19 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN 19-1- 938 rlwmumllllllll-lllllll'lllllllIllllllllllllllIllIlllllllllllllllllllllllll Hikâye Okuyucu mektupları ei AAA AAA Halkı Haberdar Etmeli Beyoğlunda oturan bir okuyucumuz ya lyor: Kâğıthanede büyük bir boru patladığı i- çin geçenlerde bir gece, Beyoğlunda sular akmadı; Ertesi sabah gelen suyun tazyık siz olduğu ve bazı yüksek yerlere çıkma dığı, akşama doğru da tazyıkin büsbutun azaldığı ve suyun kesildiği görüldü: Sular Idaresine başvuran aboneler, sularm daha bir müddet böyle akıcaıı cevabını aldılar: Tamirat vesaire dolayıııle suların azalıp ço galacağı küçük bir ılânla halka 'daha evvel | den haber verilemez mi? ıınuıuı'ıîııumm YTETETTERİLUTADUUKALAADRAA e Mahkümların teşhiri doğru değil Bir okuyucumuz yazıyor: Geçenlerde gazetenizde bir havadis oku dum: Usküdar hapisanesinin, mevkuflarin dışarıda sevkleri esnasında teşhir edilme mesi için, siyah gözlük kullanıldığı yazılı — yordu: Bu, çok iyi bir usuldür: Henüz mu X£ hakeme edilen birvatandaş zan altındadır: 1- YMARELA AAA AARTUN LAYT Başta: Bu hafta güreşecek olan Kiryako, Ortada: Yorgos, Roman yalı ile dövüşüyor. Sonda: Ama- törken her koşusuna 500 dolar aldığ bugün meydana çıkan meşhur Nürmi BOKS : — Kıryako- Yorgos Maçı İki Rakıp Çok Sıkı Vuruşacak (Yazan: E Elde avuçta kalan ve henüz Ring kenarından uzaklaşmıyan boksörleri- mizden ikisi bu pazara dövüşüyorlar. Aylardanberi hariçten boksör ge- tirtemiyoruz. Ecnebi boksörler gelmiş olsaydı, bu iki dövüşçü belki eenebi- lere karşı imtihan edilebilirlerdi. Bir yerde yapyalnız kalınca tabiatile re- kabet havası aralarını açtı. Hem o ka- dar açtı ki, Ringden evvel gazete sü. tunlarında müteaddit kavgalar yapa- cak kadar asabileştiler. Rekabet bu hale ğelince, yegâne hal çaresi mey- — dana çıkıp dövüşmek olur. Bu mesele bana diğer bir hikâye- yi hatırlattı. Vaktile, Galatasaraylı boksör Küçük Kemalle Fenerbahçeli Nuriyi ayrı ayrı çalıştırarak ikisinin etrafına toplanan taraftarlarla boksa bir hiz vermek maksadını güdüyor- dum. İki genç aralarındaki farkı me- rak etmiye başlayınca, nasihatler ve- rirdim. Onları teskin etmiye uğraşır, karşılıklı Ringe çıkarıp aradaki reka- bet havasını bir günde halletmek is- temezdim. O iki kıymetli boksörün biribirine karşı olan farklarını böyle şüpheli bırakmak ikisinin boksörlük hayatları için de lâzımdı. Çünkü ama- tördüler. Sınıflarında birinci oldukla- rını zannettikleri müddet yumruk sallamıya ve sıkı perhiz tutmıya razı olabilirlerdi. En son avantaj olarak, hariçten gelecek boksörlere karşı ara- larındaki fark malüm olmıyan iki bok sörümüzü ayrı ayrı çıkarmak imkânı- nı sayabilirim. İkisini de candan çalıştırdığım, hak kiyle sevdiğim için onlar da beni sa- yarlardı. Maksatlarımı kendilerine i- zah etmemiş olmama rağmen bana hürmetlerinden birbiri hakkımda bir lâf söylemiyorlardı. Fakat bir gün geldi ki, ikisini karşılaştırmak bir zaruret oldu, Etraflarına toplanan taraftarla- rın yarattıkları rekabet havası bütün emeklerimin ve gayretlerimin üstün- den aştı.Hattâ Nuriyi, Küçük Kemali daha fazla iltizam ettiğime bile inan- dırmışlardı. Bana şüpheli şüpheli ba- kıyordu. Küçük Kemal maçına yanlış metotlarla hazırlandığını gördüğüm Nuriyi kendi taraftarları arasına bı- rakmıştım. Stodyomda yaptıkları pek çetin bir dövüşten sonra, tahminim g bi Nuriyi Türkiye boksünden kaybettik. Parise gitti. Orada mükemmel bir maç ya- pıp döndüğü halde bir daha İstanbul Ringlerine ciddi olarak dönmedi. Küçük Kemal yerli bir rakibi ol- madığından arada sırada bin müşkü- lâtla getirttiğimiz ecnebi boksörlerle fasılalı dövüşler yapmaktan bezgin- lik getirdi. Eldivenleri bir kenara koy Masını tavsiye etmiye mecbur kaldık. şref Şefik) sinin beh hal dövüşmeleri bir za- ATLETİZM: Nürmi, Aldığı Gizli Paralarla Servet Yığmış! Finlandiyalı koşucu Nürmiyi Fin- Adandiyalılar bir raman gibi se- verler. Onun Finlandiyada büyük adamlar gibi heykeli vardır. Nürmi hakkında şüpheli amatörlüğünden do layı Beynelmilel Federasyon 934 se- ruret haline gelmiştir. Bu maç elde a- vuçta kalan son iki boksörden birinin Ringden tamamen çekilmesine kadar dayanan bir bezginlik ve ümitsizlik te doğurabilir. Fakat ne çare!.. Döğüşecekler ve a- ralarındaki farkı yumruklarile göste- receklerdir. Bu neticeyi kendilerin- den fazla etraflarını alan taraftarlar istiyorlar.. Tecrübelerimle bilirim. Bizim spor da bir şampiyonun etrafını saran bil- gisiz parazitlerin arzuları şampiyon- ları yetiştirenlere, hattâ bizzat şampi- yonlara daima hâkim olmuştur... Yunanlı Boksör Berlinde Galip Avrupada iyi dereceler almıya mu- vaffak olan ve bugün dünyanın birin- ci sınıf boksörleri arasına ismini yaz- dıran Yunanlı Kristofridis Almanya- nın en iyi vasat sikleti Ederle Berlin- de çarpışmıştır. Yunanlı boksör on iki devrelik ma çın ekseri devrelerinde fakyietini is- bat edecek tarzda dövüşmüştür. Neti- cede Alman hakemleri Yunanlıyı ga- lip ilân etmişlerdir. Zenci Şampiyon Kuvvetli Dünya tüy siklet şampiyonluğunu geçende kazanan Amerikan zencisi Armstrong kendi sikletinden bir sınıf yukarı olan hafif siklet Venturi ile yaptığı müsabakayı beşinci devrede kazanmıştır. Zencinin bu galibiyeti ne kadar mü him bir boksör olduğunu gösteren bir işarettir. Çünkü Italyan Venturi Amerikada birinci sınıf hafif sikletler arasında hatırı sayılan bir boksördü. Zenci bu galebesinden sonra hafif siklet dünya şampiyonu ile çarpış- mayı düşünmektedir. ——— İngiltere - Almanya Futbol Karşılaşması 14 Mayısta Berlin Olimpiyat sta. dında yapılacak olan İngiltere ST manya milli maçı için her iki fede. rasyon hazırlıklara başlamıştır. Bu mühim karşılaşma için daha şimdi- den yetmiş bin seyirci bilet almıştır. Bu maçta stadın haddi istiabis; olan 105 bin kişi bulunacağı tahmin edil- mektedir, İi Güneş klübü kongresi Güneş klübünden: Klübümüz yıllık kongresi 29—1938 cu martesi günü saat 14 te klüp merkeinde ya inde profesyonel kararı verdiği vakit Finlandiyalılar pek kızmıştılar. O zaman Beynelmilel Federasyon Nürminih profesyonelliğini vesika ve şahitlerle isbat edememişti. Bugün aradan seneler geçmiş bulu- nuyor. Finlandiyalı koşucunun -gizli profesyonelliğini yakından bilen ve o nun namına birçok defalar para al- mışolan bir Polonyalı siırları meydana vermiştir. Polorâıvalmm savledık!erlnden anlı ganaene ü Dliigemi nnn AniRLRAR dolar almakta imiş. Amerikadan 64 koşu yapmak üze- re davet edildiği vakit orada da her koşuya 500 dolar almış ve bu yüzden zengin olmuştur. Kurnaz Finlandiya- h aldığı paralar için hiç bir zaman imza ve makhuz vermediğinden gizli profesyonelliğini daima saklayabil. miştir, Fevkalâde hasis olan Nürmi gizli aldığı paralarla bugün bir mil- yona sahiptir. Owens Tekrar Amatör Oluyor Berlin Olimpiyadında üç dünya birinciliğini kazanmak gibi harikulâ- de denecek bir muvaffakıyet kaza- nan ÂAmerikan zencisi Jess Owens'in amatör lisansını iade edecekleri ha- beri tahakkuk etmek üzeredir. Dünyaya eşi bir daha gelmivecek zannedilen bu meşhur zenci, Olimpi- yat müsabakalarından sonra Ameri- kan atlet takımının Avrupada yaptı- ği turneye iştirak etmek istememiş ve kendi başına vatanına avdet et- mişti. Şampiyonun bu harekKetini “Ameri kan atletik ünyon” u disipline muha- lif hareket addetmiştir. Bu vakadan sonra zenci Atletizm teşkilâtının müsaadesi olmadan koşu hayvanı ile ve tazı ile yarışlar yaptı- ğından amatör lisansı elinden alın- mıştı. Zenci bu sefer A. R.U.ya müracaat ederek kendisinin tekrar amatör ad- dedilmesini istemiştir. Bu hususta Avrupa Atletizm komis suçlu olup olmadığı belli değildir: Hııti | hayatında bir kere suç işlemiş te mahküm olmuş bir vatandaşin da teşhiri doğru de ııldır Sıyıh goıluk kulîınılmın usulünün t da & l temen ni ederiz: e KAYIP ARANIYOR : Balkan harbinde jandarmâ olarak M> nastırda bıraktığım kardeşim Fettahım ha yatından haberi olanların insaniyet namına (Snop hapishanesinde kardeşi Kâmil oğ! Sakıp) adresine bildirmeleri rica olunur. Yirmi senedir haber yok 20 senedenberi akıbetinden haber alama dığım Tekirdağlı Acem Hasanın kızı kar- deşim Şazimetten haberi olanların veya ne rede olduğunu bilenlerin insaniyet nanmını * (Pendikte Postahane sokağında 2 No: hu nede Ayşe) adresine b.ldrmelerini rica ederim, Yirmi beş senedir haber alamıyor Trablusgarp 60 mcı alay emini merhum Osman Tevfik oğlu süvari zabitliğinden mü tekait Saffet mahlumu Mazdar ile kızları Lâyika ve Senihayı 25 senedenberi kaybet tim: Bilenlerin (İzmit Hacıhızır mahallesi Kabaran çıkmazında 24 numarada Osman Tevfik kızı Makbule) adresine haber ver meleri rica olunur: DERDACAATAODOTEDUUDUĞU AUA DU Yazan: L.Lenç ece geç vakit tiyatrodan dönen bale artistlerinden Veroçka Gremina, evdekileri bü . yük bir telâş içinde buldu. Veroç- kanın kocası mühendis Gremin, te- lefonda sinirli sinirli konuşuyor « du: — Gece nöbetçisi mi?. Şu halde lütfen bana, mavi mantolu, yakası kürklü ihtiyar bir kadınm bugün veya bu akşam tramvay altında ka lıp kalmad gını söyliyebilir misi.. niz?. Ne?., Bugün tramvay kazası olmadı mı?, Ya otobüs altında?., O tobüs kazası da mı olmadı? Bu konuşmayı işiten Veroçka, hey d üzerinde erkek şap FUTBOL: Geçen Sene Milli Küme Maçlarında Ziyan Edilmiş Geçen sene yapılan Milli küme maç ları görünüşe nazaran büyük bir kâr temin etmiş, hattâ mahalli müsaba- kalarda klüpler ayrıca da hâsılat al- mışlardı. Şehirler arası maçlarında klüplerin yol masrafları Kurum tara- fından verildiği için hâsılat ta Kurum tarafından alınıyordu. Biz bu deplâs- man maçlarının da kârla kapandığını zannederken öğrenöiğimize göre iki bin lirayı mütecaviz bir ziyanla ka- panmıştır. Buna da sebep olarak şu gösterilmektedir: Şehirler arası maç- larında paraları tahsil için birer mü- messil gönderilmiştir. Bu mümessille- rin yol masrafları ve ikamet yevmi- yeleri Milli küme maçları masrafları arasına sokulmuştur. Bir telefon mu- haveresi ile halledilecek bu işler için ayrıca mümessil göndermek, harcırah ve yevmiye vermek bu işin ziyanla kap sebep olmuştur. (Sarı - Lâcivert) Amatörlük Meselesi Haftalık Sarı - Lâcivert refikimiz- de şu satırları okuduk. Amatörlük te- lâkkisi bakımından şayanı dikkat bul- duk. Aynen okuyucularımıza sunuyo- rüz : “Geçen nüshamızda (Genel merkez kuı bulunan bır sanüalyeye otu « —- Petya ne ohıyor* Mühendis, telefon ahizesini yeri- ne asarak ekşi bir suratla: — Büyük annen kayboldu, dedi. Sabahleyin evden çıkmış, şu dakika ya kadar hâlâ dönmemiş!. Verocka iki elile şakaklarını yok lıyarak büyük bir heyecanla: — Çeçen defa “Anna Karenin”e gittiği gibi belki de yine. tiyatro- lardan birine gitmiştir!, Vera Greminanın büyük annesi Mariya Nikitçina, yaşlı bir kadın. dı. Daha geçenlerde seksen ikisini bitirip seksen üç yaşına basmıştı.. O da eski artistlerdendi. Zamanı - nın en meşhur artistleri olan Da- vidoflar'la, Varlamoflarla beraber oyun oynamış. Aleksandrinka'da artistlik etmişti. /Yaşı ilerlediği için epey zaman- dır tiyatrodan ayrılmışti. buna rağ men sanat âlemile olan alâkasını bir türlü kesememişti. Nitekim bu yaz “Anna Karenin,, piyesine gidi: 'şi de bu alâkanm bir ifadesi idi. | “Anna Karenin,, e gittiği gece de böyle olmuştu.. O zaman da “gece nöbetçisi,, ne telefon etmiş- tün ahbapları dolaşmışlar. ihtiyar kadının izini bir türlü bulamamış - lardı.. Büyvük anne, o zaman, gece yarı sına doğru eve dönmüş ve büyük bir soğukkanlılıkla: — “Anna Karenin,, e gittim, şti. Hmeler enfes oynadı. Ka. kâtibi isi) Ni ttin K Eskrim federasyonu haşkanlığına ta- yin edildiğini bildirirken bir sabah guetesmın bu iş için ayrıca ücret al- Ai yonu reisi- Stankovitz ilere şunları söylemiştir: Jess Owens'in amatör P<ansını ia- den etmemek 'çin ortada kati bir se- bep mevcut değildir. Filhakika Ovens beynelmilel nizamnamede tarif olu- nan Amatörlük vasıfları haricine çık- mış bir koşucu addolunamez. Yalnız kendi komisyonuna itaat etmiyerek müsaadesiz beygirle ve tazı ile ya- rışlar yapmıştır ki, bu da nihayet di- sipline riayet etmediği şeklinde tef- sir olunabilir. Zannederim ki Ameri- kalılar lisansını iade edecek- e Şimdi Yorgoıl.ı Kiryakonun ruhi Anıu;ııı&ruımklüpte* İki-, tica olunur: —— lerdir. mıy ve sportoşkılâ- ti bir şey anlamadığımızı ve Genel Mer- kezden cevap beklediğimizi yazmış- tık. Nizamettin Kırşanı bir muharri- rimiz Ankraada görmüş ve sormuş- tur. Nizamettin Kırşan beyanat vere- miyeceğini ilâve ettikten sonra şun- ları söylemiştir: — İnsanı sinirlendirmek gayesile yazılan bu gibi yazılara cevap vermek tenezzülünde bile bulunmam. Beş yüz lira alırım. bin lira alırım. Buna ne karışırlar. Maamafih bu hususta be- yanat vermek Kurum reisinin salâhi- DA VA rasof ta fena değildi. Biliyor mu- sun Vera, ben Kontes Lidya İva - novna rolünü mükemmelen oyni. yabilirdim. ütün bunları hayretle dinli. yen Veroçka, ellerini biri. birine vurmuş: — Kuzum büyük anneciğim, de- mişti. Bilet nasıl bulabhildin?. Büyük anne, yine ayni soğukkan hılıkla nasıl bilet tedarik edebildi. ğini şöylece anlatmıştı: — Tiyatro direktörüne gittim.. Kendimi tanrıttrm.. “Fendor İvano. viç,, dedim, ben belki de gelecek kı şa kadar yaşamam, Beklemiye vak tim yok. Lütfen ne yapıp yapıp, ba na “Anna Karenin,, için bir yer temin ediniz!.,, direktör dikkatle yeti dahilindedir. Bu gülünç yazıyı o- kuyunca ben de güldüm.” yüzüme baktı, Gülümsedi, Ve bana ler, büyük annenin gidebileceği bü Nerede İmiş Çeviren: B.Tok Parterin birinci koltuklarından bi. rini verdi... Veroçka bunları hatırından ge . çirdikten sonra kocasına sordu: — Gece nöbetcisi ne diyor? — Buüğgün ne bir tramvay, ne de otobüs veya otomobil kazası olma dığını söylüyor.. Konuşmamızı sen de işittin!., — Bir defa da Timofeyeflere gi. dip sormak lâzım.. Sen büyük an- nemin aklâkını biliyorsun!. Misa. firliğe gittiği zaman, muhakkak te lefonu olmıyan bir yer seçer, Mühendis paltosile şapkasını gi yerken kapının zili çalmdı. Veroç . ka, deli gibi kapıya atıldı. Karşı « sında büyük ânnesini sapsağlam “çcak kadar sevindi. İhliyar kadınm boynuna atılarak: — Büyük anneciğim nerdeydin? Dedi.. Odümüzü kopardın!.. Bu ye. ni âdetleri de nereden çıkardın? Büyük anne câli bir öfkeyle: — Nerde olursam olayım, orast seni alâkadar etmez!. Dedi. Ve da- madının yardımile yakası kürklü meşhur mavi mantosunu çıkara « rak ilâve etti: — Nasıl Veroçka, bu gece sen dansettin mi??. — Evet büyük anneciğim, benim de rolüm vardı. Fakat çok merak ettim. sen nerde idin kuzum?, — Söylemiyeceğim.. Bu da bana ait bir sırdır, rtesi akgam Mariya Nikitiç na yine habersizce ortadan kayboldu.. Geç vakit, yorgun. fa. kat müteheyyiç bir halde geri dön dü. Mühendis, büyük annenin tari. hi bir piyeste rol aldığını, bunun için geceleri çıktığını ileri sürdü. Veroçka, kocasının bu tahminini pek te hakikate uygun bulmadı: — Zannetmiyorum, dedi. Büyük annem, sahneye c'ıkamıyacak kadal ihtivarlamış ve hâfızasını kaybet. miştir. Bu muamma. kendi kendine ve beklenmedik bir tarzda halledildi. Yine böyle, büyük annenin haber sizce gittiği bir aksamdı. İhtiyar kadm. diğer zamanlardakine nâ- zaran biraz daha erken döndü Ve tam sokak kapısında torunu Ve- roçkaya ve hizmetçileri Avdotya»- ya rastladı. Verocka büyük annesinin böyle erken döndüğünü görünce: — Erken döndüğün iyi oldu bü. yük anne, dedi. Bu akşam bizim apartımanda oturan bütün kadım. ların, ümümi bir toplantısı var. Sen de bizimle beraber gelir misin? Yoksa evde mi kalmak istersin?. Mariya Nikitiçna sarardı. Büyük bir heyecanla: — Nasıl toplantı?. Ne zaman?. diye sordu. — Şimdi Millet toplanmıya başr ladı. Apartımanın klübünde. Mariya Nikitiçnanın yüzü, âdet8 kederli bir hal almıştı. Yalvarır bir sesle: ğ (Arkası 10 uncuda) —

Bu sayıdan diğer sayfalar: