SAYI : 76 — 3379 Onbirinci YIL SAHİB ve BAŞMUHARRİRİ Mahmud SOYDAN / TEMİMUÜZ - PPt * VVW SAYISI 5 KURUŞ UGÜN 2 incide : Peyami Safa'nın “Bu gelişin ç n Selim'in hıkraları — Süncüde: —An Aziz Hüdai Akdemirin üsluk” adlı öğütleri — düncüde : Güzel İstanbul, 7 incide Spor. 8 incide : Dünya gazetelerine göre hâdiseler — Ekanomi, Süncuda: — Kazan banlığımın son gün :m — BSevişmeler, evlenme. T0 uncada : — Faydal: bilgiler — Hikâye, Ağaoğlunun Anlattıkları Sayın Bay Ahmet anlatıyor: Bağıra, çağıra; a, er, gözdağları savura, sav- ra anlatıyor aik a kadar devlet- ” dememiş!.. Söve, da) Telâşla, salımla (tecavüzle), anla- tıyor. “Benim yazdıklarım, hep düzrmse geylermişi, e Dünün, bu İnanlr (imanlı) özgenci- (serbestçisinin) anlattıklarına akılırsa ©, dünün ve bugi letçilerinden de ileri bi Bu da güzel. Kutlarım. Hak karşısında inattan geçmek bü- yük meziyetlerdendir. iyotlı dir. her vakit Ağaoğlundan bekle- Bi a VA me, Döşa çıkmadı!, Döndü.. Dd Şimdi Ahmet; yana yakıla anlatı- yor ki Devletçidir. O, Partinin devletçiliğini olduğu Zibi kabul etmiştir. B Ahmet, bunu ispat ediyor. Belgeleri (vesikaları), gazetelerde çıkan yazılarıdır |, Daha ne yapsın?1 Bravoft. Bravo öyle ise ona.; K SUR S maktan kastim: Partice tutulmun olaa yolun doğruluğunu göstermekti; Ekonomsal (iktisadi) devletçilikle, lemokrasinin her vakit uyuşabilecek, lerini, biribirine karşıt (zıt) olmadık- larını belirtmek idi. Yabana yorulmuşum!. Çünkü Ağaoğlu da böyle düşünü- yormuş!. © halde?! © halde, mesele kalmadı demektir. Mesele kalmadı diyerek, işi bu ayıt- | fa (bu bahiste), buracıkta bitirmek &e | zekirdi. :’_"-"l—-ı çok arzuladım. tiyar profeedr K aza btemoaai Tesörü fazla üzmeği hiç Hele sövüp sa yma kaj . ğında görmeği aslaj Pa aralı Fakat.. Ne yazık ki, onun anlattığı gibi melet olmadığını cumdur. Ve bu borcu bi t met'tir 'ana yükliyen Ah- Kabahat bende değili, Yazdığım şeylerin ; uydurmalar, düz- Ortaya koymak bor- Bu yazılarımla, Ahmed'in devletçiliğini benimsemiş » msemiş olduğunu, saptamış (tesbit etmiş) Hdma e USU Artık Ahmet, ekonomsal devletçi likle demokrasiyi, ai hç e Yi, Ulus egerm biribirine karşıt görmüyge — valiğini Partinin Bu betkemden (mak; raki yazılarım: Ahmeğ'in TŞeN) son. demedim.. Mahımut atıyor .?dî T dettiği hakikatleri gösterecektir Yarın yakındır. SA i Temmuz 1935 Ankara Mahmut Esat BOZKURT Ahmed'in, sadece İmi olması gelen iki betkesinde (makale bana kargı kullandığı kelimeleri lükşesi (lügatçesidir) : Demagoğ. Kendini aynada görmüş, lâzım- sinde) n söz- | Atatürk dün de İstanbula | kendilerinin armağanı ©- lan Floryaya gittiler, o- | radaki bayındırlık çalış- malarını gözden geçird ler. Resimlerimiz Ulu ÖnderiFloryaya çıkarken | göstermektedir. | N ü - TRAMVAYDAN ATLAMA YASAĞI Sekiz yüz kişi para cezasına çarpildı ! Tramvaydan atlama, yürürken binma; Vatmanın yanında durma yasak edildi Tıımvıyıaıf_lı dünden itibaren bu manzara görülmemeye başladı, Yürtiyüş halinde bulunan tramvay- | ne suretle olursa öldun tramvaya a8€- lardan yere atlamak, tramvaylara a - | lanlar; polisçe yakalanarak karakola sılmak veya binmek için atlamak ya- | götürülmekte ve kendilerinden 102 sak edilmiştir. Bu yolda bütün polis | kuruş para cezası alınmaktadır. Bun- merkezlerine emir verilmiştir. Bu e- n başka tramvayların hareket bâ - mir, gidiş ve gelişle ilgili bütün po- | Hnde kapılarını açık bulundurarak lis m:r_nııtlnr;:ıa bil miştir. Dün - | atlama ve binmelerle önüne geçmi - denberi bu emrin tatbikma geçilmis | yen vatmanlara 250 kuruş ceza kesil- bulunulmaktadır. Tramvaylara hare - | mektedir. Binicilere de ayrıca pâfa ket balinde iken binen, inenler, her (Arkası 3 ün:üdâ. -— —— Süvarilerimiz Bugün Geliyorlar, Büyük Törenle Karşılanacaklar Avrupanın mühtelif yarısla - | yonda bulunacaklardır. Karşıla rında birincilik kazanan süvari | manın büyük bir intizam içinde subaylarımız bugün saat onda | yapılması için Halkevi tarafın - konvansiyonelle geleceklerdir. | dan bir program hazırlanntiş - Kendilerini karşılamak üzere is | tir. tasyonda büyük bir tören yapıla caktır. Halkevi, Milli Türk Talebe Birliği, Sipahi Ocağı ile birçok spor teşekkülleri üyeleri istas - Süvarilerimiz Sofya- dan geçerlerken Sofya, 6 A.A, — Nis, Ahen, (Arkası 3 üncüde) —— Kasti var, zenginleşeceğini umabiliriz !. Vız gelir. Bu gibi sözlükçelerden de faydala- Uyduruyor. nacaklar yok değildir a!!? — M. E. B. Sokak çocuklar, * Tenezzül Yarm: Mahmut Es: Köraz at Bozkurd'un Ağı- Ahmet yazdıkça, Bu sözlükçenin | oğlu Ne Yazdı?. adlı makalasi, ISTANBUL | Üzere aynı yoldan geçerken bu kor: UYA SABUNA DORUL MAD Dün; şu mektubu aldık: “Şarbayımızın Avrupadan bu ferki dönüşünde berabar getirdiği- ni gazetelerde okuduğum ağaç sev- Bisine, bakımlı ağaca hasret bir Is- tanbullu sıfatile ban de çok sevin- miştim. Taş, tuğla ve toprak yığını halini almış olan şehrimizin artık ağaçlarla gölgelenerek yeşillenece- ğini onun ağzından işitmek bana çok umut vermişli. Bunden beş gün önce, her za- manki gibi sabahleyin işime gitmek üzere Valikonağı caddesinden ge - çerken, ilbay konağının az ötesinde yapılmakta olan bir apartımanın önündeki koca bir çınarın pek va- kitsiz budanmakta olduğunu göre- rek üzüldüm. Çünkü apartımanın Manzarasını kapadığı için budan - dığına şüphem kalmayan bu koca facın, Nasrettin Hoca'nın kuşuna zetildikten sonra kuruyacağın - dan korkuyordum. £ gün evvel gene işime gitmek ümun ne kadar yersiz olduğunu anladı Valikonağı caddesim €n Büzel çınarı olan ağacın yerin: de yeller esiyordu! Daha doğ- rusu, kökünün bile gizlemek İSiM yerine bir sürü tuğla yığılmış. Ormanları ve ağaçları kesile ke- sile kuraklaşmağa ve susuzlaşmağa | yurdumuzun çöl olmak - | tan kurtulması için biricik çare ola- rak orman yetiştirilmesi bir hayat meselesi olarak önemle mütalca e- dildiği ve şarbayımızın da gez- diği bakımlı memleketlerde bu ha- kikati anlayarak geri döndüğü bir #ırada, ilbay konağının ta yanıba - şında Valihonağı caddesini süsle - Yen en güzel ağaca heytlabilmesini kafam almıyor. Şarbayımızın bu se- ferki Avrupa gezisinden birlikte #etirdiğini gazetelerimizde okudu- #um ağaç vecizesinin bundan böy- | le Istanbul civarındaki horu ve or- manları baltanın yaptığı feci tahris 'attan korumağa yeteceğini sanmış tım. Fahat Valikonağının yanıba- şında bütün kabahati güzellik ve büyüklüğünde olan yeşil bir çınara Pasıl kıyıldığını düşündükçe gele - <ek sene Hadımkorusunun, öbür se- de Beykoz ormanlarının yerle - rinde yeller eszmesin diye içim tit- riyor!” ,Okuyucunun mektubu — burada biter, | e ,Sayın şarbayımızın geçen gün bir gazetede beyanatını akumuş - tum, “Boş arsalara - tohum ekece- #im, ağaç yetiştireceğim.,, diyordu. Senelerdenberi ilk defa olarak bugün resmi bir futbol maçı yapılıyor: ATiNA - ISTANBUL! TELEFON ( Müdür : 24318 Vdare ve Matbaa : EKMEK UCUZLATILMALI Buşehirhalkı360bin lira fazla para ödedi! Belediye;borsaya,ucuzcu pahacı fırıncıya ve halka göre ekmeğe narh koymalıdır da bu stok,günden ç9üne artmaktadır, Istanbulun ekmek ib-iyacı, vasati ola- rak günde 270 - 300 bin kilo arasında- dir. Buğday fiyatlar'na gelince, yüm- şak buğday, en çok 22 Haziranda, 7 kuruş 20 paraya kacar fırlamıştı. Sert buğday ise 27 Haz'randa en yüksek fiyata çıkarak, 6 kutuş on aprayı bul- muştu. Bundan so:ra, buğday fiyat« ları yeniden düşmu e başlıyarak eski vasatide bile tuturamamış, yumşak- lar 6 kuruş 32 parsıya, sertler 4 kurüş on paraya kadar bımiştir. Yumşak buğrtayların bir aylık va- 1Ş fiyat” ) kuruş 84 sa sert R lık vasatj satış fi- yat: & zurüş 29 santimdir. Yumşak buğdaylardaki en yukarı ve en aşağı satış fiyatı arasındaki fark üç kuruş 37 buçuk santim, sert- lerde ise 2 kuruş ve 43 üç çeyrek san timdir. Bugünkü buğday fiyatı bu vasati « nin yukarısında bir rakâm gösterme- diğine göre, buğday düşkünlüğünü muhafaza etmekte ve ilerisi için da- ı:ıddı düşeceğine şüphe bırakmamak- tadır. nesele, yanlış bir hesaptan ve bir gö- tüş farkından doğuyor. Belediye Ha- ünden itibaren ku- haberleri dolayısile buğday pi- ım hafifçe yükselişi Üzerine, ekmek narhını, birden bire (11) kuru | şa kadar çıkardı. “ Hatbuki, narbım fırladığı günden iki gün sonra, buğday ve un fiyatları, aat Bankasının müdahalesine bile ihtiyaç kalmadan, kendiliğinden düş- meğe başladı. Fiyatlar, hergün biraz daha iniyor. Vaziyeti rakamlara daya narak anlatalım: İstanbula, Haziran ayı içinde, Anat demiryolile 1290 ton, Trakya demiryolile 36 ton, Akdeniz, Marmara ve Karadeniz k yılarından deniz yolile (5484) ton buğday gelmiştir. Bunlar tep yekün 810 ton edet, Hazirat sununda, şeh- buğday 21588 tona vatmaktadır. Bu stokun 14000 tone Ziraat Bankasının, 3 - 4 bin tons tecimenlerin elinde huğday , geri kalan 3 - 4 bin tonu da değirmenci ve kıcmacıların elinde un | olarak bülunuyor. Bundan anlaşılıyor ki, İstanbul piyasasına ihtiyaçtan çok fazla buğday geldiği gibi, bir yandan udan ÇArkası 3 üncüde) -- -i BUGÜNKÜ SAYIMIZDA TEFRİKAYA BAŞLADIK: BAA L O DA C YZ D D IAD DÇT DA | SON GÜNLERiİ DDİN NAZİF 2-ABANOZ BiLEZiK BAA L L M L İ LA İ son za- manların en merak Gene bugünkü LA L L P Bi AOA DENİZDE AA L AE A L Üİ K Z— En değerli anıtlarımızın resimlerini LA LA ERR SOT anbul Mahmut AA L İA D “Ağaoğluna cevabı ben, hepimiz! - balla olmasak da» | Şımız bir telyazısında “servilerin ke- ha iyi etmez miyiz? silmesi için düşünce yoktur.,, demiyor. Mükemmel bir fikir. Fakat, tohum ekmeden evvel, ağaçlarımıza ken- dimiz * yanlış anı 9 O, BİZiş Ali Naci KARACAN | Fazlının busmüjdesine ne kadar se « vinsek azdır, Not — Bursa İlbayı Fazlıdan aldı- A.N. K,