine büsbütün öfkeleniyordu. O, is- tiyordu ki; şimdi kocası kızsm, bağır- ya umurunda değildi. Gözlerini kısa - râk kocasına baktı, sonra: — Çok aksi taliim yarmış. Bir iki ay içinde on, on beş milyon doları soka- ğa attımı, Seni de mahvettim, dedi. Reis gülümsedi. — Düşündüğün şeye bak hele. Bu parayıbu kaybrben duymadım bile, Pazartesi aa ba Eğe ve Çankaya Çarşami $ Perşembe : Sebat ve Yenişehir ,, Cuma : İstanbul eczanesi Cumartesi : Merkez * HALK ve YENİ Sinemalarda matineler Hergün Cumartesi Pazar 14.45 13.00 11,00 16.45 1445 13.00 18.45 1845 14.45 Z1.00 21.00 16.45 18.45 Z1.00 Pazar ve cumartesi günlerinden başka HALK sinemasmda hergün halk matineleri: 12.15 Film değişme günleri: Pazartesi ve Cuma., Lüzumlu Telefon Numaraları Yangın ihbarır: (1321). — Telefon, müra- caat, şehir: (1023—1024) — Şehirlerara- sı: (2341-2342), — Elektrik ve Havagazı Arıza Memuvluğu: (!W). — Mesajeri Şehir Anbarı: (3705)., — Taksi Te- lefon numaraları: Zincirli cami civarı: (2645, 1050, 1196). — Samanpazarı civa- rı: (2806, 3259). — Yenişehir, Havuzba- şı, Bizim taksi: (2323) — Havuzbaşı: Güven taksi: (3848) ; Birlik taksi: (2333) — Çankırı caddesi, Ulus taksi: (1291). Otobüslerin ilk ve son Seferleri B. Musolininin nutku hakkında tef- siratta bulunan Epok gazetesi yazıyor: Almanya ve İtalya Avusturya işin- de ve bu işin henliz meçhul olan maba- dinde birleşmişlerdir: Nasıl ki, 18 inci asırda Almanya ile Rusya, Lehistanıri taksimi üzerine birleşmişlerdi. Muso- Tini iki milletin Avrupa kıtasına, mil- letlerin pasifik ve müsmir bir surette işbirliklerine imkân veren yeni bir muvazene teminine çalışacaklarını te- min ediyor. Romada ve Berlinde bu ye- ni muvazenenin nasıl başarılmak isten- diğini öğrenmek isterdik. Eğer bu mu- vazene muahedelerin tadili suretiyle olacaksa, milletler pasifik istiklâlin- wıt 7 den 8 e ve 21 den23 e kadar 15, 20 ve 30 dakikada bir muntazamı ıefırkı vardxr ?ııhd'ı Aih_ den ciddi surette endişe edebilirler, n n . idee we Mihver meselesi Ulus M. dan K. dere'ye — 645 — 2300 Pöti Pariziyen gazetesinde, Dorme- K. dere'den Ulus M. na TIS 2320 son, diyor ki: Ulus M. dan Çankaya'ya — 7.25 — 23.00 “Gerçi İtalyadan “mihver” politika- Çankaya'dan Ülus M.na 710 2320 İsmı değiştirmesini istemiyoruz. Fakat Ulus M. dan Dikmen'e — 730 — 19.0 | fransız - italyan münasebetlerini bir | Dikmten'den Ulus M.na — 800 — 19.30 tarafa koy Hatâ ba , iki memleket elele verebilir. Nihayet man- Ulus M. dan Keçiören' 630 21.00 . Di : j Keğüören'den Ulus Mona 7ee 2130 | tiki şeyler yapmak için elele vermiye- vnlik cekler midir? lus M. dan Etlik'e 6.30 — 20.30 , | Etlik'ten Ulus Mena — 700 — 2100 Eî" ta Avrupa kaybolunca © dö Fari gazetesinde, Pertinaks, GMaeb d" GS0 Bus İyasyor. — — ’ ebeci' 7.00 — 23, bi e kader “Musolini 1928 denberi tadil taraf- Cebeci'den Ası fabl. ra 7.00 ——— | darlığına geçmişti. #ransa ve Ingilte- As, GĞ dağibibale ee aa a aK mereat vaziyeti muha- | Yenişehir'den Ulus M.na 700 2300 |faza siyasetlerinden vaz geçtikleri Ulus M. dan Yenişehir'e — 710 2300 | takdirde muhafaza edebilirlerdi. Mu- $ M'd" Akk“l",:’;" îzâ ;'îg solini, Avusturyayı kurtarmak için | $ V. liım d kendileriyle işbırlıği eder gibi görun- manld:rııüf—ı h:m“ olup tren za- | düğü zaman, slav devletlerinin zararı- selferler *' ŞU. ile Yenişehir, Bakanlıklar; | ©© olarak orta ÂAvrupa tahakkümünü Ceb anpazarı saat 8 kendıı-a ıy—I fikrinde idi. Orta den ı"—dlrvllıd—îhw ' italyan dik örü Öı ZI e kadar her on da- tavizleri nerede bulacaktır? Bu ziyaa razı olacak mı? Devletlerin dikkati her | zamandan ziyade İspanya, Akdeniz ve H lkinin nutku Prühsada nasıl tefsir ediliyor ? Südet mımtakasımım muhtariyetini ve rus « çekoslovak yardım paktınım fes- hini istiyecektir. Eğer bunu yaparsa, Berlin bilmelidir ki, Fransa böyle teh like karşısında tek bir adım gibi aya- ğa kalkacaktır. Marm ve Verdünde fransız askerinin rubu ölmemiştir.,, Dünyayı ateşe vermek çim... Jurnal: “Danzig koridoru meselesi- ni halletmek için Almanyanım Polon- yaya denizde bir mahreç bulmak hu- susunda Litvanyaya aid — Memelden istifadede her halde kusur etmiyecek- tir. Görülüyor ki dünyayı ateşe ver- mek için elde bir çok kundak vardır.,, Almanya Anşlus orta Avrupa muvaze - nesini teminat altına almış Gazet dö Franktort, anşlus hakkın- da tefsiratta bulunarak şu satırları ya- zıyor: Orta Avrupa meselesini, bu ÂAvrupa- nın en büyük milletini hesaba katma- dan halletmek teşebbüsleri artık tama- de Almanyanın Berenner işinim İtale yanın B. Hitler tarafından Duçeye ve- rilen teminata kati itimadı olduuğunu bildirmektedir. Muharrir diyor ki “İmgiltere ve diğer Avrupa devlet- leri Avusturya - Almanya işlerime ka- rışmanın harbe müncer olabileceğini arılamışlardır. Fakat herkes Avustur- ya için bir tehlike olmadığını ve İtal- ya hâdiselerinin harbi icabedecek bir şey olmıdrgmx anlamıştır. Avusturya, her şeyı rağmen, umumi harh BO- i, Al ya ile birleşmişti. Bu iki lek birl engel olmaya çalışmak boşuna bir gayret o- lurdu, Realist mülâhazalardan — mül- hem olan İtalya müdahalede — bulun- mak istemedi. Bunu aynı — zamanda, Avusturya hâdiseleriyle kati surette temhir edilmiş olan İtalya - Almanya tesanüdüne zarar vermemek için yap- CLeş 3 Eminönü meydanındaki bina ların istimlâk işi İstanbul, 17 (Telefonla) — Eminö- nü meydanındaki şahıslara aid binala- rın istimlâki için belediye uzun i0r- melitelere ve itirazlara mahal bırak- ymamak ve işi mümkün olduğu kadar kısa bir zamanda bitirmek üzere bu bi- na sahiblerini belediyede bir toplamtıı- ya çağıracak ve bu toplantıda kendile- ri ile tayin ettiği kıymetler üzerinden an men süya düşmüştür. Avrupa nesinin degişmesi, Almanyanın yanı başında iyı nıyetle yaşamak. istiyen hiçbir kimseyı tehlikeye koymamak- tadır. 75 milyon nüfusu bir tek idare altında toplayan bu kuvvetli blok, Av- rupa muvazenesini teminat altına alı- yor. Yabancı tesirlerin orta Avrupada artık yapacakları iş yoktur. Yani Av- rupa bu bölgede artık karışmıyacaktır. Bu hâi, her şeyden önce, tabii ve meş- Tut merifaatleri bu bölgernin drşmda bu- İunan ve bilhassa Avrupa kıtasında vaziyetin karışmamasımda faydaları o- Tamıları tatmin etmelidir. Sovvyetler birliği aP İ müessesem ve binlerle şirkette alâkam var. Rület oynadığın kulüb de bBenim - dir. Yeşil gözler, gene hayretten büyü - devam etti: — Sen hiç üzülme canım! Parayı benden aldın kulübe verdin. Kulüb senden aldığı paralara Başkalarırıdan aldıklarını ilâve ederek gene bana ver- me|! Piyasadan fazla mikdarda elmas satım almaklığın, elmas madenleri tahvillerinin fiatını yükseltti. Bu tah- villerin yüzde doksanı benim elimde - dir. Otomobillerini aldığın acanteler benim — fabrikalarımın acentalarıdır. Kürkçüler de öyle. Başını avuçları arasına aldt. Hâlâ sa- l;ındı Kelimeler ağzımndatı dökülüyor- — Pençereden dışarıya bak. Sokak- tan geçen bütün bu insanlar, ameleler, lar, avukatlar, doktorlar, bun ların hepsi pâralarını benim müessese- Terime doğru koşturuyorlar. Bir kere, tecrübe için bir bin dolarlık banknotün $ Akşaml İNE hi yüsünd Ht deki sön seferlerle bunlarm Ulı=ey. ıımal Afn.ka.ıuıa ;cvul'ıuştır Söütretmlvislarirer " 4 Posta Saatleri Posta saat 19 & kadar İstanbul cihetine mektub kabul eder, Ti 8e . Tren Saatleri Haydarpaşa'ya : Her sabah 8.20. Her akşam 19.13 ve 19,48 de (salı, şcrııııbı.ou— Samsuni ha H —Wy urı hattına : Herj 9,35 (K =ı. hnnyl bu bıt üzerindedir.) Diyarbakır hattı — * Hergün — 9,40 Kxn:knğy::::oıol;üı : İğg; SÜNDELİK Hicri - 1357 Muharrem: 15 ie Rumf - 1353 Mart: $ S. D. &. D. Güneş: 6 06 Akşam: 18 19 İcra mülehassısı İstanbula geldi İstanbul, 17 (Telefonla) — Adliye | 29fT Vekâletinin İsviçreden davet ettiği üzerine işaret koydum ve p di sokağa attım. Bir ay sonrabu işaretli parayr vezmedarlarımdanı biri barta ge- tirdi. 5 Yüz bin dolarlık bir çek yazdı. — Al yavrum, tecrübe için bunu so- kağa at. dedi. Kadınım gözleri kararmıştı. Saniki; koca bir dünya başıma yıkılmıştı. Se - nelerle uğraşmış ve hayatta hiç bir kimsenin onun masraflarına tahammül edemediğini görmek istemişti. Tesa - düfün karşısına çıkardığı bu erkek bü- tün hulyalarımır bir anda alt üst etmiş- | ti. Şimdi kendini pek zavallı buluyor- du. Hele kocasının yüzündeki mağrur tebessüm onu çileden çıkarıyordu. Ka- nını beynine sıçratıyordu, yüz bin do - larlık çeki eliyle iterek : — İstemiyorum. Dedi. Artık hiç bir şey istemiyorum. Seni gene mahv- edeceğim, Hem de tasarruf yaparak.. Tünel meydanmın projeleri hazırlarıdı İstanbul, —17 (Telefonla) — Kara- köyde yapılacak tünel meydarnıtnım projeleri hazırdır. —Şirket tünelin medhaline karşr düşen adanın istimlâ- kİ için 25 bir lira vermiştir. Bu para yetişmezse üst tarafınır belediye ödi - yecı:kch' reket edecektir. icra mütel Bay Leyman bu gün İstanbula geldi. Yarın Ankaraya ha- Bay Leyman burada gazetecilere beyanatta bulunmuş ve ezcümle şunları söylemiştir : “— Kendimi Adliye Vekiline tak- dim ettikten sonra tedkiklere başlıya- cağım, Ankaranın yabancısı değilim. 929 da evkaf kanunu projesinin hazır- lanması sırasında üç ay kadar Anka- rada kalmıştım. Bu seferki vazifemi | |başarabilmek için icra ve iflâs kanu- | 'nunda icra dairesinin teşkilât ve ida - kınd: ö z 14 A resini y Ankıudı bışlm muühtemel olan bu tedkiklerin sıklet merkezi Anka- raya nazaran daha geniş mikyasta te- kâsüf etmesi itibarile şüphe yok ki İs- tanbul olacaktir. Mütekabil münasebetlerin doğurdu- ğüu bir takım borçları aynı zamanda hem alacaklıyı, hem de borçluyu mem nun edecek tarzda halletmek meselesi karşısında buülünüyoruz. Halkın haleti ruhiye ve zihniyetini nazarı itibara a - larak ona lâyık olduğu en medent tes- viye tarzını bulmamız icabeder, Alıma- cak tedbirler ne kadar geniş ise bu tedbirler hakkımda bügünden bir şey .dn-..ı' _ söylemek de o kadar mürükün değil- Populer gmıi ynıyor “İtalya, Ispanya harbına bir devlet sıfatiyle doğrudan doğruya ve iki mu- harip taraf arasındaki muvazeneyi mahsus bir surette bozacak bir nisbet dahilinde iştirdk etmektedir. Aragon ,taarruzu her şeyden önce, İspanyada Roma - Berlin mihverinin politik, as- keri ve stratejik hedeflerini temine / matuf bir italyan - alman taartuzudur. İspanya'daki alman ve italya nmüdahalesi Eko dö Pari gazetesi Avusturya ve Sovyetlere göresLitvanya ile Lehistan arasındaki hâüdiseler 'Tass ajansı bildiriyor: İzvestiya ve Pravda gazeteleri, Lehistan - Litvanya anlaşmazlığı Hakkında tefsiratta bulu- nuyorlar. İzvestiya gazetesi yazıyor: B. Bek ile yardımcrlarırım, Almanya ile İtalya orta ve cenup batısı Avrupa- sını ateşe vermek için bütümn gayretle- ri sarfettikleri bir sırada, doğu Avru- pasırıda bir ıhtıai havası yaaıııııh edildik dır. İspanya meseleleri hakkında diyor ki : “Orta Avrupada geçen hadisel Leh tahrikâtınm nereye kadar p&w ğini » i ik henüz müşküldür. Her- halde, Li yanın ü hal hak- İspanyadaki alman - lesinin manasınr bütün çrphklrğx ile kmmdaki bütün tekliflerinin şimdiye ortaya koymaktadır. Bu müdahal İngiltere ve Fransayı orta Avrupada hazırlamış olan plânm tatbikinde Ak- denizde felce uğratmayı, onlan hare- kettet mal br. T istihdaf ey- lediği arılaşılryor. Bir defa orta Ay- rupa Hitlerin idaresi altına tamamiy- le girdi mi? Fransa ve İngiltere deniz aşırr imparatorluklarımda rahat ede- bilecekler midir? 18 aydan beri Al- manyanın hazırladığı tehlikeli proje- leri, iki ucu mütemadiyen daralan kıs- kacı kaydedip duruyoruz. Bazıları bizi fazla betbin buldular. Faraziyele- rimiz gerçekleşmek üzere — bulı kadar Lehistan tarafındi reddedil- miş olması, leh hareketinin barış davâ- sr İçin er vahîn-ı bn' teklike reşhl etti- ğini gö Â taar- ruz hareketi hergün biraz daha geniş bir nisbet almakta ve bu da pasifik devletlerin derhal harekete geçmesini istilzam etmektedir. Litvanya'ya karşı yapılan tezahürler Pravda gazetesi de şu satırları ya- ziyor: Varşova ve diğer lelh şehirlerinde yor. Eğer kendimize gelmezsek — bu farziyelerimiz yarın bir hakikat ola- W Bir tavassut yapılmalı Pöti Parisiyen: “Bir tavassut Ka- talonyayı ve İspanyanın diğer taraf- larıtır harbin fecayiinden — kurtarabi- |lir. Bu İsparya içir bir nimet — olur. Sonra muhasematın Pirenelerden öte- de durdurulması, Framkonun kati ta- feri ve Berlin - Roma mihverine ilti- hakiyle doğabilecek enternasyonal ih- tilâdlarım da önüne geçebilir.,, Akdenizin stratejik vaziyeti Popüler: “Gitgide daha açık bir mahiyet alan İspanyadaki alman - ital yan müdahalesi orada yeni bir totali- ter devlet kurmağa muvaffak olursa Akdenizde ve şimali Afrikada strate- jik vaziyet öyle bir hal alacaktır ki, Silâhlanma gayretlerini bir kat daha PU A fEİ : ar Hitler harb istiyor mu ? Epok: “Hitler harb istiyor mu ? Eğer istiyorsa Praga karşı da Viya- naya yaptığını yapsın. Alman gazete- lerinin Aağzımıdan anladığımıza göre Çekoslovakyaya bir ültimatom ve:vrel' yap ve Li yanmı işgalimi açık- tan açığa istiyen Şovimist tezahürler, |Teh askeri zümresinin doğu Avrupa- | sırıda bir harb havası yaratmak arzusu- reisinin müuahedelerin ihlâlini ve emri- vakiler politikasmı teşvik ettiğine ka- naat getirdikten sonra, mütearnızlar | bloku Ispanyaya yeni ve mühim kuv- vetler göndermekte, Almanya Avus- türyayı işgal etmekte ve Lehistam da Litvanya ihtilâfını tahrik suretiyle doğu Avrupasında Harbın müşevviki rolünü oynamaktadır. Halen, Lehista- na, mütearrızlara yaptığı hizmete kar- şılık toprak verilmesi mi, yoksa, mu- ayyen bir merhale üzerinde, Lettista- naın, hedefleri henüz mutcarnzlım dahi malüm olmayan bir anlı şmaya çalrışacaktır. Meydana rast« layarı müteferrik bina ve arsalar için evkafla uyuşulmuş, bunlara 100 bin li- ra kıymet takdir olunmuştur. Vakıf- lar umum müdürlüğü Valide hanınım 260.005 liraya belediye tarafından is- timlâkine muvafakat etmiştir. Muka- vele yarın vali tarafından imzalana- cak, devir muamelesi ikmal edilir e- dilmez de hanın boşalı:lmıasına başlar Rabektır. İstanbul çiçekçiler cemiyetinin kararları *İstanbul, 17 (Telefonla) — İstam- bul çiçekçiler cemiyeti Ankarada bir Tegçer Sacıy yeri açımaya ve İstanbulda bir çiçek istihsal satış kooperatifi kurmaya, her sene bir haftanın, olma - dığı takdirde muayyen bir günün çi- çek bayramı: olarak kabul edilmesi içini teşebbüsler yapmaya karar ver- miştir. X Süvari zabitlerimiz enternas- yonal müsabakaya hazırlaaııyor İstanbul, 17 (Telefonla) — İlkba- harda Nis, Roma, ve Ö;arpvada yapı- lacak enternasyonal atla mania müsa « bakalarına iştirak edcceşxsüvari zabit- Terimiz müsabaka Hazırlıklarına başla- dılar. Tdirs e: t n voTı 2 (WC- 1Ğt 3/l OlAİHI 4 o G |dp 5 0 | VEN sir 8Z OĞ 011 2 114/51200R0365 569 O 005 sİ3İ4-0 S di 1T35 5 Ger g HERNENE SN Ünüdeü K | | MN e ihdasına memur edilmiş olması mr mevzuubahs olduğuünü tayin etmek zordur. Her halde, Varşova ve Berlin- den gelen haberler, leh tahrikâtmıd: B ö0 #4 © Un & y NS doğan vaziyetin ciddi bir telâş iliram etmektedir. İlalya Anşlus ve İtalya Vircinio Gayda, curnale Ditalya gazetesinde yazdığı bir makalede;| Muıupek.udnmiycdi Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğruz I- Osman Paşanın müdafan: etmiş olduğu kasaba - Boyaz,. 2- Bir nota - Geminin takib ettiği yol. g. ıl:'.!rufnxnm tahttar indirilter son 4- Gemilerde yük: kaldıran: âlet - İşaret. 5- Okumak, 6- Erkeklik - Suriyenin merkızi. 1— İıııılvmıiı k S ; ?"ax'"â a