Profesyonel Güreşler Tekirdağlı Dün Bankof'a Yine Galebe Çaldı eçen hafta Tekirdağlıya yeni- len Bulgar kof ile Manisalı Halile mağlüp olan Skoviçin hasımlarını ihtikarı maçına daveti kabul edilmesile dün-Taksim stadında, dört, beş bin kişilik bir se. yirei kütlesi önünde tektör karşılaş | raf ta seri hamlöler yapıyorlardı. Fa. tılar. Bugün için Büyük bir,ring, a güreşlere rulmuştu. Saat Uç büç! başlandı. Ankaralı Mustafa « Somalı Fethi İlk müsabaka Ankaralı Mustafa i-| le Somalı Fethi arasında oldu: İlk da- kikadan ağır basmıya başlıyan So. malı Fethi üçüncü dakikada güzel bir kafa kolla hasmının sırtını yere getirerek galip geldi. Adapazrlı Celâl . Süleyman İkinci güreşi Adanazarlı Celâlle Süleyman yaptılar. Adapazarı Ce lâlin hâkimiyeti altnda geçen mü. sabakanın dördüncü dakikasında Ce- 1âl tuşla galip geldi. Romanyalı Ahmet - Hüseyin Günün üçüncü müsabakası Ro- manyalı Ahmet ile Yamalı Hüseyin arasında oldu. Geçen hafta Mülâyi. me karşı güzel bir güreş yapan Ro- manyalı Ahmet Hüseyin ile'çok çe, tin ve zevkli bir müsabaka yaptı. Al. tıncı dakikada çok müşkül bir vazi- yete düşen Hüseyin pes etmek tec. buriyetinde kaldı ve Romanyalı Ah. met bu suretle galip geldi. Manisalı Halil - Skoviç mâhiyetinde oldu. Müşabakadan ev. vel güreşin ne suretle devam edece- 3i münakaşa edildi. Nihayet memnu oyunlar olmamak üzere yirmişer da- kikadan üç devre yapılmasına karar verildi. Orta hakemi Sami Karaye), jüri ti gazetecilerdi. İlk dakika biri- i deneme ile geçti. Dördüncü dan sonra Halil hâkimiyeti ele aldı ve hasmını ezmiye başladı ve bu devre Halil ağır basmakla beraber İ © Bir türlü rakibinin sırtını yere geti- remedi, İkinci devrenin on dördüncü da- kikasında bir bacak bükmesile has- vaziyete düşüren Halil pamadı. Bir oyun tst- stiyen Skoviç kendi oyu. pile sırtı yere gelerek yenildi. Hake- min kararına İfİraZ ise de bu tirasi varit görülmedi. Tekirdağlı Hüseyin - Bankof Sıra günün en mühim müsabaka- ina gelmişti. Geçen haftaki mağlü- biyeti kabul etmiyen Bulgar ikinel pehlivam Ban-/ İlk' mühim karşılaşma Halil ilelbun a 7-8, 6 Skoviç arasında intikam müsabakası | | bir güreşi istemiş ve Hüseyin tara- fından kabul edilmişti. Uzun müna- kaşalardan sonra müsabakanm yar. ilışar soatten üç devre olmasına ka- rar vefildi. Güreş çok sert başladi. Her iki te- & zl ve NAS aşladi. Hi rın mağlübiyeti bekleniyördu ve bu mukadder âkıbetti. Yenmiye değil, yenilmemiye uğraşan Bulgar, ilk devreyi güçlükle atlattı. İkinci dev. reye yine Hüseyinin hamlelerile baş- landı. Bulgar favullu hareketlerle mukabele ediyordu. Hakemin birkaç defa ihtarına maruz kaldı. On altıncı dakikada Bulgarı alta düşüren Hüse- yin bacak bükmesile hasmını kıvran. dırmaya başladı. Bu arada fena bir darbe alan Bulgar, kıvranarak güreşi bırakmiya mecbur oldu. Müsabaka- ya devam edemiyeceği anlaşılan Bul. garın bu vaziyeti karşısında, hare kette kast görülmediği için Tekir- dağlı hükmen galip ilân edildi. ME İL Di Dünkü Tenis Müsabakaları “Tenis federasyonu tarafından İs- tenbul, Atina, Ankara, İzmir tenis- çileri arasında olmak üzere tertip ©- dilen İstanbul tenis kupası müsaba- kalarına Atina ve İzmirlilerin gel- memesile İstanbul - Ankara arasın- da başlandı ve şu neticeler alındı Tafta (İstanbul) - Ulutürk (Ankara) ya 6-0; 8-1. 