Tan 26 Temmuz 1935 sayfa 2 | Gaste Arşivi

26 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

26 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ko "i B —— rifenin de eskisi gibi — gan gölgelerin içinde, ağır ağır do- — laşıyordum. : — büs tozu, dumana katarak geçiyor, — zaman görünüp kayboluyorlardı. DÜSÜNDÜÖKCE BİR FARK Şarklı alçak sesle, yüksek sesle konuşur. Bu, bütün bir medeniyet far- kıdır. 3 Bütün bir medeniyet, sesin içindeki enerji hamulesinde be- liriyor, kendi mânasını tayin ediyor. Şarklının bir fısıltı ve mırıl- tı halinde konuşuşu, itiraz yeri- ne tevekkülü ikame eden gaye- siz ve ihtirassız bir felsefenin ifadesidir. Garplinin her tasdik veya red hükmü verirken sesi- ne ve sözüne verdiği şiddet, bir zaman ve ermnerji tasarrufu ihti- yacından tutunuz da mücadele- nin en büyük nâzım olduğuna inattışmın keskin bir not halin- de tecellisidir. Edebiyatı ya bir kaside, ya- hut ta bir iniltiden ibaret olan Şarklının Garplileşmesi için se- sinde ve sözünde bu perde far- Garpli kını yapabilmesi şarttır. Zaman zaman kulaklarımız bu farkı arıyor. Peyami SAFA Üniversiteye gelecek talebe Üniversite rektörü dün bazı Üni- versite işleri hakkınd- kendisile gö- şen bir muharrimize şunları ıöyle: miştir: “— Lise ta' “esinin d4t- mü kemmel ve daha olgun yetiştirilmesi hakkında Balanlık profesörlere bazı sualler sormış ve bunlara cevap iste- mişti. Profesörler bu husust-ki fikir- lerini hazırlayarak — tdiler. Bunlar tetkik edilme': üzere Bakanlığa gön- derilecektir. Kültür Bakanmın Uni- versiteyi ziyaretinde muhtelif kültür işleri etrafın” görüştü:.. Kendisine icap eden malüâmatı verdim. Türkiyat enstitüsile Edebiyat fakültesinin An karaya nakli ha! ” ıda henüz Bakan- lıktan emir gelmemiştir. Köprüye yanaşan vapurların dumanları Köprüye yanaşan sosyete vapurla- rının ocaklarını fayrap ettikleri için bacalardan çıkan dumanlardan şikâ- yet edildiği yazılmıştı. Belediye bu işe önem vermiş ve halkın sıhhati noktasından luna bir çare bulunma- sırır dün Deniz Ticaret direktörlüğü- ne bildirmiştir. Tei ol Göçmenler için konuk yerleri Memleketimize gelecek göçmenle- rin şehrimizde konuklamaları için Kı- lınç Ali Paşa medresesi ile Saray- burnundaki metrük ambarlar tahsis edilmiştir. Yakında bunların tamirle- rine başlanacaktır. Memba sularını tetkik Belediye memba sularmnı ucuzlat- mak için tetkiklerine devam etmekte dir. Belediye heyeti ya-ın da Sarıyer ve Beykoza giderek incelemelerine devam edecektir. Kadıköy su şirketi tarifesi Kadıköy Su Şirketi tarife komisyo- nu dün topl şvedu y d itibaren başlayacak ola:. yeni altı ay- lık tarifeyi formül üzerinden tetkik etmiştir. Yapılan tetkiklerde yeni ta- lacağı ve hiç bir değişiklik yapılamıyacağı anlaşıl- mıştır. Buna göre tarife eskisi gibi 14,75 kuruş olarak kalacaktır. Yirmi beş yılı dolduran memurlar Aldığımız haberlere göre, Tapu ve Kadastro yeni teşkilât kanununa gö- re, 25 seneyi dolduran Tapu ve Ka- dastro memurları tekaüde sevkedile- ceklerdir. No. 93 Erik