Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
işgal eden bir mesele — Bütün gayretlere rağmen insanların hiçbir gün yetişemiyecekleri kadar uzun atlıyan maymunlar, Amerikalı antrenörleri, hayli halindedir. Muhafızgücü, Bugün Oynuyor « Mİllİ küme fikstürü mucibince bu- gün yarın G ay ile karşılaşacak olan Ankara Muhafızgü- cü futbolcüleri dün sabah 18 kişilik bir kafile halinde şehrimize gelmiş- lerdir. Muhafızgücü, birinci maçını bugün : Taksim stadında saat 16 da Beşiktaş — İle yapacaktır. —— Muhafızgücünün gayretli futbol- — cularını İstanbulda iki kere daha öreceğiz. Geçen sefer gelişlerinde pu daima takip ederek oynıyan mi- safirlerimizin bilhassa maçın sonuna kadar gösterdikleri umumi canlılık dikkâtimize çarpmıştı. Bedeni kabi- yetlerini muntazam — idmanlarla, — perhizkâr bir hayatla iyi bir kıvam- “da bulundurdukları her hallerinden belli idi. Takımın açıkları vasattan " iyüksek süratte idiler. Üç orta arala- / rında anlaşmak bakımından sağlam, /| fakat şüt mesafelerindeki tesirler i- '. vasattan yüksek görünme- miştiler. Muavin, ve müdafaa hat- iyi idi, Böyle bir takıma karşı Beşiktaş- Ankarada olduğu gibi büyük 'klı bir galibiyeti bu sefer de elde eklerini zannetmiyoruz. Vâkıa eşiktaşın Ankara galibiyeti hakkile ide edilmiştir. Fakat, ekseriya hak- ile elde edilmiş galibiyetleri tekrar- k çok yüksek bir maç çıkarmak # Muhafızlılar, golcü Beşiktaş ele- ' Mmanlarını yakından kontrol etme- ç fiğik yüzünden Ankarada uğradıkla- Yı o büyük farklı mağlübiyete bir da- düşmemek üzere bu sefer bir tâ- düşünmüşlerdir elbet... 'aşın sol içi —| Kanaatimizce, Beşiktaşın en teh- İikeli tarafı soludur. Soliç Şeref, bu e iyi vaziyettedir. Cenaha değişti- pasları, kolay akınlarile rakip dafaayi ekseriya şaşırtan Şerefin |edilmesi beyaz siyahlıların i- epey güçleştirebilir. Yalnız Beşiktaş soliçini - tutmak & zi wl mMmüdafaaya bırakılmamalıdır. “Çünkü, Şeref gibi bir iç Tik ühacimin İ - Tekrarlıyabilirler mi? siyah takımi umumi ağırlığında ra- kipçe karşı karşıya ölçersek Beşik- taşlıların ağır basacakları muhakkak vi v Yukarıdaki izahla Muhafızlarla karşılaşacak takımın çok veya az teh İikeli taraflarını tetkik ederek bir ne- tice çıkarmak istiyoruz. Edindiğimiz hesapları ve aklımızdan geçen imti- hanları tartarak yarınki maç için şu hükme varıyoruz: Beşiktaşlıların galibiyet şansları çoktur. Fakat bu seferki galibiyetin Ankaradaki farkla elde edilmesi im- kânları pek az görünmektedir. 2 Galata.ıarayın vazıyetı Galatasaraya gelince, son haftala- ra kadar takımını mütemadi değiş- tirmiye mecbur kalan sarı kırmızılı- ların bu defaki kadroları maçın akı- betini tayin edecektir. Eğer bu de- fa da hücum hatlarını iyi tertip ede- mezlerse, gol atmak kabiliyetini ta- biatile azaltmış olacaklardır. Şüphe- siz ki gol atma kabiliyeti eksik olan bir takım ya beraber kalmakla, ya- hut ta fevkalâde şanslı olmak şarti- le dahi hafif bir farkla kazanmaktan başka bir şey yapamaz. Galatasarayın çıkacak takımı ma- lüm olmadığından Muhafizgücünün alacağı mühtemel hneticeyi kestir- mek mümkün olamıyor. Barutgücü Sahasında Bu Haftaki Maçlar 1 — Barutgücü - Demirspör A ta- kımları saaât 16 da. 2 — Barutgücü - Demirspor B ta- kımları saat 14 de, 3 — Barütgücü birinci ve ikinci genç takımları saat 12,30 karşılaşa- caklardır. Barutgücü güreşçileri Kumkapı spor klübünde Kumkapılılarla bir eg sersiz yapacaklardır. ça TAR A vadar NLK SP Üt Klüpler: eli zamanı muavin hattının larında bulunduğu saniyelerdir. m hattı müdafaaya kadar da- dığı vakit insaytiv rolü esasen i- inci | dereceye inmiştir. Çünkü o za- kadar verdiği paslarla, açtığı şeklile rakip müdafaada aradı- diği ya bulmuş yahut bulama- . Karşı tarafı dağıtmıya, mü- 1 şŞaşırtmağa imkân bulama- arıyan bir futbolcüden iba- -Halbuki Şerefin asıl kuvvetli hassası, besleyiş ve akış şekille- . Şütçülük tarafından Hakkı le Şereften daha müessir dur. Fakat onun da son gecikmesi ve biraz par- e oyununda bir Fazıl on beş dahilinde Hakkıya rahat şüt I: taraîı vermemiştir. a TOAMAMİ Galatasaray İdare Heyetinde Değişiklik Galatasaray klübü idare heyeti âzasından veznedar Muslih ile fut- bol kaptanı Vamıkın istifaları üzeri- ne veznedarlığa eski idare heyeti â- zalarından Nacı Ipekçi, futbol kap- tanlığına da eski futbolculardan mü dafi Vahi'nin getirilecekleri söylen- i | mekte ise de, bu şayiaların aslı yok- tur. Kasımpaşa Spor Sahası İnşaatı Menedildi Kasımpaşa Spor klübü tarafından belediyeye ait Aşıklar mezarlığında yapılmakta olan spor sahası inşaatı, müsaadesi alınmadığı ıçm dün Be- yoğlu kaymakamhğmea yasak edil- miştir. Klüp, Dahiliye Vekaletmın emri- le bu işi yaptığını ileri sürerek muh- telif makamlara şikâyette bulunmuş lardır. K, ŞER ĞKŞ Atletizm : Antrenörler vahşi Hayvanlardan da Istifade Ediyorlar Atletizm tekniği son derecesine gelmiş, dayanmış vaziyettedir. Sür- at koşularında, atlamalarda elde e- dilen rekorlar beşer kuvvetinin far- kında zannedilen hadleri geçmiştir. Bundan sonra artırılacak her santi- min bir asra değer kıymette olduğu- nu herkes takdir ediyor. Atletizm antrenörlerinin en iyi leri Amerikada çıkıyor. Şampiyonlar vatanından fışkıran birinci sınıf at- letlere göre, yetiştiricilerin de yük- sek olması tabiidir. Yalnız birçok mütehassısların — söyledikleri gibi, şimdiye kadar elde edilmiş olan de- receleri daha zorlamak, biraz daha aşmak imkânsızlığı baş göstermiştir. Insanlarla yapılan müteaddit a- raştırmalarla kuvvet ve atlama tek- niğine tamamile yeni buluşlar ilâve edemiyen antrenörler bu defa vah- şi hayvanları tetkike başlamışlar'dır. Meselâ, vücutlarına nazaran fev- kalâde iyi atlıyan maymunların at- layış esnasında insiyaklarile bulduk- ları stilden insanlar için hisse kap- mak ümidi münekkitleri işgal et- mektedir. ,Hayvanların koşu ve atlayışlar es nasında vücutlarının muhtelif kısım larına verdikleri şekiller ve adalele- rinin işleyiş tarzının tetkikile şam: piyonlara yeni metodlar bulunup bu- lutamıyacuğı bu seferki Olimpiyat hakırlıklarında daha iyi belli olacak- tır. Hariçte: Oksford - Kembriç Kürek Yarışı Bugün Bu yarış 109 sene evvel Oksford müdürünün Kembrice teklifi üzerine tesis edilmiştir. Ingilterede hiçbir müsabaka her sene tekrarlanan Oks- ford - Kembriç karşılaşması kadar heyecan ve alâka ile takip edilme- miştir. İngiltere kupa maçlarında bile i- ki tarafın topladığı taraftarların ye- künu bu müsabakayı seyredenlerin sekizde birini bulmaz. İngilterenin en büyük spor hâdi- selerinden sayılan bu müsabaka, bu- gün Taymis nehri üzerinde yapıla- caktır. . GÜREŞ : Güreşçilerimizin Avrupa Seyahati Tolin şehrinde, Avrupa Grekoro- men güreş birinciliği müsabakaları- na iştirak edecek olan Milli güreş takımımız için seçme müsabakalar yapılacaktır. Bu müsabakalardan sonra kat'i şeklini alacak olan Milli güreş takı- mımız 16 nisanda İstanbuldan hare- ket edeceklerdir. Çekoslovak federasyonile yapılan muhabere anlaşma ile neticelenirse, Estonyadan avdette güreşçilerimiz Çekoslovakyaya uğrıyacaklar ve muh telif şehirlerde musabaka yapacak- lardır. TAN Watandasla Mülakat Hergünün Küçük Dertleri Her okuy bir derdi, ve şehir meseleleri hakkında bir düşün- cesi vardır. Biz bu vatandaşlara bu dü- şüncelerini ifade imkânını vermiş olmak için bu sütunu açıyoruz. Bu sütun, oku- yucularin mektupla bildirdikleri mesele- lerden maada, umumi! meseleler hakkın- daki düşüncelerini tespite yarıyacaktır. Bu maksatla bir muharririmiz her gün önüne cıan bir vatandaşla, onu alâka- dar eden leler hakkında yapacaktır. lar * Çarşı Esnafının Tanzifiye Vergisi Kapalıçarşı esnafının bir tanzifiye vergisi meselesi var. Esnafın şikâyet ettiği bu mesele hakkında kapalıçarşı esnaf cemiyeti reisi Seyfeddin diyor ki: — Kapalıçarşı bir han gibidir. Dük kânların kapısı bile yoktur. Akşamla- * |rı dış kapıları kapar, gideriz. Fakat, çarşının içinde birçok yollar, sokaklar vardır, Bu yolları, sokakları biz temiz leriz. Esnaf arasında para toplar, a- dam tutar, temizlik yaptırır. Temiz - lik için sarfettiğimiz bu paradan baş- ka, bir de tanzifat vergisi veriyoruz. Bundan bir müddet evvel bir hâdise oldu. Çarşının içindeki bekçileri ev - velce biz tayin ediyorduk. Sonra, E- minönü kaymakamlığı bu işi üzerine aldı. Temizlik işi için ayrıca amele tutmak icap etti. Çünkü, biz tuttuğu- muz adamlara hem bekçilik, hem de temizlik yaptırıyorduk. Şimdi iddia- mız şudur: Kapalıçarşı bir han ise, ha nın içindeki bekçilerin idaresi ve ta- yini bize bırakılmalıdır. Eğer, han değilse, çarşının içindeki sokakları belediye temizlemelidir. Çünkü, her dükkân ayrı ayrı tanzifat vergisi ver mektedir. Bize kalırsa, kapalıçarşı, buradaki bütün esnafın müşterek evi gibidir. Evim'zin içinin bekçiliği de bize ait olmalıdır, temizliği de...,, OKUYUCU Mektupları vrrserececen Geceleri otobüslerin vaziyeti Bir okuyucumuz yazıyor: “Seyrüseferin en çok dikkat edilmesi lâ- zimgelen zaman gecedir. Gece saat 20 den sonra, şehir sokakları tenhalaşıyor. Bu sa- atten sonra, l belediye ni: hiç riayet etmiyorlar, Otobüse çabuk git- mek için biniyoruz. Halbuki tramvaydan daha ağır gidiyor. Duruyor, müşteri bekli- yor. Geçen akşam bir otobüs, Kadıköy iske lesi önünde on dakikaya yakın bekledi. Ya naşmakta olan vapur yolcularını almadan gitmedi. Bugünlerde otobüs ve otomobil sey Tüseferi ile uğraşan zabıtamızdan Allah ra zı olsun. Bir de gece servislerine himmet e- dilmesini rica ediyoruz.,, x Talebe her şeyi bilmemeli Bir okuyucumuz yazıyor:: “Geçenlerde gazetelerde bir havadis o- küudum: Maarif Vekâleti bir tamim yapmış. Sınıflarda mevcut talebenin en fazla ancak dörtte biri ipka edilebilir, diğerleri mutla- ka geçermiş.. Bu şekilde netice vermiyen sınıflarda ders okutan muallimlerin muvaf- fakıyetsizliğine hamledilecekmiş. Vekâletin bu görüş şekli ve kararı doğru veya yanlış olabilir. Benim Bahsetmek istediğim nokta şudur: Askerlikte olduğu gibi, maarifte de, bir takım gizl.ı kalması lâzımgelen plânlar, lâzımdır. Bu karar bir tamim şeklinde gazetelerde intişar etti ve bizim gibi, bütün talebelerde okudu. Bunu okuyan talebenin çalışmıya karşı arzusu kalmaz, daha doğrusu lüzum görmez. Çün- kü, meselâ, 60 kişilik bir sınıfta sayılı, bel- Hbaşlı 15 tembel çocuk bulunabilir. Bun- ların bir kısmı kabiliyetsizdir demek, bun- ların sınıfta kalmasile diğerleri kurtulmuş olacak ve mutlaka sınıfı geçecektir. Tale - be, bu kanaati edinmez mi? Niçin acaba, böyle her kararı gazetelere yazdırıyorlar?. Anlıyamadım,,, Voleybol : Bu Haftaki Maç T. S. K. Istanbul Bölgesi Voley- bol ajanlığından: Muntazam bir surette müsabaka- lara iştirak etmiyen takımlar fikstür den çıkarılmış olduğundan - evvelce yapılan fikstür değiştirilmiştir. Bu münasebetle bu hafta yalnız Fener Yılmaz - Istanbulspor arasında bir maç yapılacaktır. Eski lisanslar mülgadır. T. S. K. Hüviyet cüzdanı olmıyan - sporcular müsabakalara katiyyen giremezler. ATRKU KO AUK CEFER UA DU CD Uşak bir kart getirip uzat- tı, Mösyö Vadier karta bir göz gezdirdi: (İsidore Lotulat.— Her nevi tahkıkiat) Mösyö Vadier kartı okuyunca uşağına: — Pekâlâ gelsin buraya, dedi. Sonra uzandığı koltuktan biraz doğruldu. Gelen adam uzun boylu idi. Bi- raz yıpranmış bir kostüm giymiş- ti. Mösyö Vadier'nin “gösterdiği sandalyanın üstüne ilişerek: -& Mösyö, dedi, söylemiş oldu- ğunuz meselenin tahkikatını bitir- dim. Mevzuu bahis şahsiyet Nan- tes'de doğmüuştur. Oraya on iki gün evvel gittim ve tahkikatımı yaptım... Mösyö Vadier sabırsızlanarak: — Neler öğrendiniz söyleyiniz? diye sordu. — Anlatacağım Mösyö.. Şahsi- yet, lisenin kapıcısı, Athanase Ro- menil'in meşru kızıdır. Annesi ça- maşırcı imiş. Kız on üç yaşınday- ken babası bir akşam sarhoş hal- deyken bir kaza neticesinde öl- müştür. Annesi müthiş bir ıztıra- ba duçar olarak çalışamaz bir ha- le gelmiş.. o vakit kız sokaklarda serseri serseri dolaşmaya başla- mış.. Daha o zamandan çok gü- zelmiş.. Onu hatırlıyan ve tanıyan birçok kimselerle görüştüm. İlk macerası bir berber çırağile ol- muş.. Annesi babasının ölümün- den dört yıl sonra ölmüş.. Aradan bir ay geçince, kız, bir soytarı ile Parise kaçmış.. İşte Mösyö, benden buraya kadar tahkikat istemişti- niz.. Paristeki hayatı hakkında bir emir buyurmamıştınız!.. O vakit Mösyö Vadier; — Pekâlâ! dedi. Yalnız unut- mayın, ki hiç kimseye bir şey söy- lemiyeceksiniz. Ketumiyet şarttır. Size nekadar verecektim? — Dört yüz frank Mösyö.. Ke- tumiyete gelince, bu tahkikatı şu anda unutmuş bulunuyorum. Sana timin icabı olarak hiçbir sır ağ- zımdan çıkmaz Mösyö., Allaha 1s- marladık.. Isidore Lotulat'yı uşak kapıya kadar götürdü. ahkikat memuru gidince Mösyö Vadier bir sigara yakarak düşünceye daldı. Altı ay evvel bir dostunun evin- de, Lotulat'nın “şahsiyet” dediği kadına rastlamiştı. Onu Claire Ro- chemenil diye tanıtmışlardı. Gör- düğü dakikadan itibaren Vadier onu sevmeye başladı.. Ona, zaman geçtikçe artan bir hararetle âşık oldu. Parlak dişleri, mat teni, gür saçları iri ve koyu gözleri onu çıl- dirtıyordu. Sesinin armonisi, tavırlarının sıcaklığı hulâsa herşeyi, her tarafı onu cezbediyordu. Hlk defa olarak hayalinde ya- şattığı kadına rastlamıştı. Yıllar- danberi düşündüğü tip buydu... Bir çok maceralar geçirmişti. Fa kat Claire gibisini bulmamıştı da- ha.. Onu yalnız ihtirasla değil şef- katle, takdirle seviyordu. Onun ka- rısı olsa?.. Bu düşünce üzerine Mosyo Va- dier biraz tereddüde düşmüştü. Evlenmek onu korkutuyordu. İh- timal Claire'in karışık bir mazisi vardı. Fakat bunun ehemmiyeti o- lamazdı! Makul ve mantıki dü- şünmek gerekti. Mazi onu alâka- dar etmemeliydi. Bu kadar mağrur, ince ve me- lânkolik bir kadının ufak tefek maceraları bulunsa bile, bu mut- laka talihsizliğinin eseri olmalıy- dı. Vadier ona kendi ismini vere- cek ve cemiyette şerefli bir mevki temin edecekti. Zengindi., İtibarı, saadeti vardı.. " Frederic Boutet,,den Çeviren Faik BERCMEN BAD DDD OD Malik olduğu bu vasıfları müstak- bel karısına da verecekti.. Bu fi- kir onu sevindirdi; ve alicenaplık şapan insanlara mahsus bir hazla ârperdi.. akat, tecessüsten de kendi- ni alıkoyamadı. Sadece ©- nun mazisini bilmek istiyordu.. O- nu asıl, zengin bir ailenin kızı o- larak tahmin ediyordu.. Işte o zaman bu işi mütehassıs Isidore Lotulat'ya havale etti. Tahkikatının getirdiği malü- mat onu inkisara uğratmaktan zi- yade sevindirdi. Böyle olduğu da- ha iyi idi. Fedakârlık hissi ona da- ha ziyade gurur veriyordu. Artık tereddüde mahal yoktu. İlk fır- satta Claire'in izdivacını istiyecek- Üç Birkaç akşam sonra ona yine bir salonda rastladı. Ve bir saat onun- la başbaşa kaldı. Claire onu sükü- netle dinliyordu. Vadier ona ev- lenmek teklif edince gözlerini kal dırdı. Yüzü evvelâ sarardı sonra kızararak: — Dinleyiniz Vadier! dedi. Size cevap vermeden evvel bilmeniz lâzım gelen bazı şeyleri söyleme- liyim.. — Hayır.. hayır.. Hiçbir şey bil mek istemem Claire!.. — Olmaz.. Bu lâzımdır. Çünkü benim hakkımda hiçbir şey bilmi- yorsunuz.. " Ilk senelerden, çocukluğumdan ailemden bahsedeceğim. Size doğ- ruyu söylemeliyim.. Siz beni bü- yük bir ailenin kızı zannediyorsu- nuz. Hayır.. Babam lisede kimya müallimiydi.. Bir gün lâboratuvar da çalışırken bir infilâk netice- sinde öldü. Annem bütün şefkati- FT ni, muhabbetini bana hasrederek - beni büyüttü. Hayatta hiçbir şey bilmiyordum. On yedi yaşımday- ken sekiz yaşındaki bir çocuk ka- dar saf ve tecrubesızd.ım Annem ölünce yapayalnız kaldım, O za- man karşıma — Meşhur ve zengin bir artist çıktı. İzdivaç vaadederek beni aldı. Fakat biraz sonra ben- den uzaklaştı.. (Bu sırada Vadier ne Mmeşhur artist ya diye düşündü. Zavallı sevgilim.. Bunlara lüzum olmadı- ğını bilse.. Bunları anlatırken ne kadar ıstırap çekiyor. kim bilir.) Sonra Claire'in sözünü keserek: — Clair& artık bunlardan bah- setme! dedi. Hiçbir şey bilmek iste- miyorum. Mazi benim için bir kıy * meti haiz değildir. Benim için mü- him olan yalnız bir şey vardır: Seni seviyorum.. Karım olmak is ter misin? Claire karısı oımayı kabul etti. üğgün gecesi yalnız kaldık- ları vakit Vadier saadetten ve heyectandan titriyordu. Artık karısiyle her şeyi konuşabilir ve ona tamamile itimat edebilirdi. Claire'e sokuldu ve elini tuta- rak:'? — Sevgilim, diye kulağına fısıl- dadı. Aramızda gizli hiçbir şey kalmamalıdır. Seni, niçin daha çok sevdığımı bilmelisin!. Maziyi tamamile aramızdan silmek isti- . yorum. Belki bir gün. Claire titriyerek:; (Devamı 10 uncuda) * SA