6-3 galip, Kris (İstanbul) “- Zamopuler galip. Eralp (Ankara) - Yerran (İstanbul) a 4-8, 6-4, 6-3. 6-2 atip, Armitape (İstanbul) - bul) a 6-3; 2-6, 7-5 galip, Telyan (İstanbul) - Eralp İstanbula 6-2, 7-8, 6-1, 9-7 galip gelmişlerdir. TEK BAYANLAR: Muallâ İztenbil - Armitage İstanbula, Porkan Arkara, De. santi İstanbulu galip geldiler. ÇİFT ERKEKLER: Ankaradan Kara. kaş - Suat çifti Jeffe - Bambino İstanbul çiftine, *uldan Rıza « Derviş çinli, İstanbuldan Vedat-Abut - Cerial çifline ve nbuldan İbrahim — Cimceg çifti de Ankaradan Ketim - Eralp çifüne, İstan- buldan Kris » Arevyan çift, İstanbuldan Bius » Farran çiftine galip geldiler. MUMTELİT EKİPLER: Mezburyan, A- Üstan- Balâini (İstan- Tekirdağlı Hüseyin, dünkü güreşlerde raklbinin sırtını yere getirirken revyan (İstanbul) - Purkan, Karakağ çit- tine gelip geldi Müsabakalar hafta ortasında de- vam edecektir. “Hava kuvvetlerinin. aldığı ehemmiyeti gözönünde tuta- rak, mesaimizi plânlaştırmak ve bu mevzuu lâyık olduğu ehem- | miyetle milletin nazarında canlı | tutmak lâzımdır.” 1937 K. ATATÜRK Demirspor Yelken Birincisi Su sporları ajanlığı tarafından ter-| tip edilerek üç gündenberi Moda ko- yunda devam etmekte olan İstanbul yelken şampiyonluğu dün nihayet-| lendirildi. Sert bir poyraz altında ce- reyan eden dünkü müsabaka Hayır- sızadı Moda koyu arasında ve dört buçuk mil üzerinde oldu. Yarışlara Fenerbahçe, Galatasaray, Güneş, De- mirspor tekneleri girdi. Bir gün evvelki yarışlarda altışar puvanla başbaşa giden Galatasaray. Demirspor şampiyonluğu £ paylaşa- enklardı, Ve müsabaka neticesinde çalardı. Ve müsabaka , heicerind Galatasa- zi ikinci, Güneşten İb- Üç günlük müsabakalarm umumi tasnilinde Dersirspor 9 puvanla İs tanbul birinciliğini kazandı. Galata- saray B puvanla ikinci, Güneş 5 pu- vanla üçüncü ve Fenerbahçe 3 pu- varla dördüncü olmuştur. Cihat Fenerbahçeye Girdi | Eski Güneş ve Milli Takım kaleci- si Cihadın hangi klibe gireceği spor efkârı umumiyesini alâkadar eden mühim bir hâdise idi. Mektepten mezun olân Cihat, Fenerbahçe Klü- büne intisap etmiş ve klüpçe tescil muamelesi ikmal edilmiştir. Bugün için en iyi kalecimiz olan Cihadin Sarı Mcivertliler arasına karışması ile Fenerbahçe takımı çok mühim bir eleman kazanmış olmaktadır. Bu da Fenerlilerin önümüzdeki se- ne için rakipleri karşısına kuvvetli bir kadro ile çıkacağını göstermek- tedir. e Sındırgıda Spor Sahası Sındırgı, (TAN) — Gençlerbirliği sporcuları, kaza parti kâtibi Balıke- sirli Kâmil Pınarın delâlet ve reh- berliğile, her hafta muntazam ekzer- sizler yapmaktadır. Mevcut spor sa. hası İşe yaramaz olduğundan sporun ilerlemesine bir mâni teşkil ediyor. hanın iyi bir şekle getirilmesi için lâzım gelen üç bin liranın Beden Ter. biyesi Genel Direktörlüğünden temi- hi maksadile, Balıkesir mebusu Ha. cim Muhittin Çarıklının delâletini Tica etmişlerdir. am İzmirdeki Güreşler İzmin, 27 (Tan Muhabirinden) — Fuar güreşlerinin ikinci gününde 58 kiloda Çakır Ahmet (İstanbul), Nİ- Iyazi (Ankara) yı hükmen yendi. 61 İkiloda Ankaradan Suat, İzmirden Du rakı 6, 7 dakikuda tuşla yendi, 66 ki- loda İstanbuldan Servet, İzmirden Bekiri tuşla, 72 kiloda İstanbuldan Faik İzmirden Nuriyi tuşla, 79 kiloda Ankaradan Vabit, İstanbuldan İsma. ili tuşla, 87 kiloda Ankaralı Sait, İz. mirden Nuriyi tuşla, ağır siklette Ço. ban Mehmet, Ankaralı Satılmışı tuş- la yendiler. TAN TARİHTEN YAPRAKLAR o Bükemedikleri Eli Operler, Ilk Fırsatta 28-8-939 Ayni Eli Keserlerdi ski Almanya İmparatorla. Buna, arta çağda kurulup biri gümüş, biri demir ve biri al- tın olarak üç taca İstinat eden mu: kaddes Cermen Roma imparator. luğu müessesesine dört imparator vermiş olan Frankonya hanedanı- nın en kuvvetli ve en ünlü şahsi, yeti Dördüncü Hanridir Bu :w, 1056 da tahta çıktı, 1076 da Papa Yedinci Greguvar ile çetin bir mü- cadeleye girişti, Biri taca, biri haça İstinat eden bu iki adamı bozuşturan, dostluk- tan düşmanlığa sevkeden sebep, klisenin saraya tahakküm etmek is. temesi ve sarayın da klise kazan- cına müdahale etmesidir. Papa, yeryüzündeki bütün kliselerin ken. di emri altında bulunmasını isti. yordu. Almanyada, Fransada, İn- gilterede ve her yerde papasları, piskoposları nasp ve azletmek hak. kını elinde bulundurmak azmini güdüyordu. Bu suretle kliselere bağlı milyarlar kıymetinde araziye, emlâke vazıyet etmiş olacaktı. Her hükümdar gibi Dördüncü Hanri de bu teşebbüse karşı koydu. Lâkin başka hükümdarlar muhâbere ve müzakere yoluyla, tatlı dille ve rica üslübu ile Pspanm meramını önlemiye çalıştıkları halde o, sert ve haşin davrandı, Papanın burnu dibindeki kliseleri bile kendi seç- tiği papasların. İdaresi, Blopa, Ve derdi, Kolda mıntakası rahipliği- ni para'ile sattı ve Papanın bu iş- leri protesto etmesine karşı ona da" şu mektubu yazdı: “Ben Hanri, gazp İle ,tecavüz İ- le kral olmadım. Allahın arzusile va takdirile bu yüksek makama gel. dim. Sen Ise Papa değil, sahte ve yalancı bir papassın!,, öyle bir taarruzun ve Papa ile yapılacak mücadölenin Almanyada uyandırabileceği hoş- nutsuzlukları da hesaplıyan Dör- düncü Hanri, o ağır mektubu yol. ladıktan sonra propagandaya da germi yermiş ve Papanın kendisini Romaya gelip tarziye vermiye zor- ladığını, bu haysiyet kırıcı davete icabet etmediği takdirde aforoz e. dileceği bildirilmek suretile tehdit olunduğunu halk arasında yaymı- ya girişmişti. Maksadı Alman gu- Turunu harekete getirmek ve klise tarafından yapılması beklenen hü- cümları o milli gurur ile önlemek- ti. Lâkin Yedinci Grsguvar da son kozu oynamak Üzere idi. Çünkü Dördüncü Hanrinin karşısında ri- cat ederse tacın haça tahakkümü- ne yol açmış olacaktı. Greguvar bu mülâhaza ilecn büyük silâhı kullandı, Dördüncü Hanriyi aforozladı. O da klise kuv. vetini yine klise kuvvetile karşıla- mak için Papa tarafından aforoz &- dilmiş. hizmetten çıkarılmış ve ya birer suretle gönülleri kırılmış piskoposlardan, papaslardan mü- rekkep olarak Worms'da rubani bir kongre topladı, Yedinci Gre - güvarın Papalığa lâyık olmadığına karar verdirdi ve bu karar üzeri- ne bir kat daha gazaba gelen Pa- pa, aforozlanmış bir adamın taht üzerinde kalamıyacağını ileri sü- rerek Hanriyi imparatorluktan da özletti. Heri sayıları hayli kabarık olan bir papas zümresi ta- rafından iltizam olunduğuna gü- yenerek ve kendini kuvvetli hisse. derek Papa ile mücadelede ıstara yelteniyordu. Fakat imparatorlar »üfuzunun kırılmasını kendi men- İaatlerine uygun gören dukler, senyörler, ortaya çıkan fırsatı ka- çırmadılar, Hanri aleyhine ayak. landılar ve bir seneye kadar Papa 0. ile barışmadığı. sfofozdan kurtul madığı takdirde yerine bir başka imparator intihap edeceklerini söy. lediler. Hanri bu vaziyette bir Cermen politikacısı gibi davrandı. Bükeme- diği eli öpmek yolunu tuttu, Papa- nın merhametine sığınmak kara. rıbı aldı. Onun bu kararı yerine getirmek için İtalyaya yaptığı se- fer, tarihte (Kanosa) ziyareti nami. le meşhurdur. Gregüvar, Alman Prenslerinin in Hanri aleyhine beleşmelerinden İstifade ederek; Almanyaya gitmeyi ve Aforozlu İmparatora indirilecek son darbe. yi orada hazırlamayı tasarlamıştı. Hanri, bü tesayvuru da duydu. Zundan telâşa düştü, Mevsimin kara kış olduğunu bile düşünme- di, düşüncmedi. zevcesi Berta »le oğlu Konrad'ı yanına aldı, bir kâ- nünuevvel ayının son günlerinde yola çıktı, karlar ve fırtınalar çinde mesafeler aştı. Alpların kar. hı tepelerinden geçti, Italyaya gir. di, pe mağlüp ettiği hasmını *B Kontes Metild'in Kanosa adlı şatosunda bekliyordu. Bu Şa- to, Apenin dağları arasında ya- pılmiştı, üç katlı sür ile çevrili o- lup, güyet müstahkemdi. İmpara- tor Hanri — yalmayak, başı ka. bak — işte bu kale yavrusuna geldi. karlar içinde sürüne sürüne ikinci duvar hattını geçip, üçün- cü hat önünde durdu. Sesi çıkmi- yan bir dilenci veziyetinde dizüs- tü çökerek, gün batıncıya kadar bekledi. Papa Greguvar, onun geldiği. ni, karlar içinde inim inim inledi. ğini bildiği halde, alâka gösterme- di, kayıtsız kaldı. Hattâ İmpara- torun ertesi ve daha ertesi gün gelerek, ayni yerde, ayni şekilde merhamet beklemesine de aldırış etmedi. Çünkü bir imparatorun bir Papa yanında hiç bir kıymeti Yazan M. Turhan TAN pa i olmadığını bütün dünyaya, parlak bir misalle göstermek istiyordu. Şatoya ancak dördüncü günkü, gelişindedir ki, Papanın nedimle- ri, musahipleri ve k Han. riye acıdılar, şefaatte bulundular ve ertesi gün onun tövbesini din. lemeğe Greguvar'dan söz aldılar. Fakat inatçı Papa, İmparatoru huzuruna kabul etmezden önce, bir kaç şart ileri sürüyor ve bun- larin kabulünü istiyordu. Alman prenslerinden mürekkep bir mah- kemenin hükmüne razı olmak; © hüküm verilinceye kadar hükü- met İşlerine karışmamak, her ze. man Papanın emrine inkıyat et. mek gibi, ağir maddelerden iba- ret olan bu şartları imparator ka- bul ettiğinden, Papa da kendisi- ni kilise kapısında huzuruna 78. tirtti. Hi yine yalınayaktı ve a. çık baştı. Ellerini birbirine kavuşturarak, karlar üzerine diz çökmüştü, Greguvar elinden tu- tup onu kaldırdı, alnına bir buse kondurdu ve bu suretle taç ile haç barışmış oldu. Fakat Hanri, bükemediğinden dolayı zilletlere katlanarak öptü ğü bu eli, mutlaka kesmek ülkü- sünden vaz geçmedi, her kileye ve her çareye baş vurdu. İlkin Almanyadaki düşmanlarını tepe. ledi, iyi ve kötü günlerine ken- disi aleyhine kalkacak tek baş br rakmadı. sonra Romayı zaptetti, Greuvarı kaçırdı ve yerine yeni bir papa tayin öyledi. Fakat sürüm sürüm sürünür. düğü Greguvarın ölümünden 8on. ra, onun da yıldızı karardı, tahhı değişti. isyan eden oğluna mağ- lüp olarık tacını, tahtını bıraktı, şurada burada süründü, dilenme- derecelerine geldi, bir kilisede iç; lâhi . okuyuculuğu “yapmıya Tıza gösterdiği halde, böyle bir vazife dahi bulamadı, derin bir sefulet içinde ölüp gitti.