27-3 -938 YEYH ŞAMIL YAZ AL ZİYA Şak li — No: 12 - İBir Adım ilerlerseniz Harp ilân Edeceğiz sek için, kendi elile bir pencere Sista, Petro, mevkiin letafetinden, ve #hzaranın güzelliğinden de hoş - A muştı. Yüksekte bulunan saray- “A, Şehrin panoramasını, Hazer de inin daima coşkun ve korkunç p i oturduğu yerden seyredebi te idi, Pakat yine ne garip bir tesa- *seridir ki; bu pencereyi açıp Onun önüne yerleştiği gün, de- İ2de müthiş bir fırtına başlamış. Sanın önünde demirli bulunan donanmasından on iki gemi alara çarpa çarpa batmış.. Ge- i kalan yirmi sekiz gemi de, bin Mşkülât ile (Ağrahan) limanına Snaşta, Bu hâdise Çar ordusunun varlı. Wa büyük bir rahne açtı... Do - manın bu felâkete maruz kal- Misi, orduyu felce uğrattı. Sahili İb ederek (İran) ülkesine inmek İyen Çar Potro, artık bu hareke- 1 mümkün olmıyacağını anladı. Yhi zamanda ordu, erzak tedari - “en mahrum kaldı. Bütün kıta- “a, açlık tehlikesi zuhur etmiye Petr bu müşkül vaziyet karşısın burada daha fazla kalmayı mü- lik bulmadı. Derbent kalesine, İvvetli hir mubafaza kıtası bırak- “lan sonra, meyus ve müteessir halde, Moskovaya dönmeye bur kaldı. itraden şunu da arzedelim ki; &iliz tarihçilerinden (Briyus), 4, ğ Petronun avdetine başka 8 gösteriyor BU” Pir Tiüaye gis bazaran, Petronun kumanda- da olarak büyük bir ordunun ce- a doğru sarkması, Osmanlı | “ümetinin nazarı dikkatini cel- iş; Çar Petroya bir sefir gön- Prilmiştir. Bu sefir: |, > Derbentten bir adım ileri İ, tiğiniz takdirde, o hükümetim İk val harp ilân edecektir. Bunu hiz; ons göre hareket ediniz. | Yemişti. tehdit, Çar Petroya çok a- ». Gelmiş; bir gün zarfında ha- il lanarak, Moskovaya avdet et- iti) ?) arlık; hem asi Kafkasya ka- la bilelerini tedip etmek, hem Genubi ve garbi Rusyada ol- düz gibi — yavaş yavaş (Kafkas- ) ni tilâ) projesini, tatbik eyle- ik maksadile, Hazer debizi sa- nden (yani, Sonca nehrinin i niz döküldüğü yerden) itiba- İm Küfkas eteklerinin garbe doğ İ ,, Ümtidat ettiği saha boyunca bir ti zincir) hattı tesis etmiş. £ üzerindeki araziye, birçok | ban yerleştirmişti. Ayni zaman- (Terl nehri) sahillerindeki Ka- da kuvvetlendirmişti. l Kazaklar buraya yerleşir yer- > hükümetin mebzul yardı- id ia yesinde, büyük mikyasta İki, erine girişmişler.. biribir- | yakın mesafelerde köyler, iğ istihkâmlar vücude ge- erdi, | Paket, bu Kazaklar Dağıstanlı- vi) Şesenleri, (Komuk s- Kom- İn tedip etmek ve hattâ tabilmek şu tarafa dursun; Mükiş, onların korkularından her Van içindelerdi. Geceleri, tam manasile birer İ| üre mevki ölen köylerine a binip her tarafa nöbetçiler di- N İâr.. köyler arasında devri- gezdiriyorlardı. Gündüzleri aş kılıçları bellerinde, tüfekleri da larında olduğu halde tarlalar Sa sürüyorlardı. e hükümeti, Kazakların ma- Yatını kuvvetlendirmek için, İN bei hattının gerisine de bir- 1.» İstihkâmlar yaptırarak bun du, 3 Muntazam askerler budun- ayı üeçizerieri bimerlemie. 2 iel Şamilin kahramanlıklarına sahne olan yerlerden biri: Terek nehrinin geçit verdiği boğaz ti. Ve ancak bu suretle, Kazakla- rm buradan savuşmalarının önü- ne geçebilmişti. Fâkat.. 1762 senesine; yani, (Bü- yük Katerina) Çarlık tahtına ge- çinelye kadar Kafkasyada cereyan eden hâdisat, ufak tefek çarpış- malara inhisar etmişti. Adeta hü- kümet, (Kafkas istilâsı projesi) ni, unutmuş gibiydi. Lâkin, Katerina, saltanat mev- kiine gelir gelmez, gözlerini Kaf- kas dağlarının esrarengiz varlığı- ma çevirmiş.. Büyük Petronun buş- layıp te mühim bir muv X gösteremediği “iyi Başarmak” için derhal teşebbislere girişmişti, Katerin, cesur Dağıstanlılar ve Çeçenlerle birdenbire harbe giri- şerek âkibeti meçhul bir macera- ya girişmeyi gözüne kestirememiş- ti. Bunun için her şeyden evvel, Kazak zincir hattını bir kat daha kuvvetlendirmiş.. ayni zamanda (kaleyi içinden zaptetmek) siya- “etini takip eylemişti. iç şüphesiz ki bu kadın, çok yüksek idare ve siya- set kabiliyetlerine malikti, Nite- kim bunu, Fafkas işlerinde de gös- terdi... Aslen (Kabartay) kabile- sine mensup ve islâm dinine Sa - lik olup sonraları hiristiyanlığı ka- bul etmiş olan elli aileyi toplıya- rak (Mozdok) mevkiinde bunlara bir köy tesis ettirdi. Mühim bir pa- ra sarfederek bu köyde mükem- mel ve müzeyyen bir kilise yap- tırdı. Köyün etrafını da, son dere- cede kuvvetli istihkâmlarla kuşat- tırdı. Mozdok köyü; böylece bir pro- paganda merkezi, ve bir (Rüs ileri karakolu) halini aldı. Artık bura- dan, Kafkasyanın her tarafına, fe- sat ve isyan tohumları saçılmaya başladı. Kabileler; parça parça, kışım kısım harekete geliyorlar. vakit vakit Kazak hattı üzerine hücum ediyorlardı. Fakat, küçük kuvvet- lerle bu hücumları yapanlar daj- ma Kazakların .pusularına düşü- yorlar; hain ateşler altında eri - yorlardı. Kabartaylar, Katerinin bu hile- sini keşfetmekte (o gecikmediler. Mozdok kalesini ortadan kaldır- mak için evvelâ hukuki teşebbüs- iere giriştiler. (Petersbug) a a- damlar göndererek, Mozdok mev- kiinin, kendi hayvan sürülerinin merası olduğunu iddia ettiler ve istihkâmların oradan kaldırılarak arazinin kendilerine teslimini iste- abiidir ki Çar hükümeti, bu talebi reddetti. Işte o za- man Kabartaylarda da Çarlığa kar $i bir husumet başgösterdi. Katerin, bu husumeti hisseder etmez, makie iel hi ker kalesinin son hadde kadar tahki- mine memur etti. General, bu em- ri alır almaz işe girişti. Kabartaylar bunu haber alın- ca son derecede tehevvüre kapıl- dılar. 1765 senesi haziranında silâ ha sarılarak Kızılyar üzerine hü- cum edip, kaleyi kuşattılar. Fa- kat bu metin kaleye girmeye mu- vaffak olamıyarak kalenin eira- fında, ev, köy, çiftlik tarla.. bülâ- ga, her ne varsa yıktılar, yaktılar. Çarlık, tehlikeyi anladı. Kazak hattını bir kat daha kuvvetlendir. mek, için, (Kolza mehri), boyundan, ki Kazakları da (Terk) sahillerine nakletmeye mecbur kaldı. Artık, Kafkas dağlarının etekle- rinde, bu Kazaklarla, Kabartay- lar, Komoklar, Çeçenler ve hattâ, Avarlar arasında bir boğuşma baş Tadı. Yemeklerde Rodlyasyonlar okuyucularıma yaban. &ı değildir. Bilirler ki, o radiyasyonlar bize topraktan gelir, denizden gelir, onları bize güneş te gönderir. ha sonra, nereden geldiklerini henüz bilemediğimiz. fakat denizin — İçinde otuz metreye kadar İndiklerini ve bir metre kalınlığında kurşun lev- hadan geçtiklerini bile öğrendiğimiz. Kozmos radiyasyonları var. Radiyas- yonların her türlüsü İnsanların sağ lığına Ve hastalığına tesir r. Ha vadakl elektriğin şekil onlara göre Radiyasyanlarin bizim -vüeudümüzün Işerisine girerek (yayıldığını — söyl yenler da çoktur. Bazılarının iddia« tina göre hayat elektrik kuvvetine - ibarettir, o kuvveti an da syonlardır. Vöcüdümüzdeki ne « hic hepsl o radiyasyen © çıkı Kanser hastalığının mesiçlerinde ra yasyon çıkarmak hasassi pek ziyade olduğundan kanser. radiyasyonun faz lalığı hastalığıdır, diyenler de var. dir. . Vöcudümüzdeki © radiyasyon © henüz ölçülemediğinden her nesiçin (£adi- yasyon çıkardığını ölçüyle ispat et- mek şimdilik kabil değildir. e Fakat vücudümüzün içinde çokça miktarda potasyom bulunması © fikri kuvvete lendirir, Çünkü potasyom çök rad yasyon çıkaran bir eisimdir O da bize topraktan gelir. Far kat, tabii, dağrudan doğruya değil, yemeklerimizie. Potasyom denizde de bulunduğundan onu bize balıklar da getirir. Balıkları hayvanlarin. radiyasyon geti. doğrudan © doğruya denizden aldıklarına atfederler, etleri veren kara hay otasyomu o yediklei ot ar. Bir hayvan etinden başka, sebze va yemiş te yediği « ş za bir DIŞ TİCARET: TİCARET: Şubat Ayında Ithalât ve İhracatımız İstatistik Umum Müdürlüğü 1938 senesi Şubat ayına ait harici ticaret; istatistiklerini tamamlamıştır. Ah - nan neticelerden geçen senenin ayni ayına nazaran ithalâtta 6 milyon lira artış ihracatta ise 2 milyon lira nok- sanlık vardır. İhracata nazaran itha- 1ât fazlası 2 milyon liradır. İthalât ve İhracat yeküntarının 936-997 se- nelerlie mukayesesi aşağıda gösterilmiştir. e ni Üç mfır ilâvesile) 1938 1087 1096 İhalât 11.706 6.550 TAT İhracat 9.74 11678 BĞS1 | Başlıca İthslât maddelerinin iki aylık ra- kamları; (rakamlar üç sıfır ilâvesile) 18 İNT Yün ve iol iplikler mw 54 Pamuk ipliği 109 285 Pamuk mensucat 242 2116 Demir ve çelik 3.102 1405 Mukinalar 3.062 1306 Kara nakliye vasttaları —o—oOLİS5 o 483 Başlıca ihracat maddelerinin ki aylık kıymetleri aşağıda gösterilmiştir: (Rakam- lar üç sıfır ilâvesile) 1908 1997 Tüstin 8.108 3.860 Findik 2117 2115 Kuru üzüm 1501 1023 Pamuk 1497 2816 Çovdar vesaire 1087 1088 Arpa 1019 1135 Ham deri #1 ei Harlel tiesretin başlıca memleketler itiba rile bölümü şöyledir: (Rakamlar üç sıtır Müvesile) İTHALAT İHRACAT Memleketler 1938 1938 Almanya 4305 oo 3503 Talya 88 2667 Amerika 2.084 49 İngiltere 892 #4 Runya mı 140 Fransa 9 29 İsviçre 6 sı Çekoslovakya 932 857 206 * Balmumu satışları mevsim iti- barıyle azalmıştır. Buna rağmen ih- racat için balmumu aranılmaktadır. Anadolu ve Karadeniz balmumları- nın kilosu 77 — 78 kuruştur. Beyaz cinsler 80 — 90 kuruş arasında top- tan satılmaktadır. Radiyasyon radiyasyon alırız. Sebzelerin ve ye mişlerin de onu, toprak | içerisindeki Köklerlie (o aldıklarımı, şüphesiz, tah- radiyasyon — bahelle hekimler, sebzelerde pos tasyomdan başka, yine radyasyon ve- ren, radiyem ve mezohariyom ma. denlerinden de bulunduğunu © kabul ederler. Bunlar da sebzelere ve ye- Mişlere en ziyade topraktan gelir, fakat topraktan çıkarak havaya da yayıldıklarından “sebzeler ve yemiş» ler © madenleri havadan da alırlar. Bütün bu fikirler şimdilik bize masal gibi getir. Vâkın yediğimiz et- lerde, sebzelerde ve yemişlerde ra- diyasyenlar. henüz öletierie öiçülerek duygularımıza tesir edemediklerinden bil deği Şu kadar ki, duygula timizin duyduğu ve ( fikirlerimizin kabul ettiği bütün Ilim İlkin masal olarak başlamıştır. Bir taraftan da havada, suda ve toprakta bulunan, hem de Aletlerle Biçülen radiyasyenlar | bulunması on. lardan ha bi hayvı mebatlarda da bulunmasına İhtimal verdirir, Şimdilik bu meseleden gıkarabilece- ölmiz pratik netice, yemeklerde radi- yasyon bulunduğuna İnanılınea, bu bakımdan çiğ yemeklerin pişmiş ye- meklere tercih edilmesidir. | Çünkü bu işin. mütehassısinrı yemeklerdeki Vâkıa, diye yenilen çiğ sebzelerin, salataların İnsana | hususi bir Keyif vermesi © mütahassisların Iddlalarını tasdik erir gibi görü. nür. Ancak, güzel kızarmışbir. bif- teğin de ayrica bir zevki olduğu da unutulamaz. Belki, ateşin de yes meklere yeni bir radiyasyon yahut > şimdilik adını bilemediğimiz * baş uvvet kazandırgı eği ; IBANKACILIK : GÜNLÜK PIYASA Şehir piyasasında mevcut iç fındık stoklarından ihröcst İçin aranılan bir miktar kilosu otuz beş kuruştarı satıl * Evvelki gün piyasamıza (getirilen $ 13250 kilo Anadolu yapağından başka dün getirilen on beş bin kiloluk adi yapaklan bir parti ihracat için kilosu otuz dört kuruştan verilmiştir. * Piyasamıza on baş kilo kuru fasul- ye getirilerek #tok artırılmıştır. 88 bin kilo küşyemi, kırk beş bin kilo zey- inyağı 12250 kile beyaz peynir piya- saya getirilmiş fakat benüz satılma. mıştır. Piyasa ayni karardadır. : ; Ticaret Bankası Umumi Heyeti Yarın Ankarada Toplanıyor Bankanın Umam Müdürü Sait Başak Mili bankalarımız arasında ken- dine lâyık olduğu mevkii alan Türk Ticaret Bankası A, Ş. nin 19 ncu ma- li senesi umumi toplantısı yarın An- karada banka merkezinde yapılacak- tır. Idare meclisi tarafından hazırla- nan senelik raporda, bu milli mües- sesemizin mali, iktısadi ve sanayi sa- bada attığı adımları 1937 senesinde de muvaffakiyetle #lerlettiği ve par- lak neticeler aldığı görülmektedir. Yurdumuzun ekonomik kalkınma- sında aldığı rolleri şuurlu bir prog- ramla tatbik eden banka, geniş mik- yasta alâkadar olduğu Ticaret Türk Anonim Şirketi ile Ormancılık ve En düstri Ltd. Şirketine ilâveten 1937 zarfında merkezi Istanbulda Ürün Ticaret Türk Ltd. Şirketini kurmuş- tur. 1937 senesi bilânçosuna göre, Ban- kanın bu sene 682.721 lira 96 kuruş! kâr ettiği görülmektedir, Bankanın inkişaf seyrini yeni elle- re İntikal tarihi olan 1934 senesinden itibaren: 1984 senesi bilânçosu yekün 1905 senesi bilâirçosu yekün 1638 senesi bilânçosu yekümu 12.524.198.08 1987 senesi bilânçosu yekünu 22.067.592.06 Lirayı bulduğu görülür. 1934 ve 1935 senelerine nazaran iş hacminin dört misli ve 1936 ya nazaranda yüzde yüz arttığı anlaşılmaktadır. — o. BORSALARDA : Buğdaydaki Düşüklük Una Tesir Etmedi Son on beş gün içinde buğday fi- yatları bir hayli düştüğü halde bu düşüklük un fiyatlarına tesir etme- miş gibidir. Un piyasasında işler can- ılığını muhafaza etmetkedir. Ekstra, ekstra unların 72 kiloluk o çuvalı 610 — 770 kuruş arasında Ekstra un- ların çuvalı 585 — 710 arasında, birinci yumuşak buğday unlarının çuvalı 585 — 670 kuruş, birinci sert buğday unları 470 — 600 kuruş ara- sında satılmaktadır. 72 kiloluk raz- mol çuvalı, 310 — 340 kuruştur. İh- racat için alınan razmollerin satışla- rı iyi gitmektedir. Bilhassa Holanda ile İngiltere razmol almaktadırlar. “kilosu 3 8.430. 24022 6.801.044.32 EK O NO UCUZLUK : Mütehassıs Loran Izmirde Mühim Tetkikler Yaptı Izmir, (TAN) — Şehrimizde bu- lunan ve hayatı ucuzlatmak için tet- kikler yapan Isviçreli profesör Lo- ran sebze ve meyva satışları Üzerin- de meşgul olmağa başlamıştır. Pro- fesör, mezbahaya da giderek kasap- lık hayvan satışları ile mezbaha res- mi ve perakende et fiyatları üzerin- . de tetkikler yapmış, belediyede muh telif yıllardaki gıda maddeleri mik- tar ve fiyatların tesbit etmiştir. Profesör, Ticaret Odasında han- cılar ve bakkallarla ayrı ayri görüş” müş, toptan ve perakende satış fi- yatları üzerinde durmuştur. Profesö- rün son yaptığı en mühim tetkik sebze ve meyva hanlarında yaptıkla» rıdır, Hanlarda satış esnasında bah- çe sahiplerinin bulunup bulunmadık- larını, hancılar tarafından müstahsil. lere ne miktar avans verildiğini, sa- tılmıyan mahsulün ne yapıldığını in- ceden inceye araştıran mütehassıs, bahçe sahipleri ve hancıların mikta- rını, teşkilâtları mevcut olup olma- dığını, muhasebe usullerini, umumi masraflarını, aldıkları komisyonları, devlete verdikleri vergi miktarını da öğrenmiş, Istanbulda en çok hangi meyva ve sebzelerin satıldığı hakkın da malümat almıştır. Mütehassısa verilen malümata gö re, Istanbulda en çok patlıcan ve do- mates satılmaktadır. Profesör bütün bu tetkiklerini Is. viçre usüllerile mukayese etmekte, ve ucuzluk yolunu bu usullerde bul» maktadır. Mütehassısın verdiği ma- lümata göre, Isviçrede bulunan bü- yük istihlâk kooperatifleri ve büyük mağazalar Fransadan Marsilya ve Liyondan gelen sebzeleri halka sat» maktadırlar. Köylerde kendi mahsul lerini haftada iki gün pazara götü- Terek satmakta, belediye satış fiyat- larını radyolarla neşretmektedir. Be- lediyeler hal inşa etmekte, bunu halkın menfaatine terketmekte, fiyat kontrolü vazifesini görmektedir. ZİRAAT: Rizede Çay Fabrikası Ankara, 26 (Tan muhabirinden) — Büyük Ziraat kalkınma programın- da yer almış bulunan çay işini hallet mek üzere, bir kanun projesi hazır. lanmıştır, Rize ve civarında çay yetiştirilme- 8i için, Ziraat Vekâleti parasız çay to humu verecek ve kısa bir zamanda dışarıdan çay getirtmiye lüzum kal- mıyacaktır. PARALAR Alış u— 124,— 95,— ÇEKLER Açılış Kapanış Paris 25925 o 25025 NewYork 0.1080 © 07880 Milâno 13.— 1,— Brüksel 46890 O 4.8890 Atina #0222 Oar.022 Cenevre 14466 3.4406 iya 63.6042 — 63.6942| Amsterdam 14284 14284 *İ Prax 226112 — 226112 Viyana 423 42 Madrid 121088 o YATIR Bertin 10710 o Yarin Varşova 484 dene Budapeşte 3810 o 19810 Bükreş 10621 O 10821 Belgrad 34.6837 $en337 Yokohama 27355 dize Stokkolm. 3.09 309 Londra 628 O O2R- hloskova 3 ie ir ağ gibi Ea