Çiçekleri Mahmud YESARI Deniz kıyısında, gittikçe koyula- Bazan bir otomobil bazan bir oto- denizde, sandallar, kayıklar zaman Kadriyenin sesini duydum, — Yesari, neredesin? Otele doğru yürüdüm: — Buradayım. — Peki, ne yapıyorsun? — Dolaşıyı — Buraya gel. Kadriye, aşağı sette, sinirli sinirli geziniyordu; beni görünce paylar gi- bi baktı: — Neye beni bırakıp gittin? — Uyuyordun; seni rahatsız et- mek istemedim. O, kaşlarını çatarak kaykırdı: — Uyumuyordum. — Peki, ben giderken neye ses- lenmedin? - — Hemen, dönüp geleceksin san- dım, Oaı yaklaştım, ellerini tuttum: 26-77 - 935 ŞEHİRDE OLUP BİTENLER Gaz harplerine karsı sığınak Her hangi bir harpte, hava taarru- zuna karşı halkı zehirli gazların te- sirinden korumak için şehrimizdeki mahzen ve sarnıçlar üzerinde incele- melere devam olunmaktadır. Ş Bu tetkikler bittikten sonra iki proje hazırlanacak ve bunların biri Beyoğlu mıntakasına, diğeri de İs » tanbul cihetine ait olacaktır. Beyoğlu tarafında kâfi miktarda — Ne Dersiniz? — ÖOfke baldan tatlıdır. Amma öf- kelenen için. Karşıdaki için de zıkkımdan acıdır... Bizde resmi dairelerde, hattâ umumi hizmet memurlarındo hal- ka karşı öfkelenenler vardır. Gerçi sinirleri yatıştırmak için elverişli sarnıç ve mahzenlerin araş- tıriİmasına bilhassa çalışılmaktadır. İstanbul cihetinde Bayrampaşa (Çu- kur bostan) ve (Aspar) sarnıçları i- le Haliç feneri yanlarında (Bonos), sarnıçı üzerinde etütler yapılacak, sarnıçların maksada elverişli olup ol- madığı araştırılacaktır. Bunlardan başka Yediküle ve Ba- kırköy arasında, sur haricinde ve Di- vanyolu civarında da mahzenler ve sarnıçlar bulunabileceği umulmak - tadır. Beyoğlu taraflarında birkaç sarnıç olmakla beraber bunların sığınak ol- mıya ne dereceye kadar yarar olduğu bilinmemektedir. — Otomobil yarışları yapılacak Türkiye Turing ve Otomobil klübü idare heyeti evvelki günkü toplantı - sında her sen. yapılmakta olanı oto - mobil yarışları hazırlıklarile meşgul olmuştur. Bu seneki yarışların Balkan haftasına isabet ettirilmesine karar ve rilmiştir. Ayni zamanda klübün senelik gezin ti lesi de | şulmuş Gezin ti Ağustos ortalarında yapılacaktır. Sabah saat onda köprüden hareket et tirilerek Yorgolo plâjına gidilecek, o- radan Heybeli sahillerinde bir ceve - lân yapıldıktan sonra Büyükadada öğ le yemeği yenilecektir. Gecesi Boğaz- içinde bir mehtap gezinti ldık -« tan sonra dönülecektir. oA Floryanın Bayındırlığı Florya için hazırlanmakta olan imar projesinde tren hattı için de ba- zı esaslar tesbit edilmiştir. Hat deniz kenarından kaldırılarak plâjın arka - sındaki geniş arazi içine alınacaktır. Hattın geriye #ınmasının sebebi, bu- raya yeniden yapıla- k olan binalar- da öturanların rahatını temiri etmiek d öfkesini dışarı vurması iyidir , hük t otorü i temsil edenlerin şahsi kı lıklı Fını, resmi otoritelerile karıştır- maları doğru değildir. Polis, bir mücrimi, bir suçluyu, bir hiç. d lut_malı, karakola götürmelidir. Lâkin, böyle olmuyor. Arasıra : Kâh yolunu şaşırmış bir yük ara- bacısı, kâh yasağa karşı gelmiş bir gezgin satıcı böyle öfkeli me- Af kel öf MEMURUN ÖFKESİ.. murlara rastgeliyor ve şüphesiz hırpalanıyorlar. Bir memurun kendisi ile ken- dinde beliren hükümet şahsiyetini ayrı tutması ideal bir şeydir. Hü- kümet hiddet etmez. O halde hü- kümet memurları da işlerini gö- * rürken hiddetlenemezler... Buna karşı hep insanız, denebilir. Fakat öfkesini yenemiyenlerin * memurluk etmeye kalkmamaları, halk için de, hükümet için de çok faydalı olur. Zira öfke, baldan ne j kadar tatlı olursa olsun, muhake- * menin selâmetini bozar. Halbuki hükümet, memurlarından en yük- sek aklı selim ister. Biz böyle dü- şünüyoruz. Siz ne dersiniz? : d Kültür direktörlüğü emrine verildiler Bu sene İstanbul kız ve erkek öğ- retmen okullarından çıkarı gençler, ta mamen Kültür Direktörlüğü emrine verilmişlerdir. Bunlar, gerek resmi ve gerekse ecnebi ve ekalliyet okulların- -depyeseteye Siopııyusmya31 3o Sod Tyep dır. Esnafın kaydı için verilen mühlet Esnafın kaydı için verilen on beş günlük son mühlet bu ay sonunda bi- tecektir. Bir buçuk a lık mühlete rağ- men henüz kayıtlarını ptırmryan binlerce esnaf vardır Müddetin so - nunda bunlardan ceza alınacaktır. —- Köylerde tam teşkilâtlı okullar Köylerde tam teşkilâtlı ilk okulla- ra merkezden bazı öğretmen!ler gön- derilecektir. Bu öğretmenler, Bakan- lığın tamimi v- evvelee hazırladığı ayni zamanda tren kazalarınıti öıgün—c' a edllmektir. . eeef aRorermma g —a Kimsesiz çocuklar yurdu Belediyenin kimsesiz çocuklar yur dunda 80 çocuk bulunmaktadır. Bu yekün ihtiyaca kâfi gelmediği için kad ronun 150 ye çıkarılması kararlaşmış- tır. Civarda satılık arsa da bul 'sa savkr —AA0ACAO —— Haharraz Bir hasta cevap veriyor Amerikan hastanesinde yapılan bir doğum hâd'isesi hakkında Adliyeden alarak neşrettiğimiz bir haber üzeri- ne hastane direktörlüğü bir tezkere göndererek vâaziyeti kendisine göre yurda bahçe de yapılacaktır. Kimse - siz çocuklar yakında kampa çıkacak- lardır. O —emamam— — Efgan Üniversitesinde Türk Profesörü Tıp Fakültesi doçentlerinden Dr. Zühtü Efgan Üniversitesine profesör tayin edilmiştir. Ağustos içinde yeni ifesine başlamak üzere Efganista- na gidecektir? —K İrana şapka gönderiyoruz İranda şapka giyilmeğe başlanması üzerine, memlekette mevcut şapka sto ku ihtiyaca kâfi gelmemiş, Avrupa - tavzih işti. Dün de mevzuu bahis doğum hâdisesinde ismi geçen Besime den bir mektup aldık. Uzun yazılmış olan 'bu mek hülâsaten deniy Hi : “Doğum bundan 32 gün önce has- tanede normal bir vaziyette yapıldı. Fakat, meşimenin düş den - parça parça alınması bir kısmı- nın içerde kalmasır ve <.zla kan kay betmeme sebep oldu. İkinci muayene- de de bu vaziyet meydanz çıkarılama- dığı için çocuk bakımsızlık yüzünden hastalanmağa başladı. F -staneye, ken di isteğimle çıktığıma dair imza ver- dim ve ayrıldım. Şiş'i sıhhat yurdun - da yapılan ameliyat... meşime parça- sı çıkarıldı. Bu pa.ça zabıtaca hıfze- dan şapka getirilmesi uzun mühtaç olduğundan İstanbuldan IE' S a dilmektedir. Henüz hastanedeyim. Bu hususta icap eden 1 .kemiz. müra- na bir mikd. ö haleil şapka g başlanmıştır. Dün bir parti şapka gön — Bu kadar kızacak, sinirlenecek derilmiştir. ne var? Kadriye, büsbütün sinirlenmişti: — Akşam karanlığında yalnzlık, beni sinirlendirir. Onu, teselli eder gibi tatlr tatlı söylüyordum: — Haydi, deniz kenarına çıkalım. Beraberce dolaşırız. Deniz havası, si- nirlerini yatıştırır. Kadriye, bir tereddüt geçiriyordu. Onün sinirlenişi, ne yalnızlık, ne de akşam karanlığındandı. O, ko tuğa yaslanıp uyuklar gibi otururken kim- bilir, neler düşünmüştü? O, düşünüp de, hiçbir şeye karar veremediği zamanlar, sinirleniyordu. Ne düşünmüş ve neye karar vereme- mişti? Kadriye, benim gezinti teklifime hiç aldırmadı; her emrine boyun iği- leceğin> emin bir tavırla merdivene doğru yürüdü: — Ben, eve edi) bili ün, caâtta bulund Hastı h te uygun olmayan beyanatını tekzip ederim.,, Pâtavatsızlık ettim: — Eşyalatımızı da toplryacak mı- yız? Kadriye, merdivenin ortasında idi, tekrar durdu ve tekrar dönerek daha sert, daha ters baktı: — Seninle açık konuşmak ediyor, arkadaş! Topuklarını öttüre - öttüre merdi- venden indi. Ben, giyindim; otelin alt sofasına geçtim, bir kanapeye oturdum; onu, bekliyordum. , Nereye gidecektik? Bu otomolil gezmesi nereden çıkmıştı? Gezip do- laşıp tekrar otele dönecek miydik? İçimi kurt kemiriyordu. Garson- lardân birini çağırdım: — Demin, hanımefendiye kim te- lefon etmişti? Kadriyeye bir telefon eden oldu- ğunu bilmiyordum. Fakat eğer gar- söna: icap H: getirteceğim. Sen de giyi:.. N — Beni, otomobille taburcu mu ediyorsun? Merdivenin ilk basamağma sağ ayağını atmıştı; yarı döndü, sert sert baktı: — Sinirlerim üzerimde iken müna- sebetsiz. münasebetsiz söylenme! Ben de giyineceğim! Hakikaten ü Ü CA h efendiye — telefon ettiler mi? Telefondan çağırdılar mı? Diye soracak olsaydım, doğru ce- inceliğini, nezaketini beni atlatacaktı. Lâkin — Hanımefendiye, kim telefon et- mişti? ğ Diye sormamda birçok sebepler, manalar bulunabilirdi? Yahut, birkaç gösterecek ve betsiz söylüyordum; onun sinirleri, benim de münasebetsizliğim üzeri- mizde idi. Kendimi tutamadım, gene yerden telefi bek'iyor olabilirdik ve bunlardan hangisinin telefon et- tiğini anlamak istiyebilirdim. Garson düşündü;: Taerke İ v vap a mıyacaktım. Garson, san'atının - Saralı bir kadın 6 ıncı kattan düştü Dün Cihangirde çok feci bir kaza olmuştur. Cihangirde, Santral apart- manı vardır. Bu apartmanın altıncı katında mühendis Aleofodolos otur- maktadır. Mühendisin Françesko is- minde bir de karısı vardır. Françes- ko, arada sırada bir sinir buhranı ge- çirmekte ve sara nöbetlerile kıvran- maktadır. Dün sabah, mühendis işine gitmiş ve karısı da biraz hava almak için balkona çıkmıştır. Bir aralık kadın- cağız balkonun kenarında birdenbi - re sara nöbetine tutulmuş ve müva- zenesini kaybederek apartmanın al - tıncı katından caddeye düşmüştür. Françesko düşerken telefon teline takılmış ve yere düşünce de kafatası patlamış, ayakları kırılmıstır. Fran- çesko cansız bir halde çağırılan sıh- hi imdat otomobiline yerleştirilmiş ve Alman hastanesine gönderilmiş - tir. Düşme sonunda etleri param parça olan ve hemen hemen kemikleri gö- züken biçare kadının hayatı umutsuz ; geç vakit hastaneden öğren - diğimize göre, Françeskonun sağlığı henüz düzelmemiştir ve aldığı yara- lar kurtarılma ümitlerini zayıflat - maktadır. —at nn | Kızıltopraktaki otomobil kazası Dün bir sabah gazetesi, Kızıltop - rakta Bağdat caddesinde kullandığı 1177 numaralı hususi araba ile çar- parak 9 yaşında bir çocuğun ölümü- ne sebep olan (Melek)in tevkif edil- diğini yazıyordu. Öğrendiğimize göre ne Melek tev- kif edilmiş, ne de otomobilin çarptı- ğı çocuk ölmüştür .Melek hakkında kanuni takibat devam etmekte ve iki üç yerinden yara alan küçük çocuk ta tedavi olunmaktadır. —— S. Numanın öldüğü gün Gülhane>muallimlerinden Süley - man Numanın ölü yıl- dönümü 27 temmuz cumartesi günü- ne rastlamaktadır. O gün, bütün dok- torlar Gülhanede toplanacaklar ve Süleyman Numanın hatırasını anacak lardır. üm (f iK c P EFERE F AT ae KUÇUK HABERLER *Sıhhi sebeplerle başka mekteplere İ| nakillerini isteyen öğretmenlerin bu yoldaki mür-caatları kültür bakanlı- ğına bildirilmiştir. * Profesör Akil Muhtar (1) Ağus- tosta Brükselde toplanacak olan mide ve barsak hastalıkları kongresine işti- rak etmek üzere yakında Brüksele gidecektir. Akil Muhtar, kongrede Türk doktorlarını temsil edecektir. * Dün Çar Ferdinand vapurile Var nadan şehrimize 300 kadar Çekosla- vak, Bulgar ve Yogoslav seyyahı gel- miştir. Ayni zapurla Bulgaristandan S0 - 60 kadar göçmen de gelmiştir. * Kayseri pamuk kumaş fabrikasın da yapılmakta olan montaj işlerinde çalışan 18 mütrhassıs montör, evvelki gün Kavseriden İstanbula gelmişler ve dün Ödesaya citmişlerdir. * Çinin An! ra sef:reti ateşemili- teri Syang-T Tsuen dün Ankaradan İstanbula gelmiştir. * Tramvay şirketince bugüne ka - dar kullanılmakta olan sürsajlı bilet- lerin: önümüzdeki eylül ayından iti- baren kaldırılarak bunların yerine yeni ve sürsajsız biletlerin kullanıl- masına karar verilmiştir. * Belediyenin 935 bütçesi gelince itfaiye kadrosuna iki makine mühen- disi al ktır. Bu mühendisler, doğ rudan doğruya grup âmiri tayin edi- lecekler ve her yıl böylece ikişer mü hendis alına alına eksiklikler tamam- lanacaktır. * İspanya ile tecim konuşmalarına yeniden Madritte başlanacaktır. Ko- nuşmalar sefaret vasıtasile yapılacak tır. gi DilKurumun - 5 . ..- Yeni Bildiriğ! Türk Dilibülteninin " sayısı da çıkti » İstanbul, 25 A:A; — 'Türk V raştırma Kurumu Genel Seki” ğginden: K Kurumun — çıkarmakta inel (Türk Dili) bülteninin 11 iN67 çıkmıştır. Bültenin ikinci & nın başlangıcı olan bu sây? merkez kurulu üyelerinden » Cevat Emrenin Hint - AvruP” rile Türk dilini karşılaştırm’ da ikinci Türk dili kurul” söylediği tez vardır. H (Türk dili)nin on ikinci Sâl basılmaktadır. Uluğ Önderim' büyük söylevile süslenen bü © kırlavuz çalışmaları ve sentâ*” ti üzerine yazılar vandır. Dili kurultayında söylenen ©© birkaçı da orada yer bu Pek yakında bu sayı da çık Birinci aböne yılında hbasırl ğıtma yerlerinin iki kere dBi yüzünden yayın işimizde ge © lar olmuştu. Yeni yıl için 3H4 ve satıcılara dağıtma işinin © yürümesi yolları düşünülm! rek yeniden abone yazılmak V rek geçen yılki abonelerini mek istiyenlerin doğrudan © (İstanbuldaki Ankara Câ Türk kitapçılık Jlimitet $i başvurarak on sayı için aboMf © lığı olan üç lirayı göndermt rektir. Ulusal dil devtimi işini & kovalıyan değerli okurlarım tenin yeni yılını daha verim! cak bir sevgi ile ilgilenecekle nanıyoruz. : y |* Finans Bakanlığı müteh ları tahakkuk ve tahsil şubelerindeki tet- kiklerine devam etmektedir. Tetkik- ler sonuna gelmiştir. * İlbaylık idare heyeti dün toplan- mış, takas yolsuzluğu dosyasını tet- kik etmiştir. İdare heyeti yakında suçlular hakkında kararını verecek- tir. * İzinli bulunan sekizinci ihtisas mahkemesi hâkimi Atıf mezuniyeti- ni bitirmiştir. Bu hafta vazifesine başlayacaktır , * Şehrimiz borsasında İiret fiyat- ları evvelki günkü durumunu değiş- tirmemiştir. Dün borsada 10,03,70 te açılmış, 10,03 te kapanmıştır. ç ı’.[ıı.ı;ım Bakanlığı, Adana lana bölge - 'İarın Mersinde âezeniektev edilmesi- ni ve bu ameliyeden sonra verile - c.ek çıkış şahadetnamesi ile gönde - rilmesini ilgililere bildirmiştir. * Eminönü temizlik işleri muavi- ni Nureddinin tekaüde sevkedildi - ğini yazmıştık. Nureddin kendi ar - zusile tekaüt olmuş ve vazifesinden ayrılmıştır. aa Ten —— İki yeni vapur alınıyor Vapurculuk sosyetesi iki yeni va- pur almağa karar vermiştir. Bunlar - dan biri 3000 tonluk, diğeri 1000 ton- luk olacak ve satın alma işleri iki üç aya kadar bitirilecektir. Vapurlar İz- mir ve Band-rma yollarınca işleye - cektir. Bu vapurlar için bir Fransız kumpanyasile müzakereler yapılmak- tadır. Konuşmaların sonu alınınca bir fen heyeti Fransayz giderek vapurla- rı muayene edecektir, Vapurların ya- şı 20 den yukarı olmayacaktır. - —H Türk -Fransız klering anlaşması 13 Ağustosta Türk - Fransız kle- ring anlaşması bitecektir. O vakte kadar da Pariste bulunan heyetimizle yeni Türk - Fransız klering anlaş- masının imzalanacağı umulmaktadır. d yi a- ğırdılar mı, - bilmiyorum. İıterıeğiz. şef garsona sorayım? Omuzlarımı kaldırdım: — Hayır... Hanrma sorarım. İşin dağdağalanmasını istemiyor- dum. Bu, Kadriyenin ku'ağına gi- derse: — | — Beni, kontrol mu ediyorsun? Diye küplere binerdi. Garsonun kuşkulanmasını da ya- tıştırmış Oluyordum. Garson, çekil- dikten sonra, oradan geçen şef gar- sona, elimle işaret ettim: — Beni, hiç telefondan sordular mı? Ş Şef garson, beoypnunu bükmüştü: - — Telefona hanımefendi gittiler- di. Cebimden bir cigara çıkardım, şef garson, hemen kibrit kutusuna sa- rılmıştı; O, Cigarayı yakarken kayıt- sız bir tavırlaa — O halde, telefon bana değil... Yoksa, söylerdi! dedim. Şef garson iğilerek çekilmişti. İçimde hem garip bir sevinç, hem de garip bir korku vardı. Kadriyenin sırrını keşfetmiş olmak, beni sevin- diriyordu; fakat onu, sinirlendiren, yerinden kımr'datan bu sır, beni kor- kutuyordu. Ona, kim ve niçin telefon etmişti? Onu, nereye, ne sebeple çağırıyor- lardı? Bu gizli çağrılışa da, beni, ne maksatla götürüyordu; beni, niçin peş sürüklüyordu? Otomobil geldi, korne çaldı, dur- du. Hayret ettim; her vakit, otomo- bili saatlerce bekleten Kadriye, ace- le adımlarla aşağı inmişi: — Gidelim, arkadaş! Sesinde, gizli bir titreyiş vardı. Otomobile bindik; Kadriye, şoföre: — Beşiktaşa, dedi. Ben, hiç sesimi çıkarmıyordum. Kadriye, dudaklarında, sır dolu bir gü üşle yan yan bakıyordu: — Beşiktaşta kime gidiyoruz? di- ye sormuyorsun, görüyorum ! Ben de, manalı manalı gülümsü- yordum: D — Evet.., Kadriye, kuşkulanmıştı: — Neden sormuyorsun? — Çünkü kızıyorsun, sinirleniyor- sun! Kadriye, yüzüme dikkatli dikkatli bakıyordu: — Peki, neye garip garip gülü: yorsun? —Hiç! Genç kadın, doğruldu; kırpıştırdı: — Hiç değil! Sen, bir şeyler se- zinlemişsin ! Başımı salladım: — Evet... Yalnız, ben, doğru söz- lü bir adamım. Senin gibi saklamıya- cağım. Biz, Beşiktaşa telefonla çağ- rıldık. Kadriye, kwaklarma kadar kızar- gözlerini Profesör Bakster LO gitti Şehrimizde — ultanahmet hafriyatı idare eden Profesö” * ter dün “--—, ailesini getimi FAŞ li ) ai ytte, V Tine asistan Korbert ve Baf kacaklardır. Amelt Hayat Okulu! verilecek şekil Ameli hayat ok1”1* ucü ti dün il ve şarbay Muhiddin dağın başkanlığır "4 toplanr- lun -nel durumu ve veril: ? li Rlan şekil kçnu;ulmıâ Imanyaya - gonder müeyvalar Roma yolile Aliuanyayaş gönderilmesi için Ş Türk - R .n2n mümessilleri © lantı yap a)7 edır. De el nizyollarından Ayet A- ğ © direktörü Hayreddin Şükrü V edecektir. BE General Seyjli'nin te Karadeniz sahil bölgesind” hafaza teşkilâtını teftişe çık:â $t faza genel komutanı Gener? | nin bu hafta içinde şehrimizt " | si beklenmektedir. z Ecnebit mektoplerdok'.x öğretmenler — Ecnebi ve ekalliyet okul İtşan öğretmenic:, resmi *” bir vazifeye tayin olunurlar$â ve ekalliyet okullarındaki kıdemlerine eklenecektir. e Kadroların yapılm başlandı — 4 İlk okullarda öğretmenler€ | j ro tetkiklerine başlanmıştır: ” lemeler Ağustosun ilk haftâ tirilecek ve Ağüstosun a sonra Bakanlığın *fj kadro değişiklikleri ilgililer* lecektir. Mıştı; sesi, mızrap — vur bir tel gibi titriyordu: — Garsonlar mr söyledi — Hayır! Kadriye, üzerime atıla kaşlarını çatmış bakıyordu” — Peki, nasıl öğrendin — Öğrendim. FlE — Peki, nereye gittiğim'” ediyorsun? Kaşlarımı büktüm: l — İşte, bunu keşfedem” Kadriye, kızmaktan V eliyle omuzuma vurdu: — Sen, beni seviyorstif Cevap vermedim, Z Kadriye, gözleri gözle”” çekerek başını sallıyordu: — Ne yazık ki, bu oyuf miyecek... Çünkü sen, bü” Irğına rağmen, içli'bir İN madem ki beni sevdiğini, ” tın, artık ayrılmamız, F Sen, betbaht olacaksıt... ; Kuru kuru gü üyordum' — — Yaşım müsait değile — Daha fena... eli — Fakat seni, tesellisi * yacağım. 5 — Ne yapacaksın? — Görürsün... — Beşiktaşta mı? Ka0 kaldırdım: — Hayır..,

Bu sayıdan diğer sayfalar: