o, İZ III Şami niz pilli vaziyetine gelince; he- Yle mühim bir kuvvete kar ek derecede değildi. Düş- vat, N üzerine atılacak olursa, mu Ru yet ümidi, pek zayif. Bu- keşiş art dikkate alan Şamil; as iğ a layışının cidden yüksek- e a termiş... Düşmanın plânı ah, St etmiye karar vermişti. A doğrusu, düşmana karşı ev Manevi bir muvaffakıyet ka- Ve bir tan sonra, silâhın kuvveti- & Selebe temin etmek istemiş ap kararı veren Şamil, derhal müritlerile yeni askerlerinden e bir müfrezeyi, Çeçenis- bulunan (Taş Av Hacı) ya i. aylin bu müfrezesine, en gü- A gyüritlerden, Surhay Han ile tihayey Kumanda ediyordu. Bu i- eğ bu müfrezenin kıymeti ve da kabiliyeti artmış bulunuyor TaŞ Av Macı; Şamilin 'emrile, ne Bu müfrezenin, ve gerek o ay kada bulunan milli kuvvet- N başına geçmişti. İlk iş ola Ma (Akçay) üzerindeki | (Miskit) kal, Dun yanında bir ağaçtan bir di Dağıstana geçilecek yolla- rinde de birkaç (blok ha- ten aPtrmnış., Kumandasına gi- ilgi» vetleri, buralara taksim et ta han şu tedbir ; askerlik nok- mgr dan, çok mühimdi. Çünkü bu v em mevkie yerleşen kuv- #ça 1, buradan geçecek olan Gene * em de arkadan tehdit Ayni zamanda Şamil de Aholko da bazı tahkimat vücude ge- i, * era Grabbe bütün bu hazır “iç? Baber almakta gecikmemiş ka milin, bu kadar vâkıfane a5- melik tedbirlerine girişmesi, bu iç ür Generale, son derecede t vermişti. tat emriyle erkân harbiye ta Yay an tertip edilen plâna naza- gi, Generalin ilk hedefi, (Şamil) e Kumanda ettiği küçük, doğ küvvetli ordu, doğrudan ny uya Şamile çarpacak... Ve o- BÖZ açmıya bile meydan bırak- e çarçabuk parçalıyacaktı. kt şimdi bu plân, bir anda my tni kaybetmişti. Çünkü, Şa © yaklaşıp ta onunla temasa ge pe ikek için, evvelâ yollarda kar ha dikilecek olan mânlaları kı: #eçirmek elzemdi. ii | Grabbe, hareketini tes a, şederek, yeniden Kafkas ordu- day aşkumandanı, ve Petersburg- ağ kk harbiye riyaseti ile bereye girişmişti. Ve, bir bu 8Y süren (işar ve istiş'ar) lar- batı Sonra, nihayet (Vaziyetin ica- 'nâ göre hareket etmekte muh z.) Pie, bir emir ele geçirebilmiş- KANLI FIRTINANIN BAŞLANGICI kaş meral Grabbe; daha ilk hare- & t8, askerlik kudretini göster- Ma Evvelâ, bütün kuvveti ile mii Av Hacı) mın üzerine yüklen- vw Onun (Ahmet Kale) adını top ği ağaçtan kalesini şiddetli bir Sai Ateşi altında ezdikten sonra, ku, 2 emir ve kumandaya alışma AŞ olan Çeçen kuvvetlerini ko- b dağıtarak, o müstahkem mev Zapt ve tahrip etmişti. kı «lin müthiş ve muhrip ti karşısında, dayanmıya im bulamıyan Taş Av Heci ile di bi müritler, pek güçlükle Çeçenis y ormanlarına çekilebilmişlerdi. #kat General Grabbenin ka- dap eğ! bu müvaffakıyet, burnun Selmişti.... Küçük Rus ordusu - No: 63 — nun hareketi bitip te, asli mevzii- ne çekileceği zaman, etrafa dağr lan müritlerle Çeçenler, derhal bu ordunun peşine düşmüşler; yanlar dan ve arkadan açtıkları ateşlerle bir hayli telefat vredirmişlerdi. Taş Av Haci, artık burada yapı- lacak hiçbir iş kalmadığına hük- mederek, ne suretle hareket edece ğine dair Şamilden talimat istemiş ti. Fakat Şamil, son derecede meş gul olduğu için; vaziyeti tetkik e- derek ona göre talimat gönderin- ceye kadar zaman geçmişti... Bu müddet zarfında da, yorgun asker- lerini dinlendirmiş olan General Grabbe, küçük ordusuna hareket emri vermişti. Askerlik kudretinden ziyade, ce reti, azimkârliği, her harekette süratli tedbirler alacak kadar şid- detli zekâsile temayüz etmiş olan General Grabbe, artık ağir ağır (Aholko) istikametine doğru iler- liyordu. Ve kendisine eh küçük mu kavemet istidadı gösteren avulları, derhal dehşetli top ateşi ile ya- kıp yıkıyordu. General, ayni zamanda İhtiya- ti da elden bırakmıyor; ordu baş kumandanına raporlar göndererek, imdat kuvvetleri istiyordu. Başkumandan, yapılan büyük ha reketin muvaffakıyetle intaci için, General Grabbenin arzularını kır- miyı Arka arkaya üç güzide ta burla, pek mebzul erzak ve cep- hane gönderiyordu. Başkumandan, yapılan büyük kırıyor.. Arka arkaya üç güzide ta burla, pek mebzul erzak ve cep- hane gönderiyordu. Gün geçtikçe, General Grabbe emniyetli adımlarla hedefine yak laşıyor.. (Şami) in vaziyeti gittik- çe korkunç bir şekil alıyordu. * General Grabbe, ilk defa olarak Şamilin kuvvetlerile, 1839 Mayısı nin 24 üncü günü karşılaşmıştı, Şamil, düşman kuvvetlerini kar şılamak için Argunal ayuluna bir kuvvet göndermişti. Bu avul, ko- Jay zaptolunabilir yerlerden de- gildi. Nitekim, Generalin eh güzi- de taburları avula yaklaşır yak- laşmaz, kasırgayı andıran bir ateş le istikbal edilmişlerdi. General, müşkül bir vaziyet karşısında kalmıştı. Avulu, hücum la zaptetmek Kolay olmyacaktı. Böyle bir kuvvetli düşman mev- ziini arkada bırakıp ilerlemek te caiz olamazdı. Cesur ve azimkâr General, bir az düşündükten sonra, birinci şık- kı ihtiyar etmişti, En güvendiği bölükleri seçerek bunlarla hücü- ma karar vermişti. Avul, küçük bir derenin çatal teşkil ettiği yerde, tamamile kaya- lardan mürekkep bir dağın sırtı üzerinde idi. Köyün evlerinin en aşağısında bulunanlar, dimdik bir yarın kıyısına yapılmıştı. Bu evler, âdeta küçük birer kale şeklinde ya pılmış ber tarafına üç katlı maz- gallar açılmıştı Bu evlerin üstle- rinde de; ayni tarzda yapılmış, kat kat, sira sıra başka evler vardı. Avulun sokakları, dar ve dolam- baçlı idi. Bu sokakların her döne- meç yerinde, bir müdafaa mevkii tertip edilmişti, General Grsbbe, avul etrafında yaptığı keşiflerde, çok çetin bir İ- şe girişeceğini anlamıştı. Ve, bir muvaffakıyetsizliğe uğrayarak şöh etini sarsmamak için çok esaslı tedbirler almaya başlamıştı, Herşeyden evvel; Şamilin avu- la gelip gelmediğini, ve müdafaa kuvvetlerinin adedini öğrenmek istemişti. Çarlığın mahir casusları Şamilin avulda olduğunu öğren- mişlerdi. Fakat, müdafaa kuvvet- Generalin Ilk Hedefi “Samil,, Olacaktı leri malümat doğru değildi. Bu casuslar, svulda (16 bin) si- lâhlı olduğundan bahsediyorlardı. Halbuki bu adette pek fazla mü- balâğa vardı. Şu anda (Argunai - Arguvan) avulunun bütün müda- İsa kuvveti, şundan ibaretti; Köylülerden çıkarılan mücahit- lerin mecmutu, (750 kişi) yi geçmi yordu. Asıl mühim kuvveti, Şa- mil ile gelen (nizam askeri) teşkil ediyordu. Şmlin nizam askeri, 2,150 pi- yade ve süvariden mürekkepti. Bu mini mini orduyu büyük emek ler ve fedakâr'iklarla vücude ge- tirmiş olan Şamil; bir senelik gay ret ve faaliyetinin neticesini, bu- rada görecekti. Onun bu küçücük ordusunu, avulun müdafaa nokta larına, şöylece yerleştirmişti. 450 piyade, 200 süvari — Kuda- ri tepesine, 400 piyade, 200 süvari — Tilâr ata tepesine, 500 piyade, 400 süvari — ihtiyat ve kendi emrinde. * Şu adetlerden de anlaşılıyor ki; Arguvan avulunu müdafaa edecek olan nizam askeri ile köylülerin mevcudu, (2,900) kişi) yi geçmi- yordu. General Grabbe, maiyetindeki kıta kumandanlarını toplıyarak, bu harp meclisinde uzun müzake- DIŞ TİCARET: Amerikadan Getirilecek Ham Maddeler Bazı ham maddelerin piyasaları - mızda eksildiği haber verilmekte ise de bu maddelerin ihtiyaca kâfi gele- cek kadar mevcudu olduğundan bir buhran ihtimali yoktur. Yalnız Ame- rika ile ticaret müzakereleri henüz bitmediği için, oradan mal getiril - memektedir. Pamuk ipliği biraz azal mış ise de tüccarlar yeni müzakere- lerin esaslarını öğrenmeden Ameri - kadan iplik getirimekte tereddüt edi yorlar. Takas usuliyle mal ithal et - mek için de takas primlerinin yük - selmiş olmasından dolayı bu yoldan yürümeği | elverişli o bulmuyorlar. Primlerin yükselmesi fiyat üzerine tesir ettiğinden pamuk iplikçileri da ha bir müddet beklemeği münasip görmektedirler. Amerikadan getirtilecek diğer ham maddeler için de vaziyet aynidir. Ham kauçuk Holandadan getirilmek tedir. Holanda'müstemlekeleri Avru pa piyasalarına bol kauçuk ithal et- mekteğirler. Banka Teminat Mektupları Genel ithalât kararnemesinin dör- düncü maddesine göre Türkiyeden yapılacak ihracattan evvel ithalât $- çin kabul edilmiş bulunan asgari üç milyon liralık banka mektubu temi - natının iki milyon liraya indirilmiş olduğu alâkalı makamlara bildiril - miştir, SERGİLER : İzmir Fuarı İçin Hazırlıklar İlerledi İzmir beynelmilel fuarına stan - relerden sonra ,hücum plânımı t6$- bit etmişti. Ve bu plân mucibince, derhal harekete geçmişti. AAvuldan bir tüfek atımı mesafo- ye; yolun #ol tarafina, dört hafif pa ei un sağına da ayrıca bir batarya top ile —bu topları himaye etmek için— bir piyade taburu ve iki bö- lük Kazak yerleştirilmişti. (Devamı var) ÇİKOLATALI Hastaya yumurta, yerine göre, pek faydalı bir gıda olmakla be- raber çok defa yumurta yedirmek- te güçlük çekilir. Hele çocuklar, ra- İadan yumurtayı sabahleyin yemek istemezler, Yumurtadan omlet yap sanız onu da yağlı diye yemezler. Çikolatalı yumurta, bütün yumur- tayı çocuğa yedirehilmek için işe yarar: Bir yumurta için, 41,5 gram süt- süz, sade şekerli çikolata ile 50 san- timetre mikâhı su lâzımdır. Çiko- latanın bu kadar ince hesabına kırk bir bucuk kere masallah diyerek gülmeyiniz. Yarım kiloluk cikola- taları on iki parcaya ayırırlar da, her parçasına o kadar düser. De- mek ki, övle eikolatadan bir par- cayı daha küçük parcalara ayırdık tan sonra © kadar su içine koyarak (bu kadar su çikolatayı ancak ör- ter) hafif ateste hir ceyrek sant kadar kavnatırsımız. Hamurun $i- enklığı elli dereceye kadar inince ilkin vumurtanın yalnız sarısını a- kıtarak ivire karıstırırsınız. Büsbü tün soğuduktan sonra vumurtanın. beyazını varak cikolatalı vu- murta sarısına karıştırırsınız. Has- ta bunu hemen yerse daha lezzetli olur. Yiyemezse serin bir verde, daha ivisi buz Üzerinde saklamak lâzımdır. Bu güzel vemekte 9.30 eram al. bümin, 15.24 gram yağ, 23.73 gram karhon idrat bulunacağından 276 kalori verecek kadar kuvvetli bir gıda olur. Yumurtanın getirdiği de- ğerli madenler de baska, Yumurtanın yalnız sarısını eiko- lata ile ve sütle pisirerek yedirmek te mümkündür. O vakit 35 gram, yani yarım kilosu 14 parcaya ayri- lan çikolatalardan bir parca ile 15 gram şeker, 150 santimetre mikâp süt ve 50 santimetre mikâp su lâ- zım olur. Sütün içine şeker konarak kaynatılır, yahut kaynamışsa tek- var ısıtılır. Bir taraftan da yumur- fazlalaşmış olduğundan mevcut pav- yonlardan başka açıkta ayrılan yer- lerin de tutulmasına başlanmıştır. Bşlardır. İstanbul yerli mallar ser- gisi için de hazırlıklar devam etmek- tedir, Sanayi birliği son serginin ge- çen sergilerden daha zengin olması için faaliyete geçmiştir. YUMURTA tanın yalnız sarısı çalkanarak iyi- ce hafif olunca süte (elli derece si- caklıkta) karıştırırsınız. Çikolata © mir edilerek yumurtalı süte katılır. Sonra hep- si birden ve bulundukları kap icin- de, sıcak su icine konularak bir çeyrek saat kadar hiç durmadan ka rıştırılır. Hastaya yedirmeden ön“ ce ince bir süzgeçten geçirilerek s0 Zutulur. Bu türlüsünde 10.20 gram slbü min. 10.24 gram yağ, 45.14 gram karbon idratı bulunduğundan 385 kalori verir ve birinci sekilden da- ha kuvvetli bir gıda olur. Yumurtanın sarısını kahve ile ve sütle pisirerek yedirmek te vardır. Hasta cikolatnvı sevmezse, yahut cikolata ona dokunacak olursa süt lü kahvede yumurta sarısı ivi bir gıdadır. Sütle. seker, cikolatalı yu murta sarısında olduğu kadar val- nız cikolata yerine bir kahve ka- sığı kahve 20 santimetre mikâp su icerisinde karıstırılarak vumur - alı süte ilâve edilir ve vine sıcak su çinde, (doğrudan doğruya ates üzernde değil) pişirilir. * Bunda kalori sayısı tabii azalır, öneekindeki 183'yerine ancak 213. Hasta, çikolatavı da. kahveyi de istemezse, yahut hekim bunları ya sak ederse, sekerli süte yumurta sarısı kırıldıktan sonra, süt tekrar kaynatılırken, icerisine bir limonun dörtte birinin kabuğu rendelenerek yumurtalı ve sekerli süte karıstırı- Ir, Bu da süte ve yumurtaya lez- zet verdikten başka vitamin getirir, Hem de aynile kahveli ve sütlü vu- murta gibi 213 kalori getirir, Cün- kü ikisinde de gıda maddeleri an- az cok kuvvet verir, limon kabuğu da ferahlık, Hasta İsterse, türlüsü- ne de limon kabuğunu karıştırma- mıya bir sebep yoktur, buldan iştirak edeceklerin miktarı | Bir çök firmalar bu seneki fuar için yerim IÇ PİYASALAR: Koyun Derileri Uzerinde İyi Işler Oluyor Deri piyasasında san günlerde can Ilık artmıştır. Yurdun her tarafın - dan bilhassa İzmir, Eskişehir, An - karadan satış teklifleri gelmekte - dir. Izmirde koyun derileri üzerinde iyi işler olmaktadır. Keçi derisi sa - tışları için henüz geniş ölçüde mu - amele olmamakta ise de fiyatlar is - men 140—150 arasındadır. Hava ku rusü koyun derilerinden kilosu 45— İ48 kuruştan yedi balya. tuzlu kuru koyun derilerinden kilosu 37,5 kuruş tan yirmi balya, Trakyanın iskarta koyun derilerinden kilosu 30 kuruş- tan on balya satılmıştır. Sığır deri- lerinin piyasası gevşektir. Meşin de- rilerden ve iskartasız mallardan sa - tilan on üç balyanın kilosu 115 ku - ruştan, yüzde yirmi nisbetinde ikin- cili karışık yedi balya sığır kilosu 108 kuruştan verilmiştir. Tiftik ve Yapağı Dünkü tiftik ve yapak satışlarin- da borsaya kaydedilmiş olan mua - melelerden başka Keskin ve Maden Witiklerinden 78 balya kilosu 112,5 GÜNLÜK PIYASA Ziraat Bankasınm değirmenci ve kirmacılara sattığı yumuşak buğday - lar doksan bin kilo ve sert buğday- lar ise elli bin kilodur. Banka, ser- beri salaş yapan tüccarlara da kilosu man mah 130 bin ki Jo yumuşak ve altmış bin kilo Afyon malı sert buğdayı da kilosu 5,30 İku- ruştan satmıştır. Tülecar nâmina muhtelif muntaka- lardan getirilen doksan bin kilo yu- muşak buğday kilosu 531-538 ku. ruş arasında, seksen bin kiloluk sert buğday dahi kiloru 530-535 kuruş arasında satılmıştır. Tüccar nümina gelen buğdaylar banka buğdayların. dan 8-9 para tarlasına verilmektedir. * Samstn mah arpalardan ?i bin kis 1o çuvellı İstanbul teslimi kilosu beş ; kuruştan, Anadolu mah dökme 9 bin kilo 5,20-5.28 kuruştan ve Sam- sun teslimi 150 bin kiloluk bir parti dökme olarak kilosu 4.175 kuruştan satılmıştır. : İstanbul iskele teslimi 18 bin kilo çuvallı Adapazar masırı kilom 6,26 kuruştan, Tekirdağ kuş yemilerinden 44 bin kilb çuval mal kilosu 7.10 ku Taştan Tekirdağ teslimi şartile gatıl- muşlır. Pamukyağ 38.5, susamyağı 48 kuruştan verilmiştir. BORSALARDA : kuruştan ve derili tiftik Karahisar TA İİ malı 52 balya 102,5 kuruştan satıl - Dağlıç ve Kuzu mıştır. Yapak satışlarında tabak ma- lı kırk beş balya kilosu 44—45 ku - ruştan verilmiştir. Ikinci kırkım kızıl yıkanmış Erzurum malı 220 balya satılmış ve kilosu 55—57 kuruş ara- sında verilmiştir. İzmir yapakların- dan yeni kırkım mahsulü Ürün şir- ketine gönderilmiştir. Yeni mahsu - lün her taraftan piyasalara getiril - mekte olması yerli fabrikalarımızı acelesiz mal almağa sevketmekte ve fiyatları da yükseltmemektedir. Dün on balyalık yeni mahsul yapak spe- külütörler tarafından kilosu altmış Sarfiyatı Artıyor Hayvan borsasında dünkü satış - larda dağlıç ve kuzu miktarının art- makta olduğu görülmüştür. Dün or - ta fiyatla diri olarak kilosu 23,16 3086 kuzu, 287 beyaz ka- raman, 615 dağlıç, 50 kıvırcıkla bü- yük baş hayvanlardan 39 öküz, 11 inek, 28 dana, yedi boğa, 16 manda ve 17 malak satılmıştır. Gayrimübadil yüz Jiralık bonola- rının yüzü yirmi dört liraya kadar kuruştan alınmıştır. yükselmişken bu yükselme, yavaş ya a vaş azalmış ve bir müddellenberi yir|” Bugünkü a İnk bonalsŞEĞR oeli uçl g2 Hindistan (Bap 7 nelde) ya düşmüştür. tanın henüz halletmediği bir mese- ya RAE, Bakır ve Demir Fiyatları | edir Fakat bu ikisini anlamak lâ zımdar. Madeni maddelerden bazılarının son hafta içinde fiyatlarında düşük < Tük olmuştur. Amerikadan evvelce | (3 — Sosyalizmin birinci şekli, getirilmiş olan çubuk halinde kalay | yani yerli safhası ekseriyeti kazan 175—180 kuruşa düşmüştür. Bunun | mıştır. Mahiyeti şudur: Hindular sebebi takas usuliyle kalay ithali için | onu kendi kitaplarına göre tefsir, müsait teklifler alınmasıdır. Tahta| yerli âdetlerinin bakımına göre ve yuvarlak bakırın da kilosu 97 ku- tesbit edi B ıl Gan BU Küre Biz it ediyor. Bu sosyalizm caste; ilerine gööre hi kilosun -| Yâni sınıf teşkilâtını reddetmiyor. da 20 para ile bir kuruş kadar fiyat! “Emek,, onlara göre hâlâ sınıflar. düşüklüğü kaydedilmektedir. Bu fi-| la tanzim edilebilir. Müslümanlar. yatlar Avrupa kartel fiyatlarile mü-| da'demokrasi esası olduğu için on- ların (o sosyalizmi, Müslümanlık bakımından tefsir edildiği zaman bile garp sösyalizmine daha çok vazeneli olarak tesbit edilmektedir. yaklaşıyor. Bilhassa sermayedar ve zengin tabakanın ekseriyeti İ i i | Hindu olması onları sosyalizme da İ ÇEKLER İİ Gan rail yapoe Mile İ Atilş Kanan lümanları bu mesleğe taraftar ya- Doris 28105 — 203375 | | pan başka yerli sebeplerden iler- | NewYork 0.7084 0790 de bahsedeceği” İ Milâne Mez 158475 i yaba i indistanda ikinci bir sosya- ic B 4736 lizm daha" vardır. Bu garp | Sotya 614150 ideolojisine göre kurulmuş ve ta- İ Amsterdam 14315 mamen iktisadi âmillere istinat e- Prag yn der. Buna “Scientific Socialism” ya erir 10190 ni ilmi sosyalizm diyorlar. Bunun e $3os7 | | taraftarları köylerden ziy: Budapeşte 4.0072 kine sanayii girmiş olan büyük şe- Bükreş 106.370$ hirlerdedir, Bu hareketin başı Ce- 7 #4788 | | vahirlâl Nehrü isminde bir Hindu- 'okohama 2.7813 Ml 3.0857 dur. Müslüman gençleri arasında Tale İari çok” taraftarı vardır. 1935 te ha - Moskova 238285 | | piste olduğu için göremedim. Bir PARALAR İ sene sonrâ hapisten çıktı, Avrupa- ! A Ser | | Ya Seldi ve onunla Pariste görüş SEK, tük. Geçen devrede kongre partisi hi reisi idi. Birçok eser sahibi olan ui ; ve olgun kafalı ve müstakbel Hin- | Ml ie distanda büyük rol oynamıya ; namzet olan adamdan üçüncü ki- i p Kürü sımda uzun bahsedeceğiz. si Müslümanlar srasında sosyal!z- Merin 3 mi en kuvvetle temasi! eden vakti- Kasa Çek £ le kızıl gömlekiiler teşkilâtının ba- Mark 3 şında olan Abdülgaffar Handır. O Zioti da hapiste olduğu için Hindistan- ve İ da görmedim. Kardeşi doktor Han İ Ed Sahip Darüsselimda misafirdi. O Eron Ksveg vasıta ile meslek ve faaliyetlerini öğrenebildim. Bundanda eserin sonunda bahsedilecektir. m