8 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— —X 8-7-535 TK aRORMAFLAR NES Ekmek inmedi (Baş tarafı 1 incide)| « —0 Genel duruma uyarak, beledi - yenin narh rindirmesi lâzımdır. Hattâ biraz geç bile kalınmıştır. Yalm_z, _et raflı tetkikat yapmak, dcğimıenc_ıler_ı'n ve fırınızıların söylediklerini kâfi gör k: lâzımdır. Bir haftadanberi yu- YARIM GÜNDELİKLER Gündeliklerin Tam Verile- ceği Henüz Kararlaşmadı |HUSUSİ MUHABIİRİMİZ BILDIRIYOR) Ankara, 7 Husüsi müesseselerde çalışanların cumartesi gündeliklerinin tam verilip verilmiyeceği meselesi hakkında bir karara bağlan - mamıştır. Yalnız, devlet hizmetinde ücretli çalışanların günde - likleri tam verilecektir. Ankara Bisikletçileri Edirnede Ankara, 7 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Dün Silivriden hareket eden Ankara.bisikletçileri 200 kilometreye yakın bir yol aldıktan sonra akşam 18,30 da Edirneye gitmişlerdir. Bisiklet - çiler şehir kenarında sporcular tarafından karşılanmışlardır. Bugün saat 7 de Edirne - kilometrelik bir yarış yapılmaktadır. Hasköy - İskenderköy arasında 70 Bu yarışa Edirneden 10, Ankaralılardan 4 olmak üzere 14 bisikletçi gireceği bildirilmek - tedir. Mensucat Fabrikâlarıiçin Yüksek Kalitede Pamuk (HUSUSI MUHABİRİMİZ BİLDİRİYOR| iZraat Bakanlığı memleketimizde kurulmakta olan mensucat fabrikala- rına lâzım olan yüksek kaliteli ve u- zun elyaflı pamuk yetiştirilmesi için beş senelik bir program hazırlamıştı. Bu programın geçen sene tatbikine başlanmış ve Amerikadan mahsus su- rette getirtilen pamuk tohumlarile fab rikalarımız için 32 milimetrelik pa - müuk elde edilmiştir. Geçen sene ge- len Tohumlardan Sakarya pamuk sa- hasında ziraat bakanlığı tarafından 400 dönüm, Adna ve Çukurova mın- takasında da 6400 dönüm üretme pa- muğu ekilmişti. Elde edilen tohum.ar- la bu sene Sakarya pamuk sahasında Adana ve Çukurova mıntakasında da 30,000 dönümünü çiftçi, 13.000 dönü- münü ziraat bakanlığı tarafından ol- MmafeTizeretd O9 dönüm vamyık ekil geniş hlf Ö A ve takaya en uy- Ankara, 7 nüm pamuk ekmiştir. Beş senelik plân mucabince çiftçi tarafından Sakarya mıntakasında 936 senesinde 25,000, 937 senesinde 60 bin dönüm pamuk eki!'ecektir. Bu se- ne 130.000 kilo tohum dağıtılmıştır. 'B_u m'ıntakada üretme, kalite,ve verim itibarile pamuklar daha yetiştiğinden 936 senezinde bu mırtakada 200.000 dönüm pamuk ekilecektir. Bu sene bu mıntakada İzmir mıntakacında 936 se nesinde zıraat bakanlığı 8600 dönüm üretme pamuğu ekecek ve elde edile- cek tohumlar çiftçiye tevzi edilmek suretile 937 senesinde 148.980 dönüm pamuk ekilebilecek ve ayni sene zar- fında bu mıntakadaki pamuk istihsalâ- t 30.000 balyeyi bulacaktır. Her üç pamuk mıntakasında da n Yeuşurmese rağ - bet göstermekte ve plân dahilinde Ça- !ışmı guün pamuk tohumu seçilmi: ilk ü- retme olm_ık Üzere ziraat b:k::lığv c sene İzmir mıntakasında (500) dö - ile ekimin her sene daha fazla- şacağı tah edilmektedit. Ekim mıntakalarındaki pamuklar, pamuk cinsini islah bakımından devamlı su- Tette kontrol edilmektedir. Yeni Adlar Son Şeklini Aldı İHUSUSİ MUHABİRİMİZ BİLDİRİYOR| Ankara, 7 Resmi makam ve dairelerin adları son şekillerini almıştır. Kat'i olan bu şekillerin Osman lıca ve Türkçe karşılıklarını bil diriyorum: Reisi Cümhur; Cumur — Başkanı Riyaseti Cümhur: Cumur Başkanlı- ğı, Büyük Millet Meclisi: Kamutay, Heyeti Vekile: Bakanlar Kuruülu, Başvekil: Başbakan, Adliye Vekili : Tüze Bakanı, Milli Müdafaa Vekili: Sü Bakanı, Hariciye Vekili: Dış Ba- kanı, Dahiliye Vekili : İç Bakanı, Maliye Vekili: Finans Bakanı, Güm- rük ve İnhisarlar Vekili: Gümrük ve Tekitler Bakanı, Nafia Vekili; Ba- yındırlık Bakanı, İktisat Vekili: E- konomi Bakanı, Maarif Vekili: Kül- tür Bakanı, Ziraat Vekili : Tarım Bakanı, Sihhat ve İçtimai muavenet Vekili: Sağlık ve soysal yardım Ba- kanı, Erkâniharbiyei Umumiye : Ge- nel Kurmay, Şurayı Devlet: Danış- tay, Mahkemei Temyiz: — Yargutay, Divanı Temyizi askeri : Süel Yargu- tay, Şurayi Askeri : Süel Danıştay, Reis Vekili: Asbaşkan, Kâtibi Umu- mi: Genel Sekreter, Müsteşar: Yö- netker, Divanı Riyaset: Başkanlık Kuru, İdare Amiri: Kestör, Müdürü Umumi: Genel Direktör,Müaur: Di- rektör, Vilâyet: Il, Vali: Ilbay, Kaza: İlçe, Kaymakam (Kaza kaymaka- mı) : İlçebay (İlçebay), Nahiye: Ka- mun, Nahiye: Müdürü: Kamunbay, Belediye : Uray, Belediye reisi: Şar- bay, Belediye Tiyaseti: Şarbaylık, Belediye meclisi: Şar kurulu, Şehir: Şehir, Kasaba: Kent, İdare: Yöne- tim, Yönetke, Emniyeti Umumiye : Kamuğ güven, Heyeti umumiye : Genkurul, Kalemi mahsus: Özel Bü- ro, Levazım: Gereç, Evrak: Arşiv, Muhasebe: Sayış, Muhasebeci: Sa- yışman, Neşriyat : Yayın, Daire mü- dürü: Çevirgen Direktörü, Şube Mü- dürü: Bölüm — direktörü, Mümeyiz Kalembaşı, Mememur : İşyar, Kâtip: Sekreter — Retimen. Muavin: Yar. Reis muavini: —Yarbaşkan, - Müdür muavini: Yar direktör, Müddei: Sa- vaman, Müddei Umumi ; Genel Sa- vaman. Adana Çiftçileri Ürün nü Hava Kurumuna veriyorlar alonunda gında kte oldukları Adana, 7 — Dün üray s yapmışlardır. Ilbayın Başkanlı; çiler şimdiye kadar vermel payını yüzde üçe çıkarmayı şılık aynen şöyledir: “ Hava tehlikesine karşı yurtsever Adanalıların takdir ederim, Ad Son Dakika ün /, 3 Adana çifçileri bir toplantı yapgan bu toplantıda çif - yüzde yarım yer ürünü oranlamışlardır. R Kar_an_ Başbakan Ismet İnönüne vleş ğ;v: ku zine bildiren telgraflara karşılik takdir dolu karşılığı burada büyük bir sevinç Uy, Tumu genel merke- lar gelmiştir. Başbakanmızın andırmıştır. Kar yüksek ilgisini analılar hava tehlikesini önlemek için bütün vatana güzel örnek vereceklerdir.., Adana çifçisinin şimdi ,, “Cana çifçisinin şimdiye nu;ıun hıs_sesini yüzde üçey ç âa 300 bin lira getirecektir. an yüzd. ü t kadar verdikleri yüzde yarım yerü - ıkla)rm:âsı 1935 yılı içinde ortalama ola KELE 4 ündenberi çifçini g - © üçünü seve seve vermeğe başlaç.;m;;şllnaırndîîmgı Di Arsıulusal izmir Panayiri törenini yapacakları îym Başbakanımızın 22 ağustosta açılma 200 bin İiralık döviz rılmış, panayır bir â/olları tarifelerinde Italya, Almanya, Yu panayırımıza vet,'diklğ:islğ:zğü indirme ile göstermişlerdir. fabrikalar ve maza ğ Diş memleketlerin yetler bu yıl panayırım: ceklerdir. Yunan ve ai Diğer bir çok devletler 4 lardan çoğu arsrulusal İzmir panayırı bu ğ €ngin ve ilgi uyandırıcı YA ada bir varlıkta olacaktır. verildiği gibi gümrük işleri de kolayl tı- çok vergilerden affedilmiş, kara veydaeîıiız yüzde seksene kadar indirme yapılmıştır. diğer dış özel vapür acenteleri taşıma araçlarında yaptıkları Yurdumuzdaki bütün kurumlar pavyonlarını kiralamışlardır. başında Sovyet hükümeti gelmektedir. Sov- aha geniş ve zengin bir tarzda gire- Yugoslavlar da girmek isteğindedirler. € panayıra ilgi göstermektedirler. Bir Genci Borçlusu Başını Parçalıyarak Öldürdü! Galatada Arap camiind Mudiye caddesinde 117 nâ,âîîg İr (yanık han) Adile anilan es- bir bina vardır, hanın üçüncü katında 17 . 