İngiüiz - Alman görüşmeleri - ngiliz dış bakanı Eden ile alman ' büyük elçisi Ribbentrop arasında j>mürgelere aid görüşmelerden sonra ingiliz - alman münasebetleri ?ııcık gerginleşti. Bu görüşmelerde neden bahsedildiği iyice malüm değil. Fakat gerek Eden tarafından avam kamara- sında ve gerek Ribbentrop tarafından Leipzig nutkunda söylenen sö lerden anlaşılıyor ki dış bakanı ile elçi arasındaki görüşmeler yalnız sömürge işlerine münhasır kalmamıştır. Alman- yanm dört yıllık iktisadi programı, Lo- kâarno mukavelesi ve daha bir çok me- selelere temas edilmiştir. Fakat Ribben- tcop, bu meselelerin müzakeresine hazır olmadığını bildirdiğinden Eden de yal- mız başına sömürge meselelerini görüş- meğe yanaşmamıştır. Londra görüşme- lerinden sonra Eden parlamentoda bir kaç defa beyanatta bulunarak lngilı_e._ ir devlete sömürge arazisi temlik etmiyece bildirmiştir. —Elçi Ribbentrop da Leipzigde Almanyanın sömürge ihtiyacını bır defa daha ileri sürmüştür. Fakat İngilterenin sömür- ge meselelerini diğer işlerden ayrı ola- rak görüşmeğe yanaşmıyacağı almanlar tarafından anlaşılmış olmalıdır. ki bu defa Ribbentrop ingiliz dış bakanı ile Lokarno meselesini de görüşmek üzere Londraya geri dönmüştür. Garbi Avru- pa devletleri arasındaki münasebetlerin nazımı olan Lokarno, malümdur ki, tam bir yıl bir hafta evvel, yani 7 mart 1936 da Almanya tarafından yırtılmıştır. Lo- karno, garbi Avrupanın hududlarını garanti eden bir muahede ii Almanya, Lokarnoyu yırtarken, ayni maâlde, hat- tâ daha geniş ve Hollandayı da içine a- lan yeni bir mukavele imza etmeğe ha- zır olduğunu bildirmişti. Fakat o gün- denberi, Almanyayı böyle bir mukavele için yapılan te- vermemiştir. renin hiç imzasına imale etmek şebbüsler müsbet netice Filhakika 1926 senesine gün vaziyet iki noktadan değişmiştir: nazaran, bu- 1 — Evvelâ Fransa sovyet Rusyaya bir misak ile bağlanmış ve garb sulhu- nu da şark sulhuna bağlamıştır. 2 — İkincisi, Lokarno mukavelesi- nin en esaslı bir rüknü olan Belçika, ge- çen sene zarfında dış siyasasını değiş- Kendi hududlarının garanti Fakat kendisi Lo- tirmiştir. edilmesine razıdır. karno'da olduğu gibi, diğer devlet- lerin hududlarını garanti etmeğe ya- naşmıyor. Bir taarruz halinde, Belçika topraklarının taarruza uğrayan devlet veya devletler zümresi tarafından kul- lanılması zaruri olduğundan Belçikanın garb sulhuna karşı takındığı bu yeni vaziyet, eski tertibte bir Lokarno mua- hedesinin imzasına mani teşkil ediyor. Fakat eğer birinci zorluk ortadan kaldırılabileydi, belki de bu Belçika va- ziyeti için bir çare bulunurdu. Daha doğrusu birinci zorluk kaldırılabileydi, ikincisi için çare aramak bile icab et mezdi. Bu da Almanyanın şark sulhu i- le garb sulhu arasındaki bağı kabul et- memesi ve sovyet - fransız misakı baki kaldıkça, garb Lokarnosunun imzasma yanaşmaması Esasen bugün bütün Avrupa pol, Almanyanın şark ve orta Avrupa siyaseti etrafında dönmek- tedir. Fransanın, her gün yırtılabileceği 7 mart 1936 daki alman hareketiyle de sabit olan bir garb Lokarnosu için sov- yet misakını feda etmiyeceği aşikârdır. Fakat acaba İngiltere şark sulhu ile garb sulhu arasındaki münasebet mese- lesinde ne dereceye kadar ileri gidecek? Bu, çok mübhemdir. Ve ingiliz poli- tikasının en mübhem olan noktası da budur. Ingiliz devlet adamları, şark ile alâkadar olmadıklarını bir çok defalar söylediler. Sonra 1935 mayısında, sov- yet - fransız misakı âdeta ingilizlerin tasvibiyle imzalandı. Her halde İngilte- re, sovyet - fransız misakına karşı asla vaziyet almış değildir. Fransa bir teca- vüze uğrarsa, İngilterenin yardımına mazhar olacağı da her - ingiliz devlet a damının daima tekrarladığı teminattır. Soyyetlere, misak icabı yardım eder- ken, Fransa tecavüze uğrarsa, İngilte- renin Fransaya yardım edeceğine gö- re, İngiltere, garb sulhunu şark sulhu- na bağlamış görünüyor. Fakat diğer ta- raftan İngiliz devlet adamlarının şark ile alâkasızlık ifade eden daha sarih sözleri vardır. Her halde bugünkü Av- rupa politikasının mihveri olan bu şark ve gavb sulhu arasındaki münasebet ( DIŞ HABERLER ) Asiler üç bin ölü verdiler Hükümetçiler asilerin dün Madride yaptıkları dört taarruzu durdurdular Madrid, 12 (A.A.) — Guadalajara mıntakasında dün sabahdanberi devam eden şiddetli bir ateşten sonra, Ââsiler öğleden sonra saat üçte bir hücuma kalkmış ve şiddetli bir topçu ateşinin karşısında tam topçu kıtaların siperle- rine ilerlemeye başlamıştır. Zaten daha sabahleyin âsi topçu kuvvetleri hiç dur« madan Aragon yolunun iki tarafını topa tutmuştu. Cumhuriyetçiler bu hücuma şiddet- le karşı koymuştur. Âsiler dört defa arka arkaya hücuma kalkmışlar fakat 4 ünde de geri püskürtülmüşlerdir. Bu sırada cumhuriyetçi topçu kuvvetleri tesirli surette faaliyete geçmiş ve cumhu« riyetçi kıtalar da düşmanın geçirmek- te olduğu bir tereddüt devresinden fay dalanarak sol cenahtan sıkı surette bir mukabil hücumda bulunmuştur. Ortalığa karanlık çökmeğe başladı- ğı zaman da muharebe bütün şiddetiyle devam eylemekte idi Bazı noktalarda cumhuriyetçilerin az mıktarda ilerleme ye muvaffak oldukları temin olunmak. tadır. Dört günden beri devam eden bu muharebeler sırasında âsilerin üç bin kadar ölü ve yaralı verdikleri söylen- mektedir. Bugün âsilerin dokuz tankı daha harb dışı edilmiştir. Bu suretle harbın başından beri tahrib edilen âsi tankları 22 ye varmıştır. Asilerin tebliği Salamanka, 12 (A.A.) — Büyük u- mumi karargâhın tebliği: “Guadalaja- ra da muvaffakiyetli bir hareketten son- ra, bu mıntakada toplanmış bütün va- sıtalara rağmen, duşmanın mukaveme- tini”kırdık ve Triceke kadar ilerledik. Duşman, büyük miktarda harb malze- mesi terketmiştir. Elde ettiğimiz bir çok esirler arasında Garibaldi taburun- dan iki komünist italyan zabiti de vardır Şimal cephesinde, Veguillas, Manas- terio, Cogolludo ve Membrillera mev- kilerini zabtettik. Madrid cephesinde, duşmanın Üni- versite mahallesinde yapacağı bir hü- cumu, duşmana kayıp verdirerek, geri püskürttük.. Endülüs eyaleti de halen şiddetli bir kar tipisi hüküm sürmekte olduğun- dan cenub orduları cephesinde hiç bir hareket yapılmamıştır Asileri bombardıman Madrid, 12 (A.A.) — Hükümet ha- va kuvetleri, Guadalajara cephesinde Aragon yolu boyunca toplanmakta olan âsi kuvvetleri şiddetle bombardıman et- mişlerdir İspanyada 80 bin italyan, 15 bin alman olduğu bildiriliyor Londra, 12 (A.A.) — Guadalajara cephesinde italyan askerleri bulunduğu- na dair olan haberler, ingiliz mahfilin- de bir nebze kayğı doğurmuştur. Taymis gazetesi, Frankonun asker- leri ile beraber İspanyada harbeden ya- bancı kuvvetleri miktarının en az 100 bin kişiden ibaret bulunduğunu, bun- lardan 80 ilâ 90 bininin italyan ve 15 bin kadarının da alman olduğunu yaz- maktadır. Bununla beraber resmi ingiliz mah- filleri, gönüllü gönderilmesi memnui- yeti anlaşmasının tatbikine başlanıldı- ğt tarih olan 20 şubattanberi, İspanyaya italyan gönüllüsü gönderilmiş olduğu- na dair olan haberleri teyid eder ma. lümat almamıştır . Bazı mahfiller son italyan gönüllü- lerin, Trablusgarbten gitmiş olmalarının muhtemel bulunduğunu bildirmektedir. ——— meselesinde ingiliz siyaseti o kadar va- zıh değildir. Bu itibarladır ki yeni baş- layan alman - ingiliz görüşmeleri, Lo- karno etrafında esasen malüm olan al- man noktainazarından ziyade vazıh ol- mıyan ingiliz noktainazarının aydınlan- masına yardım edecek diye her tarafta alâka uyandırcaktır. A. Ş. ESMER & Harbte kiminin babası kiminin kat deşi ölen ispanyol yetimleri l Batı paktı ı Londradaki alman büyük elçisi B. Ribbentrop Almanya ve Italya Cevab verdi Berlin, 12 (A.A.) — Alman harici- ye nazırı von Nöyrath, ingiliz büyük el- çisi Sir Erik Fipps'e yeni bir garb paktı yapılması meselesi hakkında muhtırası- nı bugün vermiştir. Bu muhtırada, şim- diye kadar yaprlan görüş teatileri üze- rine Almanyanın bu meselede ne dü- şündüğünü bildirmektedir. Bu muhtıra İtalya hükümeti ile tam bir anlaşma ile yazılmış ve İtalya da bugün ayni mesele hakkında İngiltere- ye bir muhtıra vermiştir, Roma, 12 (A.A.) — Aşağıdaki teb- liğ neşredilmiştir : Kont Ciano, yeni bir batı paktı hak- kındaki son ingiliz notasına cevab teş- kil eden italyan muhtırasını bügün Sir Drummond'a vermiştir. Bu cevab, bugün Berlin'deki ingiliz büyük elçisi- ne ayni zamanda cevab veren alman hükümeti ile müştereken tanzim edil- miştir. Balonlara bağlanan tayyareler Berlin, 12 (A.A.) — Tayyareci al- bay Upet, dün Hindenburg balonunun uçuşu vesilesiyle balon üzerine iniş tec- rübeleri yapmıştır. Amerikada Akron ve Macon balonlarında yapılan tecrü- beler gibi tayyarenin balonun çengeli- ne asılmasından ibaret olan bu tecrü- beler çok iyi neticeler vermiştir. Bun- dan böyle Zeppelin fabrikaları, balon yolcularından ayrı yolcuların aynı za- manda seyahati ve yahud mektub nak- liyatı için tayyareler bulunduracaktır. Kudüste vaziyet Kudüs, 12 (A.A.) — İngiliz makam- ları tarafından al:ınan şiddetli tedbirler neticesinde sükün tekrar kurulmuştur. Yalnız şimal tarafı biraz karışıktır. Bura- da geçen gün bir tedhişçi çetesi Nahra civarındaki Kfar Tabar'da yerleşen ya- hudilere taarruz ederek bir çiftlik sa- hibini ağır surette yaralamıştır. Zabıta bir yahudi kasabasına saldır- mak isteyen çeteyi yok etmiştir. B. Ribbentiıop Kra 1 Nazi usulile selâmlamadı Londra, 12 (A.A.) — B. Fon Rib- bentrop, dün Bukingham sarayında Al- tıncı Jorj tarafından kabul edildiği za- man kıralı nazi selâmı ile selâmlama- mıştır. Evvelki kabul merasiminde bu- lunmuş olan elçilerin beklediklerinin ak sine olarak alman elçisi Sen . Ceymis sa rayının teşrifatına riayet ederek diğer arkadaşları gibi hükümdarın önünde e- ğilmiştir. Ingiliz milyonerleri Londra, 12 (A.A.) — İngilterede milyonerlerin adedi 49 artarak şimdi 824 e baliğ olmuştur. B. Musolini Tobruk limanında Roma, 12 (A.A.) — B. Musolini, bu sabah Pola kruvazöriyle Tobruk lima- nına gelmiştir. Birinci deniz fırkasnın gemileri, kruvazörle beraber gitmekte- idiler. Libya limanlarındaki italyan filosu, Duçe'yi selâmlamak için top atmış ve tayyare filoları, harb gemilerinin üs- tünde uçuşlar yapmışlardır. Citta di Genova vapuriyle dün Tob- ruk'a 140 italyan ve yabancı gazetecisi gelmiştir. - 7 M t Denizciliğimizin Beklediği teşekkül: Deniz bank “ CUMHURİYET'de Abidin Daver, kurulma projesi tetkik halinde bulunan denizbankı mevzu alark, 50 milyon lira sermayeli bir devlet müessesesi olacak ve deniz ve sularla alâkalı bütün devlet müesseselerini umumi idaresi altında birleştirecek olan bu yeni bankanın de- nizciliğimizin inkişafı hususunda ne ka- dar mühim bir rol oynıyacağını anlatı- yor. “Denizbank vapur işletecek, tamir edecek ve yapacak, mevcud limanları idare ve yeni limanlar inşa edecek, kı- lavuzluk ve romörkörci deniz tahli- siye işlerini eline alacak, sa deniz- cilik mevzuuna dahil her türlü işleri ya- pacaktır. Bundan başka, deniz, göl, li- man ve nehir münakalâtının mütemmi- mi olarak kara yollarında da kamyon ve otobüs nakliyatı yapmak, turizm işleri- nin denize aid kısımlariyle uğraşmak, deniz sıhhi ve içtimai yardım teşkilâtı vücuda getirmek ve işletmek, nihayet her türlü bankacılık muameleleri yap- mak salâhiyetini de haiz olacaktır.” Muharrir, denizciliğin komşu yu- nan milletinin en mühim servet kay« naklarından biri olduğunu hatırlatarak, Sümerbankın endüstri sahasında elde etmiş olduğu muvaffakiyetleri yeni bankanın del ik sahasında elde et- memesi için hiç bir sekeb bulunmadığı- nt tebarüz ettiriyor. * MEKTEB KİTABLARI KURUN'da Asım Us, ilk mekteb tahsilinin ferdlerin kültür - seviyelerin- de temel vazifesini gördüğünü hatırla- tarak ilk mekteb kitablarımızın vaziye- tini gözden geçiriyor, ve şimdiye kadar bu kitabların yazılış tarzlarına pek fazla dikkat edilmemiş, daha ziyade us- lüba ve edebiyata ehemiyet verilmiş ol- duğunu, bu yüzden cemiyetin her züm- resine mensub çocukların eline bunlar- dan bazılarının kolaylıkla anlayamıya- cağı misallerle dolu metinler verildiği- ni söylüyor ve bunun mühim bir mah- zur teşkil ettiğine işaret ediyor. Mekteb kitabları meseleîîııde hallolunacak ikin- ci bir meseleye de işaret ediyor: Şehir- li çocuklarla köylü çocuklar, sahil mım- takalarında oturanlarla orta nadoluda yaşayan çocuklar için ayrı ayrı kitab metinleri hazırlanması doğru olup ol- mıyacağı da tetkik edilmelidir. * İPLİK MESELESİ HAL EDİLEMEDİ SON POSTA'da Muhittin Birgen, iplik buhranının alınmış olan bir. çok tedbirlere rağmen halâ hal edilememiş kaldığını ileri sürerek, kliring sistemi yüzünden hariçten iplik ithali işinin güçlüklere maruz kaldığını söylüyor ve hariçle iktisadi münasebetlerin daha normal esaslara istinad etmesi düşünce- sinde bulunuyor. Ziraat vekilimiz Adanaya gitti Ziraat vekilimiz Muhlis Erkmen tetkiklerde bulunmak üzere dün akşam- ki toros ekspresile Adanaya gitmiştir. B. Muhlis Erkmen Adanadan Tarsus, Mersin ve Antalyaya gidecek, yol- culuğu onbeş gün kadar sürecektir. Evelki gece Halkevinde Erzurumun 19 uncu kutruluş yıldönümünün kutlan- dığını yazmıştık. Yukarıya koyduğumuz resim Erzurum gecesinde bulunanları göstermektedir.