7 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

24 SAATLiİK HAVA RAPORU Memleketin Her Yanında Sıcaklar Artıyor (HUSUSİ MUHABİRİMİZ BIİLDİRİYOR) Ankara, 6 Meteoroloji enstitüsünden verilen malümata göre tam yirmi dört saat zarfında hava, memleketin her tarafında açık ve yağ- mursuz geçmiştir. En yüksek sıcaklık, Adana ve Nazillide (39) derece olmak üzere, Manisada (37), Dörtyolda (36), Maraş, Muğla, İzmir ve Diyarıbekirde (35), Ankarada (32) derecedir. Ege mıntakasında sıcaklık (30)derecedir. Döviz Verilmiyecek 'Ankara, 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — İran, İspanya, Lehistandan memleketimize gelen mallar gönderdiğimizden çok olduğu için buralara döviz verilmemesi kararlaştırılmış ve alâ- kadarlara bildirilmiştir. Temyiz Mahkemesi Taşınıyor Ankara, 6 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) — Temyiz mah- kemesinin Ankaraya nakline 20 temmuzda başlanacaktır. Denizyolları, Akay Ve Ha- vuzlar Memurları Sandığı (HUSUSİ MUHABİRİMİZ BİLDİRİYOR)| Ankara, 6 Ekonomi Bakanlığı tarafın - dan hazırlanarak Başbakanlığa verildiğini bildirdiğim deniz yol ları, Akay, fabrika ve havuzlar idarelerinin müteselsil kefalet sandığı nizamname ve projesi- nin esaslarını bildiriyorum. Büu idarelerin para ve menkul kıymetleri ve her nevi ayniyatı alıp veren ve ellerinde tutan me mur ve müstalidemleri için mü- teselsil kefalet usulü kabul edil miş ve bu maksadı temin için de nizyolları, Akay ve fabrika ha - vuzlar idareleri kefalet sandığı dÜl ÜC€ Üll Sdiltün KÜrllldLAKklü. Bu sandık hükmi şahsiyeti haiz ve Ekonomi Bakanlığına bağlı ve Bakanlıkça tayin edilecek bir idare heyeti tarafından idare o- lunacaktır. Sandığın merkezi de niz yolları idaresindedir. Sandığın sermaye ve varidatı şunlardır: ,1 — Bu idarelerin 1935 sene si k_ânunuevvel sonuna kadar maliye kefalet sandığına aidat veren memur ve müstahdemleri nin bu sandığa verecekleri his - seler; 2 — 935 senesi sonuna kadar idare kamarotlarından kesil - miş olan kamarot depozitoları ve emsali depozitolarla kefalete tabi bir hizmetle muvazzaf me- mur ve müstahdemlerden bu ni zamname mucibince - kesilecek kefalet aidatı; 3 — Sandığa müteallik mua meleden doğan para cezaları 4 — Sandık sermayesinin ve sandığa Mevdu nakdi temina - tın tenmiyesinden elde edilecek kazançtan: 5 — Tahakkuk eden zimmet- lerin usulü f:la'xı-ı:sindee saîıg:î(ntîı tediyesinden sonra zimmettar ngemurlann sair emvalinden vâ ki olacak tahsilât; 6 — Sandığın ğ türlü rç_si_ı_nler%ien Brîır:;ğ ye:ılağ:lî yalnız üçüncü şahsiyetlerin bu paralar üzerine koyacakları ha- cizler ancak paranın sahiplerine verileceği Zaman yeri iri b Yerine getirile Bu idarelerin mer, i bar ve depolarında vl:eızılee:ı lîı:;î nakil vasıtalarında, iskele ve a - centelerinde para ve menkul kıy metlerle her türlü istihlâk me - vat ve malzemesine, alât ve ede vat ve demirbaş eşyayı alıp ve- ren ve elinde tutan memur ve müstahdemleri kefalet hizmeti - ne bağlayarak ücretlerinden ke- fia_let aidat kesilmesi mecburi - Kefalet aidatı giriş aidatı Maz ve ilk aylığın yarısı beş :;.- da ve beş müsavi taksitte kesi- lir, İkinci aylık aidat olup, ay - lık Ücretin yüzde üçüdür. Kendisine muvakkat olarak ve yahut vekâlet suretile bir va zife verildiği halde kefalete bağ l1 bulunanlarla acentalar - acen tşlarm ehemmiyetine göre - 500 liradan 5000 liraya kadar para menkul kıymet veya banka te - mMinatı yatırmağa veya birinci derecede gayri menkul ipoteği göstermeğe mecbur tutulacak - tır. Kefalete tabi olmayan veya ölenlerle her hangi bir sebeple idareden ayrılanların sandıktan alâkaları şöyle kesilecektir: Hizmetten ayrılırken sandık - taki yatırılmış paralarının yarı s4 Olcululc echaille sevkedilecu lere derhal ve bundan başka se beplerle hizmetten ayrılmış o- lanlara cari hesabın devresi so- nunda üç ay geçtikten sonra ve gi!ecektir. Kalan yarısı üç sene ıgmd_e tahakkuk edecek eşhasa ait zimmetlerle sandıktan ayrıl madan evvelki zimmetler için sandık tarafından tazmin oluna cak zimmetlerden kendisine dü şecek zararlar karşılığı olarak sandıkta mevkuf tutulacak ve Üç sene sonunda senelik faizile birlikte verilecektir. ,Kefalete tabi memurlardan izmetten çıkarılmış olanlar her hlng'i__bir nam ileşaçxkta kal arı müddetçe ücret verilmi ki sermayeleri de iade edilmi cektir. Adiyen ıimmettarııı;lr:ğe. lar ve mahkemeden lehlerinde karar aldıkları takdirde para ve ayniyat işlerinden başka diğer işlerde — kullanılabileceklerdir. Bundan başka nizamnamede sandığın idaresi hesap ve bilân- âoları hakkında hükümler var - ır. Tramvaylarda (Baş tarafı 1 incide) cezası kesilmektedir. Tramvayların ön yanında vatmanın çalışmasına engel olan yolcular da bulundurulmıyacaktır. Bu kısımda yalnız, zabıta memurları ve pasolu şa hıslar durabileceklerdir. Tramvayla - rın içerisine de tıka basa binilmesi yasaktır. Bütün bu sebepler yüzünden şehir halkından yedi, sekiz yüz kişi Hi Pektaşe Ş c para ştır. Ce - zalandırılanlar arasında bir doçent ve bir de müsevi doktor vardır. Doçent kusurunu saklamamış, he - men 102 kuruş cezayı vermiştir. Mu- sevi doktor ise: — Ölümden kurtarmak için acele bir hastaya gidiyordum, onun için tramvaya atladım. Yümetir.! Ken e ş kat'i olduğu söylenince de: — Töbeler töbesi, bir daha hasta için tramvaya bi Demekten ken 6 Bin Liralık Zarar Yapan Deniz Kazası (HUSUSİ MUHABİRİMİZ BİLDİRİYOR) Ankara, 6 İçişler Bakanlığına gelen ma lümata göre bu sabah Giresun da bir deniz kazası olmuştur.On üçüncü seferini yapan Nuri kap tanın idaresindeki Vatan vapu - ru, saat onda limandan kalkar - ken yüklü bir mavnayı batırmış tır. Kaza, şöyle olmuştur: Vatan, son yüklerini tama - men mavnaya vinçlerle vermiş ve saat onbeşe doğru makinesi ni işletmeye başlamıştır. Bu sı- rada yüklü mavna vapurdan ayrılamamış ve olduğu gibi va- purun pervanesine doğru yük - lenmiştir. İşleyen pervane mav hanın l_)îr çok yerlerini parçala- mış, içine su giren yüklü mavna batmıştır. Vatan vapuru durdu rulmuş ve liman başkanı ile za- brta âmirleri tahkikata el koy - muştur. Zararın 6 bin lira olduğu tah min edilmektedir. Ölen yoktur. Yeni Liman Müdürü geliyor Ankara, 6 Hususi muhabiri - miz bildiriyor) — İstanbul li - man ve rıhtım idaresi direktör- lüğüne tayin edilen Raufi Man yas, yeni vazifesine başlamak üzere bu akşamki trenle hare - ket etmiştir. Durakta dostları ta rafından uğurlanmıştır. —a — Yakalanan kaçakçılar Ankara, 6 A.A. — Bu hafta içinde muhafaza örgütü biri ölü kırk bir kaçakçı, 773 kilo güm - rük kaçağı, 27.227 defter sigara kâğıdı, 179 gümüş mecidiye, 2 tüfek, 20 kaçakcı hayvanı ele ge çirmiştir. EKMEK UCUZLATILMLA| Zahire borsasına göre Ticaret ve zahire borsasının kana- atine göre, ekmek narhında buğday fi yatı esas olarak tutulamaz. Ekmek narhının inip çıkması, daha ziyade un fiyatlarının inip çıkmasına bağlıdır. Ancak, un fiyatları da, buğdayın düş- mesinden müteessir olmamış değildir. Son bir hafta içinde un fiyatları, çu- val başına 70 kuruş, ton başına 7 lira düştüğü gibi, bu fiyatta da tutunacağı şüphelidir.. Şu vaziyete göre, ekmeğin kilo ba- şında en aşağı kırk para, indirilmesi, yalnız mümkün değil, hatta zaruridir. Belediyeye gelince İstanbul Şarbaylığında temas etti- ğimiz alâkadar kimseler, “Zahire bor sasından gönderilen cetvellere göre, buğday fiyatlarının gösterdiği düşkün lük nisbeti ekmek narhının yeniden indirilmesine tesir edemiyecek kadar ehemmiyetsiz olduğunu,, söyliyerek diyorlar ki: — Ekmeğin 11 kuruştan 10 kuru- şa, hattâ 10,5 kuruşa dahi düşürülme- sine şimdilik imkân göremiyoruz.Çün kü buğday ve hele un fiyatlarının va- satisi, bizi bugünkü narhı muhafaya mecbur ediyor. Konulan ekmek narhı, en çok fiyatı gösterir ve birinci kali- tede ekmekler içindir, Birtakım fırm- cılatın, kaliteyi değiştirerek, ikinci harmandan yapılmış undan ekmek çı- karmalarının ve bu ekmekleri on ku- rüşa satmalarının narha dokunur ta- rafı yoktur.,, Aldığımız bü cevap, doğrusu bizi şaşkınlığa düşürdü Eğer, birtakım fırıncılar, narhtan eksiğine sattıkları ekmeği ikinci ve üçüncü harmandan yapılmış unlarla çıkarıyorlarsa, orta- da halkın sağlığı namina takibi icap eden bir hilekârlık var, demektir. Bü- tün fırıncılar, belediyenin - tâ, Şeh- remini Bay Eminin zamanında - tesbit ettirdiği tip üzerinden ekmek çıkarma ğa mecbur değil midirler? Mecbur değillerse, ekmeği narhtan eksiğine satan' fırınların ciddi bir kontrol altına alınması lâzımgelmez mi? Ticaret ve Zahire borsasının, kana- atine göre fırıncıların, bir tipte ek - mek çıkarmaları hepsinin kullandığı unun, ayni vasıflarda olmasını icap etmez, Tip, bir olabilir .Fakat glüten mikdarı, herbirinde ayrı ayrı değişir. Şehrin kenar semtlerindeki fırımcılar, glüten ve rutubet dereceleri itibarile yüksek kalite göstermiyen unları ter cih ediyorlar. Ve tabit bu nevi unları daha az paraya mal ederek aldıkları için, çıkardıkları ekmeği de narhtan MEKTEPLER, SERGİLER Akşam Kız San'at Mekte- İstanbul akşam kız sanat mektebi- nİn senelik sergisi dün saat on yedide açılmıştır. Açılma töreninde Vilâyet ve Belediyeden, Maariften çağırılan davetlilerle gazeteciler bulunmuştur. Buşfük bir itina ile hazırlanan sergi gezilmiş, bilhassa nakış işleri çok be- dini alamamıştır. Para cezası için karakola götürü- lenlerin beş dakikadan fazla işinden ahkonmaması esası güdülmektedir. Para cezasına itiraz edenler veya ver- miyenler hakkinda zabıt tutularak Mui hlei ye Werik L At ği , kızlarımızın çiçekçilikte, şâp ka_ıcıhkt; gösterdikleriçlşagaç:ıkhr tak- dir edilmiştir. , Akşam kız sanat mektepleri doğru- dan doğruya Kültür Bakanlığı mesle- ;ud tedrisat genel direktörlüğüne bağ- ıdır. Mektebe asgari ilk mektep mezun- binin Serdisi de Açıldı ları alınmaktadır. Mektepte na- kış ve çamaşır, moda, şapl çi- çekçilik, ev idaresi, yemek pişirme, Pastacılık şubeleri vardır. En kalaba- lık şube, dekişi şubesidir. Mektebe ilk, orta metkeplerden ba- Zi Öğretmenler devam ettiği gibi Detf- '"daf_hktln, bankalardan, şirketler - den birçok memur bayanlar da gel - kmektedir.. 517 mevcutlu mektebin di- dikiş, Buşehirhalkı360bin lira fazla para ödedi , (Baş tarafı 1 incide) ucuza satabiliyorlar.,, O halde bir me sele daha ortaya çıkıyor: İstanbulda belediyenin teshit ettiği çeşni üzerin- den çıkarılması lâzım gelen ekmekler, ayrı ayrı unlardan yapılıyor, demek- tir. Bu takdirde ise, bazı fırınmcılar, on bir küruş narha dayanarak, ikinci har mandan yapılmış unları kontrolü bu kadar gevşek olduktan sonra, pekâlâ birinci ekmek diye satabilirler. De - ğil mi ki, mühtelif değirmenler, muh- telif evsafta buğdaydan, muhtelif ev- safta un öğütüyor ve bunları fırıncı- lara, mühtelif fiyatlar üzerinden satı- yorlar, gözönünde bulunan fırınlar - dan maadasının halka unların ucuzun dan yapılmıs ekmeği sürmedikleri na sıl temin edilebilir? Fırıncılar ne diyorlar Hocapaşada 26 numarada fırincı Ali Memik keseri kendi tarafına yon- tarak diyor ki: yi A — Ekmeğin ucuzlaması, için bUg_' dayın düşmesi yetmez. Unun da, buğ day derecesinde düşmesi lâzımdır. Halbuki un fiyatları, ekmek üzerinde tesir edecek kadar düşmemiştir. — — Un satışları, buğdayın yüksğldlgl ilk günlerdeki un fiyatları üzerinden hesap edilmiştir. Belki sert buğdaydan yapılmış un - lar,biraz düşmüş olabilir.Fakat yum- şak buğday unları fiyatlarını mu- hafaza ediyorlar. Iki çeşni ekmek çı- karılması, bizce doğru değildir. Çün- kü, büu bir aralık tecrübe edildi. ve iyi netice vermedi. Narhın inip çıkması fırınıcıları alâ- kadar etmez. Belediye, Borsa cetvel- lerini tetkik ederek narhı tesbit eder ve fırıncılara bildirir. Bununla beraber, yeni mahsul yak- laşmıştır.Buğday fiyatlarında düşkün lüğün devam etmesine göre, ekmeğin yakında 9 kuruşa kadar düşeceği u- mulabilir.,, Gene bir fırıncı Beyazıdda 11 numarada fırıncı Meh met Nuri de şöyle diyor : — Ekmeği narhtan aşağı satan fi- rıncılar,piyrfasası düşük, glüten az un- ları kullanryorlar, Bu nevi un harman ları, değirmenlerde çok ucuza satılır. Dün, bana kilosu dokuz kuruştan alın mış bir ekmek getirdiler. Tartı elli gram noksandı. Sonra öyle esmer bif undan yapılmıştı ki, çamur gibi idi. Bu nevi ekmekler 7 kuruştan bile sa- tılsa idâre eder.,, Narhtan eksik satanlar Narhtan eksiğine satan fırıncılar ise bu fikinde değil. Onlar diyorlar ki: — Fırınlar, kendimizindir. Işçi gün deliğinden, vergiden, şuradan, bura - dan kısarak ekmeği narhtan eksiğine satmak çaresini buluyoruz.Öteki fırın cılar, bunu yapamadıkları, daha doğ- rusu yapmak istemedikleri için bize yükleniyorlar.,, Ekmek işinde yaptığımız araştırma ların verdiği netice şudur: Buğday fiyatları, ehemmiyetli surette düştüğü gibi un fiyatları da düşmektedir. Narh 11 kuruştan en aşağı 10, hattâ 9,5 ku ruşa kadar indirilebilir. Bundan maa- da, buğdaylarımızın kaliteleri arasın- daki çeşitli farklar, gözönünde tutula rak iki fıevi ekmek çeşnisi tutmak, çok yerinde bir iş olur. Yalnız yumu- şak buğdaylardan yapılmış ekmek 10 kuruşa kadar indirilebileceği gibi sert buğday ekmeklerini de 8 - 8,5 kuruşa satmak mümkündür. .Ancak, sert buğday unundan ekmek yapmak, fırın cıların işine gelmemektedir. Çünkü bü nevi unlar, fazla su kaldırmazlar. Birinci iş budur: Herhalde, Belediyenin ekmek me - selesini, birinci plânda bir iş olarak e- le alması zamanı gelmiştir. r_larhm bir kuruş fırladığı günden beri aradan tamam 12 gün geçmiştir. Günde 300,000 kilo ekmek yiyen İs- tanbullular, 12 gün içinde ekmek ba- şına bir kuruştan günde 30,000, 12 gun.de 360,000 lira fazla para ödemiş- lerdir. Yarın, ekmek narhı, Zahire borsa- sından g;len cetveller üzerinde yeni- den tetkik edilecektir. Narhın bu ap- açık hesaplar gözönünde tutularak mutlaka indirilmesi lâzımdır. P a HAK YERLERİI Komünistler dün Muhakeme edildiler Komünistlik — tahrikâtından suçlu eczacı Vasfi ile Şefik Hüs- “ünün kardeşi Salâhinin duruş - malarına, dün gizli olarak, ağır ceza hakyerinde devam edilmiş tir. Eczacı Vasfinin tahliye iste gi mahkemece tetkik edilmiş ve 100 lira kefalet vermesi şartile duruşmasının gayrimevkuf de - vamı kararlaştırılmıştır. Muha- kemeye başka bir gün devam e- dilecektir. * Heybeli açıklarındaki deniz zi# şub 160, moda şub ggyğe_nç mezun olmuştur. Mektebin Si ev ve atölye ka iştir - Sektğ iye kadını yetiştir k na ait davaya dün ağır ce zada bakılmıştır. Suçlulardan Faik, Hüsnü ve Şevki dünkü cel YERALTINDAN YOL... Geçende (Orhan Selim) de ycfldfm bahsetmişti. Sırasına göre hepimiz is- ter istemez (yol) a geliyoruz demek... Bugünlerde gazetelerde ve ağızl_:ar- da dolaşan bir haber var. Kadıköyün- de bir evde #üyükadaya giden bir yer altı yolu bulunmuş. Birçok şeylerin batı ülkelerine bizden gittiğini bilir- dik ama denizaltından tünel açma fik- rinin buradan çıkma olduğunu kimse ileri sürmemişti. Bu da, şu Büyükağa tünelile meydana çıkıyor de_m'.ıekl!r. Gerçi bu yolun Büyükadaya gidip git- mediği henüz belli değil... Bana l(_)(! bin lira, bir de Rols Roys otomobili verseler, gene bu ilerisi ne ?ldugu belli olmayan yeraltı yoluna girmem. Ama dünyada neler var, ilerisinde ne çıkacağını bilmiyen yollara sapıp ta aydınlığa ve feraha çıaknlı çı_ık- tur. Demek iş biraz da cesaretten iba- ret. Laâfı değiştirmiyelim. Bu, Kadıkö - yünden Adaya giden yol tevatürü ger çeğe çıkarsa Akay idaresi hayli zarar eder, herkes Kadıköyüne çıkar.. Ka- dıköy ve ciyarma tramvay yapılınca açıkta kalan otobüsler de burada ser- vis yapmaya başlarlar... Lodas hava- da Ada vapuru (Matbuat Cemiyeti) kongresi gibi tenha olur, Hele bu yol- dan boru döşeyerek Adaya su da gön- derilir... Lâkin lâf aramızda Ada da adalıktan çıkar, Kadıköyüne bir ge- niş künkle bağlanmış bir mahalle o- lur. Adanm güzelliği karaya bağlı ol- mamasındadır.. Şimdi, Adanın bu yeraltı yolu meydana çıkınca benim aklıma birşey geldi. Acaba birçok yer- lere tehlikesizce ve emniyetle varabil- mek için böyle gözle görülmiyen giz« li yollar yok mudur?.. Kadıköyüne- gizli ada yolunu bu- lan bilgin, ne olur bütün öteki gizli ve emin yolları da bulsa da elâlem uzun uzadı zahmet çekip dolambaçlı yollardan gideceği yere kestirme, ses- siz sadasız gitse... B. FELEK Süvarilerimiz (Baş tarafı 1 incide) Budapeşte ve Viyana'da yapı - lan arsrulusal konkur hipiklere iştirak eden ve İstanbul süvari binicilik mektebi direktörü Al- bay Cevdet'in komutanlığında bulunan yedi Türk süvarisi bu - gün 11,45 de İstanbula gitmek üzere Sofya'ya — gelmişlerdir. Türkiye süvari genel-espektörü general Mürsel de - kendilerine yolda mülâki olmuştur. 'Türk subayları hudut durağı olan Drağoman'da Sofya'daki Türk ataşemiliteri Necati tara « fından karşılanmışlardır. Sofya durağında Türkiye el « çiliği örkünleri ile ayni yarışa iştirak eden on Bulgar subayı tarafından selâmlanmışlardır. Türkiye elçiliği işgüderi M. Kavüur Türk - Bulgar subayları şerefine bir öğle şöleni verm' tir. Saat 13 de Türk subayları İs- tanbula doğru yollarına devam etmişler ve hareketleri esnasın- da durakta Türkiye elçiliği ör « künleri ve Bulgar subayları ta - rafından uğurlanmışlardır. Süvarilerimiz Edirnede Edirne, 6 (Hususi muhabiri - miz bildiriyor) — Türk binicili ğini batı illerinde tanıtan süvari zabitlerimiz gece saat 23 de Ka- raağaç istasyonuna — geldiler. Kırklarelinden gönderilen aske ri müzika ile bir kıta asker, ve binlerce halk tarafından karşı - landılar. Durakta ilbay ve sar - bay ve Trakya mebusları da var dı. Kendilerine büketler ve ba - dem ezmeleri. verildi. Tebcilen il bay Şahinbaş tarafından alınla rı öpüldü. Tren yavas yavaş du- raktan yol alırken binlerce hal- kın yaşa nidaları arasında uzak- laştılar. Talebe birliğinin daveti Milli Türk Talebe Birliği Ge- nel Sekreterliğinden: Yurttan uzak ellerde Türk üstünlüğünü tanıtan, Albayrağı yabancı ufuklarda şerefle dalga landıran kahraman Bozkurt yav rularını, değerli subaylarımızı karşılamak için, bütün arkadaş- ları saat 10 da Sirkeci durağına çağırıyoruz. sede bulunmuşlar, çimento fab- rikası işçilerinden Vasfi ve İd- ris şahit olarak dinlenmişlerdir. - Mustafa, bir şey bilmediğini söylemiş, mütaleası alınmak ü - zere iddia makamına verilmiş - tir. Duruşmaya 18 temmuzda devam edilecektir.