18 yaşlarında kun duracı Mustafa oturmaktadır. Mustafa dün halâda yıkanma ya girmiş bu esnada apdesthane kapısı zorlanmış, meçhul bir şa hıs elindeki kalın çerceve parça Türk kuşu şefliği Ankara, 7 (Tan) — Türk Kuşunun sefliğine, teknik işleri idare için; es- muşak buğdaylarla sert buğdaylarda 25 : 60 para, unların çuvalında da 20 30 kuruş kadar yeni bir düşüklük ol- müuştur. -Fırıncıların yapma ve pişir - me ücret!ti diye belediyeye gösterdik- leri para.'nın da narhın fazlalığında yapma 'ye pişirme — de fn-mı_:ıla- rın 210 kuruş olarak gösterdikleri bu masraf, bundan senelerce önce tesbit edilmiştir. Yapma ve pişirme işine bu gün harcanan para ancak 180 k—“_î“ğ tur. Belediye, bütün bunları da gözö nünde tutarsa, şüphe yok ki, ekmeği iki kuruş birden indirmek kolay ve mümkün oltır., , $ fırın kapatılacak Diğer taraftan, bütün kaymakam - lıklara verilen emir üzerine, fırınların kontroluna başlanmıştır. Bu kontrol larda ekmek çeşnileri de gözden geçi- rilmektedir. Eminönü kaymakamlığı, kaza içindeki fırınlardan beşine yirmo beşer lira para cezasile on beşer gün kapanma cezası vermiştir. Fırıncıla - rın mahkemeye müracaat ederek ce - zaya itiraz etmeleri üzerine, kayma - kamlık, kontrol neticesinde meydana çıkardığı bozuk ekmekleri sulh hâ - kimliğine göndermiştir. Bu şekildeki sıkı takibatın çeşni dü zelmesine çok yardım edeceği umu - luyor. 'Bükreş Elçimiz İstanbula Geldi Suphi Tanrı öğer'in futbolcularımız hak- kında söyledikleri İ e Kral Liyejde Lieğe, 7..A.A. — Kral bu- cevabında Liyejlilerin evvel is- tiklâl ve hüriyetlerini kurdukla- rını söylemiş ve demiştir ki : “Liege halkı kullantlan üç dili konuşmakta- dır. Demek ki' Liege ulusumu- remzidir.,, — Bir uçak düştü müsabakasında hbir uçak düş- müş ve içinde bulunan iki kişi ölmüştür. Bulgaristarıda Bu senaki rekolte kında şunları söylemiştir : “Bu seneki zahire 1,450,000 ton min edilmek raya gelmiş ve şarbaylığa gi- derek orada Şarbayın söylevine memlekette zun kuvveti olan birliğin bir Angers, 7. ALA. — Hava Başvekil bu senenim mahsulü hak- |-rekoltemizin olacağı kat'iyetle tah - di 220 Dün şehrimize gelen Bükreş elçimiz Suphi Tanriöğer Bükreşteki futbolcülerimiz on gün- Jük bir ayrılıktan sonra ve Bükreşte en kuvvetli Romen takımını yenerek dün şehrimize döndüler. İyi bir tesa - düf olarak, futbolcülerimizle beraber, Bükreş elçimiz Suphi Tanrıöğer de mezünen %stanbula geldi. Köstence - İstanbul — yolculuğunu futbolcülerimizle beraber yapan Bük- reş elçimiz, fikrini almak isteyen bir muhartir arkadaşımıza Bükreşteki ma çımız hakkında ve futbolcülerimiz hak kında düşündüklerini, şu suretle an - latmak nezaketini göstermiştir: — — * Gençlerimiz Bükreşe geldikle- ri vakit iki endişe duydum: Birincisi, oyunların neticesi ne olacak; ikincisi seyirci halk onların oyunu karşısında nasıl bir alâka gösterecek?.. h Gençlerimiz iki büyük muvaffaki - yet elde ettiler. Birincisi I?eden_kiabı- liyetlerindeki ve tekniklerindeki üs - tünlükle ayunu kazandılar. Daha iyi koşuyorlar, daha iyi şut çekiyorlar, he le biribirlerine dâha iyi yardım ederek oynıyorlardı. Elde ettikleri zaferin te sadüf eseri olmadığını bütün Bük.reş leri de doğruyu seven ve söy - Btl - bin tonu çavdar, 85,000 tonu karı - îeyen bir dille açıkça yazdılar. Onlar, ki deniz tag'yarecilcrîmizden ütel it binbaşı Savmi tayin olunmuştur. sile Mustafanın kafasına iki, üç defa vurmuştur. Şiddetli ve ani olan bu vuruştan kafası patla - yan biçare Mustafa, derhal ora ya serilmiş ve ölmüştür. Cani, işini bitirdiğine ve kim se tarafından görülmediğine €- min olarak handan gizlice çık - mMiş ve kaçmıştır. Biraz sonra kapıda beliren bir adam, hanın alt katında bulu - nanlardan Mustafayı sormuş ve aşağıya çağırılmasını istemiş - tir. Nihayet, Mustafa aranmış, apdesthanede kanlar içinde, ka- fası parçalanmış, vücudü yer - yer morarmış bir halde, ölü ola- rak, bulunmuştur. Handakiler, telâşa düşmüş - ler ve hemen zabıtayı haberdar etmişlerdir. Cinayet yerine yeti şen polisler ve komiserler tah - kikata başlamışlardır. Evvelâ, handakiler sorguya çekilmiş ve yapılan sıkı araştır- malar sonunda cani bulunmuş - tur. Bu adam, Kayserili Şükrü- “dür. İşlediği cinayeti, olduğu gi bi söylemiştir. Öğrendiğimize göre Şükrü, Mustafanın akrabasından bir kadınla evli iken zaruret dolayı sile ayrılmış ve bu zamana ge - linciye kadar Mustafaya bir hay İr para borçlanmıştır. Araların - da zaten aytılık meselesinden hâsıl olan kin; bu borçtan dola- yI şiddetlenmiştir. Şükrü geç vakit yakalanmış - âı.r- Tahkikat devam etmekte - ir, —— Tuz satışı arttı mıştır .Tutulan — istatistiklere göre memlekette 125 milyon kilo tuz istih- lâk edilmektedir. Bunun 5 milyon ki- losu sanayide kullanılmaktadır. İnhi- sarlar genel direktörlüğü, 1935 bütçe- sinde bu sene 127 bin ton tuz satıla - cağı edilmiştir. A Sovyet ana yasasının yıl dönümü Moskova, 7.A.A. — Sovyet ana Yasasının 12 inci yıl dö- nümü bütün memlekette kut- lulanmaktadır. Zvestiya gazetesi, son Sov- yet kongresinin anayasada ya- pılmasıma karar verdiği değişik- likleri hatırlatarak — bunların S_?VYFt ulusunun maddiğ ve kültürel imkânların pek çok ge- liştireceğini yazmaktadır. —— Almanyada polıslerde asker kadrosuna girecek ,,Berlin, 7 A.A. — Polis teşki - lâtını ordu kadrosuna dahil e - den bir yasa neşredilmiştir. Za- ten Sü Bakanlığına bağlı bulu - nan polis subay, yar subay ve er lerinin bundan böyle askerden farkları olmıyacaktır. Bu yasa €sasen mevcut bir durumu teyit etmektedir. Bulgaristanda siyasal cezalar Sofya, 7. A.A. — Bugün çı- an bir emirname ile kanunsuz cezalar ağırlaştırılmakta ve iç işler bakanına devletin güven- liği ile ilgili hareketlerde altı aya kadar hapis beş seneye ka- dar da memleketten çıkarmak selâhiyeti verilmektedir. Bakan gazeteleri de kapayabilecektir. şıktır. vücut ve teknik üstünlüğünün netice Bu in rekoltesi, en iyi mahsul | sini aldılar. Sonuna kadar çarpıntı ldığ 1933 inin rekoltesi ile seyrettiğim bu birinci imtihanda ktedir. 