EE Kırkpınar ağası intihap edildikten sonra çayırda küçük çengiler âdet veçhile zurnalarla oynuyorlar Türk Güreşinin Parlak Istikbalinden Çok Umitliyiz Yazan: EŞREF ŞEFİK u seneki Kırkpınara iyi ki git- B *im. Gitmeseydim orada gör- düğüm pehlivanların hakiki kiymet- lerini bir türlü anhyamayacaktım. Çünkü Kırkpınarda bizim pehli- vanlar bambaşka güreşiyorlar. Ekse- ri âdettir. Her yerdeki güreş mey- dancılar kıran kırana! diye bağırir- lar. Kıran kırana güreşi gidip te Kırk- pınarda görmeli, nasıl oluyor... O tarihi çayırın etrafına yığılan binlerce kişi de yağlı güreşten başka türlü anlıyorlar. Oyunları başka tür- lü seyrediyorlar. Ekserisinin gözle- rindeki miyar eski büyük pehlivan- larımızın müsabakaları olduğundan kolay kolay da memnun olamıyorlar. Ben, Kırkpınarda bu sefer başa çı- kanları, buralarda da çok defalar #eyretmiştim. Ali Ahmedi. Hayatiyi, Manisalı Halil, Mölla Mehmedi ve nihayet Tekirdağlıyı bir de urada sey rettim. Bünlârm hepsi Istanbulda İstan- bullüca güreşiyorlarmış.. Aliçolarım, Adalıların, peşrevlen- dikleri o Kırkpınar çayırına çıkmca değişiverdiler. Büyük peblivanları- mızın gözlerinde gezen hayallerinden sanki nümuneler aldılar da öyle ka- pıştılar. Bu seneki! güreşlerde başa tutanla- Tın çoğu daha geçen sene baş altıma çıktyorlardı. Her bir'ni gelişmiş, bize ümitler veren bir halde gördük. Vâ kıa Tekirdağlının âyarını henüz bu- lamamıştılar. Fakat gelecek seneler bulamıyâcaklarını hissettirdiler. Gelecek senenin başı Bu seneki birinci Tekirdağlı da büsbütün başka tavırda tutuştu. Peh- Bivanköylü Mustafa ile, Hayati ile, şimşek gibi hamlelerle kapıştı. Ora- daki Tekirdağlıyı gördükten sonra bir © zaman Taksim stadında Vandervelti yenemiyen Tekirdağlıyı hatırladım, ve kendi kendime şunları söyledim: Eğer Vanderyelt şe koca oğlanın önüne burada çıksaydı, yirmi daki- kadan fazla gidemezdi. Kırkpınarda pehlivanların güreşleri tamamen de- | Biştiği gibi hal ve tavırları da baştan başa değişiyor. Mağrurları, yüksek- ten atanları tam pehlivanlara uygun bir vekarlı tevazu içinde geziniyor- lar. Rakipler biribirlerinin derecesini alenen meydanda söylemekten çekin- miyorlar. Meselâ, Hayati on beş da- kika içinde Tekirdağlı önünde güre- gi bırakınca, seyircilerden, dostların- dan bir kısmı sebebi sordular, O da sahte bir gurura kapılıp, boş ma- zeretlerle seyircileri aldatmağı, Ta- kibinin kıymetini azaltmağı nefsine yediremedi, Bir babayiğit gibi şu ce- vabı verdi: — Canim bizden fazla bu arkadaş. Bu sene onun senesi, Pomak Süleyman ve Arap Hüseyin Bu sene herkes Pomak Süleyma- nın baş altında yalnız kalma ihsima- Jinden bahısediyorlardı. Başaltı pehlivanları meydana ça fırıldıkları zaman şöyle köşeden boy- nu bükük, tatlı çikolata renkli, maz- Yüm tavırlı Arap Hüseyin dedikleri | biri ciktverdi. Bu Sene Kırkpınarda Güreşenleri Gelecek Sene Daha Artmış Olarak Göreceğimize Eminim Bu sefer Kırkpınarda başa sonra güreşe hazır vaziyel ile rakibi Hayati 3 VE | Meğer ne imiş o Hüseyin, Poma- ğa her hamlesinde köyünü hatırlattı, Esasen Kırkpınar meydanlarında böy le vakalar çök olur. Umulmıyan taşlar başlar yarar. A- liço zamanırida Koca Yusuf ta öyle İbir köşedön boynu bükük çıkmamış mı? O zavallı halile koca Aliçoya ba» şı bıraktırmamış mı? Yalnız bu sefer Pomak Süleyman Aliçolar gibi geç- kin zamanında değildi. Onun da A- rap Hüseyin gibi ilerlemek, büyük pehlivan olmak aşkile