2 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

TAN Aydında Bir 2-3-939 pi #ereeeesesseesesesereesesezeyez Kayseri i YURTTAN RESİMLER ERİ > İssenesaesaaaaasaeasaeeeeseneeseseeaeeeaeaemeeeeeei Madalya Kayseri (TAN) — Türk hava ku- rumu, vukubulan yardımlarından! dolayı valimiz Adli Baymanı bir al- tın madalye ile taltif etmiştir. # Kayseri (TAN) — Boğazlıyan kazası halkı, coğrafya ve iktisat ba- kımlarından daha iyi surette bağlı bulundukları Kayseri ğ bi kıl mürscaat et atın hüsnü te İzmit Hastanesi İhtiyaca Yetmiyor İzmit (TAN) — Şehrimizden uzak ve sarp bir yerde olan (memleket hastanesi ihti; Afi gelmemekte- dir. Dik ve yolsuz bir yamaç üzerin- ndan İbaret olan bu has- şehrimizin merkezi bir ma- e nakli arzu edilmektedir. Bu- iessesenin yüz yataklı “8s-| tane haline rdır. , rına devam etmekte olan vilâyet umumt ineelisinin tösseleyi bir karara bağlaması beklenilmek- ted e seti e Düeşi Nazillide İmar İşleri Nazilli (TAN) — Evkaf idaresi de cazamizın imarına yardım “etmekte- dir. Nazillide fabrika caddesi Üze de çirkin bir manzara den eski meseidi yıktırarak arsası bir gazino ye iki| katlı bir apartıman yaptırtmak ka. tir. On beş bin liraya malolacak olan bu inşaata yakında ktır. içinde, kaymakamlık y ydan: âr?e - fırın rarımı verr için civarında b ır. Bilâhare hiyelerde de birer müdür evi ettirilecektir , * Nazilli (TAN) — Tapo kâtibi! Ali Rıza Yürek, yurdun Yeşilova ilçesi tapo memurluğuna, terli et - miş, buraya yeni tapo memuru ve kâtibi gelmiştir. inşa Yeni yapılan Kayseri vali konağında verilen suvarede bulunanlar Kayserinin yeni vali konağı İ | İ Sıvas Halkevi gençleri “Uzun Mehmet; piyesini temsil ediyorlar Söke o mahkemesi kâtiplerinden Nuri Başaran, Nazilli Oo mahkemesi baş kâtipliğine tayin olunmuştur. — —— Düğünlerde İsraf Çankırı (TAN) Meclisi umu» mide, nununun nizamn, solmuştur. Düğünler b kurtulamadığı o ve her düğün için asgari altı lira kadar para sar fedildiği cihetle, böyle bir nizam name yapılması isabetli olacaktır. Blg düğünlerde men'i israfa biki için mahal) rada esi NEVROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma Nevralji, kırıklık, ve bütün ağrılarınızi derhal keser. İeabındâ günde 3 kaşe alınabilir. AKA GÜNDÜZ (Say eski arkadaşım, i Üstediğiniz iş hakikaten pek ehemmiyetsiz, pek küçük bir şey. Yapmasına başüstüne hemen yapa- yım. Fakat siz kardeşimin bu kadar küçük bir iş için bana, şurada burada yüz suyu dökmeme razi oluyor mı İki yüz lira ücret için ele güne boyun eğmekliğime Tazı olmiyacağınıza eminim. Eğur bir şey yapucaksak, bari yerinde olsun. Bun- dan dolayı bendeniz de zetıâlinize şunu rica ediyo- rum: Kendinize hiç olmazsa, en az beş altı yüz lira aylıklı bir yer arayınız, bulur bulmaz, hemen bil- diriniz, derhal yaptırıvereyim!) Bir Bayan da şöyle bir mektup gönderdi: ; 1 önce dayım merhum Hasan Bey (Bundan otuz yıl Hüseyin Beye on altın vermiş. Hüseyin i Ali Beyden sını Ali Beye vermiş ç almış, Sonra da Veli Bey dördünü Dayım teyzeme söylemiş, rahmetli teyzemden annem işitmiş. Çok rica ederim, dul bir Bayanım, şu günlerde pek ihtiyacım var. Emretti- giniz bir gün kendim gelip alayım.) Ona da şu cevabı verdi: (Sayın Bayan, tarihi vesikalara müstenit mektu- bunuzu sildim. Ben de ayni vesikalara dayanarak bildiririm ki, ben öyle bir şey almadığımı Mehmet Beye söylemiştim, Mehmet Bey, Ahmet Beye söy- lemiş, Ahmet Bey Nurl Beye söylemiş, Nuri Bey Tahsin Beye bildirmiş. Tahsin Bey de ömrümde hiç görmediğim tanımadığım daymıza bildirmesi için TEFRİKA No. 55 #ayın teyzenize söylemiş. Bundan dolayı size bu zarfın içinde bir kâğıt lira takdim ediyorum. Aman ağzınızı sıkı tutunuz, merhum dayınızın diğer ye- Zenleri işitmesinler, payınıza bu bile di Bununla beraber alacaklı Bayan bir kâğıt liraya kanmadı. Yorulmadan bir çok defa altıncı kata ka- dar çıktı ve birer ikişer, eski alacağı tahsil etti, Dar Pencerenin Bildikleri Altıncı katın daracık odasındaki küçük pencere Talimhaneyi görüyor. Bu pencerenin bir mikrofon- luğu ve bir teleskopluğu vardır. Bu iki marifet, Vurgun'u eğlendirebiliyordu. Çalışmaktan yorul duğu ve içkisiz kaldığı zamanları bu pencerenin önünde oturur, Talimhane denilen yeni bir âlemi seyreder. Apartmanların içinden ziyade sokakları ve sokaktakilerle ilgilidir. Saat dokuzla dokuzu çeyrek arası mı? Bir ıslık sesi pencereden sert sert girer. Bu, tornacı Ali'nin ıslığıdır. Ali Marikasını çağırmaktadır. Gerçekten nişanlıdirlar. Marika, alt katteki kuyumcuda orta hizmeti görür. Patronu çok hırçın bir adamdır. Is- ter sahici nişanlı olsun, ister kardeşi, delikanlıların daire kapısına yaklaşmalarına pek kızar. Kız işini dokuzda bitirip evine gidecektir. Fakat gece kolün- da nişanlısı olmadan sokağa çıkmaktan (çekinir. Mahalle bekçisi İle polis te bu iki gencin me uslu akıllı olduklarını bilirler de ıslık çalanı apartıman soyguncusu dive vakalamazlar. Fazla Mebus Çıkacak (TAN) — Vilâyetimiz içip- 3 kadın ve-123026 erkek nüfusu bulunduğu ve şimdikinden bir fazlasi edi mebus çıkarıla-| ağı tesbit edilmiştir. 14 Halkevi Aydın (TAN) — Vilâyetimiz için » Bozdoğan, Karacasu, Umurlu, pınar, Germencik, o Yenipazar, icak ve Sultanhisarda ye Ikevleri © açılmış, bu suretle Halkevlerinin adedi on dördü bul - İmmuştur. Halkevlerinin yıldönümü müna -| sebebila Aydın Halkevinde “Şerist| cübbesi,, piyesi temsil edi ler şimdiye kadar gösterdiklerini fevkinde muvaffak olmuşlardır. o Muşta Havalar İyi Gidiyor Muş (TAN) — Bu sene kış'pek hafif geçmiştir. Geçen sene şubatın ilk haftası sonuna akdar 2 metre 58 santimetre kar yağdığı ve yerde 97 santimetre kalınlığında kar bulun- duğu tesbit edildiği halde bu yıl, şu- batın birinci haftası sonuna kadar yağan karın mecmuu 29 santimet - redir. Kar, şehrimiz içinde pek &z görülmüştür, o Allınovada ise hiç yoktur. Kânunusanide sühunet ( derec: bir kaç gün nakıs 4 e kadar düş. müşse de bügünlerde zait 10 & ka. dar yükseldiği görülmüştür. Zeytin Mahsulü Çok İyi Erdek (Tan) — 936 şubatındak! kar| miş olan yarım milyona yakın zey -İ fırtınasından kavrulmuş ve hastalan- tin ağacı, ziraat me rlarının o za-| mandanberi vukubulan o çalışmaları yesinde iyileştirilmiştir. Bu yıl da zamanında üç defa si- nek mücadeleci yapılmış, herkese fen. z erilmiştir. Bu Tarihi tesi 1, yıllârdanberi görülümemiş derecede iri ve çok gü- zel olmuştur. İstanbuldan, Bandırmadan hattâ Gemliktenbir çok tacirler gelip bir buçuk milyon kilodan fazla Erdek zeytini satın almıştır. Erdek zeytinleri son zamanlarda Romanyada da rağbet görmeğe baş- Yamıştır. Elektrik Tesisatı Muş (TAN) — Elektrik tesisatı- nin yapılması yaklaşmıştır. Makine- ler ve diğer malzeme, Diyarbakıra kadar getirilmiştir. Burada da İzam gelen hazırlıklara lanılmış - Tütüncünün . yanındaki bın oğlu lekecinin Bayanı ile pek ahbaptır. Lekeci her akşam saat onu bulmadan sızar, Bayanı dükkânın arkasındaki oda- larına yatırır ve kapıyı üstünden kilitler; o çünkü kusabın oğlu Feridiye'nin köşesinde beklemektedir. Karşıki beşinci katın Bayı zengindir. o Bir lüks otomobili ile bir buçuk metresi vardır. Haflada üç dört akşam Bayanı ile kavga eder ve dalaşırlarken perdeleri kapamak zahmetine katlanmazlar. Baya- nın kavgası gerçek, Bayınınki uydurmadır. Bay kı zar, çıkar, otomobile binince köşeyi sapar. Bir da- kika sonra zengin Bay yaya döner, yakası kalkık- tır, kendi apartımanının bitişiğindeki apartmanın beşincisine çıkar, burası da onundur ve metresine tahsis edilmiştir. Buçuk metresine gelince, bu bu- çuk metresi, tam metresinin fam döşambrı olan bir altın saçlı Macar kızcağızıdır. Biyan metresi evde bulunmadığı zamanlar, Ba. yını idare eder, eğlendirir ve Bayan metresi gelin. ce, evde yalnız sadık hizmetçisini derin uykularda bulur, Hakikat şudur ki, sokaklar dar olsun, geniş ol. sun, apartımanlarda oturanlar, perdelerini açacak. ları, kapıyacakları münasip dakikaları bilmeli ye bunu! asla unutmamalı. Yoksa demir parçaları baş müteahhidinin şirin yapılı kaynanası, hiç olmazsa balık eti baldızı ile karşılaşmak hoş bir şey olmaz, Vurgun şu büyük hakikati alay ede ede keyfe miştir: Apartmanlarda perde, dünya meselelerinin en önemlisidir, gaflet olunmayal Bu perde işi eskiden insanlar için de edebiyata girmişti: Perdesiz, perdesi yırtık, perde birünane hareket. Şimdi de apartıman pencereleri kin kul lanılıyor. Şişman bir adam büyücek bir apartı riyor. Kapının önüne yığılan küm İelidir, çakılı çoktur. Çimento torb; aşırılıyor. Ve apartımanm damının hilesiz olmıyan bir tarafı bulunmaz, mal sahibinin kulağını büküp “gözün di. Vatandaş, paracıklarına Yazıkt man Yaptı. topraklıdır. hi. aları Yüzde on tepesine kadar ei kaç döfa açmak iste, Sehi mahveği Pirinç - Mercimek - Arpa - Kornflör « Yulaf - Patates Unu ve sair müstahzaratı : Yavrularınızı neş'e ve sıhhate ulaştıran bir zafer yoludur. 1915 M. Nuri Çapa Beşiktaş GN ALLA Bir tek tüp sizin de bu neticeyi almanıza kâfi gelecektir! Bugün ilk iş olarak bir RADYOLİN alınız ve bitinciye kadar her yemekten sonra kul- lanınız. Bu müddet sonun- da dişlerinizin evvelkin- den çok daha parlak, EöK daha beyaz ve çok 'döha temiz olduğunu görecek“ RADYOLİN'in bellibaşlı iki hususiyeti vardır: Evvelâ dişlerdeki kir ta- bakasını söker, yemek İçki ve sigara dumanının husule getirdiği lekeleri çıkarır, sonra dişleri yıkarı parlatır ve mikrobları ©; Sabah. öğle ve oksam, her vemakten sonra RADYOLİN DIŞ MACUNILE DİŞLERİNİZ! MUNTAza KANAYAN AKALAN HN 100 öldürür. AN FIRÇALAYINIZ. San > ber gün bu pencereden olanı biteni öl Bir gün bu İnsaniyeti yapmağa karar verdi. Ya- nından geçerken selâm verdi: E Şe Bay, bu yapı sizin malınız mı? — eve çordun? Hoşuna mı gitti. n Pek güzel oluyor da... “© Senim malım değil, ben mütcahhidiyim. Bn- Pur dumanı müteahhidi Bey Haydan” Ben de yapmasını kötürü aldım. Bay Handan mı dediniz? Evet, daha bunun gibi beş olti tane var. Onun için haydan gelen huya gider demişler, Sen de ne demek İstiyorsun? pg Ona da, saha da, bana da, memlekete de, mil ete de aşkolsun demek istiyorum! — Elin işine karışma, yoluna git! — Ben © yolu bulsam nereye gideceğimi bilirim Ya, neyse, Kiracılar güle güle otursunlar. Vurgun, penceresine bir marifet dahâ öğretmişti ki. bu marifet Beyoğlunda çoktur, Canı bir şey is- tedi mi, pencereye bir bez sarkıtır, karşı bakkalın çocuğu yaya kaldırımına gelir. Pencereden de si- <ime bağlanmış küçücük bir sepet sarkıtılır. Sepe- tin içinde sipdriş pusulası vardır. Biraz sonra sepe- te yerleşir, ve bu naturel asansörle Vurgun'un pen- ceresine çıkar, Bir gün deredeki mahallelerden ge len afacan, yalınayak (çocuklar sepeti birdenbire çektiler, sicimle beraber kurtuldu. Sepeti aşırdılar ve #lelmini uçurtmalarına bağladılar. Buna, gören ler de güldüler Vurgun da. Bir gün sepetinde, her şeyi birakmışlar da, rakı sım aşırmışlar. Başka bir gün sepetinden Parko- telinde bir randevu mektubu çıktı, Canı sıkıldı — Fakat niçin canım sıkılıyor? Bütün bunlara ben sebep oluyorum. Kendi düşen ağlamaz. Araba yeden koca göğüslü, çarpık bacaklı çocuk dadiları bile yoldan geçerken beni gösteriyorlar. Beni yarı deli, garip huylu, Diyojen taklidi bir mahlük sanı yorlar. Bunlardân kurtulmak için buradan da uzak- Jaşmalı, Fâkat nereye? (Devamı var) TaSt va; adı,