Mahkemelerde MÜDDEİUMUMİLİKTE: Muhtelis Bir Veznedar Yugoslavyaya Kaçtı Suçlunun İadesi İçin Yugoslav Hükümetine Müracaat Ediliyor Müddeiumumilik, dün, Istanbulda — hırsızlık yaparak Yugoslavyaya ka- çan bir genç hakkmda tevkif müzek keresi kestirmiş ve Hariciye Vekâ- leti vasıtasile Yugoslavya hüküme- tinden suçlunun iadesini istemiştir. Bu karar: icap ettiren hâdise şudur: Galatada, Perşembepazarında Türk — Avrupa alâtı ziraiye Ilmi tet şirketinde veznedarlık ve kâtip- Ek yapan Mordehay Zingil, seneler denberi bu şirkette çalışmaktadır. Şirketin teveccüh ve itimadını ka - zanmıştır. İşte Mordehay bu itimat tan istifade ederek Merkez Banka- sına verilmek üzere kendisine tev- di edilen mühim miktarda bir para öc postadan gelen başka bir hava- Jeyi ve kasadan da bir miktar para- yı aldıktan sonra evvelce hüzerlat - tığı pasaportla hemen EBeigrada git mek üzere eksprese atlamış ve İs- tanbuldan ayrılmıştır. Şirket, ikinci günü vaziyeti" öğrenmiş ve derhal 'Yugoslavyadaki şubesine telgraf çe kerek haber vermiştir. Yugoslavya polisi Mordehayı Novisat şehrinde yakalamıştır. Bundan sonra şirket müddetumumiliğe müracaat ederek suçlunun iadesini istemiştir. Yugos. Javya hükümetile sramızda müeri - minin iadesi hakkında itilâfname bu Tunduğu için Oo müddelumumilik te suçlu İnkkında tahkikat yapmış ve tevkif kararı alarak dün Adliye Ve kâletine göndermiştir. Adiiye Vek& Jeti, Hariciye Vekâleti vasıtasile Yu goslavya hilkümetinden suçluyu isti yecektir. Üsküdar Müddeiumumiliği Münhal bulunan Usküdar müddei | umumiliğine İstanbul birinci hukuk azasından Murafferin tayin edildiği Böylenmektedir. Fakat, milddaiımm miliğe bu hususta bir iş'ar yapılma Muğtir. Tek Gözlü MEHİB YARALAA : İsteği Reddedildi Birinci sorgu hâkimi, Heyri is - minde bir orman memurunu, evine girdiği için tabanca ile yaralıyan Cüce Simon hakkmda tevkif kararı vermişti. Simon, bu karara itiraz et tiği için dosya ağır ceza mahkemesi ne gönderilmiştir. Ağır ceza mahke- mesi, din itirazı reddetmiştir. Simo nun muhakemesine mevkuf olarak devam edilecektir. HAKARET: Bir Tahkir Davası Karara Bağlanıyor Dün ağır ceza mahkemesinde hü kümetin manevi şahsiyetini tahkir ettiği iddia edilen Leonun muhake | mesine devam edilmiştir, Suçlunun müdafaa şahitleri dinlenmiş, muha keme karar için başka bir güne bi- rakılmıştır. Tahkikat Bitti Müddeiwumumilik, O gaze- temiz başmuharriri Ahmet Emin Yalman tarafından dişçi Avni Bayer ve Recai Nüzhet Baban aleyhlerine açılan davalar hakkındaki tetkiklerini bitirmiş, ikisinin de suçlarını sabit gördüğü için, dün, dosyalarını ASİYE İ Mivinni Cane Mebbis ; vermiştir, ANIBAL'in idaresindeki kahraman KARTACALILARI Memleket içindeki Cüce Simonun Tahliye | Senenin En Güzel — En Nefis — Şahane Ve Muhteşem Filmi ATES BÖCEĞİ Jeanette Mak Donald ISTANBULDA GÖSTERİLEN BUTÜN FİLMLERİN MUVAFFAKL YET REKORUNU KIRMIŞTIR HALKIMIZIN ARZU ve İSRARI ÜZERİNE YALNIZ MELEK Sinemasında gösterilmesi uzatılmşıtır. Programa ilâve olarak: Çin sulurmda batırılan Panay sırhlısı ve Yu. B nan veliahdının İzdivaç merasimi vs... Geçenlerde Çin Sularında Amerikan PANAY JIRHLISININ JAPON Tayyareleri Tarafından Batırılmasını gösteren ve Amerikan Toprakarnda Zırhlı Otomobillerle Muhafaza ve Nakledilen BUAKŞMM MELEK, MEŞHUR FİLM YARIN AKŞAM 5 ARAY ve İPEK sinemalarında Programa ilâve edilecektir. Iki saat durmadan kalıkaha Meşhur Fransız komediyenlerinin emsalsiz eseri z Başkasının Kılığında ARMAND BERNARD — RENE LEFAUR — PİZELLA — JANİNE MERRY Bu kadar neşeli, zevkli, eğlenceli film görülmemiştir Yarm akşam TÜRK sinemasmda Yalancı Şahitlik Etmiş Sultanahmet sulh ikinci ceza mah kemesi, bir yaralama davasma ba- karlcen sebze halinde hamal kolba- #rlığı yapan ve Büyük Yeni handa © turan Malatyalı Haliti şahit olarak dinliyordu. Halil, poliste dinlenmiş, bildiklerini anlatmış, ve ifadesinin altmı da imza etmiş olduğu halde mahkemede hiç bir şey bilmediğini söylüyordu. Hâkim, hakikati gizle- mask suçile Halili tevkif” etmiş ve hakkmda takibat yapılmak , üzere elkoymuştur. Ti “Bir Çocuk Soğuktan Dondu İzmir, (TAN) — Son hafta içinde yurdun birçok yerlerinde olduğu gibi Izmir ve civarında da giddetli soğuk- lar hüküm sürmüştür, Bugünlerde bazı yerlerde donma hüdiseleri ol- muş, fakat kaza mahallerine çabuk yetişildiği için kazazedeler kurtarıl. mışlardır, Bü arada Tire kazasmda da Şaban adımda 14 yaşlarında Ay. dınlı ve kimsesiz birçotuk gecenin şiddetli soğuğuna tahammül edemiye rek donmuş, geç yekmiciği için haya- ta mevsim hastalıkları husule getir diği de haber almmaktadır. Şirketi Hayriyenin emektar Mü- | dürlerinden olup tamirat ve müba- yaat işlerile meşgul olan Bay Meh- met Ulvi Arer çok kısa süren bir İ kalp hastalığı neticesinde dün ak - şam irtihal etmiştir. | OVazifeşinas, faal ve aziz bir haya İta malik olan mumaileyhin genç do- necek bir yaşta ziyaı bütün arka daşları ve Şirketi Hayriye İdaresi İ için pek ziyade mucibi teessür ol - | muştur, Cenazenin bugün saat 12 de merhumun Tophanede Defterdar yo kuşunda Halyan hastanesi bitişiğin- deki hanesinden kaldırılarak Kılıça- lipaşa camisinde öğleyi müteakip nâ | mazı kılındıktan sonra 'Tophanede Denizyolları İdaresi önündeki rıh - İtmdan Şirketi o Hayriyenin hususi bir vapuru ile saat 13 de Paşabah « çesine naklolunarak orada aile me- zarlığına defnolunadaktır. Refikası- na ve Şirketi Hayriye ailesine beya nı taziyet ederiz, Teşekkür Eşim ve babamız Safiyiddin Man. çönun ziyaı dolayısile gerek © bizzat, gerek tel ve yazı ile büyük acımıza iştirak eden akraba ve dostlarımızla hastalığı esnasında bilyiik gayret ve bir aile efradı gibi şefkatle başdan | ayrılmıyan Haydarpaşa Askeri has- | tanesi dahiliye mütehassıs Dr. Bay Nevzat Cankata ayrı ayrı teşekküre acımız dolayısile imkân bulamadığı - | mızdan saym gareteniz vasıtasile te. pekkürlerimizi sunarız, Eşi: Sabiha Manço, Oğulları: Hüsamettin, Salâhattin, Naci, Kemal, Etvan, Bülent Manço, Kızları Feride Böke, Bedia Tingiz. Damatları: Sait Böke, Tahsin Tin- giz, Istanbul Belediyesi Şehir Tiyatrosu Sast 20,30 da, PERGÜUNT Dram 5 Perde | VEFAT | Yazan; Henrik Iban KOMEDI KISMI saat 20,30 da ; a medi 6 tablo. Yazan; Celâl Musahip oğlu 9-1 Bugünkü program: ISTANBU LRADYOSU ÖĞLE NEŞRİYATI: Saat 12,30 Plâkla Türk musikisi 12,50 Ha vadıs 13,05Plâkla Türk musikisi 13,30 Muh telif plâk meşriyatı 14 SON: AKŞAM NEŞRİYATI: Saat 18,30 Plâkla dana musikisi 19 Bayas İnci: Piyano ve keman refakarile 19,39 kon İ #erans: Doktor AH Şükrü (Grip ve korun ma çareleri: 19,55 Borsa haberleri 20 Mur tala ve arkadaşları tarafmdan Türk musi kisi ve halk şarkıları 20,30 Hava raporu 20,33 Bay Ömer Rıza tarafından Arapça söylev 20,45 Nezihe ve arkudaşları tarafın dan Türk musikisi ve halk şarkıları (onat ayarı: 21,15 Orkestra 1 — Berlioz: Benve nato Cellini 2 — Sersuss: Dansense vie noise, vals 3 «—- Rossinin Barbier de Sevilla fantasie 4 — Michisla; Rakoczi — Czardas $ — Translateur; Valse intermezzo: 22,18 Ajans haberleri 22,30 Pllikla sololar, oper& ve operet parçaları 22,50 Son haberler ve ertesi günün programı 23 SON Ankara Radyosu ÖĞLE NEŞRIYATI; Saat 1230—12,50 Muhtelif plâk neşriyat 12,50—13,15 Piâk Türk musikisi ve balk şarkıları 13,15—13,30 Dahil ve harici habef ler 1730—18,30 İnkılâp dersleri: Halkevin den naklen "Recep Peker,, AKŞAM NEŞRİYATI: Sant 18,30—19 Muhtelif plik neşrya 19—10,30 Türk masikisi ve halk şarkılar! Hikmet Rıza Sesgör ve arkadaşları 19,30— 19,45 Saat ayarı ve arapça neşriyat 19,45— 20.15 Türk musikisi ve halk şarkıları Ser vet Adnan ve arkadaşları 20,15—20,30 Kom lerans Server İskit 20,30—21 Piükla dan musikisi 21—21,15 Ajans haberleri 21,19 21,55 Stüdyo salon orkestrası 1 — Rückef Serenad Andaluza 2 — Allegra Maremmi 3 — Bilenbere Redin Encore 4 — Yoshite ima Ostasiatische Sulte $ — Paul Linek# Uonele Plehte 21,5—22 Yarmki program ve İstiklii Marşr; OPERALAR, OPERETLEK 10 Berlin kısa dalgası: Strauss'un (Vİ enet Bist opereti, 17 Peşte: Opers piyye sinin nakli, 20,25 Viyana; Puccini'nin (Das Minedehen mus dem goldenen Ves ten operası ODA MUSİKİSİ 1i Berlin kısa dalgası: Şarkılı Düet, RESİTALLER 9,30 Berlin kısa dalgası: Viyolonsel konseri, 1545 Berlin kma dalgası: Karı şik şarkılar, 18,15 Varşova: Viyolonsel resitali Helemski, Dvorsak 70,20 Varşol- ra: Çocuk şarkıları, 21 Belgrad: Piyano konseri, 21 Varşova: ME şarkılar piik 21,50 Prag, Brüne: Piyano konseri ve or kestra, 22 Varşova: Chopir'in eserlerin DANS'MUSIRİSİ 12 Berlin kısa dalgası 22,15 : Peşte 23.20: Viyana bozguncular arkadan vurmasaydı ROMA tarumar olur, tarihin gidişi değişirdi. KARTACA MUHAREBELERİ Sinemacılık tarihinin en muazzam filmi 100,000 figüran-10,000 atlı asker 3oo Muharebe fili- 5o yelkenli tarihi harp gemisi YARIN AKŞAMDAN İTİBAREN iPEK w SARAY sinemalarında birden Türkçe Sözlü Tarihi Şaheser Mevzuu değştirme için: — Bu güzel kokuyu nereden buldun ?, dedim. Ley- Uk galiba! Başmı çevirmeden cevap verdi: — Evet leylâk!, Din dibinde kalmıştı... Annemin eski Yâvanta şişeleri — Sen de leylâk sever misin?7, — Çeki, Sonra bana dönerek yine gözleri gözlerimi buldu: — Onu siz de pek çok severdiniz deği mi? dedi. — Yine de severim... — Eskisi kadar m:7.. — Tabii... — Fakat onu annem süründüğü için severdiniz.. Şimdi ise ben sürüyorum. — Koku yine o koku Handan! — Ama ben ânnem değilim... Ona hissettirecek kadar Ürperdim... Şakaklarım terlemişti, — Bu bahsin burada kapanması daha iyi, dedim. Handanm soluk yüzünde bir pembelik dalgalandı. Ayağa kalkarak memnun bir gülümseyişle dedi ki: — Mademki öyle istiyorsunuz, pekâlâ!.. beni bir dakika burada bekleyiniz... Bir şey gelire ceğim... Dışarı çıkıp dönmesi bir dakika sürmüştü. Elinde tuttuğu bir kâğıdı bana uzattı: — Bu annemin mektubu.. İlk iki satırından başka bir kelimesini okumadım... Hayretimi gizlemiyerek: — Niçin? diye sordum. — Bunu sonra anlatırım... Şimdi mektubu yüksek #esle okuyun. Ben de dinliyeceğim... Yırtılmış zar. fin içinde mektubu çektim; heyecanlı bir sesle okur mıya başladım. İlk iki satırda şunlar yazılıydı: “Eğer evlendin, yahut nikâhla, nişanla bağlan- insa, mektubumu okumadan yırtmanı isterim... Devam edemeden Handanın yüzüne baktım, O, ken dinden emin: — Devam ediniz. Çekinmey'iniz, dedi. Sen nişanlısın yavrum... — Devam ediniz diyorum... Sonra her sevi anlata. — Fakat nasıl olur?.. YAZAN: KERİME NADİR rr cağım.. Yanıma gelmiş, başı omuzumun hizasında, vam ettim: “Yavrum! dinlemiye hazırlanmıştı. Yüksek sesle okumuıya de « Bu mektup eline değdiği zaman, ben ahnenin ke - mikleri çoktan çürümüş olacaktır. Seni pek çok se ven, senin üstüne titriyen bu hasta kadın, sâna has. Yalnız ret ölürken, bu satırları ağlıya ağlıya yazıyor... Benim sevgili kızım.. Belki sana anneni pek fena bir kadın olarak tanrtmışlar, belki sendeki anne sev- gisini silmek için bana iftira etmişlerdir. Bunların hiçbirine inanma!.. Çok halsizim.. Sana herşeyi uzun uzadıya yazamıyacağım., Fakat, bu mektubu sana ve recek olan Kenan, sorarsan senden hiçbir şey gizle. miyecektir sanırım... Ben çok talihsiz bir insandrm yavrum.. Gönlümün arzularından ziyade, bağlı olduğum hüküm ve nizam ların çerçevesi içinde yaşadım... Saadet ve neşe içinde kan ağladım, ve kan tüktirdüm... Fakat sen bana ben zeme Handan!.. düşün ve sevdiğin istediğin adama var... Uzun yılları aşarak sana kadar gelen bu sözler annenin, bağrım Ellere değil, gönlüne bağlı ol. İyi dan kopmuş candan nasihatleridir... Eğer onları tu. tarsan mesut olursun... Parmaklarım o kadar dermansız ki... Içim söyle- mek eğil birçok vie dolu amma hiçbirini yaza. Dan elen sine önü misli üni insan ları tanrtacak bir dost bulunacak mı acabe7.. seni büyümüş, yetişmiş bir genç kız görmek, istedi. Zin iyi bir adamla evlendirmek saadetinden mahru. Ah mum?. Talihsiz kızım!.. Ben seni daha birçok zaman bağ- rma basmak, isterdim... Oksürüklerden ciğerlerim parçalanıyor... Seni son defa görmek için gözlerim kapıdan ayrılmıyor.., Sen şimdi kimbilir nerelerdesin ?.. Handan! Bu satırları okurken eminim ki, ağlıya- caksın... Annenin unuttuğun sesi, kulaklarına yeni- den famldryor sanacaksın... Uzun yıllardan sonra duyduğun bu sesi dinle.. Sana ne söyledise hepsini yap!.. Işte yavrum... Sana son nasihatimi tekrar edeyim. Zatem sirf bu nasihat için bu mektubu yazıyorum. Gönlünü yokla... Acele etme!.. Sevdiğin, tamamile sevdiğin ve istediğin adama elini uzat... Bu adam u- sun boylu, sarışın ve güzel bir zabit olursa ruhum ta- mamile istirahate erişecektir. Hasretini çektiğim o parlak, negeli gözlerini öper.. Saadetler dilerim yavrum!... Annen Nalân..., Son kelimeleri bitirdiğim zaman Handan yüzünü koluma dayamış huçkırıyordu, Kendimi toparlamıya çalışarak omuzlarından tuttum ve mırıldandım: — Bu mektubu okumak hakkını nereden aldığını bana anlat Handan! Sen rişanlısın.. Haydi söyle. Iki elini birden uzattı. On parmağı da bomboştu. 'Titriyen bir sesle: — Ben hiç kimseye bağlı değilim, dedi. — Nasıl? dedim; ya nişanlm?.. — Uç gün önce yüzüğü geri gönderdim... — Neden? Niçin?., — Onu seed muydun?. — Hayır! Bakm, hem bilmiyerek annemin nasiha tini tutmuş oluyorum, Çünkü bu adamla evlensey « dim belki mesut olmıyacaktım... — Fakat Handan... Handan doğruldu. Yeşil bakışlarını gözlerime mıh yarak: — Ben annemin tarif ettiği uzun boylu, sarışın ve güzel zabiti seviyorum, dedi. Beni aldatıp aldatmadığını anlamak için bir sani ye tereddüt ettim. Bir sayıklama halinde: — Kabil değil... Kabil değil... Diye mırıldandım. Tatlı bir gülümseyişle güzel dişlerini göstererek: * — Onu Nalânm kızından başkasının mesut edemi. yeceğini de anladım, dedi, — Fakat ben ihtiyarım yavrum.. — Oot. Nalinm kalbini taşıyan Handan için pek gençelniz... — Benimle eğlenmiyorsun ya?. — Hayır. 2 Küçük si tuttum. Nalânm yâdiğâri iri taşlı yakut yüzüğü parmağımdan çekerek onunkine geçir. dim. Saadetimden sarhoş gibi sallanıyor: — Dünya ne güzel!,. Yaşamak ne mükemmel şey? diye haykırmak için kendimi güç tutuyordum. Şimdi ikimizin de gözlerinde saadet yaşlarınm parıltılar! vardı. Onu kollarımın arasina çektim dudaklarım dudaklarma değdi... O sırada nasi oldu bilmiyorum; ensesindeki 846 tomarı firketelerden çözüldü ve omuzlarından ark& &ns doğru dağıldı. Ayni zamanda gözlerim, karşığt ki gürdirobun endam aynasına gitmişti, Orada, ak- şam güneşinin kızıl rengine boyanmış nefis bir tablö gördüm: Genç bir zabit.. Onun kollarında, altın rengindö bir ipek yığınına bürünmüş güzel bir kadm... Ben ayni şeyi bir kere daha gördüğümü hatırlıyo- dum... Fakat acaba ne zaman?.. i Güneş pembe bir bulut kümesinin arkasında batıy8 yaklaşırken, bahçedeki ağaçların dallarında serçele” crvıldaşıyor, duvardaki büyük çerçevenin içinden N& | Jân bize gülümsüyordu... — SON —