yüreği titri- yordu. Bu iki pehlivan kalblerindeki © büyük ihtirasla biribirlerine öyle a- tıldılar, öyle bir güreş açtılar ki, her kes hayran kaldı. Dalişlarında başla rının yarıldığının farkına varafhıyor- larsı. Dışardan güreşin durdurulma- i vakit, yenişmeden ay- rılmamak için itiraz ediyorlardı. Kırkpmarda bu sefer gördüklerim- den çıkardığım netice şudur: Alatur- ka pehlivinlik bu milletin kendi ma- lıdır. Her şeyini kendi yapmıştır ve bütün azameti ile kendi yaşatmakta- dir. Köylerimizin ve köylülerimizin ruhlarına işlemiş, tarihi Anadolu ve Rumelinin her meydanında yaşayan bu güreşin parlak istikbaline herkes gibi bir daha inandım. Bundan sonraki yazılarımda Kırk- ir #teler “Orlada ei alan Tekirdağlı A yanyana, ç Kırkpınarın ortasına çıkan pehlivanlar ilk tutı;larında Pomak Süleymanın yaman rakibi Arap Hüseyin yağlanmış vaziyette Romanya: 1 Yugoslavya: 0 Bükreş, 8 (A.A.) — 15 binden faz- bir seyirci önünde yapılan Roman- ya - Yugoslavya rajlli takımları ara- | yedi ay “havadan,, yatmış olması sındaki meç, Romenlerin 1 - O gali- gayet tabiidir! pınarın başka taraflarını açacağım. | biyetile neticelenmiştir. TAN GAZETELERLE NN Gazetelerde Danzig Sözü Çıplak Venüs Yazan: Naci SADULLAH ve İstanbul gazeteleri “Chamberlain,, kelimesini se- kiz on kılığa sokmuşlard:.. Kimisi Çimbirlayn, kimisi Çamberlayn, ki. misi Chamberlaln,kimisi kimisi de Çemberlayn Hattâ, “Münih,, konferansı sıraların- da; bu isimlerin ayrı ayrı kimselere olduğunu zanneden bazı vat daşlar: “— Muhakkak, diyorlardı, bu işte Hitler de, Mussolini de “mat, ola- caklar: Çünkü İngiltere, onların kar- şısma tam yarım düzüne kurt “dip- lomat,, gönderiyor. Şimdi ise, “Danzig”, tıpkı “Cham-| berlain,, e döndü: Dünya siyasetinin | çıbanbaşı sayılan bu koridorun adı- bi, gazetelerimizden her biri başka .İracatta ve gerek safr bileümle h EKONOM | Amerikadan Gelecek i Mallar Uzerinde Gümrük Amerikan ticaret anlaşması tatbi- katına başlanılmıştır. Yeni anlaşmaya nazaran, tarafeyn menşeli mallar gerek ithalât ve ih- u- satta en ziyâde müsaadeye mazhar millet muamelesi kaydından istifade edecektir. Fazla olarak anlaşma, ten- *İzilâtlı gümrük resmine tâbi tutula- cak mallara ait iki liste de ihtiva et- mektedir, Birinci liste Türkiye tarafindan hangi nevi mallara ne nisbette güm- rük resmi tenzilâtı yapılacağını gös termektedir. Buna le binek otomobilleri, her nevi oto- mobillerin şasisi, karoseri ve şasi ak- samı, tekerlekler yüzde 60, radyo a hize elhazları yüzde 75, radyo için türlü yazıyor; Birisini açıyorsunuz. Şu serlâvha- yı görüyorsunuz: “Danzik meselesi!..,, Diğerine bakıyorsunuz. Serlâvha şu hale girmiş: “Dancig meselesi!, Bir diğerini ele alıyorsunuz, kelimeler gözünüze çarpıyor! “Dançik meselesi!.., Bir başkasına Kelime yine başka: Danzigue meselesi!..., şu göz aliyorsunuz Kiminin serlâvhası ş “Dançig meselesi. ., Kiminin makalesi şu başlıyor: cümleyle “Dantzig meselesi!,, Kiminin sayfalarında da şu keli- meleri okuyorsunuz: “Dancik meselesi;,, Bunlardan her birini bir başka ih tilâf mevzmu zannederek olanlar: “— Eyvah... Diyecekler, yandık: Biz, bir tek “Dansig, ihtilâfenın bile sulhen | hallolunamamasından korkuyorduk: Halbuki, ortaya daha yarım düzine “mesele, çıktı! Ben, “Sabah, refikimizin sabibi olsaydım, bu endişeleri dağıtmak için hemen bir “İkinel tabı, çıkarır, ve halka şu müjdeyi verirdim: Almanya ile Polonya arası da: “Dancig”, “Dançik”, “Danzigu “Dançig”, “Dantzig”, ve “Danrik,, meseleleri kökünden halledildi: Or. tada yalnız “Danzig,, omeseleciği kaldı!,, Refikimiz bu havadisi verirken ilk sayfasına, muharrirlerimizin; idi sahhihlerimizin, — mürelöplerimizin İbirer fotoğraflarımı basıp, altıma da şu cümleyi yazabilir: “— Beş tane beynelmilel mesele halledilmesinde yüksek himmet- rülen zavat!,, Kadircanın yazdığı tarihi bir zoman- da gördüm: “Çıplak Venüs!,, Ben bu kelimeleri okuyunca: “ — “Venüs, te, giyinmiş olmaz ya?,, diyecek, ve dostumu ayıplıya-! caktım, fakat biraz düşününce, onu haksız bulamadım: Venüs, İzmit ser- gisinde çarşafa girmedi mi? * Malüm tayyare kaçakçılığı işinde ismi geçen Bay “Ruhi, nin muha- kemesi neticelendi. Ruhi üç ay hap- se mahküm olmuş, Bu havadisi neşreden gazeteler, yazılarını şu cümlelerle bitirmişle: “— Mahkme kararının bi ini müteakıp, Bay Ruhi derhal tahliye olundu: Zira on aydır. hapiste oldu- Zu için, cezasını doldurmuş bulunu- yordul,, Bu hesaba göre, Ruhi, mahkeme- den tam yedi ay alacaklıdır! Acaba, başka hir cürüm işlediği takdirde, cezası, alacağına mahsup İedilir mi dersiniz? Maamafih, eğer mahsup olunmazsa, Bay Ruhinin, lacak iddin etmiye hakkı yok. Onun birleştirilmemiş müteferrik parçalar yüzde 88, her nevi elektrikli tecrit makine ve cihazları yüzde 12, yazı hesap, kayıt, tâdat, tefrik ve tasnif makineleri yüzde 12, beher desimet- re murabbai 45 gramdan yukarı 0- lan keçi glaseleri yüzde 40, dosya tas nifine mahsus bazı dolaplar 20 nisbetlerindeki gümrük resmi ten- zilâtından istifade edeceklerdir. 2 sayılı listede ise Amerika Birle- şik devletlerine hangi mallarımızın ne nisbette tenzilâtlı bir tarife üze- rinden ithal edlisceği görülmektedir. Amerikalılar, muhtelif mühim ihraç mallarımız için meri gümrük resim- lerinde tenzilât yapmışlar ve tenzi- lâtlı resimleri anlaşmanın o meriyet müddeti zarfında srürmıyacaklarımı da kabul etmişlerdir. Diğer taraftan Amerikaya halen gümrük resminden muaf olarak İthal olunan bazı malla- rımızın da yine anlaşma devresi zar- fında muafen ithal edilmekte devam edeceğini taahhüt eylemişlerdir. Yeni anlaşmaya nazaran Amerika Birleşik devletlerine hini ithali tenzilâtlı gümrük resminden istifade edecek olan mühim mallarımız ve bunlardan miktarı aşağ Sigarak yar a yazılmıştır. k tütün, Ubresinden 40 sent, anlı çekirdeksiz olan kuru tizüm Mb- resinden 11/2 sent, Hibrerinin ieymeti 7 sent veya daha yukarı olan incir, libre- sinden 3 sent, kahmiraız fındık, libresinden 8 sent, muhtelif halı, kilim ve yol kilm- leri, IÇ PİYASALAR : Dün 225 Ton Buğday Satıldı Toprak Mahsller'i ofisi tarafından piyasaya dün de 225 ton buğday çi- karılarak 5,32 kuruştan satılmıştır. Anadolu arpaları dökme 4.20 den, çu- vailı kuş yemi 5.27, susam 19 kuruş” tan satılmıştır. Tüccar namma dün buğday getirilmemiştir. Dün Anado- ludan 220 ton un gelmiştir. 195 ton miktarında bir parti sarı mısır gel miş ise de henüz satılmamıştır. Roma Müsabakaları Roma, 8 (A.A) — Burada yapıl makta olan Enternssyonal binicilik İ müsabakaları pazar günü en parlak ve heyecanlı anlarını yaşamıştır. Yapılan bir teselli müsabakasını müteskıp, öğleden sonra kral ve im- paratorun, Veliaht ve Alman ordu- ları başkumandanı orgeneral Von hemiyeti hâiz bulunan ve şimdiye ka- lan bu müsabakayı yalnız buradaki 25 hayvanım girmesine müsaade edil- miştir, şunlardır: ia» saniyede, sıfır hata ile 2 dakika 7 saniyede. Çünkü işin içinde tayyare var! sıfır hata ile 2 dakika 10 saniyede. nazaran bileüm- | lmacak gümrük resmi) dar yapılan müsabakalarda görülme- miş derecede güç münialarla dolu 0-| easit edilmiştir. Bu (8 iü Müsabakalardan < alinan neticeler 1 — alyan yüzbaşı Lonferti “Po- pilio” ile, sıfır hata ile 2 dakika 4/6) ve Karacabey mah kilosu 65kuruş 2 — Lehli yüzbaşı Skuliez “Aralı” 10-5-939 Tenzilâtı BORSA ESHAM VE TAHVİLÂT ! | s-5109 1İ ÇEKLER | İİ tandre 508 | Nevyark 128.615 İ Psris 33350 Milâno 6.6925 Cenevre 28.4523 Amsterdam 620 İİ Berlin 30200 İ Brüksel 21.025 İ Atina Lanas İ Sotya 184 İ Madrid 140350 11 Varşova 73.s480 | Budapeşte 240425 Bükreş 9.9040 Belgrad 3.0025 Yököhama 3467 Stokholm 0.5475 Moskova 230023 1933 © $ ikramiyeli 10— Ergani 19. Sıvas -Erzurum 1 1009 | Sivas-Errurum $ 1982 İ 1938 © 5 Hazine tahvili 9425 lr Zi olmamak Üzere ayak murabönından 30 sent, kabuklu fıstık, İlbresinden 11/4 öent, kabuksuz fıstık, libresinden At sent, palamut hülâsası Cİspirtn İhtiva et. miyen) Iıymeti üzerinden yüzde 7.5, me- yan kökü hüldsm, kıymeti Üzerinden yüzde 15, küş yemi, libresinden 3/4 sent, haşhaş tohumu, 100 Tibresinden 16 seri, lüle taşı, kiymeti üzerinden yüsde 10, Amerikaya müafen İthalleri xonsolide edilmiş olan mallarımız da şunlardır: Krom, boraks, zımpara, sucuktuk bir- sak vesaire, tavşan ve sansar derisi, pa- ismut, meyan kökü. Anlaşmada tediye bakımından mevcut Rükümler de şu şeklide telle olunabilir. Amerikn Birleşik ihraç ola- jle ödeneceklir. Siunscek | Amerika Birleşik Devletleri menşeli ms)- lara da tarafımızdan muayyen hir hadde kadar serbest döviz tediye edilecektir. Bu had senelik umumi itnalktımızdan kredi anlaşmalarına mahsuben ithal si miş olup ta senesi zarfinda ödermemiş 0- isn malların baliği çıkarıldıklan sonra kalan kısmın yüzde 1091 #ne müsaviilir. Ancak Hhracabımız mevsimlere tâbi duğtundan, tediyede mevsimlik teahhurla. nazarı itibara alınması lâzım gele- | © Letonya İhracat Malları Sergisi Letonya hükümeti şehrimizde muh telif maddelerden nümuüneleri havi bir sergi açmıştır. Serginin Topha- nedeki yolcu salonunda bugün saat onda merasimle küşadi yapılacaktır. Sergi, iki gün müddetle halkım ve a- lâkadarların ziyaretine açık bulundu- rulacaktır. Turfanda Ayşekadın Dün sebze haline ilk turfanda Ay- şekadın fasulyesi getirilmiş ve kilo- nu 60 - 65 kuruştan satılmıştır. Yer fasulyası 30 — 35, sukız kabağı 11 - 14, domates 80 — 90;kiraz 30 — 70, Ereğli çileği 30 — 60 kuruştan satıl- maştır. Gümrük Varidatı Arttı Geçen ayın İlk haftası içinde yapı» lan gümrükmuamelelerindeki varidat ile bu ayın ilk haftası içinde alınan Brauchitseh'in huzurunda azamise-| varidat hakkında elde edilen malü- mata göre, mayısın ilk haftası için- de geçen haftalara nazaran 600 bin liralık fazla gümrük vârldatı olduğu rika ticâret anlaşması üzerine art- turnuvalara iştirak eden mükemmel | mış olan müamelelerden ileri geldiği söyleniliyor. Yapak Satışları Yerli fabrikalarımız yapak müba- yaalarma devam etmektedirler. Dün Lido müsabakası “Teselli mükâfâ- | Çanakkale malı yapaklardan beş bin kiloluk bir parti kilosu 60 dan, Trak- ya kıvırcık on bin kilo, kilosu 68 ten tan yedi bin kilo satılmıştır. Tiftik üzerinde de müümeleler açılmıştır. Deri malı tiftiklerden beş bin kiloltik 3 — Saim Pulatkan "Akıncı, ile|bir parti kilosu 71 — 75 kuruştan ih- racat için satılmıştır.