EvvelceBeraetEdenBir “Şoför Bundan 3 ay evv “mobil kazası olmuştu. “da memur Mahmut Celâlettin ismin “de bir zat Siglide Küçükbahçe soka- İ Bındaki evinden çıkıp tramvay cad. | 'desine geldiği zaman Harb “Şişli istikametine giden bir otobüsün | "altında kalmiş ve beyni patlıyarık ölmüştü. Otobüs şoförü Habip vakayı müte- akıp firar etmiş, fakat ertesi günü yakalanmış ve o gün cürmü meşhut | davalarına bakan nöbetçi asliye bi- Tinci ceza mahkemesine verilmişti. “O zaman yapılan duruşma neticesin- | £ de Habibin suçu sabit görülemedi Binden beraatine karar verilmiş, tah- Jiye olunmuştu. Mağdurun allesi tarafından tutu. Jan avukatın kararı temyiz etmesi “üzerine, temyizde tetkikat yapılmış Bir Bozuk Ekmek Davası Asliye birinci coza mahkemesi, 'dün gluten derecesi noksan, içinde .çavdarı çok ve belediyenin çeşnisine uygun olmıyan ekinek satan ve ya-| “pan fırıncı Apostol hakkındaki iddia- yı tetkike devam etli. İstanbul bele- > diye kimyahanesi mütehassisı kim- “yager Hulüsi şahit olarak dinlendi. Şahit, rapordaki imzasını gördükten sonra bildiklerini şöyle anlattı: — Ekmeği tetkik ettik, Ekmekte, belediyenin kabul ettiği çeşnideki unların evsafı bulamadık. Çeşni- nin kabul ettiği ar miktarı yüz- e âzami yedi ve yahut ondur. Hal- buki bu ekmekte çavdar nisbeti yüz- de yirmi beş, otuza kadar çıkmıştır. Burada suçlunun avukatı şahide şöyle bir sual sordurdu: — Bu ekmek sıhhate muzır mi- “dır? © Kimyager bu suhli kürşilarken: — Burada mevzuubahis olan ek- meğin sıhhate muzır olup olmadığı * değil, ihtikfir meselesidir. Biz çavdar miktarında çok kere esnafın leh areket ederiz. Çayda i bir kaç fazla bile olsa biz melhüz za- 'yiatı gözönünde tutarak esiafı koru- Tuz. Bu ekmek öyle değildi. Sonra çavdar 7 rı artınca glüten mik- tarı azalacak, ekmeğin besleme kiy- de bir oto- enizyolların- Mahküm Oldu ve neticede kaza mahallinde yaptırılmadığından karar nakzen iz de edilmişti. Bundan sonra ayni mah keme tarafmdan vaka mahalline gön- keşit desi hakkında verdiği rapor mahke- meye gelmiş ve dün tekrar duru e pe otobüs 40- fenni hükümleri ihtiya e Bu itibarla mahkeme ne Imiş ve neticede Flabibin sabit, görüldüğünden 8 ay müdeetle İ hepsine ve mağdurun ailesine de 500 lira tazminat ödemesine karar veril miştir. Esasen hüküm nakzedilir e dilmez tekrar tevkif edilmiş olan Ha- bip doğruca hapishaneye gönderil. miştir. Bir Kadın Mahkfüm Oldu Bundan bir kaç gün evvel Küçük Lângada oturan Elmas isminde bir kadın polise birinci ceza mahkemesine verilmişti 35 yaşında olan suçlunun annesi Ce- milenin vergi borcu varmış, hu 'bor- cu tahsil etmek üzere gelen maliye memurlarının refakatindeki polis Ha sanla, Elmas arasında bir münakaşa olmuş ve Elmas, Hasana hakaret et- miş, dün mahkemede Elmasın düruş- masına devam edilmiş, ve suçu sabit görüldi ne ve 30 lira para cezası ile 600 ku. ruş mahkeme masrafı ödemesine ka» rar verilmiştir. Evvelki celsede tevkif edilmiş o- lan Elmas, kararı duyduktan sonra ağlamıya başlamış, kendisinin evli ve çoluk çocuk sahibi olduğunu ileri sürerek cezasının tecilini istemiş ise de tevkifhaneye gönderilmiştir. —— —————— — meti azalacaktır, dı Raporda bu ekmeğin çavdâr nisbeti tasrih edilmemişti. Mahkeme kimya- haneden muayene edilen bu e teki çavdar miklearmin o sorulması ve şimdi Yalovada vazife alan şahit belediye memurunun dinlenmesi i- çin muhakemeyi başka bir güne bi raktı, karet suçundan ösliye Beşiktaş kaymakamlığına beher met 3 liradan 300 metre mikâbı adi kaldırım taşı 900,00 Keşif veya Muhammen bedeli Ilk teminatı tre mikâbı 67,50 Üsküdarda Balaban - Şemsipaşa Tramvay cad- desinde Kanal inşası 3517,50 263,91 Yukarda mubammen bedelleri yazılı işler ayrı ayrı açık eksiltmeye konulmuştur. Şartnameleri levazım ler 2490 sayılı kanunda yazılı vesika ve hizalarında gösterilen ektubile beraber 6/4/939 Perşembe günü saat minat makbuz veya 14 buçukta Dalmi Encümende bulunmalıdırlar. PETER müdürlüğünde görülebilir, Istekii- ilk te- (B) (4007) LO RR E Mr. MOTTO'NUN YEMİNİ Fransızca sözlü Filminde tekrar Şehrimize geliyor. Pek Yakında $ A RAY Sinemasında nden 1 ay müddetle hapsi. | Silifkedeorman Mesahamemuru | Sid Oldürüldü Silifke, 2 (Tan Muhabirinden) — Silifke orman mesaha memuru Ziya Karan evvelki gün şehir haricinde yezhane yanındaki sahada iki yerin- den saplanan bıçakla Silifkeli berber Ahmet oğlu Ziya Gök tarafından ök dürülmüştür. Yal, Katil Ziya 1şsa da zabıtanın sıkı ta- İxibi neti yakalanmış ve evrakı te- | irilerek cürmü meşhut mahkemesine verilmiş, muhakeme sonunda yedi buçuk sene hapse mah- küm olmuştur. —— 0 Nusret Muhakeme le ee fesini sulistimal et* in be- lediye makine müdürü ilani işten Gl çektirilmiş ve tahicikata “ başlar» mıştı. Vilâyet Idare heyeti, Nusret hakkında lüzumu muhakeme kararı vererek dosyasını dün müddelumu miliğe göndermi Asliye birine ceza mahkemesi yakında davayı tet- kike başlayacaktır. TANAŞE İSTANBULDA 720 kişilik bir frup Gözler için bir Feeri Meşhur Komik TANAŞE, 60 Dansözü ve 20 Rakkasesi, Orkestra ve Yıldızları ve muhteşem dekor- lariyle Feerik Kostümleri bulunan bir trupla İstanbul'a gelişi her yer- de ve her Salonda Mevzuu bahis! olmaktadır. Böyle Cazip ve muazzam temaşalı bir Tiyatro eğlencesinie hasret kalan İstanbul halkı, bu Haberi büyük bir sevinçle karşılamaktadır. Temsillere 9 Nisan Pazar günü saat 16 da metine ve 21 de Suvare olarak başlanacaktır. TANAŞE, bize harikalar vaadedi- yor. Romanyanın bütün vilâyetle- rinde pek büyük © muvaffakıyetler kazanmakta olan TANAŞE - İSTAN- BUL Revüsü İstanbulda da Bütün memnu bi derece bir tarzda karşılamak hazırlanmaktadır. Biletler satlmağa (o başlandığını ilân edilir edilmez hemen hemen her temsil için kapışılmaktadır, Geç Kalanların acele etmelerini tavsiye | ederiz. için ANNABELLA Türkçe sözlü PEK 'te .- TYRONE POVER - LORETTA YOUNG mmmmumu loo:ooo FİGÜRAN - MUAZZAM SAHNELER eN Sinemanın hakiki bir Mucizesidir. Fransr .MEL Tİ zca sözlü EK'fte İ hilleri de lâ General Kâzım Karabekir mesai odasında Matbuat, Hâdiseleri Yeni Nesle Olduğu Gibi Nakletmelidir (Başı 1 imelde » — İstiklâl barbindeki büyük hizmetlerinizi milletin mühim bir ekseriyeti öğrenmek fırsatını bu- lamadı. Karilerin de, matbuatın da bu hususta tenevvür etmek ihti - da olduklarını kabul edersi. niz, değil mi? General: Evet, dedi, bütün bunlar s1- Tası geldikçe a konulacaktır. Fakat muhekkak ki bu hakikatle. rin içinde efkârı umumi: çok gecikmiş olanlar da vardır ve bu gec ler dimağlarda bir ne- vi hurafe yaratmıştır. Şahsan be- nim 15 sene menküp vaziyette kal- dığımı biliyorsunuz. Bu menkübi- yet müddeti bilhassa çoluğum ço- cuğum için pek acı geçii Buna rağmen ben bildiğim yoldan şaş « madım. Her zaman için hakikatin i olarak kaldım. “Fakat he yazık ki bu on beş sene içinde kıymetli, fikirlerle or. taya çıkarak hayatlarını istihkar edercesine. çalışan ve memlekete büyük hizmetler'ifa eden bazı va- tan çocuklarının bir kenarda na- si unutuldukları, kırgsenin gös dön kaçmamı hizmetleri yalnız kökünden inkâr edilmekle kalmamış, belki onlara türlü isnatlar da yapılarak her biri dipdiri mozara gömülmek is- tenmiştir. Bu suretle memleket bunların olgun ve dolgun başla rından İstifadesiz £ bırakılmıştır. Bütün bunlarda modern hurafenin büyük tesiri olmuştur. “Bu itibarladır ki, matbuatın bu işteki mühim rolüne peşinen işaret ettim. Reiskâra yaranmak için uluorta fikirler neşrinden ev- vel hâdiseleri olduğu gibi tesbit ederek yeni nesle aynen anlatma mız gerektir. Aksi halde birçok kahramanları sefil olarak göster - mek ve birçok kalpazanları, nâe- ık olmadıkları vasıf- tavsif etmek gafletine düşe- yac Varlı bili Matbuat sayfaları sahnesine benzetilmeme! ya- eat Telleri emel Gila cek herhangi bir tarihi piyes gibi yelleri istedikleri kimselere vere- memelidir.., bir çözmig eneral Kâzım Karabekir, bir ara, hatıralarını toplamak ister gibi durumsadı. Bu fırsattan istifade ederek beni kabul ettiği salona şöyle bir göz altım. Heyeti umumiyesiyle sade bir şekilde, fa- kat itinalı döşenmiş; bir tarafta, sayın Generslin harp hatıraları ile dolu olan birkaç eamekânlı dolap var. Odanın bir cephesinde de şu levha göze çarpıyor: “Cihan yıkılsa Türk yılmaz, İkram edilen kahvenin son yu- dumunu da yuvarlarken, General Kâzım Karabekir, bu kısa sükütü bozdu: — Maalesef, dedi, son 15 yıllık matbuatımıza bu bakimdan iyi bir numara verebilecek vaziyette de - giliz. Ve bu fthamını, izahsız birak mış olmamak için hemen İlâve etti: — Matbu: kın vakte ka- dar çok defa sırf reiskârı memnun etmek gayretini güttüğünü söyle- meğe mecburuz; ve sırf bu gayret- le hadisatı ve birçok tarihi vakayi inkâr edecek kadar ileri de gitmiş- lerdir. Meselâ burada şahsımdan bahsedeceğim: “Alt yıl evvelki istiklâl barbi münkaaşasını hatırlarsınız, değil mi? Ben o zaman tarihi vesikalar göstererek bazı hadiselerin göste- rildkleri şekilde olmadığını ve ha- kikate tetabuk etmediğini ifade ettiğim için, matbuatın haksız ve asılsız hücümlarına uğradım. Neticesi ne oldu? Hakikatleri öl. dürmeğe koşan gayretlilerin mah- çubiyet ve benim de maddi taz yiklere uğramaklığımdan başka bir netice çıkmadı. Ve ben bir müddet için daha, o vakte kadar olduğu gibi, bir kenarda nezaret altında yaşamağa mecbur kaldım. Fâkat daha sıkı kayıtlar altında olmakla beraber yazılarımı yaz - makta yine devam ettim, Hayatı- mın bütün hesaplarını günü günü- ne ve hattâ saati saatine verebili- rim.,, Sör General, biraz durdu. Daha bir şeyler söylemek istediği anlaşılıyordu. Yülmüz “şu cümle ile iktifa etti RAE, ii zaman ERİ Zaman lakikatlerin müttefikidir, Maruken koltuğa biraz daha gö- mülerek elini şakağına götürdü: — Gazetelerin, dedi, İstiklâl harbi haricinde kalan hâdiselerde bile hakikati hazan maalesef pek çirkin bir şekilde tahrif ettikleri oldu. Size bir misal daha vere - yim: Bir gatete, bazı hatıralar nak lediyordu. 3i Mart tedibini has- saten masala çevirmişti. Yıldızın işgalini Bulgar çetelerine atfedi - yor ve benden bahsedemiyordu. Halbuki Yıldızı işgal eden kuv- veti, fırka oerkânıharbi sıfatiyle bizzat ben idare etmiştim. Bu ga- zete, hakikati pek acı olarak tah- rif etmişti. Vakit vakit buna mümasil ta. rihi hâdiselerin tahrif edildiğini d e “belki bir yanlışlık ese, ridir,, diye ikazi bir vazife biliyor. dum. Fakat gazeteler tashih etme- ğe de yanaşmıyorlardı. “Yalmz şurasını edeyim ki, sizinle yaptığımız bu Rörüşmeler, sırf ilmi ozaviyeden tetkik edilmelidir. Çünkü mesele şahsi değil, memleket meselesidir. İfade etmek istediğim cihet, bun dan sonra olsun şu veya bu gibi hislere kapılarak genç nesil avu- tulmamalı, hakikatler olduğu gi- bi ifade edilmelidir. Hurafeler, ©s- ki olsun, modern olsun, dimağları öldürmek için ayni tesir kudretin- dedirler. İlk tahribatı insanların benliğini — Hâdiselerin olduğu gibi tes- bit edilerek yeni nesle aynen ifa - desindeki zarurete işaret ediyor - sunuz. Sizce bu nasıl mümkün ols- bilir? — Muhakkak olan nokta bir takım şahsiyetlerin memlekete yan ış olarak göslerildikleri ve ifa et- tikleri büyük hizmetlerin bir ke- lemde çizildiğidir. Hâdiseler yal- nız bir şahsın dilediği tarzda Ifa- desile ortaya çıkamaz. En ufak bir vak'ada bile tutulan zabıt varaka- sı yalnız bir kişinin ifadesi değil dir. O hâdiseyi yapan, gören ve işitenlerin #adelerile hakikat or - taya çıkabilir ve hükümler de bu. na dayanarak verilir. Yalnız her hemen ilâve | 3-4-939 RADYO ANKARA RADYOSU 1209 — Türk müziği sant &yan, ajans ve 13,15 - 14 — Müsik (karışık program y 1a30 — Program. 18,35 — Müzik (Caz , 10,00 — Konuşma (Dokto- 1200 — Program, türküleri Türk kı Derman, Esref Kadri, Hasan Hamdi Tokay, Bösri Üller, 2000 Ajans meteoroloji haberleri, ziraat borsan (4i- yat) 2015 — Tü iğ (Tunm edlebi- yat gecesi) Orljins! Tuna ve Rumeli tü küleri A — Mukaddeme, B — Şiir, C Müzik, Takdim ve idare öden: Mesut Ce- mil, Ankara radyosu küme beyeti (Keto) 21.00 — Memleket sast uyarı, 21,00 kambiyo - mükut borsası (fiyat). 2125 — Neşeli plikler « R. 2i40 — Folklor- Hall Bedi Yönetgen, 21. Müzik 0 da müziği - Obolşt : Vüntech, Oboist Or- han Barlas, (Kor angle: Eftal Günşrey) Beethoven - Mozart'ın Don Jusn dün sü üzerine vuryasyanlar, 22,06 Müzik (Kü- İcik orkestra — Şef: Necip Askın) 1— Viliy Richartz (Küçük balet süt). 2— Hanne Löhr (Büyük vala). 3 — Karl Blume (Göl kıyılarında). 4 — Kiser (Se renad). 5 — Czethik (Güzel sanatlar töreni -Üvertür). & — Amndej lan âşık süitinden) Aşk rüyas, 7 — Hirukselmans — (Felemenk raks). 8 — Heuberger (Şarkta). 23,00 — Müzik (Cas bantaPl). 2843-24 — Son ajans haber leri, ve yarınki program, Mesut Bir Evlenme Şehrimiz tüccarlarından Bay Sa. im Diker kızı Bayan Feride ile Mer kez bankası memurlarmdan (Bay Cevdet Zorlutunanın evlenme tören leri dün Parkotel salonlarında o her iki tarafın akrabaları ve davetlileri huzurunda tesit edilmiştir. Davetliler arasında bulunan Hali. de Nusrat Zorlutuna, toplantıyı kısa birkaç sözle açarak yeni evlilere saa det temenni etmiştir. Bu çok sam. aile toplantısı: geç vakte kadar v neşeli bir hava içerisinde devam et- miştir. Genç evlilere, saadet dileriz. (A as) vere anl, nes girmez. Soğuk algınlığından muz- tarip bir aileyi ihyakâr tesirile iyileştirir. Daima yanınızda © bulunursa kendinizi b etmiş — olursunuz. yınız. Rağbet gören her şe yin taklidi ve benzeri vardır, GRİPİN yerine başka bir mar- ku verirlerse şiddetle © yedde- diniz. gripe, soğuk algın- nezleye karşı sigorta Aldanma- hangi bir davacının ifadesine göre hüküm vermek hiçbir zaman doğ- ru olamaz. B" mutaleâ karşısında, şu suali sormak zaruretini duydum — Noktal nazarınıza göre mek teplerde okutulan tarihlerin, söy lepen nutukların ve konferansla rın, hattâ lâp derslerinin bu bakımdan tashih edilecek kısım - ları mevcut mudur? Bu sualime General Kâzım Ka- rabekir, şu cevabı verdi: — Evet, vardir, büyük nütukta da üzerinde ehemmiyetle durul - ması icap eden haksızlıklar ve yanlıslıklar mevevttur Mülâkatın İkinci Kısmı Yarın a