1933 inde ise | iki saadet duydum. Birisi, şimdiye ka- ihtiyaçtan 100,000 ton fazla mahsu - lümüz olmuştur.” - Tuz iiyltlanmn ucuzlatılması üze- rine sarfiyat göze çarpacak kadar art dar anlattığım bu üstünlükten ve o- nun verdiği zaferden geldi. İkincisi, bu söylediğimden daha büyüktür. Gençlerimiz çok eski bir milletin çocuklarına yakışan bir kibarlıkla oy- nadılar. Karşı ekibin düşen her gen cini bizimkilerden birisi muhakkak kucaklıyarak kaldırdı. Karşı tarafın ara sıra tabil olarak meydana çıkan yanlışlarına karşı en ufak bir hiddet göstermediler, sinirlenmediler. Hake- min bazı kararlarını yanlış buldukları oldu, bir tek defa itiraz etmediler. Bu halleri büyük seyirci kitlesini teshir etti. Halk onların muvaffakiyetini Romanyalıların muvaffakiyeti kadar coşkunlukla alkışlayordu. Hakemin her hangi bir kararı kendisine yanlış göründüğü vakit, halkın derhal, tas- vip etmediğini gösteren kuvvetli sesi işitiliyordu. Seyirci Romanyalı halk, gençlerimize karşı, dar milliyetçiliğin çok üstünde olduğunu gösteren bir adalet duygusile hareket etti. Fenerbahçe - Güneşin Bükreşten ayrıldığı gün Romanya matbuatına verdiği deyim, bizimkilerin, halkta gördüğü bu temiz yürekliliği, bu yük sek doğruluk faziletini ne kadar derin duymuş olduğunu herkese anlattı. Onlar fırtınalı bir deniz geçerek bir meçhule doğru geldiler. Güneş al- tında çok sakin bir deniz geçerek, Ro manyada kendilerini sevdiren ve say dıran bir hatıra bırakarak memleketle rine döndüler, Size bunları anlatırken ne duyduğu mu ayrıca tarif etmeğe lüzum yok - Ha > Gelecek muhacirj&r Bükreş elçimiz iskân işleri hakkın- da da şunları söylemiştir: — Bil'ğorsunuz ki, hükümetimiz son zamanlarda hariçten ana vatana hicret eden göçmenkk : çok ehemmi- yet vermeğe ve bunların bu suretle ana vatana mü lduğu — kadar | niz. Açık yat FELEK KISMETE BAKIN! Havalar ısınınca uykular ı_ıahfler. Yatak bir alacaklı huzuru şibı adamı sıkmaya başlar. Örtünürseniz terlersi- uykunun a şı bozulur. Gözlerinizi kaparsınız... Ka paklar sanki yaylı imiş gibi açılmaya çalışırlar. Açarsınız... Gözü açık adam rahat edemez. Derken pijama bacak- larımıza dolaşmaya başlar.. Bir I:ere dönersiniz... Yastığın ısınmamış tara fma yanağınızı koyarsınız. Oıııdakıka sonra bir daha dönersiniz ve işte bu dönmeler başladı mr uykuya uğurlar ola! Ve ondan sonra ba;lanmız__ayak larımızdan doğru terlemeye... Pijama vücudünüzü bir senet pulu gibi yapı- şır... Kolunuzu, sanki havayı dalgalan dırmak için bir at kuyruğu gibi savu rursunuz. Uyku yine gelmezse yatak __dır şel meye başlar. Daha doğrusu vücudü - nüz büyür gibi olur. LBu, büyür gibi olma duygusu sade yatakta olmaz. “Ba zen koltukla olur.| Tam o urncla üst katta veya çatıda bir ses kulağınıza gelir. Allah. Allah! Gu nedir?.. Başlar smız dinlemeye! Ve ondan sonra ol - mayacak gürültüler, sesleri duyarsı « nız., İnsan dinleyince böyle olur. Mev hum sesler ve gürültüler işitir. Ben de iki gece evvel böyle oldum. Uykum kaçtı. Daha doğrusu uykum gelmedi.. Bir saatten fazla yatakta döndüm durdum. LBen sınıftan dönmeği, yoldan dön meyi, fikirden dönmeyi, sözünden dön meyi sevmem, Yatakta dönmeyi sev- mem ama bunun ne bana ne başkası- na zararı olmadığından dönerim! Uyu yayım diye aklıma bin türlü uyutucu şeyler getirdim... Eski soğuk esasiye derslerini hatır ladım.. Müsellesat ıstılahlarını - tek - rarladım. Daha bir sürü şeyler düşün düm düşündüklerimin hepsini yazma da fayda yok.. Ve uyku gelir gibi ol - du... Aman bre kaçmasın derken, bah çedeki köpekler başlamazlar mı havla maya.. Efendim belki yarım saat ne- fes almadan ve inadına bağırıyorlar.. Kalktık yataktan, çıktık bahçeye... Valde yalnız gitmeme müsaade et - mez... O da beraber. Benim elimde elektrik feneri, onun elinde kapalı bir keten şemsiye! Neye yarar bu şem siye? O belli değil... Daha arkada aş- çı... Onun elinde de şamdan... Gece yarısından sonra orta oyunu... Bul » duk.. Bir ufak kedi gül ağacına atla - mış ve dikenl kcıl kaç Köpekler de buna kızıyorlar. Kediyi kurtardık... Selâmete çıkar- dık. Lâkin bir gül dikeni bileğime bat tı... Seneler var ki, elime gül dikeni batmamıştı... Çünkü gül koparmam... Dikeni çıkardım .. Battı- ğı yer kabarmaya ve şişmeye başladı.. Adeta fındık gibi oldu.. Hemen em - dim.. Kanı tükürdüm... Lâkin şiş de- vam etti. İçeri girdik.. Tentürdiyot, kolonya falan. Soğuk su pansümanı.. Bileğim şişti... Yattık. Köpekler sus« muştu ama, bileğim ağrımaya başladı. Acaba diken zehirlimiydi... Acaba di- kenin üstünde zehirli bir böcek mi gezmişti... Bu kuruntu ile iki saat da ha geçtikten sonra sızmışım.. Sabah kalktım, Şiş inmiş, lâkin bileğimin di ken batan iç tarafı beş altı santim ge- nişliğinde morarmış. « Haydi. Doktora... Böyle nesci bil « mem ne olan yerlere bir şey batarsa falan filân olurmuş da kan içeriye ya- yılırmış ve ona da (emato) mu (eta- mo) mu şöyle bir İspanyol dansör is mi gibi bir şey derlermiş... Zararsız imiş.. İçim rahat etti.. Etti ama bir gece uykusuz kaldık.. . Şimdi bakınız şu kısmete!.. Gece sı cak olacak. Uykum kaçacak. Derken köpekler havlayacak. Ben bahçeye çı kacağım ve oradaki kediyi gül ağacın dan kurtarırken elime diken batacak ve bileğim mosmor olacak!.. Canım madem ki: Elime bir diken batmak kısmetmiş, bunu beni yataktan kaldı - rarak yaptırmakta ne fayda vardı a felek?!. Kimden kime şikâyet! Deseni iyor. B. FELEK Su damacana ile Satılacak Üsküdar kaza hıfzıssıhha komisyo- nu verdiği bir kararla suların fıçılarla değil, bund sonra d larla satılmasını temin etmiştir. Yapılan ya yım, su işlerile alâkadar olanlara bildi rilmiştir. Evvelki gün kaymakamlıkça bahçe- lerin lâğım sularile sulanıp sulanma- dığ ikontrol edilmiş ve bu şin tettişi için belediye ve polis âmirlefine emir ler verilmiştir. Halkın pahalı ekmek yediği, tartı- ların eksik ve ekmek kalitesinin bo - zuk olduğu vâki şikâyetlerden anla - şıldığı için belediye nizamnamesine ıy'kınjhı_reket edenler tutulmuş ve ce kolaylıkla dönmeleri için lâzım gelen teshilâtı göstermeğe başladı. Bunun için son zamanlarda hazırla nan dokuz maddelik nizamnamede de bundan sonra mühaceret işlerinin da ha çok intizama girmesine çalışılmış ve bu suretle de bir çok yolsuzlukla- rın önüne geçilmiştir. Yakında bu işler için Ankarada bir ır ş * işlerine dair kararlaşacak son teferrü at tatbik yoluna konulacaktır. Bu sene diğer senelere nisbetle meml_eketîmize daha çok mühacir ge- leceği anlaşılmıştır. İlk olrak yakında gelecek olan 1000 kongre toplanacak ve bu suretle iskân ailenin Çanakkale taraflarında yerleş- tirilmesi düşünülmektedir, e tü öelldün d LAİ A u ZL Kra ! HBi AM a | 4 / :

Bu sayıdan diğer sayfalar: