30 Nisan 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

— Dünkü Mitli ——— K üme Maçı (Başı 6 ıncıda) Bu fırsat üstünden bir kaç daki- ka geçmişti ki bir ikinci fırsat daha iğ kaçırdılar. y Ankara mukabil hücumlarını iyi açmağa başladı. Demirsporun derin — bir pasla açtığı hücumu Galatasaray — faullü kesti. Ankaranın çektiği fri - kiki Galatasaray kalecisi müşkülât - la kurtardı. Birinci devre iki tarafın başla - Polonyaya Ihtar (Başt 1 incide) kının Her Hitlerin teşebbüsü ile de- ğil, fakat mareşal Pilsudskinin teşeb büsü ile yapılmış olduğudur, Lehis - tan, Koridorda Almanyaya karşı son derece müsaadekâr — davranabilirse de Almanyaya kendi topraklarında haricez memleket imtiyazları vere- mez. Gazetelerin Tefsirleri Her Hitlerin Danzig meselesinden ökrarla” babaetinesii Lehiğt , — dıkları süratle devam eden oyunlaril A, “ğ sıfıra karşı bir golle Galatasaray le - |— hine bitti. İkinci devre Galatasaray başlar başlamaz iki muhakkak golü beceriksizlikle kaçır- dı. Beşinci dakikadan sonra Ankara ağır basmağa başladı. Paslaşmala - rında daha şuurlu davraniyorlardı. — Verdikleri her topun yerini bulma - siyle kazandıkları hakimiyeti on al- — tıncı dakikada golle neticelendirdi - ler. — Demirsporun golü —— On altıncı dâkikada, Ankara sol — açığı ortaladı. Sağ içi topu iyi kulla- -— narak Galatasray müdafiini atlattı. |— Kaleye biraz daha yaklaşarak isabet- — İi bir vuruşla beraberlik gölünü yap- V t Bu beraberlik golünden otuz do - kuzuncu dakikaya kâadar iki — taraf müsavi oynadılar. . “Fakat gol fırsatlarını kaçırmak i- — tibariyle Galatasaraylılar taraftar - — larnın dahi canlarını sıkacak aksak- lıklara düçar oldular. — Galatasarayın ikinci golü K En olacak sanılan goller olmadı f da beklenmeyen bir zamanda, oyu - -— nun bitmesine beş dakika kala sol a- — çık Sarafin bir gol çıkardı. Sağ içten sola doğru — ortalanan — topu Ankara kalecisi elinden kaçır - ,. dı, Sol açık kale ağzında yetişip içeri F | vurabildi. Bu gölden sonra — Ankaralıların beraberliği temin için gösterdikleri |gayret Galatasaray muavin ve mü - /| dafaa hatlarında kesildi. —" VMaç bu suretle Galatasarayın 2-1 gahbıyetıyle nihayet buldu. iğ - Eşret Şefik ——— - Tan Şildi Maçı (Başt 6 incıda) ı* Fakat Hayriye Lisesi müdafileri iyi — vazin bir şekle girdi. Fi ( 4 t h bir oyun oynıyarak gol fırsatı ver- -— mediler. Bundan sonra oyun müte- Hayriyenin — yaptığı birkaç hücum Haydarpaşa kalecisinin yerinde çıkışları ile neti- cesiz kaldı. Ç — 18 İnci dakikada sağ açık Fikret, — önündeki üç kişiyi atlattıktan sonra “ilk Haydarpaşa gölünü sıkı bir şüt- le sol köşeden attı. Bunu * İsmailin — yaptığı ikinci gol takip etti. Ve dev- |— rede 2 -0 Haydarpaşa lehine ka- — pandı. — İkinci devreye Hayriye canlı baş- — ladı. Hücumlar birbirini takip edi- yordu. Hücum hattı kısa paslarla ve - güzel bir anlaşma ile Haydarpaşa ka- lesine mütemadi bir tehlike geçirt- tiler, Fakat klaeci güzel bir oyunla ? gol kaydına mâni oluyordu. Bütün '. gâayretlerine rağmen neticeyi değiş- —- tiremediler. Ve maç ta 2 - 0 neticale- /— merek Hayriye tasfiyeye uğradı. —— Bugünkü Maçlar |. Yard heyeti, merkez okulunda yirmi kim Bugün Kadıköy stadında Fener- H bahçe - Demirsporla karşılaşacaktır. t Dünkü maç bugunku oyunun çok sıkı bir karşılaş Bi miştir. ğ Şeref stadında da sabahleyin Şiş- — 1i « Beşiktaş hususi bir karşılaşma yapacaklardır. ——HHH— Karaisalıda Çocuklara ım -Karaisalı, (TAN) — Okul himaye “ sesiz çocuğu giydirmiştir. Heyet, önümüzdeki ders yılında fa t aliyetini genişletecek, fakir ve zeki — ön çocuğun Merkez pahsiyonunda — iaşesini ve giyimlerini temin ederek bunlara -ilk tahsillerini ikmal etmek “imkânını verecektir. ğ | atı tarafından hayretle karşılanmak- tadır. Kurjer Porrany gazetesi di - yor ki: “Son beş sene zarfında Almanya hükümeti bu meseleye ikinci de - recede ehemmiyeti haiz ve — iki lekaet doeki Em Hat leri ihlâl etmiyecek mahiyette ma halli bir mesele nazariyle bak - maktaydı Polonya, serbest şehrin Polonyımn gümrük arazisi içinde haricin | lüne tâbi olamdan Polonyalıların haklarına riayet edilmesini ve — Polonyanın Bak vi FNDN Alman korkularını yatıştırmak için İngilterenin Almanyaya da teminat vermeğe hazır olduğunu bildirm2k- tedir. İngiliz matbuatı, Hitlerin nutkun- da görülen zahirii itidalin yeni bir taarruz hareketine mukavemet et- raeğe azmetmiş olan memleketlerde bir gevşeme husule getirmemesi lü- zırı geldiğini kaydetmektedir. Gazeteler, bundan sonra Hitlerin göstereceği faaliyete göre hüküm vereceklerini yazmakta ve bilhassa Polonyayı tehdit eden tehlikelere işa- ret etmektedirler. 'Times, nutku tahlil etmekte ve Hitlerin hiçbir zaman başka milletle- rin haklarını ihlâl etmediğine dair i- leri sürdüğü iddiayı reddeylemekte- dir. Times diyor ki: “Almanya ile samimi bir teşri- ki mesai arzuya şsayandır. Fakat Junkelde böyle bir şeyin imkânı yoktur, İngiltere, — silâhl Ş dan devam k ve giris- tiği teahhütleri ifa edebilecek bir hale gelecektir İngiliz devlet a- daml k lunda hüsnü d a nı istemektedir.” Diğer taraftan Danzigden gelen malümata göre, Danzig ahalisi Hit- lerin nutkundan, Danzige taallük e- den kısmları uzun alkışlarla karşı - lamıştır. Danzig Nasyonal Sosyalist muhit- lerindeki kanaat, Danzigin Alman - yaya avdetinin nihayet bir zaman meselesi olduğudur. Forster, emri al- tında bulunan 8000 kişiden mürek - kep S. A. ve S. S. kıtaatına hıtaben neşrettiği bir tebliğde vaziyetin in - kişafıma sakin bir şekilde intizar e- dilmesini söylemiştir. Roosevelt'in Cevabı Amerika Cümhurreisi Mister Roo- seveltin radyoda yaptığı konuşmalar sırasında Her Hitlere cevap verme- si beklenmektedir. Amerika Cüm- hurreisi saray kâtibi şu tebliği neş- retmiştir: “Hitler nutkunu söylerken Bo- osevelt, uyuyordu. M l 1 e y niyetle mukabele etmeğe hazıirdır- lar.” Daily Telegraph gazetesi, Hender- sonun nutukta mevzuu bahsolan a- demi tecavüz paktları hakkında Al- manya hükümetinden tafsilât istiye- ceğini bildirmektedir. Almanyanın muhasara korkusun- dan kurtulmak için Fransa, Amerila ve Polonya ile istişarede bulunduk- tan sonra İngiltere kendisine bu şe- kilde bir pakt teklif edebilir. Daily Ekpressı şöyle diyor: “Hitlerin nutku, müzakere ka- pılarını açmıştır.” Hitler henüz nutkunu itmam e'- meden evvel Londraya varan bir Al- man tayyaresi bu nutkun İngilizce tercümesinden müteaddit nüshalar getirmiştir. 100 sayfa kadar tutan bu vesika hükümet ve hariciye devairi tarafın- dan tetkik edilmeden salâhiyettar mahafil mütaleada bul k iç- TAN Slovakyanın Macaristana İlhakı İçin Müzakereler (Başı 1 incide) Mussolini, yedi nisanda — Rocca Delle Daminateta ordu erkânıharbi- ye reisi ve maliye nazırının iştirakile yapılan toplantı esnasında — verilen kararları meclise bildirmiştir. Ordu için ayrılan yeni tahsisatın İtalyanın gerek ordu mevcudu ge - rekse malzeme ve memleketin mü - dafaa teşkilâtı itibariyle — kuvvetini arttırmağa yarayacaktır. Toplantıda harici siyasete ait me- selelerden bahsolunduğu anlaşılıyor. Sinyor Gayda bu münesebetle yaz - dığı bir makalede yeni tahsisatın or- duyu ve müdafaayı bir kat takviye edeceğini söyledikten sonra mihver devletlerinin bu suretle demokrasi - lerin ittifakına ve ihata — siyasetine İcevap verdiklerini anlatıyor ve ma- kalesini şu sözlerle bitiriyor. “Yeni askeri tedbirler bütün memleket ve imparatorluk kapılarını yabancı teh- ditlere kapamıştır.., 1939 - 40 senesinin hava bütçesi, 2.190 milyon liret olarak tahmin e - dilmektedir. Bu mıktar, geçen bütçeye naza - ran 900 milyon fazladır, nu heyecanla tefsir etmekte ve Hit- lerim' Polonyayı tecrit etmek mak- sadile sulheü devletlerin arasını aç- mak ve ayni zamanda kendi efkârı umumiyesini de teskin etmiye çalış- makla itham etmektedir. Figaro diyor ki: “Rooseveltin mesajiının Alman - yada,: nasıl müthiş bir akis yaptığı- nı anlamak için Hitlerin nutkundan daha iyi bir ölçü olamaz. Diğer ta - raftan Hitler, Londra, Paris ve Var- şova arasında aktedilen üçler ittifa- kını bozmağa çalışıyor. Bu, boş bir ümittir. Hitlerin bu bozma — arzusu bilâkis alâkadar hükümetler uzerın- de bir münebbih tesiri yap ve mukavemet siyasetlerinde daha ziya- de sebat göstermeğe sevkedecektir. tesi de Alman — Po- saat 8.20 de - mahalli saat - mı- ler nutkunu bitirirken uyanmıştır. Reisicümhur, nutku tefsir etmiye- cektir.” Amerika Hariciye Nezareti Hitle- rin nutkunun bir nüshasının Berlin- deki Amerika sefaretine verilip ve- rilmediği ve bu nüsha verilmiş ise buna nutkun Rooseveltin mesajına diplomatik bir cevap teşkil ettiğine dair bir tebliğ leffedilmiş olmadığı hakkında Berlinden bir haber bekle- mektedir. Haritiye Nezareti Hitlerin nutku- nu Rooseveltin mesajıma bir cevap telâkki etmediğini, fakat Hitler, dip- lomatik bir nota veya bir telgraf ile mesajın alındığını bildirir ve dün Rayştag'da söylediği nutkun bu me- saja bir cevap teşkil ettiğini tasrih e- derse, nutuk o zaman bir cevap ma- hiyetinde telâkki edilecektir. Nutuk Fena Karşılandı Amerika siyasi mahafilinde Hitle- rin nutku çok fena karşılanmıştır. Bu nutuk bütün mânasile bir mey- dan okuma mahiyetinde telâkki e- dilmektedir. Mebusan meclisi reisi Bankhead demiştir ki: “Nutukta sulhü korumak husu- sunda az çok bir arzu görülüyorsa da kapalı tehditlerle doludur ve . Hitlerin yeni taarruzlar hazırladı- ğını ihsas ediyor. Önümüzdeki ay- larda Avrupada sulhün istikrar bulacağımı gösteren hiçbir unsur mevcut değildir. Mebusan hariciye encümeni reizi vekili Blom da şöyle söylemiştir: “Hitlerin takip ettiği usuller hakkında dünya hayale kapıla- maz. Bir taraftan herkesle iyi ge- çinmek istediğini söylüyor ve bir dakika sonra da Polonyaya hakiki bir ültimatom veriyor.” Diğer birçok mebus ta Amerika- nm her türlü ihtimale karşı tedbirler alması lâzım geldiği mütaleasında- dır. Resmi mahafil bu nutku Roosevel- tin mesajna bir cevap olarak telâkki etmek istemediklerinden her türlü tefsirden içtinap ediyorlar. Londradaki Kanaat İngilterede Mister Chamberlain ile Lord Halifax dün nutku tetkik ettiler. İngiliz mahafili nutku daha fazla tedafül mahiyette görmekte ve a abmektedi Baldvinin Sözleri Nevyorkta bulunan eski Başvexil Baldvin bugün beyanatta bulunarak harbin önüne geçilebileceğini, fakat harp ve sulh meselelerinin İngilte- re veya demokrasilerin elinde ol- madığını, ve bir tek adamın elinde | olduğunu ve bu adamın Hitlerden başka bir kimse olmadığını söyle- Muhafazakâr liderlerden Chur- ehil, Amerikada radyo ile verilen bir nutkunda Hitlerin nutkunu mev zuu babsederek demiştir ki: “Nutuk mahiyet itibariyle evvel- kinden çok daha iyidir. Bu iyilik Rooseveltin mesajından, Avrupada karşılıkh yardım sisteminin tekrar ndan, F! siyasi va- ziyetinin kuvvetlenmesinden, ve İn- gi in de silâhlan ndan ileri gelmiş olacaktır. Ancak şunu söylemek lâzımdır ki, filiyatı takip etmediği takdirde lâf- lar itimadı temine kâfi değildir. Eğer parlak cümleler bir tarafa bırakılırsa, Hitlerin maksadı Polon- yayı tecrit etmek olduğu anlaşılır. Polonya ile Almanya arasındaki ade mi tecavüz paktının feshi nutkun en bariz tarafını ve yeni bir endişe mev zuunu teşkil etmektedir. Fransz Mahafilinde lonya ademi tecavüz paktının feshi HiHerin Nutkundan Doğan Neticeler (Başı 1 incide) karşı beslenen şüpheler silindi ve ga- rantilerin karşılıklı askeri ittifaklar şekline kalbi için müzakereler baş - ladı. Şimdi artık sulh cephesinin sü- ratle kurulacağına inanabiliriz. * Hitler. şimdiye kadar elde ettiği muvaffakıyetlerinin önüne set çekecek ve istilâ — siyasetine bir nihayet verecek olan sulh cephesini bozmak için iki yol takip ediyor; Biri sulh cephesine girerek istiklâli- ni kurtarmak isteyen küçük milletle- ri tehdit ederek onları daima bir kor ku içinde bulundurmak; ikincisi İn- giltereyi böyle bir teşebbüsünden vaz geçirmek için İngiliz ticaretini tehdit etmek. Hitler şimdiden sonra sulh cephesine giren devletlere Alman - yanın düşmanı nazarile bakacağını ve bunların istiklâl ve tamamiyetleri hakkında teminat — veremiyeceğini bildiriyor. Bir misal vermiş olmak için de, İngiltere ile anlaşan Polonyaya 1934 de aktedilen ademi tecavüz misakını artık tanımıyacağını ilân ediyor, Fa- kat küçük milletler de artık kuru tehdide kulak asmıyorlar. Nitekim Hitler ne Romanya Ha - riciye Nazıri Gafenkoyu, ne de Yu - goslav Hariciye Nazırı Markoviçi korkutmağa muvaffak olabilmiştir. Ne de Polonyaya savurduğu tehdit bü memleketi Danzig meselesinde yumşatmağa kâfi gelebilmiştir. İngiltereye karşı, deniz anlaşma- sını bozmak suretiyle yaptığı tehdit ise, İngiltereyi kararında daha azim- kâr yapmaktan başka bir netice ver- miyecektir. Fazla olarak son nutku ile Hitler den bahisle diyor ki: “İngiltereye takip etiiği usulün ne kadar yerinde olduğunu ispat ve Po- lonyanın vatanperverliğini tahrik ve Moskova ile anlaşmaya sevk için bun dan daha mükemel bir vasıta buluna mazdı. b Hitlerin Roosevelt mesajına verdi- ği cevaba gelince, bitaraflık kanunu nun tâdili lehindeki Amerikan efkârı umumiyesini hayli kuvvetlendirecek- YÜ Alman Gazeteleri Alman gazeteleri demokrasilerde nutkun yanlış anlaşıldığından ve gayrimakul mukabeleler gördüğün- den — bahsediyorlar. — Hamburger Fromblâj gazetesi, Lehistandaki Al- manların uğradıkları vaziyetlerden acı acı bahsetmekte ve artık bunla- rın süküt ile geçiştirileceği siranın geçtiğini anlatmaktadır. Lokal Anzeiger gazetesi, Roose- veltin manen — mahküm ve şahsen imha edildiğini yazmaktadır. Polonya hakkında da bu gazete, diyor ki: “Avrupa şaşırmışa benziyor. Hit- lerin temizlediği masaya İngiltere- nin oturmak ve yenı bır oyun oyna- Tünğa SPka yoıuz. Aym ıımnndı hiç kimsenin dalavereli kartlarına i- (mi- Hitlerin nutku Fransız siyasi ma- bafilinde ne hayret ne de öyle derin bir akis bırakmamıştır. Çünkü umu- mi hatları itibariyle bu nutuk Paris- te beklendiği gibi çıkmıştır. Nutuk, İngiliz, Amerikan ve Fran- sız efkârı umumiyesini korumak ve müzakerelere kapıyı kapamamak iti- bariyle bir taraftan demokrat millet ler efkârı umuümiyesini hükümetle- rinden ayırmak ve diğer taraftan son Alman darbesinin birleştirdiği sulh- çü devletler arasına ikilik sokmak hedefini takip edere benzemektedir. Fransız — Alman — münasebatına gelince, nutukta yeni hiç bir unsur yoktur. Fransız mahafilinin mütalâ- asına göre Polonya ile İngiltere ara- sında yapılan anlaşma Alman — Po- lonya paktının feshini icap ettirecek hiçbir hükmü ihtiva etmiyordu. Hulâsaten, Parisin kanaati şudur ki, Hitlerin nutku ile enternasyonal vaziyet hiç bir suretle değişmemiş- Âr. Fransız matbuatı, Hitlerin nutku- nanıcııiuıı da ihtimal vermiyoruz. Bütün milletler karşılıklı ve na- muskâr olmak şartiyle bizden sülh garantisi alabilir. Daladier, bunu an- ladı mı? Milyonlarca Fransız da bu- nu anlıyacak mı?,, Völkişscher Beobahter şöyle yazı- yor: “Hitlerin nutku, siyasi bir id_ıın hükmüdür. Rooseveltin Avrupanın hâmiliği rolü artık ölmüştür. Diğer taraftan — Hitlerin açık li- sanı Varşovada ferahlık tevlit etmiş- |- tir.,, National Zeitung da şöyle diyor: “Roosevelt nevinden devlet adam- ları ve Polonya nevinden de millet- ler şuna emin olabilirler ki, Hitler hakkında bir kere daha yanılırlarsa, onu anlamak istemezlerse, — Alman siyasetinin son neticelerini üzerleri- ne çekmiş olurlar ve bu onlar — için ve devletleri için felâketli olur.., Yunanistanın bitaraf vaziyetine uy- gun olarak Yunan matbuatı Hitlerin Amarlkuya da demokrasti baüük (- men kazandırmıştır. Bu nütkun A - merikada yapacağı ilk tesir, derhal Amerika cümhurreisinin elini kolu - nu bağlayan bitaraflık kanununun tadili olacaktır. Ondan sonra da A - merika, şimdi olduğu — gibi, yalnız menfi şekilde değil müsbet şekilde de demokrasilere yardım edecektir. Binaenaleyh, Hitlerin son nutku Almanya, etrafındaki husumet hava- sımın daha ziyade genişlemesine, teh- dit altında bulunan milletlerin de - mokrasi bayrağı altında birleşerek saflarını sıklaştırmasına ve bu suret- le istilâ hareketlerinin tevkifine yar- dim etmekten başka bir netice ver - memiştir. ——— Fıratta Bir Genç Boğuldu Ağın, (TAN) —- Çimişgezeğin Ehme köyünden buraya gelmekte o- lan Halil ve oğlu 286 yaşlarında Ha- san ile diğer bir çok yolcuların bu- lunduğu kayık Fırat nehrinde bir ka zaya uğramıştır. Kayık, Ağın yakasına yaklaştığı zaman dümen taşı kırılmış, cereyana kapılmış, herkes başının çaresine ba- karken Hasan ipi bırakmamış ve tek neyi kurtarmıya çalışmışsa da kayık girdaplara karışmış, Hasan boğul- müuş ve kaybolmuştur. Bolvadinde Yağmur Bolvadin, (TAN) )-- Çiftçinin en- dişesi zail olmuş, herkesin yüzünü güldüren bereketli yağmurlar yağ- mıştır. Muhtelif fasılalarla iki gün d&evam eden yağmurun Akşehir ve Konya miıntakasına da yağdığınma dair haberler gelmiştir. Bu sene mahsulün geçen ler- Jlman bazı memurların açıkta bıra- 30-4-939 —— | Futbol Yüksek Hakem Komitesi Façliyete Geçti Ankara, 29 (Tan muhabirinden) — Uzun zamandanberi futbol müsaba” kalarında görülen intizamsızlık V€ keşmekeşi önlemek için Beden Ter- biyesi istişare heyeti bir futbol yük- sek hakem komitesi talimatnamesi hazırlamıştır. Bu talimatnameye gör re, Beden Terbiyesi Genel Direktör- lüğü futbol federasyonu ile müşave” re ederek Ankarada daimi suretit€ ifayi vazife etmek üzere bir reis Ve dört âzadan mürekkep bir hakem komitesi teşkil etmiştir. Bu kömite Nüzhet Abbasın riyaseti altında, Sadi Karsan, Neecmi, Ulvi Ka- leci ve Danyaldan mürekkeptir. Komi- te Türkiyedeki bütün futbol hakemleri üzerinde imtihan, intihap, tecziye hu- suslarında en yüksek merci olacak, icüa- bında hakemlerin lisanslarını dahi ge- ri alabilecektir. 1 ağustos 939 dan iti- baren İstanbul,'Ankara ve İzmirde bölge hake mkomiteleri de - teşkil olu- nacak:- ve diğer mıntakalarda bu hü- kümler bir sene sonra tatbik edilecek- tir. Bundan böyle yalnız hususi maç- ların hakemlerini klüpler kendi ara- larında tayin edebilecekler, diğer maçların bölgelere ait olanlarını böl- ge hakem komiteleri ve beynelmilel müsabakaların, temsili maçların, cc- - nebi takımlarla temasların, milli kü- me müsabakaları ve bölge arası te- maslarının hakemlerini yüksek ha- kem komitesi tayin edecektir. Hazır- lanan talimatname önümüzdeki gün- lerde mıntakalara ve matbuata tev- di edilecektir. Yüzlerce Genç Anne Yetiştiren Bir Mektep (Başı 7 incide) lacak bir Enstitü mezununu bek - leyen zorlukları kestirmek, hiç te zor değildi. Onlar, bir moda atelyesi, ve ter- zihane açmak sermayesini nere - den bulacaklardı? Hangi mü Z seden, liyakatlariyle mütenasip bir iş isteyeceklerdi? Ve hangi mües- | sese, onlara, emeklerinin ve mezi- yetlerinin tam karşılığını verecek? Gerek kız, gerek erkek sanat mekteplerinden ve Enstitülerin - den mezun olanları bekleyen bu yapa yalnız kalışın, yakında dev- letin müşfik eliyle nihayet bula - cağını, ve genç sanatkârların birer meslek birliklerine bağlanacakla - rını ümit etmek, acaba daha ne za maha kadar, boş bir nikbinlik sa - yılacak dersiniz? Selim Tevfik ——— Yeni Teşkilât Kanunu Yeni Limanlar Umum Müdürlüğü ve Denizyolları teşkilâtı kanunu ma- yıs ortalarına doğru Büyük Millet Meclisinden çıkacak ve kanunun tat- bikma ancak hazirandan itibaren başlanacaktır. Gerek Liman ve gerek Denizylla- rı memur ve müstahdemin kadrosu Vekâlete verilmiştir. Kadroların tes- bitinde bilhassa memurların kıdem- leri nazarı itibara alınmış ve Deniz- bankta bazı servislerin lâğvi dolayı- sile açıkta kalan eski memurlar da yeni kadroya alınmışlardır. Yalnız Denizbankın teşekkülünden sonra a- 4 kıldıkları bildirilmektedir ŞA sEnİİ aai Umurbey - Adliye Köyü Yolu Gemlik, (TAN) — Umurbey köyü ile Adliye köyü arasındaki beş kilo- metrelik yolun - köylüler tarafından açılıp yapılmasına devam olunuyor Ameliyat bitince bu yoldan kamyon dekinden çok olacağı umulmaktadır. nutku hakkında hiç bir tefsir yapma- maktadır. * Stokholm, 29 (A.A.) — Hitlerin bilhassa Rooseveltin mesajına ait ©- lan sözleri İsveç efkârı umüumiye- sinde elim bir tesir yapmiştir. Hatırlarda olduğu üzere, — İsveç matbuatı mezkür mesajı müttefikan iyi karşıladı. Social demokratikhki (Hükümetin gazetesidir) diyor ki: “Son gülen iyi güler. Amerikanın 1917 de harbe girişi hiç te, Alman- lar için bir glay mevzuu olmamış- tır.,, L ve otomobiller de geçebilecektir. Tireboluda Eğitmenli Mektepler Tirebolu, (TAN) -- Trabzon böl- gesinde açilan köy eğitmenleri kur- suna, ilçemizin muhtelif köylerinden, terhis edilmiş sekiz çavuş iştir.iç et- miştir, Altı ay sonra bunlar köyleri- ne dönecekler ve mektep açacaklar- dir. Gemlikte PI&! Yeri Gemlik (TAN) — Plâj yeri olarak ayrılan ve etrafı telle çevrilip ağaç- lar dikilen mezbaha civarındaki sa- hanın plâj olamıyacağı anlaşılmıs- tır. Daha müsait bir yerde plâj yapı- lacaktır.