26 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

26 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Halliburton namında bir Amerika- 11 muharrir, Büyük Kartaca Generali Anibal'i taklit ederek fil üstünde Alp dağlarını aşıp İtalyaya git- mek üzere yola çıkmış. Dün gelen ajans telgrafları, bu garip ._4aı'aı_'ıkı- Jrnın Aoceste'ye vardığını bildiriyor. Yeni zaman Anibal'i birinci gün on sekiz kilometrelik yol katederek Orsiğr'e gelmiş. İkinci gün oradan hareket ederek on iki mil katettik- ten sonra Saint - Pierre köyüne var- mış. Burada Napoleon'un İtalyaya yaptığı ikinci seferi esnasında kaldı- gı otelde kalmış ve Nıpol.eon'un kol- tuğunda oturarak kendisini takip e- den gazetecilere beyanatta bulun - muş. Ivşıkıt gazetelerin yazdıklarından anlaşıldığına göre, Hakliburton, Ani- bal'den, de, Napoleon'dan da daha rahat seyahat ediyor. Çünkü arka- sında gerek kendi yiyeceği, gerek fi- lin yiyeceği, bir kamyon içinde ta- şınmaktadır. Kendi yiyecekleri ve i- çecekleri arasında havyar, viski gibi şeyleri Napoleon ve Anibal gibi fa- tihler de Alp geçitlerinde bulama- mışlardı. Dünkü ajans telgrafı Amerikalı muharririn bir tarihi hakikat keşfet- tiğini de bildiriyor. Halliburton Kar- taca Generalinin Alp dağlarını, ken- disinin şimdi geçmekte olduğu St. Bernard geçidinden geçmeyip, Mont Gönevre'den geçtiğini söylüyor. Bu, Roma tarihçileri arasında bir ihtilâf mevzuu idi. Piny, Anibal'in St. _Be'r- nard'dan geçtiğini iddia etmiştir. Diğer taraftan birçok tarihçiler Ge- neralin Mont Gönevre yolunu takip etmiş olmasını daha galip bir ihti- mal olarak ileri sürmüşlerdir. Halliburton'un seyahati bu iki bin yıllık tarih ihtilâfını aydınlatmak ba- kımından ne derece faydalı olduğu- nu yine tarihçilere bırakıyoruz. Fa- kat acaba Amerikalr, yaptığı seyaha- tin bu aralık çok tehlikeli bir iş oldu- ğunun farkında mıdır? Mussolini, Anibal'i Afrikada mağ- Iüp eden Roma Generali Scipio'yu taklit ederek Afrikaya gitmek ve Haile Selâsiye ile döğüşmek istiyor. Şimdi de bir Anibal çıkmış İtalyaya geliyor. Malüdur ki Anibal, İsadan 216 yıl önce, İtalyaya geldiği zaman Müthiş bir hezimete uğratmıştı. Ya iğ/.yb'ı';:" Alp geçitler: ndeıg' âu filli alabalığın İtalya yaylalarına inişi- ni bir Habeş akını zannederlerse Halliburton'un hali ne olacak? ğ aakâk Fil Üstünde geziye çıkan muharrir Aoste, 25 A.A, — Amerikan yaza- rı (muharriri) Halliburton gece ya- rısında buraya gelmiştir. Gazeteci - lerle konuşan yazar, fil sırtında yap- tığı geziyi bilhassa eğlenmek için yaptığını ve tarihi hâdiseyi tekrarla- mak hususndaki isteğinin ikinci de- recede olduğunu söylemiş ve demiş- tir ki: ”Annibal'in büyük Saint - Bernard geçidinden hiçbir zaman geçmemiş olduğuna eminim. Çünkü bu gezim- dçki zorlukları atlatması imkânsız i- di. Annibalin küçük Saint - Bernard, yahut Genevre dağından geçmiş ol- ması muhtemeldir. Bakım evindeki papazlar, Napoelon zamanındanberi dağda bu kadar kalabalığın görülme- miş olduğunu bana söylemişlerdir. Geçen pazar günü Sanit - Bernard'- da 2000 gezgin vardı.,, Gezisine devam edecek olan Halli- burton, bundan sonra her gün 60 ki- lometrelik yol almak umudundadır. ——— İngiltere silâh yol amıyacak Londra 25 A.A, — Samuel Hoare, hüknmetğçin Habeş meselesinin sulh yolu ile hallini tehlikeye düşürme- mek için şimdilik Habeşistana — ve İtalyaya silâh çıkatı müsaadesi ver- miyeceğini, yalnız İngiliz toprakla- rından transit olarak Habeşistana si- lâh geçmesine karşı gelmiyeceğini Avam kamarasında bildirmiştir. İtalya yalnız kalıyor Paris, 25 (A.A.) — Kanada, Dani- marka, Japonya mümessillerinin Ulus lar kurumu konseyinde İngiliz *3>le. Tine müzaheret edecekleri kabul »di' mektedir. Litvinof ile Tevfik Rüştü Arasın, misakın harfiyen tatbikı hu- vi a kleri tahmi ısrar edil- Mektedir. Çekoslovakya Fransaya mü zaheret edecektir. Cenubi Amerika devletleri de ayni veçhile hareket e « deceklerdir. omd'ııdohrnu. bir Şayi. aya göre Birleşik Âmer: iyava ğ'":u isakıı kmerapi kar çi uğu taahhütleri ihtar eden bir be - Yanname neşretmek niyetindedir, —— Fransa - Türkiye Paris, 25 A.A. — Türkiye büyük elçisi ile Lval ve Eğitim bakanr Ma- rio Roustan, dün saat 18 de Fransiz- Türk kültür sözbağını imza etmiş « erdir, VİYANA NAZİLERiİ FAALİYETTE mü ilgisi ile Naziler, üyelerini, ya ve yakın olan kurtuluş günü” “Hiç bir şeyi unutmadık. Biz, Viyana'da 50 ve illerde menfi mahpusları da salıvermişlerdir. met, yaz t arzetmek Bu tedbirin geldiği sanılmaktadır. İzmire Giden lemeler yapmak üzere çağırılan Naziler “ Avusturyadan intikam Alacağız,, Diyorlar Viyana, 25 (A.A.) — Dolfüs'ün i Hitlerle birlikte öldürüldüğü günün yıldönü- “Yeni Avustur- için savaşa çağırmışlardır. Na- ziler tarafından neşredilen bildiriğde şöyle deniliyor: Nazi bekçileriyiz. Biz, yalnız muzaffer olmakla kalmıyacak, intikam da alacağız., - propaganda yazıları dağıtan 200 Nazi ihtilâlcisi yakalanmıştır. Mancukoda Japon Düşmanlığı Hsin - King (Mançukonun merkezi_) 25 (_A.A.) — İyi silâhlı 500 haydut, Hingan ilindeki Namanşi polıs_ r_ne_rkezine saldır- mışlardır. Karakolda bulunan 10 Japon polisini öldürmüsler, Vak'a mahalline bir tedip kuvveti gönderilmiştir. İngilterenin Deniz Programı Londra, 25 (A.A.) — Morning Post gazetesine göre, hükü- atilinden evvel munzam deniz bütçesini parlâmentoya fikrindedir. Yeni tahsisat, müddetini dolduran kruva- zör ve torpidoların yerine sür'atle yenileşinin konulması ve mü- rettebat sayısının arttırılması için sarfedilecektir. Alman deniz silâhlanmasından ve Kralın tahtına çıktığının 25 inci yıldönğimü i.lgisile yapılan müddetini doldur - müuş, fazla mikdarda eski gemi sayısının göze çarpmasından ileri Universiteliler İzmir, 25 (A.A.) — İlimizdeki örnek köyleri gezmek ve ince- İstanbul Üniversitesi gençleri bu sabah limanımıza gelen İzmir vapuru ile şehrimize gelmiş- lerdir. Yarından başlıyarak örnek köyleri dolaşacaklardır. BÜYÜK ALMAN ! CASUSU ü Elisabeth Sehragğmül- ler, Nachrichten - Buro'nun şe- fi Nicolai'nin bizzat yazdığı bir mektubu neşretmiştir. Bu mek- tubun en karakteristik bazı sa- tırlarını buraya alıyoruz: Düşmanlarımız olan mütte - fiklerin “Matmazel Doktor” di- ye andıkları kadın, istihbarat bürosunda benim iş arkadaşım olan Matmazel Schragmüller- den başka birisi değildir. Casus olarak ecnebi memleketlere as- la gitmemiştir. Matmazel An- ne-Marie Lesser'e atfedilen rol- leri asla oynamamıştır. Biz onun, yüksek hizmetlerinden yalnız gizli teşkilâtımızın idare- si bakımından istifade ettik. Matmazel Schragmüller ma- kalesini şu satırlarla bitirmekte- dir: Bu suretle benim ecnebi bir memlekete casus olarak gitme- diğim ve Matmazel Lesser'in kahramanı olduğu maceralara asla atılmadığım tamamile an- laşılmış oluyor. Ben, harp za- manında kalbi yurda hizmet ateşile yanan normal bir Alman kadınından başka kimse deği - lim. Yalnız genel harbin devam ettiği dört sene zarfında büyük erkânıharbiye bir şans eseri ola- rak, bu kadar ehemmiyetli bir servisin idaresini ve harp mey- danları haricinde yapılan müca- delelere ait sırları açıp meyda- Tapuda Yeni Teşkilat LBaş taraft 1 incide)| rülmüştür. Budairenin tet- Ç3 Şşa ğ MA LA a AA NA murlar gönderilmiştir. Tapu 1d. cesi i- çir burası mu“âfık görü'düğü takdir- Karl Marx Ve Türkler! (Başı 1 iııcide] “Marx” karanlıklarda alan ne mtu'îmuş 1T projekto: Bunsuz tarihi anlamak ve görmek filozofisi, de icap eden tadilât yapılacak ve ka - zaya ait kayıt ve docyalar memurla- rile birlik: - oraya gönderilecektir. Bu suretle h- ”n tapu ve kadastro işleri - Üsküdarda olduğu gibi - daha ko- laylıkla görülmüş olaraktır.,, Tapu sicilleri Genel direktör, ta; u sicilleri hak - kında da izahat vermiş .- eklemiştir: “ — Yeni teşkil!t kanunu Maliye en- cümeninden çıktı. Bütçe -ncümenin - de kaldı. Kamutayın ilk içtimaında herhalde çıkarılacaktır. Yeni teşkilât lâyihasında mühir.. esaslar vardır. 932 senesinden itibaren muayyen bazı kalarda tatbikma başladığı- miz tapu sicil t.şkilâtı çok iyi netice verdi. Yeni teşkilât ta elde edilen bu iyi neticelir üzerinde hazırlanmıştır. Bu, memleketin her tarafına teşmil e- T'lecektir. Şimdilik Beyoğlu kadastro suna başlandı. İstanbulda da üç mın- takanın kadastro yazımı devam etmek tedir. Adananın da kadastro hazırlık- ları başlamıştır. Yeniden sicil muhafızlıkları mınta- kaları açılmayatak, yalnız mevcut mıntakaların, , eni sicillerin devredil - m.si itibarile, sahaları genişletilecek- tir. Meselâ, Eminönü mıntakasının evvelce beş kişiden ibaret olan kad- rosuna bu sene bir sicil muhafız me- K-ur muavini ile bir kâtip ilâve olun- muştur. l_(adııtr_o sahalarında gayri menkul em'âk sahiplerinden bazıları, kendile- rint memurlazımız tarafından dağıtı- k. . ve kanunen on beş gün zarfında doldurulup memurlara iade edilmesi lâzım gele.: beyannameleri vermiyor- lar. Bu vaziyet, hem memurlarımızı yoruyor, Lem de birçok - işlerin geri kalmasına sebep oluyur. Halbuki alâ- kadarların kendi ayaklarına kadar be- yanname getiren memurlarımıza aza- mi kolz-lrk göstermeleri, kendi men- faatleri iktizasıdır. Bu beyannamel-ri vermiyenler hak- larında vukuf erbabınım -erecekleri , M ben bül e * ri (eseri) bütün dillere çevrildi. Onu bizim dilimizde ne zaman oku- yacağız? Ne zaman göreceğiz? Bütün bunlar için “Marx” edebi- yatının dilimize çevrilmesini istiyo- rum. Ve bu çevirme: Sağa veya sola dojru, bulanık su- larda balık #vlamak istiyenlerin tak- kesini düşürecektir. Ortada: Hak ve gerçe egemen olacaktır. Bizde, “Marx” tan söz açılınca hemen ko- münistlik hatıra gelir. Bu kadar telâşa hacet yok! “Marx” ın filozofluğu iktisatçı yö- nünden çok üstündür. Ve onun bilinmemesi kültür bakı- n_ı;nıdın bir eksiktir. Büyük bir ek- si Hele devletçi bir rejimde!.. “Klemanso” gibi milliyetçi bir adam “Marx” hakkında şunları söy“ ledi: “Ben cümhuriyetçi ve demokrat doğdum. Böyle öleceğim. — Fakât, demokrasinin, beslenmesi gereken Zâ- yıf yerlerini “M>rx” tan öğrendim.” e “Marx" komünisttir. O, modern komünizmin babasıdır. Fakat onun, ateşten okları andıran ballı tenkitler” olmasaydı, benci (hod- bin) liberal demokrasinin yerinden kıpranacağı yoktu. Belki hiç kıpranmıyacak, olduğu yerde çürüyecek ve çökecekti. Bu korkunç çöküntünün altında göyünlü (muztarip) insanlık, bir daâ- ha, baştanbaşa bir daha ezilecek, bu eziliş tarihe, yeniden bir dönüm nok- tası sa; ';Mını"m_ birer, slevden şamarı malümatl ta larının ve ka- dastro komisyonlarının tayin edecek- leri esaslar " >—inde tapularının veril. mesi salâhiyeti, yeni kadastro kanuıı O bu şamarlarını, liberal demokra- :;:m kızarmıyan suratına indirmesey- ' nu ile gene bu k 'ara veril - miştir. Bundan zarar gördüklerini ile ri sürenle: de ai* oldukları mahke .1>- lere baş vurarak haklarını arayabi'ic- ler.», Kadastro mektebi Genel direktör, Kadastro mektebi hakkında malümat vermiş ve demiş : tir ki; “—— Kadastro meslek mel ebinin, esas itibarile, Ankaraya nakli karar- laştırılmıştır. Ankarada şimdi müna - #8ip bir bina <“ranmcktadır. Mektep, Birinciteşrinde tedrisata Ankarada KK ADEREN daha ne günler- B iberak a inde; kim bilir, a kadar demagokların iberal kapitali-t'erin uşakları İnim, inim Kim bilir?! Mahmut Esat BOZKURT Bi' vükada: — 7 935 ! Üiyecekti? başlayacaktır., Genel direktör Cem:', burada üç F in_ıün kadar kalacak ve sonra Ba- lıkesir V havalisindeki tet' iklerini bitirmek üzere oraya gidecektir, errrl%n'n (şeniyetlerin) üstü- rdür. *“Kapital” ”Marx” n bu büyük ize- na çıkarmak vazifesini bana verdi. Bu nasıl böyle oldu, bilmiyo- rum, Kader, ne diyelim! talih beni Alman ordusunun en yük- sek şeflerinin mesai arkadaşı ol- mağa, genç kızlık hayatımda hiç te hazırlanmadığım askeri sahada çalışmağa sevketti. Bunlardan ikisinden hangisi- nin hakkı vardı?. Son zaman- larda ölen ve asla efkârı umu- miyeni nkarşısına çıkmıyan Anne - Marie Lesser'in mi, yok- sa asla cepheye gitmediğini söyliyen Elisabeth Schragmül - ler'in mi? 3 numaralı madmazel doktor /| Hangisi doğru idi? Artık söz söyliyemiyecek bir halde bulu- nan ölü mü? Yoksa pek fazla konuşan diri mi doğru söylü- yordu?. İki hırsız kavga ederken bir açıkgözün ortada bulunan ser - veti alrp götürdüğüne dair bir hikâye vardır. Pek benzetmek olmasın ama, vaziyet burada da hemen hemen aynidir. Bu satırların yazıcısı, yukar- da da söylenildiği gibi, Matma- zel DOk_tOr'un esrarını aydın - latmak için aylarca uğraşmış, bu muammaltı şahsiyetle alâka- dar olan kimselerle uzun uzadı- ya mektuplaşmıştır. Bu mek- tupları şimdi toplasanız dehşet- li bir cilt tutar. îşte bu münase- betle bundan on beş gün evvel Hamburg'tan gönderilen ve go- tik karakterle yazılmış bir mek- tup almıştır, Bu mektubu burada etraflı sürette mevzuubahs etmek mü- vafık olur. Hakikt madmazel doktor benim ! Berlin'de bulunan arkadaşla- rımdan haber aldığıma göre, orada bulunduğunuz zaman be- nim adresimi sormuş, Matmazel Doktor'un hakiki şahsiyeti hak- kında malümat toplamak iste - mişsiniz. Zannedersem, bu ka- dın hakkında bir kitap yazmak ve hakiki hikâyesini nakletmek lS!lyormuşsunuz' _Bnı kimselerin yaptıkları gi- bi hareket etmek istemiyorum, (Mektup sahibinin burada Mat- mazel Sehr-gmüller'i kinaye et- ti anlaşılıyor), Elisabeth Seh- ragmüller, veyahut bundan bir- Matmazel Doktor'un A HAKİK Meydana AW Derhal cephede bulunan bir Fransız hastanesine gittim. Fransızcayı ana dilim gibi schmann'dan daha fazla bu ün- vana benim sahip olmam lâzım- geldiğini iddia etmiyorum. Hat- tâ daha ileri giderek diyorum ki: Bu isim bir tek kadının de- ğil, belki birçok kadınındır. Çün kü birçok kadın bu vazifeyi gör- müştür. Onun için ismi paylaş- mak lâzımdır. Bununla beraber, şahsi düşüncelerim bertaraf edi- lirse, bu müstear ismin en çok t bana yakışacağını, çünkü bunun en önce benim tarafımdan kul- lanıldığını da söylemek isterim. Vaziyeti anlatayım: Çok meraklı bir Tıp Talebesi Savaş ilân edildiği zaman üç arkadaşımla beraber Pariste bu- lunuyordum, Bu arkadaşların isimlerini burada yazmıyaca- ğım., Çünkü, onlar da benim gibi Marchrichter Buro'ya dahil de- gildiler. Sonra isimlerini açığa vursam, belki efkârı umumiye nazarında da müşkül mevkide kalırlar. Ağustosun birinci günü bü- yük bulvarlarda bir kahvede o- turuyordum. Parisliler atıp tutu yorlar, Almanlar hakkında çok ESRARI Iki Madmazel Doktor'dan Sonra Şimdi de Bir Üçüncüsü Çıkıyor g Na mükemmel biliyordum. kötü sözler söylüyorlardı. Bu vaziyet karşısında biz d karar verdik: Memleketimize döne - cektik. Tam o esnada şefimiz. - den bir haber aldık. O cephe ge- risinde kalmamızı, ve İsviçreli ajanlar vasıtasile orada olup bi- tenlerden kendilerini habc-dar etmemizi em-cediyordu. Bu benim için gayet ko! , 'ı. Fransızca, mi .2mrnel biliyor- dum. Çocukluk zamanımdan be- ri bu dili kullandığım için leh- çemde hiç ' - fark görün — di. Tıp faküit inde de tale* ol : mam dolayısile cephede bir has tahaneye pekâlâ gitmek kabil- di. Kendime bir Fransız kızı süsü vererek Parisi terkettim, Fran- sız olduğuna dair yanımda sah- te kâatlar vardı. Zira, bizim is - tihbarat şebekemiz, 12 saat zar« fında hiç farkedilmiyecek suret« te yapılmış, sahte kâatlar ver « meğe kadirdi. İlk defa seyyar bir hastanede vazife aldım. İşin gayet kolaydı. Doktorluğu faz: la bilmeğe hacet yoktu. Tetano« sa karşı aşı yapıyor, mecruhla- rın yaralarını temizliy »râum. (Arkası var) Süt Gibi Yoğurt Meselesi de Halledilmelidir (Baş tarafı 1 incide) Bundan başka ikinci ve en büyük derdimiz de yoğurtlardır. Bugün pi- yasada İstanbul halkına satılan — bu yoğurtlar, şehrin haricinde ve bele- diye kontrolundan uzak yerlerde ya- pılmaktadır. Ne derece temiz oldu- ğu bir kere bile muayene edilmiyen yoğurt Kap ve kâseleri daima mikrop taşır vaziyettedir. Yoğurt meselesi- nin de bu arada hallini bekliyoruz.,, —e Ankaralı bisikletçiler Anka- raya döndüler Ankara, 25 A.A, — Ankaradan 26 haziranda üç bin küsür kilometre ü- zerinde batı Türkiye gezisine çıkan beş kişilik bisikletçi kafilesi bugün sa at 6 da şehrimize dönmüşlerdir. Kafile, bu gezisini muvaffakiyetle başarmış ve bu arada sekiz bölgede fe derasyon tarafından sıraya konan teş vik yarışlarına da girmiştir. Ankara bisikletçileri bu yarışlarda daima bi- rincilik, ikincilik ve üçüncülük al - mışlardır. Dün sabah son merhaleleri olan Koçyadan ayrılan bisikletçiler, bugün saat 4,30 da gelmişlerdir. Bi - sikletçilerimizle onları - karşılayan sporcular esat 6 da Gazi anıtı önüne kaç Sene evvel ölen Baron Kret gelerek iki çelenk koymuşlardır, Litvanya seçiminde bir oyun Klaipeda, 25 A.A, — Litvanya hik kümeti, önümüzdeki diyet seçimi i- çin, seçmen listelerini incelemeye de) vam etmektedirler. Bu inceleyiş hay ret edilecek sonuçlar vermiştir. Bir- çok kimselerin ellerinde usulsuz kart lar olduğu, yüz binlerce kimsenin Litvanya tabaasından — olmadıkları halde yurdtaş gibi seçime karıştıkla- rı anlaşılmıştır. ———mmmaaee Yahudilerin nikâhları kıyılmıyacak Berlin, 25 A.A. — Havas ajansı bil diriyor: Palatina bölgesi nasyonal sosyalist başkanı bu bölge evlenme memurlarının yahudilerle Ariler ara- sında evlenme işini görmelerini ya- sak etmiştir. Bu karar Lamdau da karışıklıklara sebep olmuştur. ——— ee Parlâmentodan da kesilecek Paris, 25 A.A. — Saylavlar kurulu divanı bu sabah toplanarak devlet masraflarından yapılacak yüzde on kesilmenin parlâmento tahsisatına da tatbikini kararlaştırmıştır. —— — Ayni günde Paris -Roma yolculuğu Lö Burje, 25 A:A, — Ayni günde Roma - Pari& gidiş ve geliş hava hat tr bu sabah açılmış ve dört motörlü bir İtalyan uçağı saat 6 da Romadan kalkarak 11,10 da Parise varmıştır,

Bu sayıdan diğer sayfalar: