TAVŞANLIDA : Köylüden Pancar Daha Pahalı Alınacak Tavşanlı, (TAN) — Köylü faaliyet- le tarlasını sürmektedir. Pancarın daha pahalı alınacağı baböri, sevinci ve gayreti arttırmıştır. Tavşanlı, (TAN) — Alpu nahiye merkezine bir radyo getirtilmiş, C. H. Partisinin parkına konularak her- kesin istifadesi teminedilmiştir. Ayni nahiyenin Sarıkavak köyünde, köy- lünün gayretiyle yatılı bir ilkokul bi- nası yapılmıştır. Osmaniye köyünde de bir okul yapılmaktadır. İkiside 23 Nisanda açılacaktır. Alpu nahiye sinin Karakalın, Gökçe oğlu, Mamu- | re köylerinde köy odaları yapılmış- Zonguldakta Mehmet Çelik isminde hamiyetli bir vatandaş bir lise bi-| nası yaptırmaktadır. Binanın temel atına merasimi yapılırken alınmış bu resimde kürsüde Mehmet Çelik görülüyor. tır. Mamure köyüne iyi su getirilmiş, radyo alınmıştır, bu köyde okuma 0- dası da yapılmaktadır. Alpunun köy leri biribirine telefonla bağlanıyor. Nahiyede açılan sekiz hayvanlık sıfat istasyonunun büyük faydaları görülmüştür. Nahiyenin Mihaliçcık hududuna kadar olan yolu mükem- mel bir hale getirilmiştir. ZONGULDAKTA : Nazilli Gittikçe Bü Bir Sanayi Şehri Oluyor Su, Elektrik ihtiyaçları da Yakında Temin Edilecek yük ” İbunları da İstanbula götürüp kıyme- İlpek Fikriye müracaat etmiş, oda Av Lise Binasının Temel Atma Merasimi Zonguldak, (TAN) — Tacirlerimiz den Mehmet Çeliğin, lise ittihazı şar tiyle ve 60 bin lira sarfiyle inşasını taahhüt ettiği binanın temel atma merasimi yapılmıştır. Evvelâ Vali Halit Aksoy bir nutuk irat etmiş, Kültür Bakanlığının emri ve vilâyet Umumi meclisinin karariyle Mehmet Çeliği takdir ve kendisine teşekkür ettiğini söylemiştir. Bumdan sonra kültür direktörü “Irktlâfa söz almış, ortaokul ve halk namına dâ nutuklar söylenmiştir. © Mehmet Çelik bunlara terek, hakkında gösterilen iltifat ve teveccühlere teşekkür etmiş, bugün hayatının en mesut anlarını geçirdiği cevap ve- ni söylemiştir. Bu temel atma münasebetiyle ge- salonunda Halkevi namına bir müsamere verilmiş, bu celiyin ortaokul esnada Kültür direktörü, lisenin te- mel sima merasiminin ikinci İnönü harbinin yıldönümüne tesadüfünde- ki mânayı izah etmiştir. Lise binası Ağustos sonlarında ik- mal edilmiş olacak, yeni ders sene- sinde içinde tedrisata başlanılacak- tar. 1936 mayısında bir sabah, Fasta Nazilli, (TAN) — Son umumi sayım da buradaki nüfus 13025 ten ibaret- ken şimdi 15 bini geçmiştir. Bunun sebebi, pamuk ıslah İstasyonu ile bas- ma fabrikasının faaliyete geçmiş bu- Tunmalarıdır. Ticaret, ziraat ve imar işleri de artmaktadır. Son bir yılda yeniden 100 ev ve 50 dükkân yapıl- maştar, Fakat Nazillide bir hükümet ko - nağı yoktur. Hükümet daireleri bi- İribirlerinden uzak ve dağınık bir hal dedir. Yakında bir hükümet konağı in- şası bekleniyor. Nazillide kültür vaziyeti de ilerle- İ mektedir. İlk ta şlanin yüzde ellisinden fazlası mekte ktadır. A | e ilâveten aşağı Nazillide bir mektep Şapılmıya başlanılmıştır. İhtiyaca yetmiyen ortaokul binası haricinde de bu yıl yeni şubeler açıl- dı. Yeni bir ortaokul binası inşası için yeni muştur. Halkevinde bu yıl sosyal yardım ve köycülük şubeleri de faaliyete geçe- cektir. Diğer taraftan, köylerde kal kınma için köy kâtipleri kadrosu ge nişletilmiş, muhtarlara yeni direktif- ler verilmiştir. Nazillide, spor da iyi bir vaziyet - tedir. Geçen sene üç klübün birleşme- sile vücut bular “Mendresspor,, mın- taka şampiyonluğunu kazanmıştır. Yeni bir spor sahası yapılmak üzere faaliyete geçilmiştir ecnebi Lejyonun- EPİLEZGE MEYE uy sa halk kendi arasında bir komite kur-| Sümerspor klübü asri spor meyda- nı yaptırtmaktadır. Nazilli belediyesinin variadtı da yıldan yıla artmaktadır. 38 bütçesi 80 bin lira olarak hazırlanmaktadır. Nazillinin iki mühim ihtiyacı henüz halledilmemiş bulunuyor. Bunlardan biri su meselesidir. Bu- gün su ihtiyacı motörle kuyudan çıkarılarak ve arık suları depoda biriktirilerek filitreden geçirildikten sonra şehre dağıtılmaktadır. Beledi- İye, yakın su membalarında tetki kat yaptırtmış, bunların 2,5 mikyası mâ derecesinde oldukları anlaşıl- mıştır. Bu suların şehre getirilmesi ve Sü DEDE şe yl üŞ tır. Ve buna göre cereyan, basma fab rikasından alınacak, çok ucuz ola caktır. Her iki proje belediyeler bankasın dan borç alınarak tatbik olunacak- tir. Nazilli ovası, bugün iki sulanmaktadır. Birisi devlet açılan Horsunlu kanalıdır ki, Nazil liye kadar uzatılmıştır. İkincisi de tarlası olan köylülerin kooperatif kurarak açtıkları kanaldır ki, bu da gittikçe ilerlemekte ve sulama saha- sı genişlemektedir. Bugünlerde, köylünün bir derdi de halledilmiş bulunuyor. Kredi ko- operatifleri ortaklarına kredi tes - “için bir proje hazırlanmıştır. kanalla pit ederken tapu kayıtlarına göre miktar tayin etmektedirler. Tapusu İkendisine kurşundan yapılmış sekiz elile| Kurşundan Beşibirlik Dökmüşler İznik, (TAN) — Bura mahkemesi şayanı dikkat bir davaya bakmak ü- zeredir. Davacı, Karamürselin Kız- derbendi köyünden Ahmettir, tddia- sına göre bir dolandırıcılığa kalmıştır. Ahmet bir ay evvel evinin altında bir miktar külçe halinde gümüş ve sekiz adet beşibiryerde bulmuş, bun İları İznikte manifaturacılık ve sar raflık yapan Avni Yaman ile Musevi maruz | Aslana getirmiştir. Bunlar, gü, altınların kiym ceklerini, ertesi gün İstanbula gide ceklerini ve itimat edip bırakırsa Üş ve i takdir edemiye- tini anladıktan sonra alabilecekleri» ni söylemişlerdir. Ahmet razı olmuş, bir hafta sonra tekrar İznike gelip ne tiçeyi almak istemişse de “Sen bize böyle birşey vermedin,, cevabiyle ko vulmuştur. Bunun üzerine arkadaşı ni Yaman ve Musevi Aslana müruca- at ederek Ahmedin gümüş ve altın- larını iade etmelerini tavsiye eyle- miştir. Nihayet Ahmet gelince Aslan kalp altın vermiştir. Ahmet İşi fa ketmiş, bunları almamıştır. İpek Fik| ri tekrar müracaat ettiği zaman Av- ni Yaman, çirağı Şükrü ve Aslan ta- rafından dövülmüştür. er TAVSANCILDA; Mahsul Bu Yıl İyi Olacak Tavşancıl, (TAN) — Umulmadık bir zamanda hafif kar yağması ve soğukların şiddetlenmesi, bağlarla meyva ağaçlarını don kesini doğurmuşsa da mış ve bu ihtimal zararsızca allatıl-| mıştır, A YA yarım milyon kilodan fazla kiraz ve vişne ihraç eden nclklar vazi- yete bakarak bu sene » bir misli fazla mahsul alacaklarını tahmin etmekte, bundan dolayı sevinmektedirler. » — Proje, bilirler, olmıyan ortaklar ise mahdut bir is5- tilade temin eyliyebilmektedirler.| | # Diğer taraftan, bütün kayıtların yan- dığı Nazilli mıntskasında tarla sahip 1 lerinin yüzde doksanında tapu ve bunların kaydi yoktur. Bünun için kooperatifler belediye ve muhtarla rın tasdikile ortaklarına kredi ve - rirken bu usulü bırakmışlar, köylü | de müşkül vaziyete düşmüştü. Baş- vekâlete ve iktısat Vekâletine ya- pilan müracaat üzerine, tekrar bu usulün kabulü altkadarları sevin - vermesi, kos da çalışan bir İspanyol zabiti beni görmiye geldi. Bu zabit, siyasi faaliyetlere karışmak töhmetile kuman- danlıktan azledilmişti. 35 yaşında olmasına rağmen senelerce Afrika kamplarında çalışmıştı. Gayet canlı konuşuyor, başıbozuk bir lisan kullanıyordu. 1923-25 senelerinde Fas kamplarında çalışan bizim gibiler için bu lisanı anlamak kolaydı. Zabit Liberal teşki- lâta mensuptu. Temmuz ihtilâlini bazırlıyan “İspan- yol askeri birliğinin, büyümekte olan nüfuzuna karşı tesis edilen Anti-Faşist askeri birliğin de âzasin- dandı. Askeri teşkilâtlar tesisi kanunen memnu oldu- ğu için iki birlik te gizli çalışıyorlardı. İdeslizm içinde rüya görmiyenler için İspanyada realite, resmi realiteden çok farklı idi. Bu sebeple za- bitin karışık sözlerinin ehemmiyetli olduğunu gör- düm. Bununla beraber bu sözleri bir tehlike işareti olmaktan ziyade muhakkak gelecek bir fırtınanın keşti gibi bir şeydi. Zabitin beni ziyareti ilk değildi. Bundan evvel beni görmiye geldiği bir gün kendisine demiştim: — Sana ehemmiyet vermiyorlar. Milli Müdafaa Nazırının kendisini tekrar vazife- #ine almasını istiyordu. Fakat hükümet Mellilladaki mümessiline bir emir verirse, muhakkak siyasi faa- liyetlere karışariların azli emrini verirdi. İspanyol demokratları lüzumundan fazla bir doğruluk göste- riyorlardı. Müşterek cephenin zaferinden sonra bi- zim dernokratlar her zamandan daha doğru bir ha- reket takip ediyorlardı. Bu hareket tarzı hem kendi- lerine hem herkese mânevi bir zevk veriyor, bizim zabit gibi basit adamları bekleme odalarına kabulden bile menediyordu. Fakat bu doğruluğun yalniz müs- teşarlara münhasır olduğunu görmek te acı bir şey- dir. Dostumu Harbiye dairesinde bir sübay, ve harbi- ye meclisi riyasetinin beşmüsteşarile bilvasıta tanış- tırdım. Bunların ikisi de benim mesul olmıyan adam- larla temasta olduğum zehabına düştüler. Bu sebeple örüşmiye mecbur oldum. Gerek nazır, gerek müsteşar, ikisi de dostumu son derece doğrudan doğruya soğuk karşıladılar, ve onu üçüncü derecede müşa - virlere devrettiler. Bu onu cehenneme göndermekle müsaviydi. Müsteşarlar nazik cümlelerle onu başla- rından savdılar, Madride vardıktan sonra tam bir ay elindeki bu çok mühim malümatı verecek bir makam bulamadı, Zabitin mütaleasına göre Afrikaya veri- lecek beş on askeri emir, Afrika isyanını durdurmıya kâfiydi. Fakat kullandığı “isyan,, kelimesini yerinde bulmadılar, her nezarete müracaatında her biri saa- tine bakarak, nazik bir can sıkıntısı alâmeti göster- diler. Dostum mütemadiyen tekralıyordu: Eğer beni kumandanlığıma iade ederlerse, or- dunun sadakatini temin edebilirim. Nezaretten verdikleri cevap ta şu idi? — Bayrağa karşı sadakatten ancak Fas kumandanı mesuldür. — Fakat isyan edecek olan o kumandandır. — Eğer o isyan ederse, onu tedip eder, kumandan- lığı #linden alırız. Zavallı zabit, İspanyol Cümhuriyetçi diplomatla- rının şairane bir rüya içinde yüzdükleri bir devirde bu Sözlerin yeri olmadığının farkında değildi. Hülâ- sa, onu deli, beni de bu adamı kendilerine tanıttığım için saygısız bir muzip telâkki ettiler. Bizi her adımda, - sokakta, klüplerde, sendikalar- da, kendi evimizde - tehdit eden tehlikeyi görmek- ten kolay bir şey yoktu. Benim oturduğum apartıma nın üst katında Alman Nazileri otururdu. Bunlar açık açık siyasi içtimalar yaparlardı. Bunları sustur- dirmiştir. mak gürültülerine mâni olmak için kendilerine bele- diye nizamlarını hatırlatmıya mecbur olurduk. Kom- şular onları susturmak için radyoda sol cenahın si- yasi nutuklarını söyliyen, yüksek sesle konuşan ha- tipleri dinletmek suretile sustururlardı. Bazan bu hâ- diseler kanlı vakalara müncer olurdu, O vakit Cüm- huriyetçiler bu vakaları âdil mahkemelere havale eder, daha kuvvetli tedbirler alınması teklif edildiği zaman meselâ; en uzak köylerde bile müessir olacak yüksek salâhiyetli siyasi zabıta teşkili gibi - Ümitsiz likle ellerini uğuşturduler. Herkesin hürriyet hak- kından ve hakiki demokrasiden süslü kelimelerle bahsederlerdi, Gil Robles'e rey verenlerin de İspan- yolvatandaşı olduğunu söylerlerdi. Harbin patlamasından az evvel ölen büyük edip bir gün bir kahvenin tar, rurken, halka büyük bir hüzünle baktı ve dedi — Son otuz senede İspanyanın hayatı çok değişti. Şunlara bakınız. Benim çocukluğumdan şimdiye ka» dar kadınlar da, erkekler de nekadar güzelleştiler. Fizik güzellik İspanyada, dünyanın her yerinden daha ilerdedir. Sıhhat, neşe, hayat, zekâ, kaybolan taassu- bun yerini aldı. Biz şimdi Avrupanın en kültürlü, en güzel, en sıhhatli milletiyiz. Fakat önümüzdeki bir- kaç ay içinde bütün bunları kaybedeceğimizi bilmek ne hazindir. Ne yazık. Ne yazık... Valle - İneclan dahili harbin dökülmesine sebep 0- lacağı kanı, açlığı, dehşeti tasvir etti. Biz mübalâga ediyor sandık. Hele ben, bu asırda, banyo yapmak, ki- tap almak gibi fırsatlara sahip bir devirde dünyaya 3. — Eksiltme 21 törlüğünde yapılacaktır. Eksiltmeye girebilmek için isteklilerin 19730 lira muvakkat t nat vermesi ve bundan başka aşağıdaki vesikaları getirmesi lâzımdır. 1937 senesine ait 150 bin liralık Bayındır! mış inşaat müteshbit vesikası ve talibin kendisi bizzat Mimar değilse inşaat müddetince fenni mes'uliyeti kabul ettiğine bir mühendis veya mimarın noterden tasdikli senedini veyahut ta bir hendis veya mimarla müştereken tsahhüde girdiğine © SİZİ GÜNLERCE ISTIRAP ÇEKMEKTEN KURTAR! En şiddetli baş, diş, adale ağrılarını, üşütmekten mütevelli bütün sancı ve sızıları keser. Nezleye, romatizmaya, kırıklığa karşı çok müessirdir. ğ Mideyi bozmaz, kalbi ve böbrekleri yormaz. | İcabında günde 3 kaşe almabilir. ğ İstanbul Üniversitesi Artırma, Eksiltme ve Pazarlık Komisyonu İlânları 1, — 399451 lira 38 kuruş keşifli İstanbulda Cerrahpaşa hastanesi yapılacak Şirürji kliniği binası inşası vahidi fiyat üze Ja eksiltmeye konulmuştur. 2. — Bu işe ait evrak ve şartnameler şunlardır: — Eksiltme şartnamesi, , — Mukavele projesi, >. — Bayındırlık genel şartnamesi, — Özel şartname, den kapalı gö İsteyenler bu şartnameleri ve evrakı keşif bedölinin yüz birde beşi betinde bedel ile Güzel Sanatlar Akademisi Tatbikat Bürosundan site 4—1938 Perşembe günü saat 16 da Ünlü Bakanlığından âh Mühendis ir noter sel 8. — Teklif mektupları 3 üncü maddede yazılı saatten bir saat »isyon başkanlığına makbuz mukabilinde ve! derilecek mektupların en geç 3 üncü maddede yazılı saate kadar gel olması ve dış zarfının mühür mumu ile iyice kapatılmış olması Postada gecikmeler kabul edilmez. (1838) sektir. Posta ile gelen ben. Valle İnclan'ın neslini bilmiyordu Korkularının realiteden uzak olduğunu sandım. Fi kat sözleri ne peygamberane imiş! Geleceği keşiiti dehasını yalnız bu meselede değil, Franco'nun Almı ve İtalyan faşizmi ile münasebetini, bize yakın ol harbin diğer teferrüatını dahi keşifte ayni deha göstermişti. Gözleri bu peygamberane görüşle nemi lendi ve ilâve etti: — Ne yazık!... Şimdi biz, İspanyamızı önümüzde yarslı, periş haliyle müzayedeye çıkmış görerek bu sözlere ah edi yoruz. Fakat itiraf ederim ki, bazı zamanlar bu bü yük edibin peygamberliğini kabul eder gibi olur, Sözlerde bir hakikat sezerdim. İspanyanm gayri k mai kuvvetlerinin hareketini gördüğümüz zaman birçoklarımız, bunların ezilmiye mahküm olduğu! inanırdık, Niçin? Çünkü, gerek Primo de Rivei nın diktatörlüğü, gerek Cümhuriyet devri içindi köylü ve esnaf teşkilâtlarının sükün içinde, se kati tekâmülünü görüyor, bir taraftan da amelemi zin Avrupa devletleri içinde en kabiliyetli ve en İ teşkilâtlandırılmış olduğunu biliyorduk. Canlı, # mai bir kütle tekâmül ediyordu. Bunun içerisinde rışık cereyanların doğması tabii idi. Fakat bunler'f hiçbirisi demokrat devleti sarsacak mahiyette del lerdi. Bunların yanında buna mümasil birçok ce'© yanlar görünüyor, bunlar da küçük sanayii, ve UÜ ralleri temsil ediyordu. Bütün bu teşkilâtlar ve © reyanlar medeniyetin, ve içtimai inkişafın ilerleni$ sini istihdaf ediyorlardı. Şunu da unutmamalı ki, panya öyle bir memlekettir ki, bütün bu telâkkil hâlâ bir değeri vardır. Bütün bunlar, ne paha! olursa olsun, siyasi hürriyeti, kilise hâkimiyetinin gası, medeni hakların ve münakaşa hürriyetinin © hafazası, matbuat hürriyeti, kendilerini hüküm“ dışında ve üstünde sayan derebeylerin yıkılması ” tasında birleşiyorlar, Cümhuriyetin ilânından s0 bu hakların kendilerine verilmesini istiyorlardı (Devamı ver!