28 Ağustos 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! ı | | | | 28-8-939 —— — —— ——— TAN nıııi'uılllmuuııııı!...gmmımml l Tefrika No. 145 Aydın Onünde Başlıyan Muharebe İki Taraf da Birbirleri Üzerine Şiddetli Bir Topçu Zayiat Verdirmeğe Başlamışlardı Ateşi Açmış ve T aarruz edecek kuvvetlerin henüz miktarları ve taarruz istikametleri bilinemediği için, fır- ka kumandanı Şefik Bey, birçok ef- radının orak için köylerine gitme- leri dolayısile, bütün mevcudu bir müfrezeye bile kifayet etmiyecek kadar azalan milli kuvvetleri, bin- başı Hacı Şükrü Beyin kumanda- sında olarak mukabil kuvvetlerin geldiği garp istikametine gönder- miş, kendisi de Telsiz telgraf sır- tındaki müdafaa mevziinde bulu- nan kuvvetin yanına gitmişti. Bu sırada da, taarruz eden kuvvetler- le Top yatağında bulunan az mev- cutlu iki taburumuz, altmış kadar Aydınlı gönüllüler ve makineli tüfeklerimiz arasında temas olmuş ve biraz sonra da muharebe baş- lamıştı, O sırada, Hacı Şükrü Bey ku- mandasındaki milli kuvvetimiz, Kızılca Çamın yan tarafında iler- lemekte iken, ansızın taarruz eden bir kolla karşılaşmıştı. Yirmi kişi. lik bir müfrezeyi Mülazım Kadri Beyin kumandasında olarak, iler- liyen kuvvete karşı bırakmış, (De- dekuyu) suna gelmişti. Vazişeti hemen bir raporla fırka kumanda. nımma bildirmiş ve kuvvet istemişti. Biraz sonra da, (Beydağ) nın (O- vacık) mevkiinde de şiddetli mu- sademelerin başladığı haberini ver miş, kuvvet gönderilmesi dileğini de tekrar etmişti. Böylece akşam olmuş, ortalık ka - rarmıya başlamıştı. Fakât, taarruz kuvvetleri, kıtalarımızın ve - bil- hassa, top yatağındaki mülâzim Şerafettin Beyin idare ettiği ma- kineli tüfeklerle topçu ateşimizin tesirile, ileri bir adım daha atama- mışlar, oldukları yerlerde kalmış- lardı. Ancak, gece yarısına kadar ateşe devam ile teması muhafaza etmeği unutmamışlardı. Gece yarısından sonra, Tire is- tikametinden yaptığı keşiften av- det eden bir süvari zabit keşif ko- lumuz, o istikametten de büyük bir kuvvetin ilerlemekte olduğu haberini getirmişti. Gerek bu ve gerekse diğer alınan haberler, fır. ka kumandanına, mukabil vetlerin yapmak istedikleri ruzun şekli hakkında kâfi derece- de bir fikir vermişti. Elindeki za- yıf kuvveti ile, ertesi gün muha- rebeye deyamın bir felâket ile ne- ticeleneceği kanaatini hasıl ettir- mişti. Bu sebeple de, gece yarısın- kuv- taar- dan sonra, evvelce verdiği kara- ra göre, mukabil tarafa hissettir - meden top yatağı ve telsiz telgraf sırtlarından Menderes köprüsüne çekilmişti. Şefik Bey, Köprü başıma gelir, gelmez, ertesi sabah yapılacağına emin bulunduğu taarruza karşı a- lınacak tertibatın hemen hazırlığı- na başlamıştı. Piyade kıtaları ve elde bulunan milli kuvvetlerle ma- kineli tüfeklerden bir kısmını Men. deres köprüsünün ilerisinde ve iki yanında, Binbaşı Hacı Şükrü Be. yin kumandasında birakmış ve di- ğer bir kısmını da Köprünün geri- sindeki yüksekçe ve Köprü başına hâkim bir mevkide bulunan Ha « gürüs köyünün önündeki yamaç- lara yerleştirmişti. Kıdemli yüz. başı İsmail Hakkı Bey kumanda - sında bulunan obüs topları ile, Ce- bel toplarını da Petraki çiftliğinin ilerisinde ve Köprüye doğru taar- ruz edecek kuvvetleri yan ate.- şine alabilecek bir şekilde mevzie sokmuştu. A rtik sabah olmax ve gün ışi« mak üzere idi, Kuvvetleri- miz, mevzilerinde birer arslan tavır ve mehabeti ile kurulmuşlar, yapı- lacak taarruzu sabırsızlıkla bek!le- miye koyulmuşlardı. O gün yapıla- cak muharebenin fevkalâdeliğini, yaratılmasına teşebbüs olunacak harikanın, harikalar fevkindeki a. zametini tebarüz ettirebilmek için iki tarafın kuvvetleri hakkında n:a- lümat vermek her halde faydalı o- lacaktır. Bilâhare öğrenildiğine göre, o gün Menderes köprüsü başına taar- ruz için gelen kuvvet, üç piyade alayı ile ayrıca bir piyade ve bir de topçu taburu idi ve bu kuvveti icabında takviye edecek gerisinde de bir kısım kıtalar bulunuyordu. (Devamı var) nsızın “)aş gösteren bu va. ziyete ve Binbaşı Hacı Şük- * ök ti yluı LLEC O l'î'ı"lCV' fır- ka kumandanı, evvelce Aydının mücafaası hakkında vermiş olduğu kurarları değiştirmemişti. Şefik B. Ovacık üzerinden Nazilli istikame. tünde ierliyen kolun küçük bir küvtet olduğuna tahmiin eylemiş. ti Cünkü, Beydağ yolunun, Öde. Miş cvasından bu dağlara doğru i- ievemek istiyen hezhangi bir bü- yük kuvvetin hareket'erine müsait Cimiyacak kadar ârızalı olduğunu biliyordu. Bu sebaple de, bu ârı- zalı yoaldan yürüyüş yapabi ecek küçuk bir kuvve'in de Nazilliye kadar ilerlemiye ve Nazilliyi işgal tesebbüsünde bu!unmıuya cssaret e. demiyeceğine hükmediyor ve o is. likametteki muka #1 tarafın hare- ketine ehemmiyet vermiyordu. Bu- hunla beraber, vaziyeti R'nbaşı Hakkı Beye bildirmek, her ihti- Male karşı o İstisanette de ted. birler aldırmak iüzumunu hisset. Miş ve hemen şu mealde bir emir vermişti: 1 -— Mukabil kuvvetler demir- Yolunu takiben Aydın üzerine yü- Tömektedir. Küçük olması muh- temel olan bir kuvvet, Tire ova. sından ve Nazillinin şimalindeki Beydağı üzerinden Ovacık mevklii. he kadar ilerlemiş ve oradaki milli kuvvetlerimizle musademeye baş- tır. £ 2 — Fırka mevcudu bütün kıta- &tile Aydın ilerisinde taarrüz e- den kuvvetleri karşilıyacaktır. Mec bfu"iyei hasıl olursa Menderes köp- Tüsüne ve gerisine çekilip müda. faaya geçecektir. 8 — Aydın ve Nazilli arasında- ki milli efradın toplattırılarak bir aftan Ovacıktan ilerliyen kuv- Vetlere karşı Nazillinin muhafa- Zası ve fırkanın Menderese çekil. Tesi takdirinde de mukabil kuv- Vetlerin Umurlu istikametinden taz- Yik edilmesi lâzımdır. 2aApULiE Aydm önünde başlıyan mu- harebe başladığı tarzda de- Vam ediyordu. İki taraftan da ya. ? ân topçu ateşleri vaziyeti değiş. iremiyordu. ukabil taraf, bu defa gayet a- —’ l'fıreket ediyor ve bilhassa çok dbirli ve temkinli davranıyordu. HEK ÖĞÜTLERİ ÇOCUKLARDA EKZEMA Pek zayıf yahut pek şişman do- cuklarda olur. En ziyade üç avla ohn sekiz ay arasında. Ondan sonra dört yaşına kadar azalır, dört ya- şından sonra büshütün nadir gö- rülür, Ekzema çıkaran çocuğun çok defa karnı da bozuktur. Ya inkı- baz, yahut birbiri arkasından inkı- baz ve ishal gelir. Çok gaz çıka- rır, sık sık hıçkırığa tutulür. Çocuklarda ekzema, dışardan hiçbir sebep olmadan kendi kendi- ne yüzde çıkabilir. O zaman çocu- ğun bir yanağında yahut ikisinde birden kırmızı bir leke peyda olur. Üzerinde nokta nokta kabarcıklar çıkar. Leke ve kabarcıklar gittik- çe yayılırlar. Çocuk tırnaklarile o- raları kaşır. Bunun üzerine ekze- manın bulunduğu yerler iltihap peyda eder ve cerahat toplar. Ce- rahatin üzeri de kabuk bağlar. Ka- buk yarılır, parça parça düşer, tekrar hasıl olur. Parça parça ha- sıl olan kabukların aralarında ya- rıklar görülür. Çocuk yüzünü ka- şıdıkça tırnaklarile oradan aldığı cerahati başına ve vücudünün baş- ka taraflarına götürür, oralarda da empetigo ile karışık ekzema mey- dana çıkar. Çocuklarda ekzemanın en çir- kin şekli şüphesiz böyle yüzde çı- kanıdır. Hekim bulunan yerde ço- cuğu hemen hekime götürmek 1â- zımdır. Hekim bulunamıyan yer- de kabukları düşürmek için yanık merhemi (kireçle zeytinyağı yarı yarıya) sürülebilir. Merhem on sa- at kadar durduktan ve kabuklar a- yıklandıktan sonra altındaki cilt kırmızı 'olursa bir parça pamuk hatmi suyuna batırılarak kırmı- zı lekelerin üzerine sürülür. Tek- rar pamukla kuruladıktan sonra üzerine biraz talk tozu. Kırmızılık gectikten sonra da bu toza devam edilir.. Bundan baska çocuğun beslenmesine de dikkat etmek lâ- zımdır. Hele emzikle beslenen ço- cukların. Bircoğunda inek sütü ye- mümkün olursa pek iyi gelir, De- niz kenarı havasından sakınmak lâzımdır... Ekzema çocuğun başmda, saçla- rının arasında da olur. O vakit yi- ne kabuk bağlar ve oradan çaçu- ğun alnına, yanaklarına, çenesine ve göğsüne yayılır... Baştaki ekze- ma kabuklarının üzerine yumur- | y Casusluğa Ait Hikâye Serisi >232232> ))’)");))—’)g —İl— lotz yüzünü Favelden tara. fa döndü. Favel boynunu sinema perdesine doğru uzatmış, büyük bir dikkatle filmi seyredi yordu. Ona: . “— Parise gitmesini istiyor mu: sun?,, diye sordu. “— Hangi kız istemez? İlkbahar elbiseleri, yeni şapkalar, o sevimli restoranlar.. Hele yarışlar.. Siz hiç Auteuil'deki at yarışlarında bulun- dunuz mu?,, *— Hayır.,, “— Çok heyecanlı oluyor. Fran- sız jokeyleri mânia aşmakta bizim.. kilerden kat kat üstün. Zanneder. sem önümüzdeki pazar Auteuil'de Fransızların büyük milli yarışları var. Ah orada olmak isterdim.., “— Neden orada olmıyasın?,, “— Yapayalnız gidemem a. Kim- sem de yok. Böyle eğlencelerin a- damakıllı tadına varabilmek - için bir kaç kişi birlikte gitmeli.,, Klotz: “— Öyle!,, dedi ve yine ayakla- rını gerdi, oturduğu koltukta ra. hat bir vaziyet aldı. Kız içinden “galiba Parise bera. ber gitmemiz teklifini yapamıya- cak, teklif ederse benim öfkelene- ceğimi sanıyor,, diye düşündü. Bir kaç dakika ikisi de filmi sev- re daldılar. Sonra Klotz kıza €öne. rek: “— Yarış pazar günü mü olacak- miş?,, “— Evet!,, “— Bilirsin ya pazarları meşgu- lüm. Zannedersem Parise kadar u- çarak, burada akşam yemeğine ye- tişmek kolay olacak..,, Akşam geri gelmek hiç te hoş olmaz. Gece uçakta bulunmak. tan her zaman korkardım..,, ız yine sustu. Onu epeyce kışkırttım. Teklifte bulun- ması için yol açtım. Klotz biraz sustu. Sonra Favele dönerek: “— Eğer isterseniz, yarışı sey- retmek üzere sizi Parıse götüre . yim,, dedi. Favel sevinçle ellerini çırparak: “— Götürecek misiniz?,, “— Elbette, bu da iş mi?,, “— O! Çok memnunum!,, “— Yarın uçak için iki bilet a- layım. Pariste nerede yatacağız?,, ta sarısı sürülünce kolay y şar, sonra sabunla temizlenir. Sonra gene talk tozu... Fakat hekim bu- Tunan yerde çocuğu ona göster- mekte, şüphesiz tereddüt etmeme- lidir. Yüzde yahut başta çıkan ekze- ma oradan vücude yayılacağı gibi, bazı çocuklarda arkasına giydiri- len çamasırların, bilhassa fanilâ- nın tesirile boyunda yahut bilek- lerde kendi kendine de çıkar. O vakit ekzema kuru olursa, fanilâ- yı çıkardıktan sonra, yalnız talk tozu yetisir, Ekzemadan Su SsİZİ- yorsa ve kabuk bağlamışsa ilkin hatmi suyuna batırılmıs pamuk- larla yumusatılır, temizlenir, son- ra toz ekilir. Cocuğun karnı ile hacaklarının arasında hasıl olan ekzemaya da toz kifayet eder. Çocuğun otura- cak ye_ı-inde ekzema peyda olması orada idrar birikmesinden ileri ge- Tir. Onun için cocuğun temiz olma- sına dikkat etmek lâzımdır. Cocuk meme yahut emzik emdikten on beş. yirmi dakika sonra idrar çıka- rır. Her meme verişten o kadar zaman sonra çocuğu - uykuda hile olsa uyandırıp - temizlemelidir. Kızaran yerin üzerine de gene o tozdan... Bazı çocuklarda ekzema vücu- dünün pek cok yerlerine yayılır. O zaman ekzemaya tutulan verle- rin hepsini hirden temizlevip ka- pamak pek tehlikeli olur. Övle ya- pılırsa çocuğa ates gelir, nefesi da- ralır, sonrası iyi olacağı hiç temin edilemez. Onun için pek çok yayılmış ek- zemaları parça parça temizleyip rine keçi sütü verilince el kaybolur. Memede beslenen çocu- ğun da annesi kendi yemeklerine dikkat eder, çok yağlı, baharlı, ve ekşi, bilh turşu y kten çe- kinir. Çocuğa hava tebdil ettir- mek, yüksekce bir yere götürmek L k lTâzımdır. Bir yer iyi ol- madan başka yerdeki azıtsa bile h iyet ver lidir. Çocuğa k dan dolayı yapı- lırken daima vücudünün yarısın- dan ziyade açık kalmak mutlaka lüzemludur. Yanıbaşlarında oturan ihtiyarca bir adam, ikisinin yüksek denilebi. lecek bir sesle konuşmalarına kız- dı. Başını döndürüp ikısini de süz- dü. Yi F avel: “— Yarın kararlaştırırız,, dedi. İşte şu güç iş te olup bitivermiş- ti. Klotz kızın sözü döndüre dolaş- tıra Paris seyahatine getirdiğinin farkına varmıştı. Kızda Klotzun farkına vardığının farkında idi.. Acaba Klotz kızın Parıse gitmek ist inin hakiki i seze . bilmiş mi idi? Klotz “Pariste ne- rede yatacağız?,, dediği zaman ak- lından geçenler neydi. Anlaşılan Klotz ayni otelde kalacaklarını sa- nıyordu. Favel o akşam Klotzdan ayrıl - mazdan evvel Parise heyahati e- peyce bir sağlama bağlamayı dü- şünüyordu. Ertesi günü de Perey Shore'u bulup Fransada espiyona- ja karşı tatbik edilmekte olan ye- ni kanun hakkında malümat ala- caktı. Klotz kanunun kendisi gibi bir adama tatbik edilemiyeceğini iddia etmişti. Shore'dan bu iddia. nın sağlamlaştırılmasını istiyecek- ti. SA Sinema bitince Klotz kıza nere- de yemek yemesini istediğini sor- du. Favel hemen eve dönmeği ter- cih ettiğini söyledi. Mademki ar. tak Parise beraber gideceklerdi, Klotzun dönüş otomobilinde ken- disini öpmiye kalkışacağını muhak- kak sayıyordu. Fakat bu zannın- da yanılmış olduğunu çok geçme- den anladı. Klotz otomobildeki kö. BEYAZ ZENCİ Yazan: Arthur Mills - Çeviren: Cevat Şakir ©C©CCCCCCCE CO şesinde bir put gibi oturuyordu. Eve varınca Klotz, otomobilden çıkmasına yardım etti ve apartma- nın eşiğinde el sıkışırlarken kıza: “ —Yarın size telefon eder ve ne gibi tertibat aldığımı bildiririm,, dedi. Hali tavrı tabii olmıyacak kadar soğuk ve çekingendi. Favel ayağını eşikten içeri a- tarken: “— Olur! Raspail bulvarındaki Lutetia oteli iyi bir oteldir. Bulü. nursa en &sek katta bir oda is- terim. Sonra *sizinle beraber gidi.- yorum, fakat şu cihet anlaşılsın. Evvelâ, herkes kendi masrafını çe- kecek. Kabul mü?,, Favelin bu şartı seyahat arka- daşlığının ne mahiyette olacağını tayin ediyordu. Klotz güldü: “— İstediğiniz gibi olsun,, dedi. Kız odasında aynasının başınâ geçti. Saçlarını taradı. Kendi ko- yu renkli gözlerinin içine baktı.. % ğ â 6000 CE < Acaba Klotz onu seviyor mu idi? Suale ne evetle, ne hayırla kati bir cevap veremedi. : Ertesi günü saat dokuz olunca Misis Wallace'e telefon etti. Ona: Buügün mutlaka yüzbaşı Shore'la görüşmek istiyorum. Onu görebilmemi lütfen temin ediniz,, dedi. * Vallahi kızım âdet değildir Benimle görüşebilirsiniz.,, İhtiyarın sesi kalınca geliyor- du. “— Ben yüzbaşı Shore'la kendi hususi bir işimi görüşeceğim, Ken. disini uzun boylu alıkoymam.., “— Meseleyi anlamadın! Bu bir nizam meselesidir. Ajanlar doğru- dan doğruya Harbiye Nezaretile temasa gelemezler. Her birisi şu- belerinin reisile görüşür. Meselâ, siz benimle görüşebilirsiniz. Yarın benimle beraber yemek yer misi. niz?,, “ (Devamı var) İstanbul - Belediyesi İlânları İtfaiye anbar ve mutfak binalarının üzerine yapılacak Revir ve Te- lefon odaşının inşası açık eksillmeye konulmuştur. İhale 31/8/939 Perşembe günü saat 14 de Daimi Encümende yapılacaktır. Muhammen bedeli 6603 lira 10 kuruş ve ilk teminatı 495 lira 24 kuruştur. Şartnamesi 33 kuruş mukabilinde den alınabilir. Fen işleri müdürlüğün- Taliplerin 939 yılma ait Ticaret odası ve ihaleden 8 gün evvel Fen işleri müdürlüğüne müracaatla alacakları vesika ve ilk teminat mak. buz veya mektupları ile ihale günü muayyen saatte Daimi Encümen- de bulunmaları. (6200) T. C. İstanbul Belediyesi İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel İşletmeleri U. Müdürlüğünden : 1 — Silâhtarda kurulacak 1 adet muhavvile merkezinin inşası işi (2974.90) lira muhammen bedelle pazarlığa - konmüştür. 2 — Muvakkat teminat (223.12) liradır. 3 — Eksiltme 4/9/939 pazartesi günü saat 15 de Metro Han bina- sının beşinci katında toplanacak olan arttırma ve eksiltme komisyo. nunda yapılacaktır. 4 — Bu işe 'ait şartnameler idarenin levazım müdürlüğünden para- sız tedarik edilebilir. 5 — İsteklilerin kanuni vesikaları ve muvakkat teminatlarile ilân edilen gün ve saatte Komisyonda hazır bulunmaları. (6665) -Devlet Demiryolları Ve Limanları işletme Ürjdaresi jlanları: Eksiltmesi 29/9/1939 da yapılacağı ilân edilen ziya ile çalışan tab'ı makinesi. eksiltmesine ait teklifler, muvakkat teminat ve diğer vesi- kalar komisyon Reisliğine 15;;,5 de verilmeyip saat 14,15 de tevdi edi. lecektir. (g681) * * Tasfiye edilmiş fakat işlenmemiş külçe halinde bakır nakliyatı için D. D/142 numaralı yeni bir tenzilli tarife yapılmıştır. Bu tarife 15/ 9/939 tarihinden itibaren tatbik edilecektir. Fazla tafsilât için istas- (6698) yonlara mürâacaat edilmesi. (4-87) z Hü e TET A K FN A ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: